..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hata! Klavye baðlý deðil. Devam etmek için F11'e basýn...
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Karakterler Üzerine > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




30 Aðustos 2016
Paþazade... 2  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Yurdun müdavimi çocuklar, oyun saatlerini büyük avluda geçirmekteydi. Fiziksel olarak yeterliði olanlarýn bazýsý ateþli taraftarlarý önünde futbol, basketbol, voleybol oynamaktaydý. Fiziksel yapýlarý bunlarý yapmaya yeterli olmayanlar da yakar top, saklambaç, körebe türü oyunlarla eðleniyorlardý. Elleri kýçlarý üstünde baðlý birkaç görevli avlu boyunca gidip gelerek gözcülük yapýyorlardý.


:BDBD:

Yurdun müdavimi çocuklar, oyun saatlerini büyük avluda geçirmekteydi. Fiziksel olarak yeterliði olanlarýn bazýsý ateþli taraftarlarý önünde futbol, basketbol, voleybol oynamaktaydý. Fiziksel yapýlarý bunlarý yapmaya yeterli olmayanlar da yakar top, saklambaç, körebe türü oyunlarla eðleniyorlardý. Elleri kýçlarý üstünde baðlý birkaç görevli avlu boyunca gidip gelerek gözcülük yapýyorlardý. Bütün bu eðlencelerden uzak duranlar da vardý elbette; onlar da yurt binasýnýn zemin katýnda bulunan tuvaletlerde sigara içiyordu. Sigara tiryakileri, genelde on sekiz yaþ civarýnda, yurttan çýkarýlma dönemleri yaklaþmýþ hayta müdavimlerdi.

Paþazade, Kibar, Dalavere ve Gammaz futbol maçýný izleyerek kuru gürültü çýkartmaktan yorulduklarýnda, aralarýnda iþaretleþerek tuvaletlerde sigara içmek için avludan ayrýldýlar. Aralarýnda yaptýklarý el þakalarýyla itiþ kakýþ koþturarak yurt binasýna girdiler.

Yan yana sýralanmýþ helâ kapýlarý, lavabolar ile pisuarlardan ibaret tuvaletlerde, dumanlý ve ýslak bir ortam hâkimdi... Geldiklerinde duman altý olan mekâný beðenmeyen Dalavere, bir anda telaþlý bir hareketliliðe bürünerek, oradakilere, “arkadaþlar, çabuk pencereleri açýn!” diye seslendi. “Müdür baba, az sonra evinden çýkýp bu tarafa doðru gelecek.”

Ellerinden sigaralarýný yerlere atarak tuvaletleri terk etmeye kalkýþanlar oldu. Paþazade, kasýntýlý tavýrlarýyla onlarýn önüne sýçrayýp bir trafik polisi edasýyla, “durun!” diye baðýrdý.

Çýkmaya çalýþanlar merakla duraladýlar.

Paþazade, bu defa, “nereye?” diye sordu.

“Dýþarýya,” dediler.

Paþazade, sorgulamasýný “neden kaçýyorsunuz?” diye sürdürdü.

“Müdür baba geliyormuþ...” dediler.

Paþazade, þiirimsi vurgulamalarla “hah! Kemirmiþ fareler gemiyi, su alýyor. Batan gemiden evvela fareler kaçýyor, “ diye söylendi.

Kibar, onu hemen pohpohladý. “þiir gibi oldu, Paþazade’m. Çok anlamlýydý.”

Paþazade, kasýlarak, “þiir zaten,” dedi. “Atilla Ýlhan’ýn, ’sigaramýn dumaný’ isimli þiirinden bir beyit.”(Attila Ýlhan’ýn böyle bir beyti yoktu tabii ki) Gammaz’a dönerek, “sen, Atilla Ýlhan’ý biliyor musun Gammaz kardeþ?” diye sordu. “Kim olduðunu bilirsen bi cigara benden...”

Gammaz, “biliyorum elbet!” diye sýrýttý. Sanýrdýnýz ki, ‘sorunun cevabý sorunun içinde var zaten, Türk edebiyatýnýn önemli þairlerinden biri,’ diyecek; ama o, atarak, ”Çolpan Ýlhan’ýn kocasý.” dedi.

Paþazade þaþýrarak, “Çolpan Ýlhan kim ulan?” diye sordu.

Gammaz, sýrýtmasýný sürdürerek, “o da Atilla Ýlhan’ýn karýsý,” diye karþýlýk verdi. “hadi ver bakalým cigaramý, bildim...”

Dalavere, müdavimlerin kaçmak isterken yere attýklarý sigaralarýn bütüne yakýn olanlarýndan birkaçýný alýp bir ondan bir ötekinden içmeye baþladý. “Arkadaþlar, müdür baba gelirse sizin yaptýðýnýz duman altý yüzünden bizi mi marizlesin? Gidiyorsunuz madem, pencereleri açýp ortalýðý havalandýrýn da gidin. Di’mi ya?”

Müdavimler dönerek pencerelerden birkaçýný açarken, Kibar Paþazade’nin kulaðýna fýsýldayarak, “Çolpan Ýlhan, Atilla Ýlhan’ýn kardeþi olur,” dedi.

Paþazade, ona, “biliyorum zaten,” diyerek yüz vermezken Gammaz’a dönerek, “attýn gene len boþ kafa!” diye çýkýþtý. “Çolpan Ýlhan, Atilla Ýlhan’ýn kardeþi olur. Bir de, kim nedir, kim kimin aþna fiþnesi midir, deðil midir, benden sorulur, dersin; ama daha Çolpan Ýlhan’ýn Atilla Ýlhan’ýn kardeþi olduðunu bile bilmiyorsun. Kaybettin iddiayý, cigarayý sen vereceksin. Ver bi cigara baki’im!”

Gammaz itiraz ederek, ”ben, bilemezsem vereceðim demedim ki... Sen dedin, bilirsen vereceðim diye,” dedi.

Kibar, kendi sigara paketini çýkartýp Paþazade’ye tuttu. Paþazade’nin aldýðý sigarayý yaktýktan sonra bir sigara da kendisi yaktý.

Gammaz, Kibar’a, “bi cigara da bana versen ya!” diye sýrnaþtý.

Kibar, ”Paþazade’ye iddiadan kaybettiðin cigarayý ver önce sen,” diyerek sigara paketini cebine soktu.

Gammaz, uzandý, Dalavere’nin elindeki izmaritlerden birini çekip alarak içmeye baþladý.

Müdavimin biri Dalavere’ye çýkýþarak, “hem müdür baba bu tarafa gelecek diye telâþe yaptýn, hem de kendin içiyorsun ulan Dalavere!” diye söylendi.

Dalavere, “gelecek kuran çarpsýn!” diyerek gülümsedi. “Evinden çýkacak, bu tarafa doðru gelip, yurt binasýna girip, ikinci kattaki ofisine gidecek.”

Gülüþenler oldu.

Subyenler yetiþtirme yurdu müdürü Halil Kaya lojmanýnýn arka kapýsýndan avluya çýktý. Gözleriyle, hareket halindeki avluyu tarayarak bir anormallik aradý. Çocuklarýnýn mutlu olduklarýna karar vererek mutlulukla gülümsedi. Yurt binasýnýn yolunu tuttuðu an, yurt binasýnýn en uç köþesinde yer alan küçük helâ pencerelerine dikti gözünü. O pencereler, bir tek þey için açýlmýþ olabilirdi. Dikkatini yoðunlaþtýrarak bakýnca, sanki pencerelerden duman tütüyormuþ gibi geldi ona...

Dalavere göz ucuyla Paþazade’ye bakarak, “keþke gelse de, beni sigara içerken yakalasa!” diye bir laf attý ortaya.

Onun bu lafýndaki art niyeti sezinleyemeyen Paþazade, “keþke yakalasa!” diye atýldý. “Biz de, bu sayede keyiflensek az’cýk!”

Kibar, “öyle deme oðlum,” diyerek müdahale etti. “Müdür babanýn dayaðý düþman baþýna... Yiyen revirde açar gözlerini.”

Dalavere, “ben de öyle olsun istiyorum zaten,” deyince herkes garipseyerek ona baktý. O, Paþazade’ye hitap ederek konuþmasýný sürdürdü. “Hiç fark etmediniz mi? Müdür baba kime dayak atarsa, vicdan azabý çekip, o dayak attýðý çocuðun zayýf notlarýný düzeltmesi için yardým eder.”

Gammaz, “hakkaten ya... Geçen seneki on bir a’daki Harun Reþit’i hatýrlýyor musunuz? Kýzlar koridoruna çýkmýþ diye, marizlediydi hani? N’oldu sonra? Oðlan üniversite sýnavlarýný kazandýydý ama lise sondan zayýflarý var diye kayýt olamayacaktý. Müdür baba devreye girip, lisedeki hocalara torpil yaparak kurtarma sýnavý yaptýrdýydý oðlana da, liseyi bitirttiydi...” diyerek Dalavere’yi destekledi. Dalavere’ye, “sen çýtkýrýldým oðlansýn, oðlum. Onun dayaðýna dayanamazsýn. Beni yakalasýn da, ben yiyeyim dayak ondan,” diyerek sýrnaþtý.

Paþazade, Gammaz’a, “len oðlum, senin zayýfýn yok ya len,” diyerek müdahale etti.

Gammaz, piþkinlikle, “öyle deme abi... Ben dayaðý yiyip, peþin peþin garantileyeyim mezun olmayý.” diyerek sýrýttý.

Paþazade, “asýl benim yemem gerek o dayaðý,” diye atýldý. “Üç tane zayýfým var.”

Gammaz, yenilecek dayak ta olsa, Paþazade’ye sýrasýný vermemek için itiþmeyi sürdürerek, “yok, olmaz. Ben yiyeyim de garantiye alayým kendimi,” diye itiraz etti.

Paþazade’ de Gammaz’la itiþerek, “get lan. Bundan sonraki sýnavlarýn hepsinden zayýf almýþ olsan bile garanti senin mezuniyetin. Bana lazým o dayak! Yoksa mezun filanolamayacaðým ben,” diye direndi.

Dalavere, “itiþmeyin be oðlum. Hanginiz önce davranýrsanýz o yesin dayaðý.” diyerek onlarý sükûnete davet etti.

Dýþarýdan koþturarak gelen bir çocuk, kapý aralýðýndan, “müdür baba geliyor!” diye seslenerek gitti.

Dalavere, oðlanýn arkasýndan, “hadi ordan lan!” diye söylendi. “benim çektiðim numarayý bana mý çekiyorsunuz?” diye söylendi.

Seslenip giden çocuða inananlar ellerindeki sigaralarý saða sola fýrlatarak, “eyvah!” “yandýk!” haykýrýþlarýyla çil yavrusu gibi bir yana daðýldýlar. Tuvaletlerden dýþarý fýrlayanlar, helâlara dalanlar tam bir kargaþa yaratýrken, bizimkiler gaza gelmeyerek sigaralarýný tüttürmeye devam ettiler.

Gammaz, her ihtimale karþýn tuvaletlerin koridorlara açýlan kapýsýný aralayýp dýþarý baktýðýnda koridorlarýn baþýndan gelmekte olan Halil Kaya’yý gördü. “Hakkaten geliyo’muþ lan!” diye telaþla haykýrdý.

Helâ kapýlarýnýn birisi hariç hepsi kapalýydý. Paþazade, gözüne kestirdiði kapýya doðru fýrladý. O anda diðer kapýlara koþturan Gammaz da, kapýlarýn hepsinin kapalý olmasý ile açýkta kalýnca geri koþturup Paþazade’yle ayný anda kapýsý açýk olan helâya dalarak, ikisi ayný helâ içine gizlendiler... Açýkta kalan Dalavere dalacak açýk bir kapý kalmayýnca çeþmelerden birine yanaþtý, açtý çeþmeyi, elini yüzünü yýkamaya, elinde köpürttüðü sabunla aðzýný çalkalamaya baþladý. Kibar da, pisuarlardan birinin baþýna dikilip fermuarýný indirdi, iþemeye baþladý.

Halil Kaya, tuvaletlere girdikten sonra havayý koklayarak söylendi. “Þuraya bak! Mis gibi osuruk kokmasý gereken yer, leþ gibi sigara dumaný kokuyor.”

Kibar, çiþ yapar gibi yaptýðý pisuarýn baþýndan, Halil Kaya’nýn söylediði söze, kendini tutamayarak hafifçe kikirdedi.

Halil Kaya, Kibar’ýn gülüþünü duyarak, ona doðru sokuldu, uzanýp önüne doðru baktý. “Býrak ulan çiþ yapýyor ayaklarýný! Fermuarýný çekip gel yanýma!”

Kibar, fermuarýný derhal çekerek, “baþ üstüne efendim!” diye baðýrdý. Ardýndan da Halil Kaya’nýn karþýsýna dikildi.

Halil Kaya, “aç aðzýný, hoh de!” diyerek Kibar’ýn suratýna doðru eðildi.

Dalavere, açýk çeþmenin baþýnda, Kibar’ýn aðýz kontrolü baþladýðý an, elinde köpürttüðü sabun köpükleriyle aðzýný, diþlerini daha bir hýrslý çalkalamaya baþladý.

Kibar, burnunu aðzýna doðru yanaþtýran Halil Kaya’ya nefesini üfledi. “hoh!”

Halil Kaya, “üf! Eþþoðlu, leþ gibi kokuyorsun!” diyerek ensesine bir þaplak attý. “Geç þuraya, bekle!”

Kibar, baðýrarak gene, “baþ üstüne efendim!” dedi. Gösterilen yere geçerek esas duruþta dikildi.

Halil Kaya, Dalavere’ye yaklaþtý. “Sen ne yapýyorsun, bakayým?”

Dalavere, yüksek sesle, “helâdan çýktým, ellerimi yýkýyorum müdür baba!” diye baðýrdý.

Halil Kaya, kapalý helâ kapýlarýný göstererek, “hangisinden?” diye sordu. “Helâlarýn hepsi meþgul.”

Dalavere, kapalý kapýlardan rasgele birini gösterdi. “Þundan. Ýçerdeki ben çýkýnca girdi.”

Halil Kaya gidip, onun gösterdiði kapýyý týklattý. “Çýk ulan dýþarý!”

Dalavere’nin beti benzi atarken, Halil Kaya’nýn týklattýðý kapýdan lise birinci sýnýf öðrencisi çocuklardan Ýnek Ýzzet çýktý.

Halil Kaya, gelip, süklüm püklüm karþýsýna dikilen çocuða, sen ne zaman girdin o helâya?” diye sordu.

Ýnek izzet, Dalavere’ye bakarak, “az önce bu abi boþaltýnca müdür baba!” dedi.

Dalavere, içinden bir oh çekerek, Ýnek Ýzzet’e minnetle baktý.

Halil Kaya, Dalavere’ye burnunu uzatarak, “aç aðzýný, hoh de!” dedi.

Dalavere, “emredersiniz efendim!” diyerek, “hoh!” dedi.

Halil Kaya, onun nefesini kokladý ama sigara kokusunu alamadý. “Sen git!”

Dalavere, “emredersiniz efendim!” diyerek, önünden geçtiði Kibar’ýn yanaðýndan kimseye göstermeden bir kesme alarak, tuvaletleri terk etti.

Halil Kaya, Ýnek Ýzzet’e dönerek, “sen de!” dedi.

Ýnek izzet aðzýný açarak, “hoh!” derken Halil Kaya onun aðzýný koklamadý. “Sen zaten sigara kullanmýyorsun. Niye hoh diyorsun ki, eþþoðlu... Çýk, git!”

Ýnek izzet, “baþ üstüne!” diyerek gitti.
Halil Kaya, teker teker her kapýyý yumruklayarak seslenmeye baþladý. “Çýkýn hepiniz!” Kapýlarý zorlayarak, açtýklarýndan çocuklarý kulaklarýndan tutarak dýþarý almaya baþladý.

Ýlk çýkarttýðý çocuk, “vallahi, ben kakamý yapmak için girmiþtim, müdür baba!” diye mýzmýzlanmaya baþladý.

Halil Kaya, onun üzerine sinmiþ sigara kokusunu daha kulaðýný yakalarken fark etmiþti. “Çýk! Çýk! Geç þöyle, Cemil’in yanýna dikil!”

Her çýkan öðrencinin aðzýný koklayarak tanzim ediyordu.

Bir baþka çocuk, ben sigara içmedim, müdür baba!” diyerek çýkýnca, onun da aðzýný koklayan Halil Kaya, onu, “aðzýn kokuyor! Geç, dikil kenara sen de,” diyerek azarladý.

Sonra baþka bir çocuðun, kokmadýðýný anlayarak, “sen gidebilirsin,” diyerek onu yolladý. Böyle böyle üç-dört çocuðu daha Kibar’ýn yanýna dizdi...

En son Paþazade ile Gammaz’ýn gizlendiði helâya sýra geldiðinde, çaldýðý kapýdan bir çýkan olmadý.

Ýçerdekiler, birinin kapý arkasýnda kalarak diðerinin çýkmasý için anlaþmalarýna karþýn, dýþarý çýkacak olanýn kim olacaðýna karar veremediklerinden bir türlü kapýyý açamýyorlardý.

Halil Kaya, kapýnýn hala açýlmamasýna sinirlenerek, “çýk oradan! Yoksa kapýyý kafana geçiririm!” diye baðýrýnca, en nihayet kapýyý Gammaz aralayýp kafasýný uzattý. Halil Kaya, onun ensesine hafif bir þaplak indirdi, oðlan sendeleyerek yýkýlacak gibi oldu. “Geç sallanma, geç!” Gammaz’ý kolundan çekiþtirerek çýkartmak için kapýyý biraz ittirince, kapýnýn ardýna kadar açýlmamasý üzerine helâda iki kiþi olduðunu anladý. “Sen de! Sen de!”

Ýçeriden Paþazade de süklüm püklüm dýþarý çýktý.

Halil Kaya, ikisine þüpheyle bakmaya baþladý.

“Siz ikiniz içerde ne yapýyordunuz ulan bakim? Yoksa!”

Paþazade’nin, sinirlerinin bozulduðu anlarda ortaya çýkan komik tikleri baþladý. “Vallahi... Billahi... Müdür babacýðým... Efendim... Efendiciðim... Efendimiz... Yani, sayýn müdürüm. Yani biz... Siz... Geldiniz siz. Siz geldiðiniz için kaçarken... Biz... Ýkimiz girdik biz... Ekmek kuran nimet çarpsýn ki...”

Halil Kaya, onlardan hýncýný çýkartmak için eline geçen bu fýrsatý sonuna kadar deðerlendirmeye karar verdi.

“Onu benim külahýma anlatýn siz! Yürüyün doktora! Muayene ettireceðim sizi!” diyerek iki gencin kulaklarýndan sýký sýkýya yapýþtý.

Paþazade o kulaðýndan çekiþtirdikçe yerlere kadar bükülmeye, en sonunda yerlerde sürünmeye baþlamýþtý. Halil Kaya, onun býrakmadýðý kulaðýný onu ayaða kaldýrmak için çekiþtirmeyi sürdürdüyse de beceremedi. Kibar ile yanýndakilere döndü, “gelin buraya ulan! Kaldýrýn þunu ayaða!” diyerek yardým istedi. Çocuklar koþup gelerek, her biri bir yanýndan çekiþtirerek uzun bir uðraþýyla Paþazade’yi ayaða dikiltmeyi baþardýlar. Halil Kaya yeniden kavradý kulaðýný ama oðlan yeniden yere doðru bükülmeye baþladý. Bu defa kulaðýný býraktý. Býrakýnca Paþazade de doðruldu. Ne var ki bir yerinden çekiþtirmek gerekti, Halil Kaya da bu defa kolunu tutup hafif bükerek götürmek istedi, fakat Paþazade gene bu defa bükülen koluna uyumlu bükülmeye baþladý. Halil Kaya onun kolunu da býrakmak zorunda kaldý. Paþazade doðruldu yeniden. Halil Kaya çaresiz koluna girdi onun, Gammaz’ý kulaðýndan çekiþtirerek götürürken onunla kol kola yürümeye baþladý. Kenara dinelttiði öteki çocuklara, “siz daðýlýn bu defalýk!” diye baðýrdý. “Ama birinizi, bir defa daha sigara içerken yakalarsam, kýrýlmadýk kemik býrakmam iskeletinizden, ona göre!” Yanýndaki iki gencin mýzmýzlanmalarý korku içinde artarak sürerken onlarý dinlemiyordu bile.

Gammaz, çekiþtirilen kulaðýnýn acýsýyla, ”müdür baba, kuran çarpsýn ki, sizden gizlenmek için girdik oraya!” diye mýzmýzlanmaktaydý.

Paþazade koridorda gidip gelenlere gösteriþ yapar gibi kasýla kasýla, iki ahbap gibi kol kola yürümekte olduðu müdürüne, gene çevrede giden gelenlerin öyle sanmalarý için, memleket meselelerinden anlatýyormuþ edalarýyla ciddi ciddi, bir þeyler anlatýyordu. “Sigara alýþkanlýðým münasebetiyle zatiallerinizin bu harikulade yurtta tesis ettikleri yüksek disipline riayet etmemek gibi bir terbiyesizlik yapmýþ olmama binaen, yüksek makamýnýza götürerek, beni, affedersiniz, sözüm meclisten dýþarý, eþþek sudan gelinceye kadar dövmenizi caný gönülden arz ederim, efendim. Revire, bu nedenle deðil de, yediðim dayaktan sonra ayýltýlmak için götürülmeye, daha sonra da, zayýf derslerimi kurtarmam için bir kere daha dövmenize, hatta birkaç kere daha...”

Halil Kaya, onun bu aptalca konuþmasýndan sýkýlarak, “kes sesini, kes!” diye çýkýþarak susturdu.

Gammaz, sesi iyice aðlamaklý çýkarak, “vallahi, billahi, biz homoseksüel deðiliz müdür baba...” diye söylenmekteydi.

Revirde beyaz pantolon ve beyaz önlük giyinmiþ, elli yaþlarýndaki doktor bir þeylerle meþgul iken kapý çalýndý. Dr. “gel!” dedikten sonra baþýný kaldýrýp gelecek olana bakmaya baþladý. Açýlan kapýdan Halil Kaya ve iki çocuk girdiler. Doktor þaþýrarak bakarken, ”hayýrdýr, müdür bey?” diye sordu.

Halil Kaya, getirdiklerine belli etmeden, doktora bir göz kýrptý, “bunlarý, ayný helâ içinde yakaladým, doktor bey. Ýkisini de bir muayene edin de, hangisi homo ise anlayalým... Sonra ikisini de, disipline verip yurttan attýracaðým...” dedi.

Gammaz baþladý aðlamaya; “efendim, ne olur yapmayýn, etmeyin, bunu bize! “

Paþazade, Gammaz’ýn aðlayýþýný aþaðýlayarak seyrettikten sonra, dirençli görünmeye gayret ederek, “biz öyle biþey yapmadýk, müdür baba!” dedi. Bu dik baþlý tavýrla, çocuk muamelesi görmek yerine adam yerine konulmak ister gibiydi. “Takdir edersiniz ki, öyle bir þey yapmýþ olsak; öyle bir þey yapacak durumumuzu oluþturacak þartlarýn bu güzide yurtta oluþmasý gerekir. Zatýalinizin yönetiminde bulunan bu yurtta öyle þartlarýn oluþmasý; ki, Allah korusun, ne büyük bir skandal olurdu, deðil mi efendim? Efendimiz? Yani, müdür baba… Gastelerde okuyoruz iþte, yurtlarda neler oluyor neler. Öyle þeyler bu güzide yurdumuzda da olsa ve de gastelerde çýksa… Allah korusun…” Kulaðýný çekiþtirip kapýnýn tahtasýný týklatýrken Dr. ve Halil Kaya býyýk altýndan gülerek bakýþtýlar.

Halil Kaya, onu azarlayarak, “kes palavralarý, kes! Haydi, geçin þu pervazýn arkasýna da, pantolonlarýnýzý çýkartýn! Doktor bey kontrol edecek! Ondan sonra o gazetelerin manþetinde ben yayýnlatacaðým sizi, bunlar homoseksüel, diye,” diye söylendi.

Dr. pervazýn perdelerini çekip içeri gösterdi, “haydi, geçin kabine de soyunun! Geçin! Geçin!”

Paþazade, ciddi görünme çabasýný, bu aþaðýlanma ile yitirmeye ve sinirleri bozulmaya baþlayýnca tikleri de ortaya çýkmaya baþlamýþtý.

Kibar, koridorun köþesinden, revirde olan biteni merak ederek, o tarafý gözetlerken, yanýna Dalavere geldi, ani, sert bir sesleniþle, “n’apýyosun lan burda?” diye sordu.

Kibar, dalgýn, gözcülüðe yoðunlaþtýðýndan bu ani baskýndan komik hareketler yaparak irkildi. Bozularak, “yavaþ be oðlum! Ödümü koparttýn! Müdür baba, Paþazade’yle Gammaz’ý homoseksüel mi, deðil mi, diye kontrol ettirmek için doktora getirdi, ona bakýyordum.” diye tersledi.

Dalavere, “ulan dandik, buradan mý bakýyorsun? Biþey mi göreceni sanýyorsun buradan? Ne homoseksüelliðiymiþ o öyle? Ne oldu ki?”

Kibar, “sigara baskýnýnda ayný helâ içinde yakalayýnca, birbirlerini düzerken yakaladýðýný sandý,” dedi. Bunu söylerken sinirleri boþalarak gülmeye baþladý.

Dalavere de gülmeye baþladý. “Ýkisi de, ayný helâya mý girmiþti onlarýn? Kaçýrmýþým orasýný… Ulan gizlenecek tek helâyý mý bulmuþlar enayiler!”

Kibar, gülmenin dozunu ayarlamak için kendini tutarak ciddileþti. ”Gülünecek þeymiþ gibi, gülüp durmasak ya.”

Dalavere, gülmekten vazgeçmeden, “ben kapýya gidiyorum. Ýçeriyi dinleyeceðim,” deyip revirin kapýsýna doðru gitti. Revirin kapýsýna vardýðýnda önce kapýyý þöyle bir kontrol edip, yanaþtý kapýya, soðukkanlýlýkla içeriye kulak verdi. Ýçerden, “yurttan defedin, giderim. Ama açmam kýçýmý,” diye diklenen Paþazade’nin sesi geliyordu. Sonra, Gammaz’ýn aðlayarak, “kurbanýn oliim, efendim... Bir daha da aðzýma komam, Allah þahidim olsun o mereti,” diye yalvardýðýný duydu. Halil Kaya’nýn sesi, “neyi?” diye sorunca, Gammaz’ýn sesi, “sigarayý...” diye yalvarmasýný sürdürdü. Halil Kaya’nýn, Paþazade’ye de,” ya sen?” diye sorduðunu, Paþazade’nin de, “ben de...” diye cevap verdiðini duyunca, Dalavere olan biteni anlayarak kapý önünden ayrýlýp, sýrýtarak Kibar’ýn yanýna döndü. “Abartýlacak biþey yokmuþ... Müdür baba, sigarayý býraktýrmak için ayak yapýyor onlara! Kerizler, bu ayaklarý yedikleri için sigarayý býrakacaklarýna dair söz veriyorlar... Ha ha ha! Allah’ýn kerizleri...”

Doktor yerine oturdu ve araya girerek, “bir daha, sigara içmeyeceklerine söz veriyorlar mademki, affedelim, bari...” dedi.

Halil Kaya, Paþazade ile Gammaz’a sokulup kollarýndan silkeleyerek, “doktor beyin hatýrý için bu defalýk salarým sizi ama ikiniz de þeref ve namus sözü vereceksiniz, bir daha hiç sigara içmeyeceðinize?” dedi.

Gammaz, sevinçle, “þeref ve namus sözü veririm ki, bir daha hiç sigara içmeyeceðim!” dedi.

Paþazade, “ben de...” diyerek arkadaþýný destekledi.

Halil Kaya, “ben de, yok... Açýk seçik söyle!” diyerek itiraz etti.

Paþazade tikli hareketlerle kelimeleri karýþtýrarak istenileni söyledi. “Ýçmeyeceðim efendim. Namusum ve þerefim üstüne yemin ederim ki, bi daha aðzýma bile deðdirmeyeceðim. Zaten deðdirdiðim bi þey deðildi ya, iþte, arada sýrada þeytana uyup, nasýl bi þeymiþ bu diyerek deðdirir olmuþtum. Þükürler olsun, bu vesileyle artýk onu da yapmayacaðým…”

Halil Kaya, istediði þeyi elde ettiðini düþünerek doktora döndü. “Tamam mý? Verdikleri söze güvenelim mi, ne dersiniz doktor bey?”

Doktor, Paþazade’nin yemininde kelime oyunundan þüphelendi. Paþazade’yi göstererek, “Bu, bir daha kapiçino içmeyeceðine yemin etti,” diyerek güldü.

Paþazade hemen atýldý, “yok efendim, kapiçino deðil, sigara içmeyeceðim.”

Doktor baþýný salladý. “Öyle olsun. Güvenelim hocam, madem söz veriyorlar.”

“Bunlarý bu defalýk sizin hatýrýnýz için affediyorum, doktor bey...”

Paþazade ve Gammaz, bir anda rahatladýlar...

Paþazade ve Gammaz, koridora çýkýp yürümeye baþladýklarýnda Kibar ve Dalavere koþturarak arkalarýndan yetiþtiler.

Dalavere, “Þiþt, geyler! Beklesenize oðlum!” diye seslendi. Paþazade’ye, “len oðlum, ikiniz birden ayný helâya niye girdiniz? Harbiden söyleyin, hanginiz aktif, hanginiz pasifmiþsiniz? “ diye sataþmaya baþladý.

Gammaz, “Paþazade aktif, ben pasifmiþim,” dedi.

Paþazade, pasifin, aktifin ne demek olduðunu bilmese de Gammaz pasifliði sahiplendiðinden, her halde ötekinden daha iyi bir þeydir diyerek, hemen itiraz etti. “Yok ula, pasif olan benmiþim, bu aktifmiþ…”

“Ben, senin adýn çýkmasýn diye pasif benim demiþtim, madem itiraf ediyorsun, öyle olsun; pasif senmiþsin, evet…”

Onun böyle tuzaða düþürülmesine gülüþtüler.

Paþazede bu, iþin içindeki hinliði anlayamayacak mý? Hemen o da kývýrdý. “Yok la, pasif buymuþ, ben aktifmiþim; du bakiim napcak diye masuscuktan pasifim dedim…”

Onu sinirlendirmek istemeyerek, “þaka takýlýyoruz be oðlum!” diyerek aþaðýdan aldýlar.

Dalavere, “Hadi gözünüz aydýn! Artýk sigara içmekten de kurtuluyorsunuz? Müdür babaya þeref sözü verdiniz...” dedi.

Gammaz þaþýrarak, “sen nereden biliyorsun ulan?” diye sordu.

Kibar, “nereden olacak, siz içerdeyken revirin kapýsýný dinledi,” diyerek gülümsedi.

Gammaz, “o anda, ah, müdür baba kapýyý açýp yakalayývereydi seni de...” diyerek hayýflandý.

Dalavere, yapacaklarýný hareketleriyle de taklit ederek, “hemen mide aðrýsý ayaklarýnda içeri dalar, sizin içerde olduðunuzdan haberim yoktu, midem çok aðrýdýðý için doktor beye muayene olmaya geldim efendim, diyerek yýrtardým...” dedi.

Gammaz, hayretle, “her duruma göre bir Dalaveren var yani,” diye söylendi.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn karakterler üzerine kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Paþazade…1.

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bizim Köyün Ayýlarý
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/40)
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/3.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/9.
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/37)
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/4.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/2.
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/36. )
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/10. (1. Bölüm Sonu)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.