Öküzün rengini dışında, insanın rengini içinde ara. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Ey Simurg! Her okuyan yazar olamaz ama her yazar iyi bir okuyucudur. Yazarlığın ölçüsü sadece okumak değildir. Nasıl ki her iyi ve güzel konuşan kişilerin iyi yazamayacağı gibi çok okumak da insanı yazar yapmaz. Yazarlık, bir çalışmanın sonucudur, okumanın sonucu değildir. Yazarlık, kelime işçiliğidir. Sonu gelmeyen bir emeğin, özverinin sonunda elde edilen bir yetenektir. Salt okuma, insana yetenek kazandırmaz. Okuma sadece bilgi elde etmeye yarar ve soyuttur, somuta dönüşmesi eylemlere bağlıdır. Eylem olmadan okuma yazarlığa dönüşmez. Çok çok okuyorum, günde bir kitap okuyorum ile yazarlık hayali olmaz. Hele hele ayda bir kitap okumalarla yazarlığın yanından geçilmez. Her şeyden önce okuma eylemini sistemleştirmen gerekir. Okurken önemli gördüğün önemli yerlerin altını çiz, sonra onları bir deftere not et, üzerinde düşün ve altına kendi düşüncelerini yaz. Tabii eleştiri olabilir ya da ekleme de olabilir. Önemli olan bir şeyler yazman. Yazdıklarının önemi yok. Alıntıları eleştirecek birikimin olmayabilir. Sorun değil. Burada amaç alıntıyı eleştirmen ya da alternatif düşünce üretmen değil. Yazımı kabiliyetini geliştirmendir. Tabiri caizse cümle kurmaya çalışmaktır. Benzer çalışmayı dergiler de yapabilirsin. Muhakkak edebiyat dergilerini oku, oradaki deneme ve hikâyelerin nasıl kurgulandığını, nasıl bir üslup kullanıldığı, cümle yapılarına, kullanılan imge ve edebi sanatlara dikkat et. Sonra sende aynı konu üzerine bir deneme ya da öykü yazma ya çalış. Tekrar ediyorum burada amaç yazmayı geliştirmek, içeriğinin pek önemi yok. Ve hata ve eksikliklere aldırma, zamanla düzene gireceğinden, yazamama ya da tıkanma durumlarında moralini bozma, ara ver. Aradan birkaç dakika, saat sonra tekrar kaldığın yerden devam et. Böyle kitap ve dergilerle pratik yaptıktan sonra, kendi kendine birkaç sözcük seç, seçtiğin sözcüklerle öykü ya da deneme yazmaya çalış. Kurgusunu seçtiğin sözcükler belirlesin. Yavaş yavaş sözcüklerin sayısını artır. Eline bir sözlük al ve A harfinden başlayarak kelime çalış. Bunları not ederek de yapabilirsin. Baştan başlamak sana sıkıcı geliyorsa, bunu rastgele harfler seçerek de sözlük çalışması yapabilirsin. Sadece Türkçe sözlük değil, psikoloji, sosyal bilimler vb değişik sözlükler üzerinde de çalışmalar yapabilirsin. Böylece kelime hazinen genişleyecek ve yazım aşamasında kelime bulma sıkıntın olmayacaktır. Yazıma başlamanda önce, yarım saat ya da kendi durumuna göre bir süre tayin ederek yazacakların üzerinde biraz düşün. Özellikle giriş üzerinde yoğunlaş, çünkü yazmaya başlamanın en zor kısmı giriş yapmaktır. Giriş yaptıktan sonra gerisi zaten gelecektir. Bir de sonucu düşün. Giriş ve sonuca karar verdin mi? Ortası kendiliğinde şekillenecektir. En azından seni fazla sormadan belirginleşecektir. Diyelim ki yaratıcı yazarlık üzerine bir yazı yazacaksın, yazacağın konuyla ilgili daha yazılan kitap, deneme ve makaleleri okuyabilirsin. Bu sana fikir üretmene yardımcı olacaktır. Oradan esinlendiğin düşüncelerle yazımın kolaylaşacağı gibi diğer çalışmalarla karşılaştırma imkânı da bulacaksın. Esinlemen ya da kopma çekmede bir sıkıntı yok, sen sadece alıştırma yapıyorsun. Başkaların düşüncelerine sahiplenmiyorsun. Şayet yayınlayacaksan yazıya dipnot eklemeyi unutma ki emeğe saygısızlık olmasın. Ey simurg! Yazar, iyi bir okuyucu olduğu kadar, dikkatli bir dinleyici ve iyi bir araştırmacıdır da. Yazarlık salt okuma üzerine korulu olduğunu düşünme, gözlemci olmalısın, meraklı olacaksın. Gözlemlerini analiz etmeyi de öğrenmelisin. Senin görmenle, sıradan bir insanın görmesi arasında fark olmalı. Tekrar ediyorum iyi bir dinleyici olacaksın, dinlediklerinden bir öykü ya da bir yazı konusu çıkarmalısın. Dinlemek bazen bir kitaptan çok işine yarar. Böylece fildişi kule de yaşamamış da olursun. Ey simurg! Kendine hafta da en az bir yazı yazmaya alıştır. İstemezsen de, moralin olmasa da, sıkılsan da, içinden gelmese de, hasta olsan da, sinirli/asabi olsan da, ödevlerin varsa da vb ne olursa olsun yaz. Kendine bahane üretme, bahaneler bahaneyi çoğaltır. Bir defa bahanelerin ardına saklandın mı, inan her seferinde benzer bahanelerle yazamadığını göreceksin. Kendini zorlayacaksın, yarım sayfa da olsa yaz. Bunu kendine zorunlu bir iş olarak gör. Yazma alışkanlığı kazanana kadar çalışmaları aksatmadan devam etmelisin, yaptığın pratikleri seni yazarlık yolunda bir adım öteye taşıyacak ve kendini ifade etmedeki engelleri aşarak, kendine özgü bir üsluba da imza atacaksın. Osman Tatlı osmantatli@gmail.com https://twitter.com/tatliosman63
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman tatlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |