..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi sabýrlý ve yürektendir, sevgi kýskanç ve övüngen deðildir. -Ýncil
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Din > Cemal Zöngür




26 Þubat 2017
Þii Fars ve Araplara Neden Alevi Denilmektedir?  
Ýnanan Toplumlarýn Siyasi politikalarý, Ayný Ýamanda Ýnançlarýnýn Kutsallýk Ölçüsünü de Göstermektedir.

Cemal Zöngür


Orta Asya`dan gelen Þamanist Türkler ile Ýran ve Mezopotamya`da yaþayan Zerdüþt Manici Kürtler, Ýnançlarýnýn birbirine benzemesi ve ortak dinsel kültürel özellik taþýmasý sonucunda, birleþip Kýzýlbaþ Aleviliði oluþturmuþlardýr.


:AFEC:


     Ýslamiyet`in ilk oluþumundan Hz. Muhammed`in ölümüne kadar yaklaþýk 25 yýllýk süre içerisinde, Ýslam`da Alicilik ya da Ömercilik diye herhangi bir düþünce mevcut deðildi. Ne zaman ki Hz. Muhammed öldü, ondan sonra Mezhepler olarak tabir edilen Halife taraftarlýðý ortaya çýkmýþtýr. Hz. Muhammed her ne kadar son veda haccýnda, kendisinden sonra Ýslamiyet`in temsilciliðini Hz. Ali`ye býrakmýþ olsa da bu dileði yerini almamýþtýr. Çünkü Hz. Muhammed sað iken, Emevi Araplar Ýslamiyet`in ilk oluþum döneminden itibaren sürekli muhalif güç olarak direnmekte idiler. Emevilerin Ýslamiyet`in ilk oluþum ve geliþme dönemlerinde güçleri buna yetmediði için, Hz. Muhammed`e biat edip zamanýný kollamýþlardýr. Ve Hz. Muhammed`in öldüðü günden itibaren harekete geçmiþlerdir.
     Hz. Muhammed`in ölümüyle harekete geçen Emevi Araplar, Hz. Muhammed ve Hz. Ali`nin de tabi olduðu Haþimi Araplarý saf dýþý ederek hem Halifelik Makamýný icat etmiþlerdir hem de Mezhepçiliði. Ve bilindiði üzere ilk Halife olarak Emevi Araplarýn içerisinde belirli bir yeri olan ve ayný zamanda yaþlý olmasý nedeniyle Hz. Ebu Bekir`i ilk Halife yapmýþlardýr. Arkasýndan Hz. Ömer, Hz. Osman ve en son Hz. Ali`ye sýra gelmiþtir. Hz. Ali kendi Halifeliði dönemine kadar, Hz. Ömer ve Hz. Osman`a 25 yýl boyunca Ýslam danýþmanlýðý görevinde bulunmuþtur.
     Emevi Araplar Ýslam yönetimini ellerine geçirdikleri andan itibaren, Halifelik baþta olmak üzere günlük ibadette, bazý deðiþiklik yapmýþlardýr. Bu deðiþikliklerin en önde gelenleri ise Beþ Vakit Namaz kýlma þartýnýn getirilmesidir.
     Hz. Muhammed`in Ýslam`ý oluþturduðu günden ölümüne kadar geçen 25 yýllýk süre de günlük Namaz Üç Vakittir. Ve serbest olup isteyen bir vakit isteyende iki ya da üç vakit kýlabiliyordu. Ancak Cuma Namazlarý þimdi olduðu gibi o dönemde de þarttý ve Cami ya da Mescitlerde cemaatla birlikte kýlýnýrdý.
     Asrý Saadet Ýslam`ýn günlük üç vakit Namaz þartýna raðmen, Emevi Arap Halifeler, bunu Beþ Vakit Namaza çýkarýp Ýslamiyet`in ilk oluþumunda varmýþ gibi bir mantýk oluþturup, Asrý Saadet Ýslam anlayýþýný yok etmeye çalýþmýþlardýr.
     Emeviler döneminde devam eden çeþitli huzursuzluk ve toplumun memnuniyetsizliði, Hz. Ebu Bekir hariç diðer Halifelerin üçü de suikastla öldürülmüþlerdir.
                              
En son Halife olan Hz. Ali, eskiden olduðu gibi Müslümanlýk ibadet ve inanç þeklini, Üç Vakit Namaz ve Cuma namazýnda ýsrarýný sürdürmesi nedeniyle, Ýslam içerisinde yeniden iç savaþlar baþlamýþtýr. Bu savaþlardan en belirgin olanlarý ise, Hz. Ali ile Muaviye arasýnda yaþanan savaþta ki hakem olayýdýr. Bu savaþta Hz. Ali`ye destek veren Hariciler, Mauviye`nin hakemlik önerisine kanýlmamasý uyarýlarýna raðmen, Hz. Ali Haricilere cephe alýp Muaviye`nin bu oyunu sonucunda yenilmiþtir. Daha sonra birgün Hz. Ali`nin Cami`de namaz kýlarken Milcan denilen þahýþ tarafýndan öldürülmesiyle, Alicilik denilen Ali taraftarlýðý (Þia ya da Þii) olarak bilinen topluluk oluþmaya baþlamýþtýr. Anlatýlan bu olaylar neticesinde, Ýslam`da Mezhepçilik denilen Þiilik ve Sünni ayrýþmasý ortaya çýkmýþtýr.
     Hz. Ali`nin ölümünden sonra Arabistan`dan sürgüne tabi tutulan Haþimi Þii Araplar Suriye, Irak ve Ýran gibi ülkelere daðýlmak zorunda kalmýþlardýr. Anýlan ülkelere daðýlan Haþimi Þii Araplar, kendilerini sürgün eden Emevi Sünni Araplardan hesap sormak için gittikleri ülkeler de taraftar toplamayý sürdürmüþlerdir. Dikkat edilirse Arap toplumu içerisinde Sünni Araplar, Þii Araplara göre daha çokturlar. Eðer Ýran Farslarý, Azeri Türkler, Afgan ve Pakistan gibi ülkeler Ali taraftarý olmasalardý, Þiilik çoktan yok olup gitmiþti.
     Ýlk zamanlar Ýran, Irak ve Suriye`ye sürgün olan Arap Þiiler, gitmiþ olduklarý ülkelerin kültür ve inançlarýnýn farklý olmasý nedeniyle Arabistan ve çevresinde yaþatmaya çalýþtýklarý Þii Ýslam ibadet ve kurallarýný buralarda tam olarak dikte ettirememiþlerdir. Bu yüzden Alicilik olarak bilinen Þii Müslümanlýk, birtakým noktalarda kýsmý þekilde deðiþime uðrayýp zaman zaman farklýlýklar göstermektedir.
     Miladi 700 yýllarýndan itibaren Þii Ýslamiyet`i kabul eden Ýranlýlar, Ýslamiyet`i kýsmi deðiþikliðe uðratan ilk toplumdurlar. Çünkü Ýran halký 1500 yýldan daha fazla süre içerisinde, Zerdüþt Maniciliðe inanýp bu kültüre göre þekillenmiþlerdir. Yine ayný þekilde Irak`ta bulunan Hýristiyan Asuri Keldaniler ile, Suriye`de bulunan Asuri Hýristiyan ve Yahudiler ise, Ýslamiyet`in Þii inancýný etkileyen topluluklar olarak ikinci sýrada yer almaktadýrlar.
Örneðin Ýran, Irak, Suriye, Pakistan ve diðer ülke toplumlarý her ne kadar Þii Ýslam`ýn ibadet kuralý olan Hac, Zekât, Kelimeyi Þahadet, Ramazan Orucu ve Günlük Üç Vakit Namaz ibadetini yerine getirmiþ olsalar da ciddi farklýlýklar mevcuttur. Þii ya da Sünni Araplarda görüldüðü gibi çok fazla katý kurallar söz konusu deðildir. Farklý her Þii topluluk kendi kültürlerine has bazý kural ve kaideler icat etmiþlerdir. Örneðin Ýran`da uygulanan Muta Nikahýnda olduðu gibi.
Böylece her farklý Þii ülke ve toplum, kendi kültürel yapýlarýna göre Ýslam`i ibadetlerini yaparak Hz. Ali`nin yolunda gittiklerine inanmaktadýrlar. Þiilerin bu Ýslami genel yapýlarýna raðmen, Türkiye`nin dýþýnda Þiilere Alevi diye hitap eden baþka bir toplum bulunmamaktadýr. Bu adlandýrma yanlýzca Türkler tarafýndan icat edilmiþtir. Nedenine gelince.
                         
Miladi olarak yaklaþýk 700 yýllarýndan itibaren Türkler Orta Asya`dan terki diyar eyledikten sonra, büyük bir çoðunluðu Sünni Ýslam`ý kabul ederken bir kýsým Türkler bunu kabul etmeyip kendi eski dinleri olan Þamanizm`i yaþatmaya çalýþmýþlardýr. Ve böylece hem Türkler kendi aralarýnda hem de Þii ve Sünni Ýslam arasýnda devam eden savaþ ve çatýþmalar, Manici Kürtleri ve Þamanist Türkleri daha çok baský altýna almýþtýr. Giderek Þii ve Sünni Ýslam`ýn güçlenmesi, Þamanist Türkler ile Manici Kürtlere karþý sonu gelmeyen bir katliam ve sürgün devam etmiþtir. Bu da doðal olarak Þamanist Türk ve Manici Kürtlerin birleþmesinde önemli bir etken sayýlmaktadýr.
Orta Asya`dan gelen Þamanist Türkler ile Ýran ve Mezopotamya`da yaþayan Zerdüþt Manici Kürtler, Ýnançlarýnýn birbirine benzemesi ve ortak dinsel kültürel özellik taþýmasý sonucunda, birleþip Kýzýlbaþ Aleviliði oluþturmuþlardýr.
Ortadoðu toplumlarý arasýnda din savaþlarý devam ederken, Sünni Ýslam adýyla kurulan Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlý ve Türkiye Cumhuriyeti, sürekli Kýzýlbaþ Alevileri baský altýna alýp katliamdan geçirmesi sonucunda, Kýzýlbaþ Aleviler ikinci kez kendilerine Müttefik bulmak için Ýran Þii Þahlýðýna yakýnlaþmaya mecbur býrakmýþtýr.
Günümüzdeki Suriye Kürtlerinin Rojawa Özerk Bölgesi adýyla baþkenti Kobane olarak ilan etmeleri neticesinde, baþlarýna gelenlerde olduðundaki gibi. Bu yüzden Rojawa Kürtleri yalnýz ve zor durumda kalmalarý neticesinde, Yurtsever Halk Güçleri (YPG) öncülüðünde, Amerika Birleþik Devleti (ABD) ile anlaþmaya gitmiþlerdir. Ýslamiyet`in egemen ve yayýlmacý dönemlerinde, Kýzýlbaþ Alevilerde ayný þekilde zor durumda kalmalarý neticesinde, Ýran Þii Þah yönetimiyle müttefik olmaya çalýþmalarý.
Kýzýlbaþ Aleviler Müttefik aramalarý neticesinde Ýran Þiilerine yaklaþarak, biz de Hz. Ali`yi ve 12 Ýmamlarý seviyoruz deyip bunlara yapýlan katliam ve haksýzlýklarý, kendilerine yapýlan haksýzlýk ve katliamlara benzeterek bir duygu ve siyasi birlik saðlamaya çalýþmýþlardýr. Bu birliktelik kýsmi þekilde saðlanmýþ olsa da Ýran Þahý Þah Ýsmail, Kýzýlbaþlara tam destek vermemiþtir.
Þah Ýsmail`in Kýzýlbaþlara tam destek ve güven vermemesinin en önemli nedeni, Þii Ýslam ile, Kýzýlbaþ Aleviliðin iki ayrý dini inanç olmasýn kaynaklanmaktadýr. Bu yüzden Kýzýlbaþ Aleviler, hiçbir zaman ne Fars Þiiliðine ne de Arap Þiillerine benzememiþlerdir. Kýzýlbaþlarýn Hz. Ali ve 12 Ýmamlara karþý beslemiþ olduklarý hümanist duygu ve Siyasi birlik yakýnlaþmasý, Türk Sünni egemen yapýyý daha da dizginlenemez halde hareketlendirmiþtir. Böylece Türk Müslüman yapsý, Ali ve Alevi kelimeleri üzerinde cambazca bir benzetme yaparak, Fars ve Arap Þiileri Alevi olarak nitelendirmiþlerdir. Ve Kýzýlbaþ Alevilerle, Arap ve Fars Þiiliði ayný inançmýþ gibi gösterip, Alevileri Þiilik adýna asimile etmeyi amaçlamýþlardýr.
Her ne þekilde söylenirse söylensin, Anadolu`da yaþayan Kýzýlbaþ Aleviler ile, Ýran, Ýrak, Suriye ve diðer ülkelerde yaþayan Þiilerle en ufak bir inanç, ibadet, kültürel ve sosyal yapýnýn benzerliði söz konusu deðildir. Çünkü tüm Þii Fars, Arap ve diðer toplumlar, Sünni Ýslamiyet`te olduðu gibi Ýslamiyet`in þartlarýný ayný þekilde yerine getirip, sadece günlük namazda ayrý düþmektedirler. Sünniler beþ vakit namaz kýlarken, Þiiler üç ya da iki, veya bir vakit günlük namazla yetinebilmektedirler.
Kýzýlbaþ Alevilere gelince, herkesin bildiði gibi bundan 25 yýl önce Alevilik üzerinde baský ve katliamlarýn olmasý sonucunda, gizli þekilde Cem Evi’nde Dört Kapý Kýrklar Makamý kuralýyla Cem yapýp Semah dönerek ibadet etmiþlerdir. Türkiye devleti Aleviliði hâlâ yasal olarak tanýmamýþ olmasýna raðmen, Aleviler artýk açýktan Cem Evlerini yapýp Dört Kapý Kýrklar Makamý olan ibadetlerini Cem Evlerinde yerine getirmeye baþlamýþlardýr. Ýfade edilen bu tarihsel olaylardan da anlaþýlacaðý gibi, Þii Ýslam ile Kýzýlbaþ Aleviliðin ayný olduðunu söylemek ya da iddia etmek ya cahillikten kaynaklanmaktadýr ya da bilinçli bir dezenformasyonun varlýðý söz konusudur. Þiiler zaten kendi aralarýnda, kendilerini Alevi olarak tanýtmamaktadýrlar. Þiileri Alevi olarak nitelendirenler, Türk devleti ve kontrolünde tutmuþ olduðu Müslüman kesimden baþkasý deðildir. Böylece Türkler Müslümanlýk adýna kendi öz Türkçe dil ve kültürlerini dejenere etmekte bir sakýnca görmedikleri için, baþka toplumlarýn kültürlerinin dejenere olmasý ise asla umurlarýnda deðildir. Ýþte bu nedenle yalnýzca resmi Türk ideolojisi Þii Müslümanlarý Alevi olarak tanýmlamaktadýr.     


Cemal Zöngür          

Kaynaklar: Faik Bulut-Alisiz Alevilik. Doruk Yay.Faik Bulut- Ebu Müslim Horasani. Su Yay. Ali Þeiatý- Dinler Tarihi. Seçkin Yay. Ý. Zeki Eyüpoðlu- Tasavvuf, Tarikatlar ve Mezhepler Tarihi. Der Yay. Adil Ali Atabay- Ýmam Caferi Sadýk Buyruðu. Can Yay. Ýlhan Arsel- Þeriat ve Kadýn. Ýstanbul 1995. Turan Dursun- Din Bu 1-2-3. Kaynak Yay. Turan Dursun- Kuran Ansiklopedisi. Kaynak Yay.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn din kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türkler Þamanist mi Kalsaydý?
Alevilik; Ýslam Dýþý Din Deðilse Pozitif Felsefe Midir?
Aleviliðin Ýnsan, Ýnanç, Bilim ve Dinle Diyalektik Baðý - 2 -
Aleviliðin Ýnsan, Ýnanç, Bilim ve Dinle Diyalektik Baðý - 1 -
Masalsý Ayetlere Dayanan Ýslam'ýn Sosyolojisi - 3 -
Masalsý Ayetlere Dayanan Ýslam'ýn Sosyolojisi - 4 -
Masalsý Ayetlere Dayanan Ýslam'ýn Sosyolojisi - 1 -
Masalsý Ayetlere Dayanan Ýslam'ýn Sosyolojisi - 2 -
Ýslam'a Göre Kadýn Camiye Gidebilir mi?

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alevilik Ýle Sosyalizm Arasýndaki Düþünsel Fark ve Bütünleþme Sorunu
Ýsrail - Filistin Düþmanlýðýnýn Tarihçesi
Kapitalist Düzende, Komünist Yaþam Mümkün Mü?
Ana Tanrýçalar, Hz. Ýbrahim'in Tek Tanrý Masalýna Nasýl Ýnandýlar?
Avrupa'daki Türklerin Yaþamý ve Dünyaya Bakýþlarý
Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Tablosu
Siyasal Düþüncelerin Ýnsanlýðý Getirdiði Nokta!
Sosyalist Devlet Baþkanlarý ve Politikalarýnýn Analizi
Hayvan Ýle Ýnsanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 3 -
Her Þeye Muktedir Tanrý ve Kapitalizm Ölüm Döþeðinde

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.