Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt |
|
||||||||||
|
Ne yana dönsem içim burkulur Gül kokan sokaklardan ne zaman geçtik Katmerleşti acılarımız Süveyda Değmiyor sesimiz birbirine 302 - Yağmurdan sonra sel gibi, iki büklüm tek parçayım ya gel, çelme takma güller ör ya da çekil önümden söz orucu susmakmış tut beni dilimden tut beni Süveyda. . 303 -Derdin ile dertlenmeyeni sevgine ortak edipte kendine haksızlık etme... 304 -Yorgun yüzü güneşin sonsuzluğun göğünü açıp öyle gidelim ıslanmasa secdeler göremeyecektin önünü ya geceye düştüğünde hüzün hissedecek ruhun olmasaydı? Taşlaşmış yüreklerin soğukluğu yüzüne vuran insanlar gibi huzuru barındırmasaydı gözlerin Ve Sözlerin hiç bir yüreğe tesir etmeseydi Düşün! Onca suratı asık insanları ya sende onlardan olsaydın iyi ki yüreğin varda ağlıyorsun iyi ki hala her acıyı hissedebiliyorsun ya tüm bunları kaybetmiş olsaydın o zaman yaşayıp yaşamadığını nereden bilecektin? 305- Güler yüzlü şeytanlar sizedir lafım Boşa kürek çekmeyin geçmişe bir bakın 23 ağustos 1921 Sakarya var ruhumda Çanakkale ders olsun gölgenden bile sakın - 22.07.2015 306- Vatansız yaşanır mı yazda gör şair Şehit düştü kardeşim bayraktır kefil Aşkın sırrı görmektir bakışlar esir Yurdumu bölecekmiş, Allah'tan gafil 307 - Sökseler yüreğimi tüm acılar dinse Ne sana bakarken içimde büyüse hasretin Ne resmine dokunarak yansa avuç içlerim... 308- İnsanları güzelleştiren resimlerdeki gözlerdir, çirkinleştiren ise çekip söktüğünüz gülüşlerdir... 309- İnsanları güzelleştiren resimlerdeki gözlerdir, çirkinleştiren ise gözlerden sökülen gülüşlerdir.. 310- Öyle insanlar var ki; ne kadar temiz görünüyor olsalar da sadece dışları süslü bil ki; içleri taştan duvarlarla örülü... 311- Uçan kuşa sormuşlar göçün nereye diye Demiş ki; gidişim iklimi sıcak olan yerlere. Hayvan bile sıcak bir yer ararken insanoğlu soğuduğu yürekten nasıl gitmesin? 312 -Zenginin #gözü doymadıkca fukaranın açlığı bitmez... 313 -Öyle ki herşey güzde kaldı, sıcak demire su dökmek gibiydi gelişin. Gittin ve artık yaz gelmesede olur... 314-Ve bir yara deşilerek büyüyor içimizde, derman olacak yürek yok, kalmamış sevgi tomurcukları, ekilen zehirleri biçiyoruz istemsizce, gözünüz aydın kötü insanlar git gide dünya size benziyor... 315- Tek bir gerçek vardır hayatta, kaybeden her zaman sevilipte, sevmesini bilmeyendir... 316- #Geceye ne söz düşer ne de gözyaşı Gitmek gerek bazen kaybetmişliğe emanet ederek günleri... 317-Ben sensiz her halükarda acı çekiyorum madem gittin, mutlu ol diyorsun bana bende #küfrediyorum ardından sana 318- Sessiz kalan geceye haykırasım var acılarımı, sonra dur diyor birisi içimde dur! Gözyaşlarını görmeyen aya ne diye açarsın sırlarını... 319-Değeri düşen her şeyin rafa kaldırıldığı bir dünyada, güneşi terk edip geceye boyun eğiyorsan, saçlarına dökülen kandillerin aydınlığından haberin yok demektir... 320- Dünü boş ver içimde gemiler battı hemde suyu olmayan denizlerde yokluğunu taşıyan gözlerim berbattı 321- Her akşam bir yerdeyim Sokaklar insan dolu Yalnızlığın içinde bir yerdeyim... 322- Yaşananları güzelleştirip yazmak varken güzel masallar neden kabus gibi çöker üstümüze bazı insanlar... 323- Şairler şiirlerini asar Ölümler, seven yürekleri sarar... 324- Terk edilmiş beldelerin tek sakiniyim En son sen gitmiştin Ben hala sadık anılarla dolu bu şehrin köşelerine Sen ise çoktan yelken açmıştın başka şehirlerin gövdelerine... 325- Acıyı yutmuş bir ruhtan Mutlu şarkılar söylemesini beklemeyin Ya kadehlerde bitirir gününü Ya toprağa sarar mutsuz ömrünü... 326- Bu gece; kahveyi, muhabbeti birde seni sevdim var mı ötesi hepiniz birden iyi gidiyorsunuz içime içime geliyorsunuz... 327- Bir fariza ise insan gibi yaşamak Nakışlanarak dönmüyor mu kainat O zaman niyedir gönülleri yıkmak 328- Dünyamız, gün güne bak kirleniyor Kirleten kadar suçlu değil miyiz Ay geceye, gece güne mühürleniyor Öyleyse, vicdan sahibi değil miyiz 329- Evlat güne güneş geceye aydır Evlat yürekte can, gönüle paydır Dudaktan kalbime gerilmiş yaydır Gözümün bebeği canımsın oğul 330- Sevgi neye yarar ki, ilgi olmasa aşka, onu bunu boşver de, en önemli şey nedir ki başka? 16.11.2015 331- Dün yaşanan acıları, yalnızlıkları, hüzünleri, kederleri, bugün yaşıyorsam hala; bugün yeni bir gün değil dünün tekrarıdır sadece... 334- Hangi rüzgar gözlerine gülmeyi yasakladı. Bil ki içimdeki uzaklığı, gözyaşlarım kucakladı.. 335 Kızgınlıkla gidilen yolları bitirmeden yoklamalı gönlü, durup dinlenmeli ve dinlemeli kalbini. O an tüm kırgınlıkların yerini hasret alacak özleyeceksin. Arkana bakıp dönmek istiyeceksin vazgeçme! Yürüdüğün yollardan koşarak geri dön, dön ki sevgiler daim olsun, dön ki bu kısa ömür acıyla değil mutlulukla dolsun... 26 Ocak 2016 336 Zamanın içinde anılar Anıların içinde ben Benim içim de sen Senin içinde kim? Kimlerin içinde neler var Var olanın acısını kişi hisseder Hislerimde yokluğunun gölgesi var... 337 Birbirimize geç kalmıştık Bu yüzden yollarımız kesişsede Kırılmış, dağılmıştık Bir türlü bi araya gelemedik Sana yazılmış bir yüreğin tek dilidir tatlı olması Gönlümün ancak böyle kapanır yarası... 338 “Lütfen! Kimsenin kalbinde uçan kuşları vurmayın, Bırakın uçsunlar, kanadını kırmayın... 339 Senle konuşamasam da, iyi ki dili var kalemin, yoksa boğmuştu beni kelimeler, hiç bitmiyor ki özlemin... 340 Aşk; ya nefret ettirir, Ya da aynı yıldızları birlikte seyrettir. 341 Özlüyor insan, Hele ki; Gece olup da, Üstüne yağınca yıldızlar.. 342 Siz güzel insan olun, Hiç bir kulu kullanmayın, Dereceniz o zaman artacaktır, Her şey mahşere kalır sanmayın. 343- Şurada bir yere deniz mavisi küçük bir göl, bir tutam cennet otu, ve ellerinde hüzün birikmiş bir şair, biraz da iyi insanlar, daha ne durursun, susmasın kalbin aşka dair. 344- Aşk adına ne varsa umutlara düşen sen Al götür musibeti getir afiyetleri. Mevsimin ilk yağmuru rahmeti bölüşen sen Ol emri ile akar dilde haşr ayetleri. 345- Bugünümü sahte gülüşler arkasına gözyaşlarımı saklamak zorunda bırakan tüm insanlara içimden geçen sözleri mahşerde dahi söyletme ya Rab! Ben acıyla çaresizce kıvranırken öfkemi yüzlerine vurmaktan sana sığınıyorum ya Rab! Sen benim yerime en güzel şekilde karşılığını, huzuru hak etmeyenlere ver ki; benim günahlarım yasaklarını çiynetenlerin boynuna olsun... Sen beni bu acı karşısında sustur ki; edediyette huzur benim olsun... 346- Kelim, körüm, sağırım ve bil ki; s/is içinde bir dağım iki şey söyle bana kanıyor bak dudağım... 347- Kalbimden geçen seni ellerinde yoğur ki; cinnetim, değmesin cennetime. 348- İnanın bana! benden sonra, seven ''adam'' kalmayacak. Ört yüreğini üstüme... 349- Saatlere küstüm geçmediği için, Ve takmıyorum zamanı gelmediği için. ''Şimdi tüm korkular yalnız'' -1998 350- Anladım ki; zamanla çirkinleşenler var. Bazı şeyler severken daha güzeldi. 351- Ne çok yitip giden insan vardı, belki kendi içinde, belki güneşin ardından. Ve ne çok yağmur yağdı; Bize düşen nasibi, aldık ayrılığın payından. 352- Tek tek vurup anıları şakağından, Her seferinde öleceğine, Toplu katliam yapıp bir kere ölmek, Ölüp de gömülmek gerek yüreğine... 353- Başkalarının hüzünlerinden mutlu olanlar gördüm ben, onların üstüne hep yağmur yağıyordu.. 354- Gökyüzü zifiri karanlık yıldızlar çıplak Ay soluğumu bilsen ağzıma tıkayacak. Acılarsa yıkandı bulutların altında, Aşka dair son cümle bil ki bıçak sırtında. 355- Herkes seni sevebilir ! Benim gibi kimse sana; kuşum demez, balım demez. Ben sana kuşum derken, içimde kuşlar uçuyordu... 356- Kaç kere senin yüzünden nefesim tıkandı bilmiyorum. İşte tam bu yüzden başladım yazmaya, dilsiz yanıma söz ol diye. Bir eylül ile gelip, aynı mevsim "göç"meyecektin. 357- Anladım, diyerek kendine yalan söyleyenler, sadece sevdiklerini içlerinde sürgün ederler. Sonra zaten seyrederler, bırakın etsinler. 358- Benim olmayan bir vaktin, sadece bekçisiyim. Nefesim bitene Hakka gidene kadar hizmetçisiyim.. 359- Birilerinin görmek istemediği yerde, Bizim hayallerimiz vardı, Sanırım yazmak bize onlardan miras kaldı. 360- Şiir; Bazen yabancı gözde durgun halsiz ve yorgun Sanki yürekte çığlık ve kalemde son vurgun. 367- Yaksa sevda ateşi, aşkla örülü bend'im Nefs ile cihadımız, gören sen duyan bendim. 368- Madem dinleyeceksiniz, Bir gün anlatırım hikayesini, Şiirlerden yağmur yağarken üstümüze. 369- Seni sevmek; gönlümün merhabası gibi, boyun eğip kadere aşkın elifbası gibi.. 370- Acılarsa taştı yüreğimden, Ilık ılık döküldü içime, Uzanıp sardı yüreğimin izbelerini. Toprak diye şiir serptin üzerime, Beni ''yağmursuz'' Bıraktın. 3temmuz2013 371- Tüm güzellikleri kendinde toplayan güzel sadece sen mi olmalıydın. 372- İnsan mutlu olduğu günleri, şimdilerde değmezmiş diyerek anıp hayıflanıyorsa, bu bir aldanıştır ve emin olun başkalarının aldatmasına hiç benzemez kişinin kendini aldatması. 373- ''Benim sevdiklerim hep yanımdadır, uzakta olsalar da'' öyle bir deyişi vardı, tüm sözleri ruhumu sardı. 374- Ne çetin bir savaştır sensizlik, ''Sır'' kemale erince, Aşkın kalp himayesinde kilitli kalması. 375- Yani sen şimdi ilk gördüğümde, Başladı mı diyorsun kalbimin ağrısı. O zaman bu sana yüreğimin son çağrısı. 376- Sonsuz ve ölümsüz olan tek aşk; Allah, Peygamber, Bayrak ve Vatan aşkıdır. Çünkü, böylesi sevmek, her kula nasip olmaz. her şeyden ama her şeyden başkadır. 377- Affetmiyorum, Nefret edemediğim için kendimi, Beni bu hale soktuğun için seni. Sayende anladım ki, Şairlik birazda yalancılık sanatı. 378- Şu bir gerçek ki, Uzaklık mı? Sadece kalbine kadar. 379- Masmavi semalarda dalgalan şanlı bayrak Unutma ki Mehmet'in kanı var üzerinde. Kaşlarını çatarak dudak büzmeyi bırak Vatana can verenin canı var üzerinde. 380- Neden böyle olduk biz, Neden soğuk rüzgarlarda savruluyoruz Haddini mi aştık sevmenin Yoksa değerini mi kaybetti sevdikçe yüreklerimiz. 381- Yol uzuyor belki de kısalır günden güne Bilenmiş bir uykuya, kanlı binlerce kabus. Nefes almak öyle zor, o vakitten sürgüne Mermi kussa mavzerler korunacak bu namus. Şanlı bayrak uğruna Tanka durasım gelir Düşse beden toprağa vatan olasım gelir. 382- Bir ağustos gecesinde izi kaldı dudaklarımda yüreğimi sarıp saçlarına köprüler kurduk dolunayın ışığına Yıldızlar ve sen ne çok yakışıyorsunuz birbirinize bir bilsen... @rasimyilmaz 383- Acı çeken bir kalp Ya susar ya haykırır İnsana göre değişir dışa vuruşlar Eninde sonunda herkes bir gün vazgeçer... @rasimyilmaz 384- Kelimelerin kalbinden anlasaydın sana yazılan tüm cümleleri es geçmezdin... 385- -Nasılsın dedi Herkesin yüzü gözü ıslak, çatlak duvarlarda yol arayan, karınca gibiyim dedim... 386- Benim aşka yazacak çok şeyim vardı, Vefasızın biri ansızın elimden aldı.. 387- Sevdiklerinizi layık oldukları yere koyamıyorsanız, kabul edin ki, çıkmaz bir yolda, mevsimsiz bir yıldasınız. 388- Ne güzel sözdür ''seni seviyorum'' demek. Sahi, en son ne zaman demiştik. Biriktirmeyin, söyleyin yürek terinde emek. 389- -Ne yani, Daha silkeleyip kalbinden mi dökeceksin? Ölmek için sadece ceset mi gerek, İnsan yaşarken de ölemez mi? 390- Söyleyeceğini duymak isteyen birinin olduğunu bence unutma. ''Neyse'' deyip geciktirme, geciken her duyguyu yüreğinde biriktirme. 391- Derler ki; hayat çok güzel sevene. Evet sevene toz pembe bulutlar, gök mavi, çiçekler rengarenk. 392- Ben senin gönlünde uçuşan bir kuştum, Ellerin diyorum, ellerin, gözlerinde susmuştum. Gittin ya hep yokluğunla buluştum. 393- Her ne kadar sevsem de sensizliğin çilesini, Bünyem kaldırmıyor yokluğun böylesini. Seninle şiirleşiyor her sözüm, Ey benim benden öte aynadaki yüzüm. 394- Ben aşkım senin ellerinde, Senin gözlerinde hayat, Sensiz olunca her günüm yeni değil, Sonrası hep feryat. 395- Ben senin aşka gülümseyen renginim, Ve bil ki, sevgiden yana bir tek senin denginim. 396- Her şeyden ama her şeyden vazgeçtimdi, Ta ki gözlerini görünceye kadar yeminle, Gitmeler ne ki yollarım bile ters dönüyor seninle. 397- Muhammed'in nuruyla ışıyorken kandiller Dört bir yandan saldırdı yine Ebu Cehiller 398- Ölüme kucak açan bir milletin dirilişine, Hiç kimsenin gücü yetmez. Kursağınızda kalacak Türk'ün kanı, Emin olun bu hesap burada bitmez! 399- Bizim acılarımızdan sevinç çıkarıp yüreğimizi yakanın, unutmasınlar ki, başını ezeceğiz o sinsi çakalın. 400- -Çok şey değil, gökyüzünde bizi bombalayan uçak istemiyoruz o kadar. 401- Bin parçaya bölünüp duruyordu içimde Sanki cennetindeydim o nardan çıkıyordu Kalbim onsuz bir zindan sıralanmış biçimde Güneş balçığa düşse o nurdan çıkıyordu 402- Tokat'a gelen misafir biz Gülistan yoluyuz Hem Şeyh hem Şirvaniyiz çünkü anadoluyuz. Ayrımız gayrımız yoktur bir bütünüz hep beraber Al bayrağın yüzünde ki ay yıldıza tutkuluyuz. 12.01.2017 / Tokat 403- Kırgındık çoğu zaman, Mevsimsiz özlemlere ektiğimiz sevgimizi, Vuslata biçemediğimizden midir nedir, Kırgındık çoğu zaman. Oysa sevmek, sevgilinin kalbine, Kazmaktı mezarını sonsuza kadar. 404- Şiir sandıkların aslında yaşadığım anlardan ibaretti, Sen sanat diye okudun, Oysa ki ben acıyan yanlarımı yazdım hep. 405- Anladim ki ölümler, Vur emrine boyun eğmiş sevdanın. 406- Gün geliyor farkına varıyorsun, Bencil insanların arasında kaybolduğunun Ve sonra dönüp hep kendini arıyorsun. 407- Bozuksa gönül verdiğinin genleri Geçte olsa anlarsın, Çıkıp da hayatından gidenleri... 408- Martılara küsmekte neyin nesi, Kanadını kıran onlar mı sanki? Başkasıyla gülmeyi mi öğrenmeliyim yeniden? Yoksa seni mi unutmamı istiyorsun? 409- Papatyaların yapraklarını kopararak sevecek sandık. Bir özür gerekirse eğer, o da öldürdüğümüz onca çiçeğe olsun... 410- Ateş ne kadar tehlikeli olsa da, üşüdüğümüzde istediğimiz tek şeydir. Ve sende bir gün mutlaka üşüyeceksin.. 411- Görmesen de gözlerimdeki nemi, ağlıyor bu gece içimdeki tüm umutlar, bu yüzdendir gecenin yorgunluğu ve üstüme dökülen bulutlar. Kapanmıyor kirpiklerim uykuya, aklımda sen ve vedanın soğuk rüzgarı esiyor hala başucumda, vazgeçilmez bir tutkuya. Üşüyorum... 412- Yalnızlığın kitabını sayfalarca yazabilirim ama yalnızlık beni nasıl tarif eder bilmiyorum... 413- Kafamın içinde söylenecek bin bir cümle varken onu görünce hepsini tek bir cümleye sığdırıyorum, seni seviyorum !... 414- Biz olduğumuzdan çok olmak istediklerimiz için savaşmayı öğrendik, lakin etrafımızdaki kalabalık hayallerimizi yıktı. Olduğumuz yere çakıldık... 415- İşte tam bu vakitlerde kimsenin çalmadığı kapımı şiddetle tekmeliyor hüzün. özlediğim özlendiğinden habersiz hangi yıldızın ışığında hayal kuruyor kim bilir... 416- Gecedeki yıldızları avuçlarına kadar indirmiştim, sabahlara mutlu uyansın diye. Oysa sevdikçe karanlıkta kalan hep ben oldum. Şimdi siz söyleyin, beni üzdükten sonra kimi mutlu ettiğinin ne önemi var ki... 417- Karlı bir dağda verdin en çetin imtihanı Hakikat goncaları arşa doğru açarken. Sevgi sana, aşk sana, şimdi birlik zamanı Deli taylar toprağı diyar diyar seçerken. Vatan aşkı gönülde, başta taçtır başkanım Sabır sûkun meyvesi sulh ilaçtır başkanım Ruhu şad olsun. . Rasim YILMAZ 418- Mutluluğa niyet edip mutlu olamamak gibi bi sorunum var. Kursağımda kalıyor sevişlerim, anlayacağın sevdiğim kadar sevilmemenin acısını çekiyorum. Ve en sevdiğin insana güvenip güvenmemek arasında gidip gelmenin karmaşıklığını, yani ben sana kendimi anlatamam. Sadece şunu diyebilirim, yüreğimin kapısını çalan o kadar insana sessiz kalıp, onun için kapıyı ardına kadar açık tutmamın bir değeri yokmuş... 419- Belkide insanların iyi olduğuna inanmak istememiz yıprattı en çok bizi... 420- Ömrümce dediğin 5 gün, 5 sene ne zaman öleceğine bağlı.. 421- Önemli olan gülümsemen değil o eylemde ki samimiyet... 422- Yoksa edecek güzel sözün, sıcak bir çay koyda içelim... 423- Yalnızlığımın kanadında mutluluktan kalma bir kaç kırıntı yetmedi kış aylarında ısınmama belki kısmet bahara... 424- Gece çökünce bakma etrafımda kimsenin olmadığına bilirsin ay ışığında sadece seninle kalmak yetiyor bana. 425- Aldım karşıma yalnızlığı yine seni anlatıyorum... 426- Biliyorum insanlar nankördür bu yüzden üzülme gidişini bekler gibiydi yüreğim... 427- Aslında sevmiyordu beni sözlerinden anlamıştım, yalnızdı ve bundan çok sıkılmıştı. Benimle olmak ona iyi geliyordu bile bile kaldım yanında, sardım yarasını, yeniden güldürdüm ağlayan gözlerini. O beni sevmiyordu, onu sevişimi seviyor ayağa kalkmak için beni kullanıyordu, bir sabah uyandığımda tüm benliğimi alıp gideceğini biliyordum, bile bile sevdim pişman değilim .. 428- Üzülüyorum , kocaman bir dünyada yapayalnız hissetmekten kendimi evet sağım solum insan dolu olsa da samimiyet bulamıyorum bu yüzden koyduğum mesafenin adı kendini beğenmişlik olsa da aslında insanların sahtekarlığını izliyorum... 429- Konuştukça fark ediyorum ki iç dünyam ile dış dünyam birbirlerine zıt ama biliyorum ki içimi dışa döksem kimse beni anlamaz... 430- Farklı davranmama sebep o kadar çok şey var ki, ne zaman hüznüme denk gelse birisi başımı eğmekten başka çare bulamıyorum çünkü insanların fesatlığı dürüstlüğünü çoktan tüketmiş bu yüzden gülümsemek kendim için zor olsa da yapabileceğim en doğru şey... 431- Susuyorum, Çünkü konuştukça sana doyamıyorum doyamadıkça daha çok susuyorum... 432- Senin bende sevdiğin her şey eksilecek, omuzlarıma dökülen saçların, iyi olman için döktüğüm gözyaşlarım. Biraz da sen biteceksin içimde, benim sende bittiğim gibi.... 433- Seni seviyorum sanmışım oysa seni sevmeler gittiğin gün bitmişti... 434- Zamanla alışmak denen bir şey var ya işte sende ondan ibaretsin.. 435- Diyorum, karanlıkta geliyor bazen giden, ''Her şeyin çok olduğu gece'' Kapılar açılmak için bil istedim sadece. 436- Bazen adını da unutuyorum Yüzümde eskiyen bir anı Kesik kesik çizgiler. Şimdi anlıyorum derdimi, Yağmura tutsakmış her anı. 437- Öğrendim ki hayatta en güzel şey şiir yazmak, Kalem senin elinde, heceler ise dilinde. Ne yazmak istersen onu yazıyorsun... 438- ''Çıkarın güneşin kelepçelerini'' ben anneme sarılacağım... 439- Demir ki dövülmeden pusat olmaz bilesin, Varsın düşman kurt olsun dişlerini bilesin. 440- Kalbim sevda kuyusu, oysa herkesin bir sırrı var. Kurtulamadık kabusların elinden, kalmadı aşkın sağduyusu.. 441- Heyhat gözler mi kördür yoksa camlar mı kirli Topraktan yaratılan insan neden kibirli. 442- Ben senin aşka gülümseyen renginim, Ve bil ki, sevgiden yana bir tek senin denginim. 443- Ne kadar sıkı tutsam da elini Kurtarmak için ruhumdan Ödetti yalnızlığın bedelini Kim artık huzur diler? Denize konmuş kuşlar Tüm sesler hep aynı, Diyor ki, çıkacağın daha çok yokuş var. Oysa aşk bir kelebeğin yaşıydı, Göçüp gideceğiz bir gün Sendeki bu çelişki neyin arayışıydı... Rasim YILMAZ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Rasim Yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |