..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Doğa ve Dünya > hüseyin hilmi arslan




19 Ağustos 2014
tarımsal Kalkınma ve Eğitim  
hüseyin hilmi arslan
Gerçek bir tarımsal kalkınma için sistemli bir tarım eğitimi olmazsa olmaz bir gerçekliktir.


:AEJF:
Sultan Abdulhamit sanayileşme meselesiyle ilgili “Biz tarım ve hayvancılığa dayalı bir toplumuz ağır sanayi bizim için erken, biz önce tarım ve hayvancılığa önem vermeli ve ardından bunlara ait sanayiyi gerçekleştirmeliyiz” manasında tam da derdimize derman olacak reçeteyi sunmuştur yıllar önce; fakat aradan geçen bunca seneye ve yapılan yüzlerce reforma(!) rağmen tarımsal kalkınmada hâlâ bir arpa boyu yol alınamamıştır.
     Bu sorunun nedeni; elbette bu yönde ciddi politikalar uygulamak bunun fikri alt yapısını oluşturmak yerine günü kurtarmaya yönelik bir tutumun sergilenmesidir. Ve ayrıca tarım sektöründe olanların eğitimsizliği de cabasıdır. Aslında çiftçinin eğitilmesi ve yönlendirilmesi bu sorunun çözümü için atılacak çok önemli bir adım olacaktır. Babasından dedesinden gördüğü usullerle biraz da deneme yanılma yoluyla öğrendiklerini uygulayarak tarım yapmaya çalışan çiftçinin kaliteli şekilde eğitilmesi ve yönlendirilmesi de ancak devlet eliyle olabilir.
Biz hâlâ bir tarım toplumuyuz ve bunu geliştirmek zorundayız. Ama maalesef pek çok alanda olduğu gibi bu alanda da sorunu kökten çözmeye yönelik bir uğraşın içinde değiliz açıkçası. Bu sorunu ve benzer başka sorunları ortadan kaldıracak fikirlerin ortaya çıkacağı bir eğitim sistemini kurmuş değiliz. Sınav odaklı bir eğitim anlayışı bizi hayat sınavında başarısızlaştırmaya devam ediyor. Konumuza dönersek, çiftçilik yapacak insanımız özellikle gençlerimiz için bu işin eğitimini alacakları bir ortam hâlâ yok. Bu ortamın kurumsallaşmış biçimi olan okullar da yok. İlköğretimde verilen bir iki saatlik tarım ve hayvancılık dersiyle, ki o da artık kaldırılmış ya da uygulanmıyor, bu problem çözülemez herhalde.
Öyleyse ne yapmalı. Evvela bu iş için ciddi fikirler ve projeler geliştirebilmek için kafa yoracak insanlar, uzmanlar bir araya getirilmeli. Bu insanlar tarımsal kalkınma politikalarını oluşturmalı ve önceliği bu işin eğitimine vermelidirler. Devlet üretilen fikirleri ve projeleri hayata geçirmede kararlı ve tutarlı olmalıdır elbette. Kanımca illa illa tarım liseleri yeniden açılmalı ve hatta bu liseler köy ve kasabalar da, ayrıca sadece liseyle yetinmeyerek -sadece bu iş için değil- köy ve kasabalardaki ortaokullarda tarım dersleri uygulamalı olarak okutulmalıdır. Bütün bunlar bilimsel ve gerçekçi yaklaşımlarla uygulandığında o zaman ülkemiz tarımsal kalkınmada yüksek bir hız elde edecektir. Böyle bir eğitimden geçen çiftçilik yapacak çocuklar-gençler, donanımlı olarak mesleklerini icra edecekler ve gelişime açık yönleriyle tarımda yeni uygulamaların öncüleri olacaklardır. Tabi bu önerilerimiz aynen hayvancılık alanında da uygulanabilir ve hatta uygulanmalıdır da.
Artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti “asker devlet” mantığından sıyrılamaya başladığı gibi “kâtip(memur) devlet” mantığından da sıyrılmalı ve “uzman devlet” mantığını kazanmalıdır. Elbette ki bütün sorunların gerçek çözümünün eğitim sistemini gerçekçi ve bilimsel temellere oturmakla olacağını bilmeli ve ona göre politikalar izlemelidir.
Tarım ve hayvancılık bizim gerçeğimiz ve geleceğimizdir. Bilelim ki biz ancak bu ikisi aracılığıyla “süper güç” olabiliriz. Vesselam



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ramazan ve Şiir

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kelimelerin Şehirden Kovuluşudur [Şiir]
İnsanca Bir Şeyler [Şiir]
Karacan [Şiir]
Yalnızlık Hallerinden [Şiir]
Rüzgar Görmemiş Çocukların Şiiri [Şiir]
Şehre Kopuk Gülüşler [Şiir]
Ölmek ve Uyanmak [Şiir]
Veliler, Çocuklar ve Tercihler [Eleştiri]
Gazze’yi Kurtarmaya Kendinden Başlamak [Eleştiri]
Muhalefet ve Tarafgirlik Meselesinin Özüne Bakış 2 [Eleştiri]


hüseyin hilmi arslan kimdir?

Üstadların açtığı yolda, onların gösterdikleri ufukları aşmak hevesinde bir talebeyim

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek, S. Ahmet Arvasi, Rasim Özdenören


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © hüseyin hilmi arslan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.