"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Yaşları, bana yakın olanlar bilir, tombalanın vazgeçilmezliğini.. Seninle hem tombala, hem domino oynar yenilince de mızıkçılık yapardım..avazım çıktığı kadar “oynamıyorum işte” diye bağırırdım..Senin varlığınmış asıl o günleri mutlu kılan da, ben anlamamışım minik yüreğimle..Seni ne çok sevmişim, oysa şimdi o zamanlar söyleyememenin acısı kavurur yüreğimi.. Yepyeni bir yıla girsek de eskisi gibi yeni umutlara sahip değilim baba, bunları sana anlatmam doğru mu bilmiyorum ama bildiğim bir gerçek var ki en büyük sırdaşım, derttaşım sensin benim. içimdeki umutsuz yanımı anlatmaya kararlıyım ya, o yüzden güzel şeyleri bir türlü anlatamıyorum. İçimde öyle büyüyorsun ki gün be gün, yoo bundan asla şikayetçi değilim..ne var ki; o güzel ruhun aklıma geldikçe gidişine kahroluyorum baba..bunu kabul etmek istemiyorum..Allah beni affetsin böyle düşündüğüm için ama aradan 2,5 yıla yakın zaman geçse de hala inanmak istemiyorum çünkü, O gidiş sana hiç yakışmadı...Öldüğünü söylediklerinde hastane koridorlarından sana ulaşmak için çığlıklarımla koşarken o yol bitmek bilmedi ve bittiğinde de yatağında senin o güzel yüzüne ölümün bulaşamadığını görmüştüm.Sanki uyuyordun, az evvelki sıkıntıları sanki sen değildin yaşayan..seni ellerimden acımasızca aldılar baba...bu işi yapanlar nasıl bir yürek taşıyorlar ya Rabbim...o gün hayattan oldukça büyük, milyonlarca basamak düştüm aşağıya.. ellerimden tutanların hakkını ödeyemem ama babacım yokluğunu ve o dramatik gidişini kimse silemedi..seni çok özlüyorum.. Yeni yıl diye bir şey varsa, beni affetsinler ben hala 20/Temmuz/2000 de asılı kaldım..Seni alıp götüren tarihte yaşıyorum.Biliyorum sen cenneten o güzel kaşlarını çatıp “yeter, bu yas bitsin,bitir!” diyorsun ama öyle kolay olmuyor işte babacım, olmuyor...Senle olan yeni yıl kutlamaları kalsın aklımda bırak, bir tek annemin doğum günü ya o gün işte yalnızca onu kutluyoruz, senin yerine de öpeyim mi annemi? Seni nasıl özledim bilsen genç delikanlım..Saat tam 24:00 de çeşmelerden meyve suyu akmasa da gözlerimden sana doğru yaşlar süzülecek, ne olur hemen kızma ağlayacağım diye.. o yaşlarla sana dokunuyorum ben, yoksa hasretine yüreğim bu kadar dayanır mıydı?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ARZU MUMCU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |