Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Ülkemizde osteoporozla ilgili sağlıklı istatistiki veriler mevcut değildir. Ayrıca toplumun genel olarak konuyla ilgili bilgi ve eğitim düzeyi de yetersizdir. Son yıllarda kemik yoğunluğu ölçüm cihazlarının yaygın kullanıma girmesiyle hastalığın tanı ve takibi kolaylaşmıştır. Aynı şekilde hastalığın tedavisi amacıyla çeşitli ilaçlar gündeme girmektedir. Bu yazıda, çağın gittikçe daha da güncelleşen hastalığı, osteoporoz hakkında bazı temel bilgiler vermeye çalışacağım. Osteoporoz, " kemik dokusunun azalması, mikro yapısının bozulması, kırılganlığının artması ve kırığa yatkınlıkla karakterize metabolik bir hastalık” olarak tanımlanabilir. Günümüzde osteoporoz DEXA ( Dual enerji X-ray absorbsiyometre) yöntemiyle elde edilen sonuçlara dayanılarak Dünya Osteoporoz Kongresin’deki konsensusa göre tanımlanmıştır. Buna göre kişilerin kemik yoğunluğu bu metodla ölçülür ve genç popülasyonun kemik yoğunluğuyla karşılaştırılır. Genç popülasyonun ortalama kemik yoğunluğundan standart sapmasının derecesine göre, osteoporozun derecesi kategorize edilir. Buna göre genç popülasyondan –1 standart sapmaya kadar olan değerler normal, -1 ile –2-5 arası osteopeni, -2,5 dan daha düşük değerlere osteoporoz , -2,5 standart sapmayla beraber osteoporotik bir kırığın bulunması ise yerleşmiş osteoporoz olarak adlandırılır. Osteoporotik risk faktörleri çok çeşitli olmakla birlikte şu şekilde sıralanabilir: 1- İleri yaş 2- Kadın cinsiyet 3- Erken menopoz 4- Beyaz ırk 5- Düşük vücut kitlesi ( < 19 ) 6- Sigara içimi 7- Hareketsiz yaşam tarzı 8- Güneş görmeme 9- Aşırı alkol 10- Aşırı kahve içimi ( Üç fincandan fazla ) 11- Annede kalça kırığı öyküsü 12- Kortizon kullanımı Yukarıda sıralanan risk faktörlerinden sigara içimi, aşırı alkol alımı gibi bazıları değiştirilebilen risk faktörleridir. Buna karşılık ırk, cinsiyet, yaşlanma gibi faktörlere etkili olunamaktadır. Osteoporoz aslında sessiz ve sinsi bir hastalıktır. Bir kırık ortaya çıkana kadar hiçbir şikayete yol açmayabilir. Sırt ve bel ağrıları omurlardaki mikrokırıklara bağlıdır. Omurların çökmesi sonucu boy kısalması ve ileri dönemlerde kamburluk, karnın öne doğru çıkması, sırt derisinin katlanması, bu hastalığın belli başlı klinik bulgularını oluşturur. Hastalığın tanısı için yukarıda bahsedilen DEXA cihazıyla kemik mineral yoğunluğu ölçülür. Bu ölçüm için gerekli endikasyonlar şunlardır. 1-Östrojen yetersizliği durumları ( Menstruasyon görmeme, erken menopoz) 2-65 yaşın üstünde olma (kadınlar) 3-Erişkin yaşta küçük travmalarla kırık oluşması ( Özellikle kalça, omurga, önkol) 4-Kortizon kullanımı 5-Tedavi etkinliğini değerlendirmek için ( Tedavi başlangıcından 1 yıl sonra ) Osteoporozdan korunmak için, özellikle doruk kemik kitlesinin oluştuğu bebeklik, çocukluk, adolesans, genç erişkin dönemlerinde kalsiyum ve D vitamininden yeterli beslenmenin sağlanması, risk faktörlerinin saptanarak bunlardan kaçınılması gerekir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent Ümit Temiz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |