''Yüreðimi Aydýnlatana''


Bazen sen olmasan diyorum
içimize sevgi tohumlarýný kim eker
kime sarýlýrýz kemikleri kýrmacasýna
nasýl doldururuz güzellikleri yüreðimizde ki küpe
hem de tepe tepe...


Bazen sen olmasan diyorum
yastýklarla yorganlarla arkadaþ olup da nasýl yatarýz uzun kýþ geceleri
onlarda ýsýtmýyor ki inan senin yüreðimi ýsýttýðýn gibi...


Yorgun akþamlarda kim dinler dertlerimizi
kýrk yýl hatýrý olan bir acý kahvenin keskin kokusunda
sýkýntýlarýmýzý bir cerrah titizliði ile
kim alýr da umarsýzca salar gökyüzüne
sonra da Aydede'nin kuyruðuna takarak gönderir baþka galaksilere...


Bazen sen olmasan diyorum
ev karanlýk bir zindan olur
bizler içinde müebbete mahkûm...


Bakýþlarýmýz havada nasýl çarpýþýr
yüreðimiz nasýl örtüþür
sabah fýrýndan yeni çýkmýþ ekmeklere
kim yaðlarý sürer pazarlarý...


Bizim orada muhlama derler, sizin orada kuymak
yok efendim en güzel çeçil peynirden olur
aman efendim esas kaymaktan olur
kim ile didiþiriz sabahlarý
memleket meselesi kadar önemli bu konularý
kim ile hasbihâl ederiz...


Benim kargadan beter cýrtlak sesimi kim dinler
sonrada ''ne güzel söylüyorsun'' diye kim iltifat eder...


Uzun yollarda kim benim ile direksiyon sallar
gözlerini dört açarak
ve arabanýn içinde dört can taþýdýðýnýn bilincinde olarak...


Bazen sen olmasan diyorum
perdeleri kim yýkar, elbiseleri jilet gibi kim ütüler
saksýlara, bahçede ki aðaçlara kim su verir
kuþlara kim ekmek ýslatýr
kýþ aylarýna kim hazýrlýk yapar
biberleri domatesleri fasulyeleri
kim doldurur derin dondurucuya
derinlemesine kim düþünür bunlarý...


Kim uyarýr beni
týraþ ol, diþlerini fýrçala, ayakkabýlarýný sil
pantolonunu düzgün koy diye...


Bazen sen olmasan diyorum
bu kadar sever miydik birbirimizi, hayatý ve insanlarý
el ele yürüdüðümüz uzun ve çetrefilli yollarý
unutabilir mi insan güzel geçen bir ömrü
yaþanan coþku dolu zamanlarý...


Ah be mutluluk
yýllar önce ne kadar uzaktýn bana
kapýyý çalýp çalýp kaçardýnýz hatýrlasana neþe kardeþ ile
þimdilerde yirmi yýldýr dizimin dibinden ayrýlmýyorsunuz
yaþýyorum hayatý kana kana...