Herkes ayný notayý söylediðinde uyum elde edilmiþ olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
Dün, yolum Gazimaðusa Namýk Kemal Lisesi’nden geçti. Burada 15 yýl kadar Edebiyat öðretmenliði yapmýþtým. Daha öncesinde de burada öðrencilik yapmýþ ve bu okuldan mezun olmuþtum. Þimdi de oðlum burada okuyor. Oðlumun dersleri ve durumu hakkýnda hem bilgi almak, hem öðretmenleriyle görüþmek ve hem de orada beraber çalýþtýðým öðretmen arkadaþlarýmý ziyaret etmek için Namýk Kemal Lisesi’ne gittim. Daha okul avlusunda Ýngilizce Öðretmeni Mustafa Özhamit ile karþýlaþtýk. Ayaküstü hal hatýr sormadan sonra okulun Baþ Muavini Hasan Akil Hoca’nýn yanýna gittik. Gittik diyorum, çünkü daha önce yine bu okulda beraber çalýþtýðýmýz Sayýn Bünyamin Merhametsiz de var. Beraber eski günleri yad edip, eþi dostu görüp hatýr sormak istemiþtik. Hasan Akil Hoca bizleri her zamanki güler yüzü ve tatlý edasýyla karþýladý. Dost canlýsý bir arkadaþýmýzdý. Kahvelerimizi içtik. Geçmiþi yâd ederek anýlarýmýzý paylaþtýk. Okula yeni gelen Edebiyat Öðretmeni Sedat Öðüt Bey yanýmýza geldi. Sedat Öðüt, benim bu okulda öðretmenlik yaptýðým yýllarýmda öðrencimdi. Sessiz, sakin, baþarýlý biriydi. Türkçeye karþý da ayrý bir sevgisi vardý. Ýþte bu sevgi onu da bu gün Edebiyat Öðretmeni yapmýþtý. Sedat Öðüt, bizi alarak “Hocam, buraya kadar gelmiþken buyurun Edebiyat Sokaðýmýzý görün” dedi. Hep beraber kalkýp ikinci ve üçüncü kattaki özel olarak yapýlmýþ Edebiyat Sokaðý’na gittik. Tamamen farklý ve çok iyi düþünülmüþ bir projeydi. Bir ayrýcalýðý vardý. Beðenmemek veya hayran kalmamak mümkün deðil. Burayý görüp de þaþmayana ben þaþarým doðrusu… Çünkü o kadar güzel ve estetik bir þekilde düzenlenmiþ. Daha merdivenleri çýkarken bir edebiyat büyüsünün içine giriyorsunuz. Merdivenlerin her basamaðý Ünlü Þair Ahmet Haþim’in “Merdiven” þiirinin dizeleriyle doldurulmuþ. Bütün basamaklar bu dizelerle süslenmiþ... “Aðýr, aðýr çýkacaksýn bu merdivenlerden, Eteklerinde güneþ rengi bir yýðýn yaprak, Ve bir zaman bakacaksýn semâya aðlayarak... Sular sarardý... yüzün perde perde solmakta, Kýzýl havâlarý seyret ki akþam olmakta... Eðilmiþ arza, kanar, muttasýl kanar güller; Durur alev gibi dallarda kanlý bülbüller, Sular mý yandý? Neden tunca benziyor mermer? Bu bir lisân-ý hafîdir ki ruha dolmakta, Kýzýl havâlarý seyret ki akþam olmakta...” Üçüncü kata çýkýnca bambaþka bir dünya ile karþýlaþýyorsunuz. Koridorun baþýnda “Edebiyat Sokaðý” levhasý size gülümsüyor. Baþýnýzý yukarý kaldýrdýðýnýzda rengârenk kitap kapaklarý görüyorsunuz. Koridorlardan aþaðýya doðru kitaplar sarkýyor. Edebiyatýmýzdaki ünlü birçok kitabýn kapaklarý iple baðlanmýþ ve tavandan aþaðýya doðru sarkýtýlmýþ. Zannediyorsunuz ki yukardan kitap yaðýyor. Sýnýf kapýlarý, Türk edebiyatýna mal olmuþ çeþitli þairlerimizin resimleri ve þiirleriyle kaplanmýþ. Ýlk önce Mevlana ve O’nun Konya’daki yemyeþil türbesi karþýnýza çýkýyor. Hemen altýnda onun þu sözleri yer alýyor: “Cömertlik ve yardým etmede akarsu gibi ol. Þefkat ve merhamette güneþ gibi ol. Baþkalarýnýn kusurunu örtmede gece gibi ol. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol.” Sokakta bulunan bütün sýnýflarýn kapýsý ayný þekilde düzenlenmiþ. Orhan Veli, Nazým Hikmet gibi þairlere ve onlarýn ünlü þiirlerine yer verilmiþ. Yine sokak ortasýnda koridorda “Kýbrýs Türk Edebiyatý Ormaný”na rastlýyorsunuz. Bu ormanda, “Öykü Aðacý”, “Þiir Aðacý”, “Roman Aðacý”, “Tiyatro Aðacý” bulunuyor. Aðaçlarýn meyveleri dallardan aþaðýya doðru salkýyor. Tabii bu meyvelerin üzerinde Kýbrýslý sanatçýlarýn adlarý ve eserleri yer alýyor. Bazý meyveler de olgunlaþarak aþaðýya düþmüþ. Adeta sanatçýlarýmýz fikir ve düþünceleriyle bütün KKTC’ye aydýnlatýyor ve insanlarýmýza yol gösteriyor. Tiyatro Aðacýnda kendi adýmý da görmek beni hem sevindirdi, hem de þaþkýnlýða uðrattý. Arkadaþlarým, sað olsunlar bana da büyük bir jest yaparak adýmý buraya yazmaya layýk görmüþler. Kendilerine ne kadar teþekkür etsem azdýr. Koridorun sonuna doðru da “Þiir Köþesi” yapýlmýþ. Burada da Kýbrýslý olan bütün sanatçýlara yer verilmiþ. Tabii Kýbrýs Türk Edebiyatý’nda þiirin yeri ayrý olduðu için birçok þair bulunuyor. Ýlk bakýþta dikkati çeken þairimiz ise Fikret Demirað oluyor. Onun þu dizelerine yer verilmiþ: “bizi acýyla sözlediler, ama ey barýþ, biz senin nikâhlýnýz; seninle gireceðiz eninde sonunda þarkýlarýn altýndan geçip ve silahlarýmýzý dýþarýda býrakýp güzel günlerin dünya evine” Þiir, edebiyatýmýzda o kadar çok sevilmiþ ki, neredeyse hemen herkes þiir yazmýþ. Bu nedenle çok þaire sahip olduðumuzdan hepsine yer vermek mümkün olmamýþ. Burada da þairlerin resimleri ve onlarý temsil eden en ünlü þiirlerine yer verilmiþ. Yani KKTC’de böyle bir düþünce ilk defa hayata geçirilmiþ. Proje olarak bunun baþka bir örneði yok. Edebiyat Öðretmeni Sedat Öðüt, bu projeye nasýl hayat verdiklerini, neler yaptýklarýný anlattý: “Reklamlarýn hayatýmýzda büyük bir yeri var. Tabelalardan ve reklamlardan esinlenerek bu projeye hayat verdik. Bunu eðitime nasýl yansýtabiliriz? Reklamlardan eðitim alanýnda nasýl yararlanabiliriz diye düþündük. Reklamcýlarla ve tasarýmcýlarla konuþtuk. Onlarýn görüþlerini de aldýk. Düþüncelerimizi anlattýk. Ýnsanýn gördükleri zihninde daha çok kalýcý oluyor düþüncesinden hareket ettik. Edebiyatý, sýnýfýn dýþýna çýkarmak istedik. Koridorlara, yerlere, tavanlara materyaller koyduk. Bunlara renk verdik. Bu materyallerin tümünü öðrencilerin kullanýmýna sunduk. Kapýlarda þairlere, þiirlere yer verdik. Kýbrýs’tan, Türkiye’den ve Dünyadan sanatçýlara yer verdik. Edebiyatýmýzýn bütün dönemlerini duvarlara yansýttýk. Bu konuda Sayýn Ýsmail Bozkurt’un yardýmlarýný gördük. Bize danýþmanlýk yaptý. Her þeyden önce okuldaki bütün Edebiyat Öðretmenleri bu projeye canla baþla katký saðladýlar. Projenin hayat bulabilmesi için herkes üzerine düþen görevi en iyi þekilde yaptý. Kimse projenin dýþýnda kalmadý. Gönüllülük anlayýþýna göre yapýldý her þey. Okul idaresi de büyük destek verdi. Böylece bir rüya gerçek oldu. Bu çalýþmamýz sanýyorum diðer öðretmenlere ve okullara da emsal teþkil etti. Birçok öðretmen arkadaþ okullarýndan gelip projeyi yerinde inceledi. Çok beðendiler. Kendileri de yapmak istediklerini belirttiler. Bu da bizleri fazlasýyla memnun etti. Çünkü yaptýðýmýz iþin doðru olduðunu gördük.” dedi. Tabii “Edebiyat Sokaðý Projesi” henüz tam anlamýyla bitmemiþ. Bu nedenle resmi açýlýþý daha yapýlmamýþ. Sedat Hoca, projenin çok yakýnda biteceðini ve Okul Müdiresi tarafýndan resmi açýlýþýnýn yapýlacaðýný belirtti. Okulun ikinci katý da Coðrafya Bölümü’ne ayrýlmýþ. Bu katta da coðrafya ile ilgili materyallere yer verilmiþ. Yerlere resimler yapýlmýþ. Duvarlar ve sýnýf kapýlarý coðrafya terimleri ve þekilleriyle düzenlenmiþ. Böyle bir projeye imza attýklarý için baþta NKL Ýdaresi, Edebiyat Öðretmeni Sedat Öðüt’e ve emeði geçen bütün Öðretmenlere teþekkür ediyorum.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |