..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Parça > Berat Uyanık




7 Mart 2014
Berat Uyanık - Benliğimi Gördünüz Mü?  
Berat Uyanık
Berat Uyanık'ın "Benliğimi Gördünüz Mü?" adlı romanından kesitler


:BGFH:
“Nerede kalmıştık Taylor! Sinekleri sormuştun evet. Sineklerin beyni çok iyi çalışıyor. Benim işimin de beyin fonksiyonlarıyla olduğunu söylemiştim sana… Kendilerine tehdit olarak gördükleri herhangi bir unsur olduğunda, bu tehditin yerini sıçramadan çok önce tespit ediyorlar ve kaçış planı oluşturuyorlar. Önce yön belirlemeye yarayan organları harekete geçiriyorlar sonra denge organlarını harekete geçirerek uçuş moduna giriyorlar. En son da duyargaların ucundaki alıcıları, iklime göre kalkış yönünü hesaplıyorlar. Asıl ilginç olan ise tüm bunları saniyenin yüzde biri kadar kısa bir sürede gerçekleştirmeleridir. Gözlerinden aldıkları bilgiyle, bacaklarından aldıkları mekanik-duyumsal bilgiyi bütünlediğinde ve bir de buna öngörüleri eklendiğinde daha ne olsun. Onlara karşı oluşan tehditin ne zaman geldiğinin bir önemi kalmıyor. Hızlı hareketi başarıp kaçıyorlar. Çok karmaşık bir beyin yapılar var. Normalde onların yakın mesafesinden geçsen bu onlara bir tehdit oluşturmaz. Hatta gelir senin o hareket eden eline, koluna konarlar… Sonrasında anladık ki, nasıl başarabiliyorlarsa tehditin geleceği yerin etrafındaki manyetik alanla iletişime geçebiliyorlar. Bu alanın yoğunluğuna göre beyinlerinde elektrokimyasal nöronal bir eylemle rota çizebiliyorlar. Bizim imreneceğimiz derecede bağlantıları var. Şu anda uğraştığım ise geçmişten kalan beynen ölü sineğe, canlı metabolizmadan sende olduğu gibi benlik transferi yapabilmek. Eğer bunu başarabilirsem bırak bilinçli olarak insanlar arası transferi, bütün canlı cansız fark etmeksizin transfer mümkün olur… ” (SAYFA 75-76′DAN)

“Bu ülkede bilim artık insanlığa değil sahiplerine hizmet ediyor Taylor. Hepimizin sahipleri var. Bize ait bir yaşamın olduğunu mu sanıyorsun? Bütün insanlık sadece birkaç kişinin lanet olası işlerini yürütmek için çabalıyor. Din, medya ve basın da kullanılarak bizi illüzyonel yanılgı içinde tutmaktalar. Bu sayede de beyinlerimiz uyutulup, uyuşturuluyor. Bilinçaltımız onların istedikleri pazarlama tekniklerini uyguluyor. Her şeye rağmen oturmuş kendimizin oynadığı oyunu izliyor ve kendi aptallıklarımıza gülüyoruz. Tabi ki bunlar da zaten sahiplerimizin tam olarak istedikleri. Ama yine de ayakta duran ve dünyanın birçok yerinde bağımsızlığından ödün vermemiş, tek amaçları insanlığın geleceği için bilim mantığıyla işleyen yerler de var… Ayrıca beni serbest bıraktıkları falan da yok. Bütün Nörolab üyeleri, Nörolab’a katılmak için ömürlerinin neredeyse yarısını vermişlerdir. Ama işin iç yüzünün hiç de dışarıdan gözüktüğü gibi devasa olmadığını sonradan anlarlar. Başvuranlardan kabul ettikleri yetenekli bireyleri ‘Aile’ olarak adlandırdıkları bünyelerine kabul edebilme şartı olarak, vücutlarına dünyanın neresine giderlerse gitsinler, yerlerini saptayabilecekleri bir çip yerleştirmekteler. Bunu da çok güzel süslü bir yalanla o akıllı bireylere yedirir ve kabullendirirler. Bana da yedirdikleri gibi. Tabi ki bizim güvenliğimiz için. Yoksa ne için olabilir ki. Bir gün benimle de işleri bittiğinde, tekmelerine maruz kaldığımda, zorunlu bir şekilde yaramaz çocuk olmayıp, uslu çocuk portresi çizebilmem için.” (SAYFA 86-87′DEN)

“…Ama şimdilik zincirin sadece tek bir halkasını çözebildim. O da yaşamların çalınması. Bedensel anlamda ölümsüzlük olmadığından beyinsel anlamda ölümsüzlüğü yakalamak. Yani epilepsi hastalarının çok küçük bir kısmının bilinçsizce yaptığı bu durumu, yani senin yaptığını, her normal insanda yapabilecekleri bilinçli hale getirmek. Bu sayede dünyanın sahipleri yaşlanan kendi bedenlerinden çıkıp, genç bedenlere geçebilecekler. Bunu sürekli hale getirerek de ölümsüzlüğü yakalamış olacaklar. Bu da demek oluyor ki her yakışıklı genç birey, yaşamının çalınmasıyla karşı karşıya kalmakta. Yıllardır uğraşmakta oldukları şeyin, epilepsi hastalarının bilinçaltına inerek gelecekten izler görebilmek olduğunu düşünürdüm…” (SAYFA 88′DEN)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Benliğimi Gördünüz Mü? (Romandan - Bilimsel Yanılgı)
Berat Uyanık - Benliğimi Gördünüz Mü? (Romandan - Sözde Bilimsel Çalışmalar)
Berat Uyanık - Benliğimi Gördünüz Mü?
Berat Uyanık - Benliğimi Gördünüz Mü? (Romandan - Sinekler)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşk Acıkınca Kusarmış [Şiir]
Avucumdaki Giz [Şiir]
Yaşadığını Zannettiğin Ölü Zamanlar [Şiir]
Cehenneme Kışı Getiren Cesur Ölü [Şiir]
Put ve Perest [Şiir]
Kimliğimi Göster [Şiir]
Kazanan Figürandır [Şiir]
Kara Bahar (Soma) [Şiir]
Ansızın Sağır Olsan [Şiir]
Vizyondaki İlizyon [Şiir]


Berat Uyanık kimdir?

Berat Uyanık 1989 yılında, İstanbul’da doğdu. Pertevniyal Lisesi’ndeki orta öğretimi boyunca, ki buradan memnundu, kurduğu The Akheron isimli aykırı müzik grubu ve akabinde gelen sahne hayatı eğitimine köstek olmasına rağmen, bestelediği şarkıların sözleri onu yazın hayatına başlatmıştı. Solist olduğu süreçte amatör olarak da klavye ve bateri çalan yazar, makale ve deneme türlerinde de yazılar yazdı. Sonrasında yaptığı müziğe katlanamayıp 2009 yılında aktif müzik hayatına ara vererek, lisans eğitimi gereği Muğla’ya yerleşti. Muğla Üniversitesi’nin Matematik Bölümü’nde son sınıf öğrencisi olarak hayatını idame ettirdiği süreçte bir şeylerin yolunda gitmediğini fark etti. Yolunda gitmeyen her şeyin de geliştirdiğini öğrendi. Delirmek en büyük özgürlüktü. Bu damgayı yemediği sürece yaptığı her saçmalık suç olacaktı. Ama deli olduğunu kabullendirirse hem kendisi deli gibi özgür olacak hem de etrafındaki herkesi kendinden uzak tutacaktı. Sonuçta ona göre sorgulamak en büyük delilik, öğrenmek en büyük saçmalıktı. Nitekim haklı da çıktı. 2013 yılında çıkardığı ilk eseri olan “Benliğimi gördünüz mü ?” adlı romanıyla hem bazı sözde bilim insanlarının, hem de o insanların itaat ettiği perde arkasındaki yüzlerin hayalindeki kurgusunu ele aldı. Yakın çevresinden aldığı eleştiriler “beyinle” çok uğraştığı yönündeydi. Ama amacına ulaşmıştı. Delirme hipotezini romanıyla gerçekleyen yazar, lisans eğitiminin sona ermesinin ardından, tekrardan İstanbul’a yerleşerek, delirmesine sebep olan düşünsel eylemleri provake eden duygusal hadiseleri incelemeye başladı. Benliğinde tek soru kalmıştı. Onu delirten düşünmek miydi, hissetmek mi! Yoksa tüm deliler onarılamayan duygusal yoğunluğun delilleri miydi! "Terkedeni Terketme Manifestosu" adlı ikinci kitabıyla cevaplamıştı, öyleydi. Şimdi terk etme zamanı, ya da elde etme…


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Berat Uyanık, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.