Benim kaybettiğim yıllar ve insanlar var, hava kararıyor, güneş bu şehir de benim için batıyor, dolunayın yüzünde ki ifadeyi görüyor musun, seni özlüyorum, seni seviyorum, göz yaşları hiç bu kadar sulu olmamıştı, hiç bir yas bu kadar uzun sürmemişti, sen yoksun artık ve hayat devam ediyor, suyun tadı simdi de ayni ama eksilen bir şeyler var, yıllar insanlardan hep bir parça alıyor, gelip gittiğim yollar bile eskiyor, gözümden dökülen yaslar milattan önce bilmem kaç yılından beri beni bekliyormuş sanki, artık şarkılar bir ızdırab, yemek yemek hepten eziyet, gürültüye katlanamıyorum, kalabalıklara tahammülüm yok, kasırganın ortasın da bir serçe yavrusu gibiyim sığınacağım tutunacağımın bile akıbeti meçhul, keskin bir bıçak yüreğime bir çizik atıyor yüzüm de en nahoş ifadem, sesim biraz kırgın, ellerim tutmuyor ve bu yalnızlık sonsuza kadar sürecekmiş gibi, hıçkırıklar bu sefer ağlamaktan; hiç ona kadar kadar sayınca bitecek gibi görünmüyor, burnum akıyor ama nezleden değil hem çok şey bitmiş gibi, hem hiçbir şey olmamış gibi ; hayat iste, ölüm de bu puzzle in bir parçası...