Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
“Akkuş” un Sevgi Masalı adlı yeni yapıtında, bambaşka bir dünya ile çıkıyor karşımıza, belki de bu güne kadar hiç kimsenin dokunamadığı, günah, ayıp, nasıl olurlarla bir dizi soru yumağını sorunlaştırıyor beynimizin kıvrımları arasına.. “Biz bilinmez şehrin insanlarıyız. Ben bilinmez şehrin acısını yanıma alarak bu şehirden ayrıldım. Şimdi artık herkes, bende dahil herkes artık kayıp bilinmez şehir sayıyor burasını. Tıpkı bu okyanusa gömülen Atlantis şehri gibi. Bizde ikiye ayrıldık, efsanelerdeki satın oğulları ve birin oğulları diye. Atlantis şehrinin sulara gömülüşünü önceden sezen Bir’in oğulları gibi şehri terk ettik. Kendimize de yeni adlar taktık. Yakanlar ve Yananlar diye. Benim büyüdüğüm zamanlarda henüz bu şehir ikiye ayrılmamıştı. Dünya zevklerinin alabildiğince tadına varma eğilimi yoktu. Doğarken Bir’in oğulları gibi doğuştan telepati yeteneğine sahip sevda yüklü aşıklar gibi doğurmuştu analarımız bizi...” Bu kitapta aşkımız, sevdamız, sevgimizi yüreklice yaşarız okuduğumuzda. Yeni bir anlatım yeni bir aşk dünyasında bulacaksınız kendinizi. İşte kitabın girişi bir iki tümceyle… Sevdiğime “Bugün seni özlediğimi hissettim… Bir gülüşünle her şeyi unutturduğunu fark ettim... Sesini her duyduğumda yaşadığım huzuru fark ettim… Hem yanımda hem uzağımda olduğunu fark ettim… Yaşanan kötü günlere söylenen kötü sözlere rağmen yaşananların hepsinin güzel olduğunu fark ettim… Bugün seni özlediğimi fark ettim ve en önemlisi ''aşkı'' senle yaşadığımı far kettim..” Bir okurun bir can yoldaşının okurken ilk sözleri. “Masalın sevgisi kadar,yüreğinde ve ötesinde her satırı çok değerli olduğuna inandığım bu kitabın ,, her harfi kadar okuru olmasını en kalbi duygularımla kutluyorum... Emeğin ve duyguların selinde yazılmış olan sevgi masalı gibi ömrün olsun.. ,,Selam ve hürmetle... “ Akkuş’un anlatımı yıllanmış şarap gibi içilesi, okurken bir dünyadan başka dünyalara dalıp gidiyorsunuz. Anlatıma kapıldığınızda bir filmi izler gibisiniz. Zaman zaman nefesiniz kesiliyor, zaman zaman isyanlardasınız. Zaman zaman da yaşantımızın kimi karelerine tanık oluyoruz. Sanırım Akkuş’u farklı kılan bu ustaca anlatımı olsa gerek. Ozan Karakaya
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Taki Akkuş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |