"Yazdıklarımın okunması için, önce okunması gerekenlerin yazılması gerekir. Ne ironi!" - Umberto Eco"

yazı resim

AĞIT

Söyle Türkü kim tutar zinciri kırılınca
Kendi kabına sığmaz sıkılır yüreğimiz.
İnsan sınar sabrını sırtından vurulunca
Her şehit haberinde yıkılır yüreğimiz.

Vatan Sağolsun diye dalıyorken uykuya
Sarıldık bayrak için bu amansız ülküye
Güneşin ışığında asla yer yok korkuya
İhanet ateşinde yakılır yüreğimiz.

Ölüm gelir ansızın bir nefeslik söz kalır
Düşünce beden yere ne ateş ne köz kalır
Heyhat nazar mı değer vatanımda göz kalır
Hep hüzün çengeline takılır yüreğimiz.

Şehit düşen Mehmedi kurtarırken ameli
Kangrene dönüyor zalimin hain eli
Esiyor hiç durmadan esiyor hüzün yeli
Kuru bir yaprak gibi dökülür yüreğimiz.

Şafak vakti yiğidin duasıdır silahı
Elbet çıkacak elbet tek tek mazlumun ahı
Ne kadar dikilse de dikiş tutmaz kalpgâhı
Sökülür ilmek ilmek sökülür yüreğimiz
Kuru bir yaprak gibi dökülür yüreğimiz.
Rasim YILMAZ
08.06.2017

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön