..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir þey yaþam kadar tatlý deðildir. -Euripides
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > erdal divriklioðlu




28 Mart 2014
Yüz Kitabý  
erdal divriklioðlu
"Ýnsan bu çaðda bile ne kadar yalnýzlaþýrsa yalnýzlaþsýn kulunu doðru yola sokmak için mutlaka bir mekanizmasý vardýr" dedi Engin. "Meknizma demek ha..." dedi Nihal. "Sence nasýl bir mekanizma bu?... Yani hepimizin peþinde bir melek mi var..." Sevcan bu sohbetten fazlasý ile sýkýlmýþtý.Konuyu deðiþtirmek için Nihal'in tabaðýndaki yemeði bitirmediðini görerek atýldý. "Nihal, daha tabaðýndaki yemeði bitirmemiþsin.Výr,výr konuþuyorsun. Yeter artýk! bu aðýr felsefi konulardan sýkýldým ama..." Engin Sevcan'ýn sýkýldýðýna umursamadan Nihal'e cevabýný verdi. "Evet bence olabilir ama sadece melekler yoktur çevremizde þaytanlarda olabilir" dedi.


:AEGB:
BÖLÜM 1
Kameranýn objektifini açtý.Her zamanki rahatlýðý ile sýradan ama sýradýþý bir iþ yapýyorcasýna
önce uzun ve sivri burnunu sonrasýnda bakýmsýz diþlerini objektifin en yakýn bölgesine
sokuncaya kadar yaklaþtýrdý.Parmaðýnýn ucu ile az önce yediði kuru yemiþ artýklarýný
diþlerinden temizlemeye baþladý.Son olarak kocaman aðzýný açarak,ciðerlerinin en
derinliklerinden gelen havayý objektifi boðarcasýna püskürttü.Hýzlý bir refleksle elini
kameranýn mikrofon aksamýna küçük darbeler atarak vurmaya kameranýn ses kontrolünü yapmaya
çalýþtý.Þimdi her þey tamamdý.Kayýda geçmeden yapýlacak pek bir þey kalmamýþtý.Bu insanlarý
tanýyor musun ? diye kendine sordu.Aslýnda hiçbirini tanýmýyorum diyerek cevapladý.Sonra
yüz kitabýndan herhangi birinin sayfasýný seçerek týkladý.Arada genzinin en derinliklerinden
gelen hýrýltýlý bir çeþni ile ne olduðu anlaþýlmayan bir mýrýldanma ile rastgele seçtiði kiþinin
sayfasýna göz atmaya baþladý.Boþta kalan eli ile kameranýn objektifini uzun ver sivri suratýndan
çevirerek yüz kitabýnda rastgele seçtiði kiþinin sayfasýna yöneltti.Kamera kayýt iþlemine devam
ederken önce seçtiði kiþinin kiþisel fotoðraflarýna bakmaya baþladý.Görüyor musun ? dedi
Sevgilisi ile elele... Digital dünyanýn içersinde yer alan küçük ve büyük boyutlardan oluþan
fotoðraflara bakarak gezintisine devam etti.Gördün mü ? dedi.Þimdi de sevgilisi ile deniz
kenarýnda birasýný yudumluyor.Birden ani bir karar deðiþikliði ile rastgele seçtii bu kiþinin
arkadaþlarýna göz atmaya baþladý.10-15 kiþiyi aþmacak kadar fazla arkadaþý bulunmayan bu kiþinin
arkadaþlarýný tek tek incelemeye devam etti.Biliyordu ki bu insanlarýn hiç birini tanýmýyordu.
Sayfasýna göz attýðý bu kiþinin kiþinin kiþisel fotoðraflarýnda ona sevgilisi kadar yakýn duran
bir kadýnýn fotoðrafý ve bu kadýnýn sayfasýna gidecek linke tek týk hareketi öncesi durdu.
Parmaðýný bilgisayar ekranýna dayýyarak bu kadýnýn fotoðrafýnda görülen güzel ve parlak saçlarýný
okþamaya baþladý.Terli elleri bilgisayar ekranýnda küçük damlalar oluþtururken,sývazlamaya
devam etti.Sen dedi... Seni tanýyor muyum?
****************************************
Ýstanbul da yaþayan herkes için bu kocaman ve baþ döndürücü þehrin en külfetli yaný dik yokuþlarý
ve trafik karmaþasý olsa gerekti.
Nihal alýmlý bir kadýndý.Çok da güzel sayýlmazdý ama kendine dikkat ettiði sürece her kadýnýn
güzel olduðuna inanlardandý.Þehrin en yüksek gökdelenlerinin yer aldýðý ve plazalarýn ardý sýra
yükseldiði bir binada Nihal için o gün yoðun bir iþ günü yaþanýyordu.Uzunca bir süredir bir kaç
çalýþma arkadaþlarý ile birlikte müþterilerine özel olarak hazýrladýklarý sunumu baþarý ile
atlatmanýn keyfini sürerken,pinekleme modunda çantasýndan çýkardýðý ruju dudaklarýna sürüyor,
akþam kutluyacaklarý dogum günü partisinin nasýl geçeceðini hayal ediyordu.Bu geceye özel
kutlama mekaný günler öncesinden seçilmiþti. Bu özel gece öncesinde saçlarýný nasýl
yaptýracaðýný kararsýzlýðýný yaþamakta olan Nihal aniden gelen telefon sesi ile yerinden sýçradý.
Elindeki ruju bir çýrpýda çalýþma masasýnýn üzerine býrakan Nihal telefonun ahizesini
kaldýrdýðýnda 3 yýldýr evli olduðu adam olan Ömer'in sesi ile karþý karþýya geldi.
Tam üç yýldýr evlilerdi.Kocasý ile ayný mesleði paylaþmakla birlikte farklý þirketlerde
çalýþýyorlar iþ dünyasýnýn kocaman plazalarýnda istiflenmiþ eþyalar gibi evlendiklerinden
bu yana yoðun bir iþ temposu altýnda eziliyorlardý.Tam 3 yýldýr durmaksýzýn çalýþmýþlar
kýt kanaat ev sahibi olmuþlardý.Zaman zaman aldýklarý evin banka kredisi taksitleri
üzerlerinde kabus etkisi yaratsada,sosyalleþme ve birliktelik anlamýnda gezip,görmeyi
seven gittikleri her yerde eðlenmeyi ön planda tutup bol,bol fotoðraf çeken ve bu
fotoðraflarý sevdiklerine ve akrabalarýna göstermeyi çok seven bir çiftiler.
Ömer telefonda Nihal'e akþam kendisini kaçta alacaðýný soruyordu.Zaten proðram belliydi.
Saat 16.30 gibi Nihal ofisten izin alacak, kuaföre gidecek oradanda ucu ucuna saat 19.00
gibi Ömerle bulaþacaktý.
Kocasýnýn telefondaki sevgi seranatlarýný þýmarýk bir çocuk gibi dinleyen Nihal
kuaförden çýkmadan önce bir kaç dakika önce kendisini arayacaðýný söylemiþti bile.
Zaman öðle yemeðini bile unutturacak tempoda baþ döndürücü bir þekilde geçmiþti.
Telefonu kapar kapamaz kan þekerinin gittikçe düþmeye ve halsizleþmeye baþladýðýný
hisseden Nihal bir an önce kendisine insülin iðnesi yapmasý gerekiyordu.Çantasýndan
ilacýný ve þýrýngasýný çýkaran Nihal dikkatli bir þekilde ilacý þýrýngaya çekmeye baþladý.
Karýn bölgesini yine çantasýndan çýkardýðý temiz pamuk ve alkol ile ovaladýktan sonra
ilacý vücuduna zerk etmeye baþlarken kalýn ve tok bir sesle ikinci defa irkildi.
Merhaba diyen bu sse oldukça þýk giyimli bir adamdý.Daha evvel bu adamý hiç tanýmýyordu.
Tanýmadýðý bir adamýnda bulunduðu plazanýn 15.katýnda karþýsýna dikilip ona seslenmesi
hatta ona samimi bir þekilde "Merhaba Nihal..." diye hitap etmesi onu tedirgin etmiþti.
Üstelik ofiste þu an bulunduðu ortamda kimse de yoktu.Vücuduna zerk ettiði insülin
iðnesini çekip çýkardýktan sonra "Afedersiniz..." dedi. Nihal karþýsýndaki bu þýk giyimli
adamdan korkmuþtu.Korkusunu belli etmeden "Bir dakika beklermisiniz?..." diyerek karþý
duvarýn sað köþesinde yer alan su sebilinden bir bardak su içmek için hamle yaptý.Korku
ile yan gözle arkasýný kesmeye çalýþan Nihal suyunu hýzlý bir þekilde yudumladý.Birden
karþýsýnda beliren adamda kibar bir o kadar da Radyo sipikerlerini aratmayan seksi bir
ses tonu vardý.Ama bir o kadar da piþkin bir herifin tekiydi.Nihal, bu samimiyet ve nezaket
þablonu ve küstahlýða varan þahsiyet karþýsýnda nasýl davranacaðýný þaþýrmýþtý aslýnda."Merhaba..."
diyen birine nezaketen de olsa "Merhaba..." demek gerekliydi.o da bunu yaptý ama hemen ardýndan "
Siz kimsiniz? sizi tanýyormuyum?..." demeyi de ihmal etmedi.Adam bu tuhaf haline bir kompliman
yaparak sürdürmeye devam etti "Öncelikle sizi korkuttuðum için özür dilerim ama Ömer'in bana
bu kadar güzel bir karýsý olduðundan bahsetmemesine de þaþtým doðrusu..." dedi
Nihal aniden gelen bu kiþinin az çok neyle kiminle ilgili olduðunu anlamýþtý.Onun için
"Siz Ömer'i nereden tanýyorsunuz? " demek otamatik bir soru olmuþtu."Ömer benim lise yýllarýmdan
bir arkadaþým.Aslýnda uzun yýllar görüþmemiþtik." Tuhaf bir o kadar da nazik ve samimi bir
görüntü veren bu adam akebinde kendini de tanýtmayý ihmal etmedi. "Adým Engin.Bir kaç aydýr
Ýstanbulday'ým yolum bu tarafa düþtü Ömer'in bu güzel karýsýný da bir merhaba demeyi ve
tanýþmayý görev edindim." dedi. Nihal Engin kim? Ömer bana bu adamdan daha evvel niye
bahsetmedi? gibi sorularla boðuþurken, en yakýn çalýþma arkadaþý ve ofisin seksi bombasý
Sevcan aniden belirerek Nihal'in kafa karýþýklýðýný biraz daha yoðunlaþtýrmayý
"Demek tanýþtýnýz..." diyerek baþarmýþtý.Nihal olan biten den hiç bir þey anlamamýþtý.
Zaman öðle vaktini epeyce geçmiþ bir adam çýkagelmiþ, kocasýný tanýdýný söylemiþ bir de
üstüne en samimi arkadaþý bu adama referans olmuþtu.Nihal yüzünde þaþkýnlýk dolu ve
bu þaþkýnlýða yakýþan bir gülümseme ile "Sevcan burada neler oluyor?..." demekten
kendini alamamýþtý.Sevcan hiç zamam kaybetmeden makineli bir tüfek gibi konuþmaya baþladý.
"Hayatým,Engin Ömer'in liseden bir arkadaþý benim de aslýnda boy friend'im denilebilir.
Seninle tanýþmasý sadece bugüne nasip oldu o kadar" diyerek Nihal'in yüzündeki þaþkýnlýk
dolu ifadeye bir açýklama getirerek yaylým ateþine son verdi.
Nihal için þimdi herþey biraz daha belirginleþmiþti.Yine de kafasýnda bir çok soru vardý.
Belkide bu karmaþaya Sevcan'ýn biraz daha açýklama getirmesi gerekiyordu.O da sözünün
devamýný getirmiþti bile...
"Yaklaþýk 1 ay kadar önce Plaza'nýn altýndaki kafe de Engin ile tanýþtýk.O zaman sen
yoktun.Ýþlerin bayaðý yoðundu.Laf lafý açtý.Bana senden ve Ömer'den bahsetti.
Lise yýlarýnda Ömer'le arkadaþ olduðunu söyledi.Tabii beni bilirsin...Engin'in
bu tatlý sempatik tarafý ile daha çok ilgilendiðimden bu konuyu unuttuk gitti.
Bugün aþaðýda yemek yerken,hadi... sen yukarýya çýk!... Nihal'e tanýþ!... bende
arkandan geleceðim" dedim."Olay bu kadar basit."
Bu uzun ve yeterli açýklama Nihal'i rahatlatmýþtý.Ancak ortada halen kendisince
devam eden tuhaf bir durum vardý.Kocasý genel olarak gençliði ile ilgili ayrýntýlarý
kendisinden pek saklamazdý.Çünkü Nihal kýskanç bir kadýndý.Evlilik öncesinde kocasý
ömerle 3 seneye yakýn flört etmiþti.Nihal için bu dönem kocasýnýn kendisinden evelki
maceralarý dahil hemen hemen tüm samimi arkadaþlarýný didik didik etmek için iyi bir
fýrsattý.Ömer çevresinde popüleritesi yüksek yakýþýklý bir adamdý.Geniþ bir erkek
arkadaþ çevresi olduðu kadar bayanlarla da gönül iliþkileri elbette her erkek gibi
olmuþtu.Üniversite son sýnýfta tanýþtýðý kocasý ile lise yýllarýna yönelik dipsel
bir araþtýrma fýrsatý maalesef yakýn dönemler kadar mümkün olmamýþtý.
"Kafanýz hala karýþýk biliyorum..." dedi Engin. "Siz yemek yediniz mi?..." diyerek
nazik bir davete adým atan Engin bu sayade Nihal'in kafa karýþýklýðýna bir son vermek
istedi.Sevcan bu davete yarým kalmýþ bir ziyafetin devamý olduðu için çok sevinmiþti.
"Mükemmel bir fikir!..." dedi.Fiziksel olarak su içse yarayan tiplerden asla olmayan
bu kadýnýn metobolizmasý da vücudu kadar harikaydý.Çok sýk yeme isteðine raðmen,
incecik ama çok seksi bir kadýndý.Masasýnda oturan Nihal'i kolundan tuttuðu gibi
çeken Sevcan "Hadi Nihal yürüsene zaten betin benzin atmýþ." diyerek Nihal'i
masasýndan kaldýrdý.
******************
"Buraya niye geldin?..." diye sordu Ömer. Onun geliþinden hiç memnun kalmamamýþ
oldukça endiþelenip sinirlenmiþti.Diþi ile týrnaðý ile çok fedakarlýklar yaparak
bitirdiði üniversite tahsilinin ardýndan apar topar Nihal'le evlenmiþ,hayata
atýlan her erkek gibi büyük bir firmanýn müþteri iliþkileri yönetmeni pozisyonuna
kapaðý atmýþtý.Önemli müþterileri ve sorumluluklarý vardý.Bu pozisyon ona geniþ
imkanlar saðlayacak, daha ilerisi için iyi bir kariyer yapmasýna kapý açacaktý.
Hiç ama hiç görmek istemediði birinin çalýþma yerine gelerek onu gerçekten tedirgin
etmesi isteyeceði son þeydi. "Aslýnda ..." dedi karþýsýndaki kiþi "aslýnda buraya
hiç gelmek istemezdim ama küçük sýrrýmýz hakkýnda rahatsýz edici þeyler oluyor." dedi.
Ömer sýkýlmaya baþlamýþtý.Boðazýný sýkmaya baþlayan kravatýný gevþetme ihtiyacýný
duydu."Ne istiyorsun!...Ne !..."diyerek sessiz ama sýnýrlý bir tonla karþýsýndakine
seslendi.Karþýsýndaki kiþi Ömer'in bu gergin ve endiþeli halinden hiç bir þekilde
etkilenmemiþ gibiydi.Çok sakin bir þekilde yanýndaki getirdiði bir dosyanýn
içersinden bir zarf çýkartarak Ömer'in çalýþma masasýnýn üzerine fýrlattý.
"Bu zarf iki gün önce oturduðum evin adresine postalanmýþ." Ömer'in endiþeli
ve sinirli hali masasýnýn üzerine fýrlatýlan gizemli bir zarf ile bir kat daha
artmýþtý.Zarfý açýp,açmamakla tereddüt geçiren Ömer sonunda hýzlý bir þekilde
zarfýn zaten daha evvel açýlmýþ olan aðzýndan bir kaðýt parçasý çýkardý.
Kaðýdýn üzerinde bilgisayar çýkýtýsý olarak büyük ve kalýn puntolarla yazýlmýþ
þekilde "Küçük sýrrýnýzý biliyorum " diyen bir mesaj yazýlýydý.
Bir an için çalýþtýðý ortamdan kopmuþtu Ömer çevresinde dolanan insanlarýn
kendisine imalý bakýþlar fýrlattýðýný hissetti önce...sonrasýnda her biri
yürüyen gölgeler haline dönüþtüler,kendi aralarýnda sanki onu konuþuyorlar
kahkalarýný onun için atýyorlar gibi olmuþtu.Çok geçmeden kendine geldi.
Kendine gelmesi ile birlikte hesap sorar bakýþlar ve tavýrlar içindeki
ziyaretçisi ile karþý karþýyaka geldi.
"Bu sýrrý baþkalarý ile mi paylaþtýn yoksa?..." dedi karþýsýndaki kiþi.
Olan bitenden habersiz olan Ömer, donuk ve anlamsýz bakýþlarla
ziyaretçisinin bu can alýcý sorusuna bakakalmýþtý.
********
Herkes iþinin baþýna dönmüþ,kafeterya da Sevcan'ýn,Nihal'in ve aniden
hayatýna çýkýp gelen Engin'in dýþýnda hiç kimse kalmamýþtý.Asansörde
birlikte aþaðýya inerken bu tuhaf adamdan hiç hoþlanmadýðýný hisseti
Nihal.Nezeketende olsa aþaðý inmeli hiç deðilse Sevcan'ýn kýrmamak
adýna Engin'in yemek davetini geri çevirmemeliydi.Daha sonra çalýþma
ofisine geri dönecek bir kaç yarým kalmýþ iþi tamamlamasýnýn ardýndan
akþam ki doðum günü partisi için müdüründen erken çýkmak için
izin isteyecekti.En büyük korkusu da Engin ile olan tanýþmasýnýn
bu noktada kalmamasý idi.Ona göre böyle bir adam her ne kadar nazik
ve sempatik olsa da soðuk ve içten pazarlýklý biri idi.Bu yüzden bu
tanýþma "Merhaba...Merhaba..." zemininde kalmalýydý. Ancak korktuðu
ne yazýk ki Sevcan'ýn patavatsýz teklifi ile baþýna gelmiþti.
Sevcan "Biliyormusun Engin bugün Nihal'in doðum günü " deyince
Nihal'in kafasýndan sanki kaynar sular dökülmüþtü.
"Ýnsan bence böylesine önemli ve özel günleri ömrünün sonuna
kadar kutlamalý" dedi Engin.
Sevcan boyfriend'i olarak tanýþtýðý bu adamý test edercesine sorguladý.
"Bütün erkekler bekarlýk dönemlerinde bu tür önemli günleri hiç atlamazlar
ama evlendiklerinde iþ deðiþir,hatýrlamalarý ise bir mucizedir" dedi.
"Al sana içinden çýkýlamayacak grift bir konu" dedi içinden Nihal.
"Bak hayatým dedi Engin, "Erkekleri iki kiþinin yaþadýðý özel
iliþki içersindeki önemli kilometre taþlarý bence hiç rahatsýz etmez.
Rahatsýzlýk veren bu özel günlerin bir pazarlama aracý olarak sunulmasý.
Örneðin sevgililer günü...insan sevdiðini sadece bugüne yönelik olarak mý
hatýrlar?...Özel olan bir iliþkinin bir pazarlamama aracý olarak genelleþtirilmesi
olayý banelleþtiriyor.Yani yapýlmasý gerekenin sevgiliye karþý bir görevmiþ
gibi olduðunu hissettiriyor...Oysa sevgili olmak bir görev deðil ki...
Ýki insan arasýnda yaþanan bir aþk ise bunun günü falan olmaz.Her zaman dolu
dizgin yaþanýr.Süprizlere açýktýr.Ne yazýk ki bizim toplumumuzda süpriz
yapma eylemi her iki taraf içinde çok yaratýcý deðil. Böyle de olunca bir
þeylerin topluca yapýldýðý yada görev adledildiði günler, durumu tamamý ile
sýradan bir hale getiriyor.
"Ya tabi öyledir ..." dedi Sevcan sitemkar bir þekilde.
"Siz erkeklerin böylesine özel günleri bu kadar basitleþtirmesi içinden
hemen çýkabileceðiniz klasik bir bahane..."
Nihal Engin ile Sevcan arasýndaki bu polemikten sýkýlmýþ bu adamý nasýl
ekarte edebileceðinin derdine düþmüþ, kendince bir hamle yaparak konuyu
deðiþtirmeye çalýþtý.
"Ömer sizden bana hiç bahsetmedi!..." dedi Nihal
Engin Sevcan ile girdiði hararetli polemik konusundan kolayca kurtularak
jet hýzý ile cevabýný yapýþtýrmýþtý.
"Sanýyorum lise anýlarýný anlatacak kadar pek derine inmemiþsiniz" dedi
Engin
Nihal Engin'in bu sorgulayýcý tutumundan pek hoþlanmayýp ayný sertlikte
cevap verdi.
"Hayýr!. Bilakis...lise döneminde çok samimi olduðu bir çok arkadaþýnla
Üniversite döneminde hem tanýþmýþlýðým hem de duymuþluðum vardýr."
Engin az önce sarf ettiði sözlerden dolayý biraz geri adým atmak isteði
ile sözlerine devam etti.
"Asýnda birlikte okuduðumuz lise'ye ben Ömer 2.sýnýfta iken geldim.
Sadece son sýnýfý beraber okuduk.Yine de yeterince samimi olduðumuzu
düþünmekteyim."
Engin'de bu geri çekilme kýsa sürmüþtü.Ýmalý ve sorgulayýcý tavrýna
geri dönüþ yaparak devam etti.
"Tabi herkesin hayatýnda unutulan ya da unutmak istediði bir þeyler
oabilir.Ben de sizin gibi ciddi bulduðum her iliþkide partnerimle
her þeyimi paylaþmak isterim.Netice de bu tam anlamý ile olmuyor.
Herkesin kendine göre içinde bir derin devleti var."
Nihal sorduðu bu kadar basit bir sorunun farklý noktalara çekilip
Ömerle olan iliþkisinin sorgulanýr olmasýndan rahatsýz olmuþtu.Konuyu
yine deðiþtirmek için ayný konunun çerçevesinden Engin'in þu an Sevcan'la
olan iliþkisine baðlamaya çalýþtý.
"Peki bu prensipleriniz benim biricik arkadaþým Sevcan'la olan iliþkiniz
içinde geçerli mi?" dedi Nihal.
Aðýr ve sorgulamalarla dolu konuþmada yeni taraf Sevcan olmuþtu.
"Kuzum daha çok yeni bir iliþkimiz var.Bizimkisi sizin ki gibi seneler
olmadý ki.zaman gerekli" diyen Sevcan topu taca atmýþtý.
"Öyle tabi." dedi Nihal. "Ancak unutmamak gerekli ki baþlangýçlar
her zaman çok önemlidir."
Sevcan aþk meþk iliþkilerinde çok derinlemesine bir iliþki yaþamamýþtý
þimdiye kadar.Yaþadýðý her iliþki genelde karnaval havasýnda baþlar
taraflarýn birbirinden sýkýlmasý ile son bulurdu.Yani aþýk olmamýþtý hiç.
Bu yüzden ne kendisi ile ilgili karþý tarafýn çok sorgulayýcý olmasýný
istemiþti bugüne dek,ne de partnerine yönelik bir sorgulayýcý tavrý
bulunmuþtu.Hoþlanma eylemi onun için daha uygun bir fiildi.Aþk ise tamamý
ile kendini verebilmekti karþýsýndakine...
"Anlýyorum..." dedi Nihal. "Siz daha birbirinizden hoþlanýyorsunuz."
"Evet aslýnda öyle " dedi Sevcan. Engin ile yaþadýðý iliþkinin miladý
belkide çok uzun sürmeyecekti.Ama ondan hoþlanmýþ, sürdüðü kadar götürecekti.
"Sevcan'dan bende hoþlanýyorum " dedi Engin. "Bu bir iliþki için yeterli
bir neden " dedi "Bence aþýk olmakla, olmamak arasýndaki tek fark bir ego
meselesinden " ibarettir diye ekledi.
Sevcan'da Engin'in söylediði bu cümle farklý bir merak uyandýrmýþtý.
Sormadan edemedi.
"Ne demek þimdi bu?..."
Engin sözünün arkasýný getirdi.
"Hayatým iki insanýn biribirinden hoþlanma süreci her iki tarafýnda
birbirlerinin egolarýný okþadýklarý bir süreçten ibaret.Aþk ise tamamý ile
bir ego kýrýlmasýna sebebiyet veriyor.Yani egolar bir süreliðine bloke oluyor.
Eger birine gerçekten aþýksan mantýðýný deðil kalbini dinlemeye baþlýyorsun.
Tabi bunun sonucunda fedekarlýklar baþlýyor.Ego'nun asla yapmayacaðýný bildiðin
bir þeyi onun için yapar oluyorsun. Ýstekli bir iþgal baþlýyor. "Gel diyor
karþýsýndakine sýnýrlarýmý kaldýrdým" "Gel beni iþgal et!..." Eðer karþý
tarafta aþýksa o da bu iþgale onay veriyor.
Nihal Engin'in aþk'a dair benzetmelerinden hoþlanýr gibi olmuþtu.Öylesine
bir soru sorma ihtiyacýný hissetmiþti.
"Peki bu iþgal nasýl gerçekleþiyor?..." diyerek sohbete seksüel bir
muziplik katmak istedi.
"Bence içimizdeki ruhsal dünyanýn bir baþkenti ve onu tamamlayan köyleri
ve kasabalarý var.Bu iþgalde belkide en kolay baþkenti ele geçirmek yani kalbi...
Peki ya diðerleri köyleri,kasabalarý iþgal edebilir misiniz?... belki ama tamamýný deðil..."
Her iki kadýnda Engin'in aþk' la ilgili sarf ettiði sözlerden çok hoþlanmýþtý.
Engin bu etkilenme sürecini bir adým öteye götürmek istedi.
"Asýl kötü olan tarafa gelince...diyelim ki bu iþgalde her iki tarafýnda
içlerinde var olan en küçük kasabaya yada köye ulaþtýðýný varsayalým.
Peki ya aþk bitince ne olacak?...Aþk bittiðinde her iki tarafta iþgal sonucunda
yorgun ve harebeye dönmüþ olarak uyanacak.Bence iþin en kötü tarafý bu dedi.
"Size göre bu yüzden mi bir aþk bittiðinde yeni bir iliþkiye girmemiz zaman alýyor"
dedi Nihal.
"Öyle tabi " dedi Engin "Çünkü iþgal bitip geri çekilme baþlayýnca her yer
ama, her yer harabeye dönmüþ durumda.Yani ruhsal bütünlüðümüzün tamire ihtiyacý var.
Peki bu aþk nefrete dönüþürse ?... O zaman durum çok daha vahim!...
Çünkü karþýmýzdakini avucumuzun içi gibi bildiðimizden.En zayýf taraflarýný vurmak
çok kolay.Üstelik her iki tarafýn iç dünyasýný baþkalarýna açýk veren bir pozisyona
sokma ihtimali de çok kuvvetli."
"Aþaðýlýk ..." demek burada bu durumu gerçekleþtiren taraf için her halde en somut
benzetme dedi,Sevcan.
"Doðru..." dedi Engin "Bloke halindeki egolarýn aþk sonrasýndaki yýkým halini
baþkalarýna açýk etmek bu bencede aþaðýlýklýk!... Ama bunu herkes yapmaz.Eðer iki
insanýn birbirine saygýsý varsa, aþk bitince iþgal sýrasýndaki en güzel kasabalarý,
en hüzünlü köyleri duyduðu huzuru hatýrlar.
"Yeter!.... " devam etme dedi Sevcan. Þaka ile karýþýk. "Biraz daha sürdürüsen
bak sana aþýk olacaðým..."
Hepsi birden kahkayý basmýþlardý.
Nihal iþi gereði bir çok insanla tanýþan ve onlarla dialog halinde olan bir
kadýndý.Her ne kadar Engin'in entellektüel birikiminden etkilendiyse de,
her kadýnýn aþk'tan bahseden bir erkekten prim göreceðine inanmaktaydý.
"Güzel konuþuyorsunuz...Sevcan bu konuþmadan epeyce etkilendi herhalde? ..." dedi.
"Ne yalan söyleyeyim..." dedi Sevcan "Bak sana aþk'tan bahseden bir erkek..."
"Ya..." dedi Nihal. "Bence de etkilenmek ya da etkilemek için çok favori bir konu!..."
Engin, Nihal'in imalý bir vurgusuna cevap verdi.
"Etkilemek adýna bir þey söylemek istemedim.Yoksa benim aþk hakkýnda anlattýðým
þeyler çok daha baþkalarýnýn bilmediði þeyler deðil.Konu buraya götürdü."
Nihal aþk'ýn gelip geçici bir þey olduðuna inanan bir kadýndý.Aþk sürekli olarak
yenilip içilen bir þey asla olamazdý.Hayatta bambaþka daha bir çok þey vardý.
"Siz burada aþk'tan söz ederken kimbilir kaç insan þu an Irak'ta,Afganistan'da,
Afrika 'da açlýktan ölüyor?..." dedi.
"Evet haklýsýn..." dedi Sevcan "Bizim burada Allaha þükür iyi bir iþimiz var.
Aç deðil,açýkta deðiliz ya onlar?..." diye atýldý.
Ardýndan asla yapmadýðý yada yapamayacaðý bir temennide bulundu.
"Keþke onlara yardým edebilsek..."
"Haklýsýnýz..." dedi Engin. "Allah kainat ve dünya kurulduðundan beri insanlýða
bir çok peygamber göndermiþ.Hepsi bir þekilde görevini yerine getirmiþ.Ýnananlar
inanmýþ.Ýnanmayanlar ise inanmamýþ.Ve son olarak peygamberimiz Hz Muhammed (Sav)
görevlendirip.Bu süreci tamamlamýþ.Peki ya insanlýk þimdi yalnýz mý?...Hayýr bence
deðil!... Ýçinde imaný olan insan inancýný her zaman yeþertmekte. Ama özellikle
bu çaðda yaþayan bir çok insanýn ben yine de çok ama çok yardýma
ihtiyacý olduðuna inanýyorum."
"Ne demek istediðini tam olarak anlamadým ? " dedi Nihal. "Evet Allahýn
Peygamberlerini insanlarýn ona inanmalarý için gönderdiði muhakkak ki doðru.
Ama her insanýn bu çaðda yardýma ihtiyacý var demek ne demek?..."
"Þu topluma bir bak!..." dedi Engin."En basit olarak eskiden çok daha eskiden
kalabalýk aileler içersinde yaþardýk.Mutluluk kavramlarýmýza bir bak!... Þimdi
eskisinden daha mý çok mutluyuz?... Gün geçtikçe bireyselleþen yalnýzlarý bol
kimliksiz bir toplum oluyoruz!.
Sevcan'a göre bireyselleþmenin kötü olan hiç bir yaný yoktu.Ýnsan ne kadar
özgürleþirse o kadar kendini huzurlu ve mutlu hissederdi.
"Bireyselleþmenin kötü olan yaný ne Engin? " diyerek savunma pozisyonu aldý.
"Güç geçtikçe parçalanýyoruz,birbirimizden kopuyoruz,koptukça ise yalnýzlaþýyoruz"
dedi Engin.
Nihal'in aðzýndan birden istem dýþý bir cümle döküldü. "Allahýn iþi çok zor"
dedi Nihal.Eskiden kalabalýk kitleler halinde yaþayan insan kavramýnda
mesajlarý vermek daha mý kolay dý acaba?..."
"Allah her þeye kadirdir onun için zor olan bir þey yoktur." dedi Engin.
"Ýnsan bu çaðda bile ne kadar yalnýzlaþýrsa yalnýzlaþsýn kulunu doðru yola
sokmak için mutlaka bir mekanizmasý vardýr" dedi Engin.
"Meknizma demek ha..." dedi Nihal.
"Sence nasýl bir mekanizma bu?... Yani hepimizin peþinde bir melek mi var..."
Sevcan bu sohbetten fazlasý ile sýkýlmýþtý.Konuyu deðiþtirmek için
Nihal'in tabaðýndaki yemeði bitirmediðini görerek atýldý.
"Nihal, daha tabaðýndaki yemeði bitirmemiþsin.Výr,výr konuþuyorsun.
Yeter artýk! bu aðýr felsefi konulardan sýkýldým ama..."
Engin Sevcan'ýn sýkýldýðýna umursamadan Nihal'e cevabýný verdi.
"Evet bence olabilir ama sadece melekler yoktur çevremizde þaytanlarda olabilir"
dedi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Evet Sende Haklýsýn Jale / Bölüm 8
Evet Sende Haklýsýn Jale / Bölüm 7
Evet Sende Haklýsýn Jale. / Bölüm 6
Evet Sende Haklýsýn Jale Bölüm 5
Evet Sende Haklýsýn Jale!..
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Evet Sende Haklýsýn Jale!.. (Bölüm 4)
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Humanarþist 2 [Þiir]
Kakavanlar [Þiir]
Madenci [Þiir]
Gözyüzü [Þiir]
Humanarþist [Þiir]
Takipdeydik. [Þiir]
Ben Senim,sen Aþk... [Þiir]
Mülteci [Þiir]
Yetmez! [Þiir]
Çelik Devrimi [Þiir]


erdal divriklioðlu kimdir?

Yazdýklarým ve yazacaklarýma dair. . .

Etkilendiði Yazarlar:
En iyi etkinliðim yazmaya kaçýþlarým...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © erdal divriklioðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.