İnsan bir küçük dünyadır. (Mibres Kosmos) -Demokritos |
|
||||||||||
|
Yalanlara Sığınmak İçinde Çıkamayacağım Çıkmaz Sokaklara Bizi Götürür. İnsanın başı sıkışınca önce Allah’dan sonra bir dost veya yakınından yardım talep edeceğine yalana başvurur, başını yaralar parçalar. Sıkışma çıkış yolunu kimden isteyeceğini bilmemiz içindir, yoksa her baş sıkıştığında yalan söylemek için hiç değildir. Doğruyu söylemek yerine, yalanlara sığınmak içinde çıkamayacağım çıkmaz sokaklara bizi götürürken hala o çıkmaz sokağın içinde bir çıkmaza daha girmek için uğraşır çabalar debelenir dururuz. Aslında Bana Söyleseydin Ben O İşi Dünden Halederdim Aslında bana söyleseydin ben o işi dünden halederdim, diyenler be kardeşim aylardır bu işle uğraştığımı biliyorsun da neden karşımda kıvranarak sancılarımı izlerken yardım etmiyorsun da ben şimdi vazgeçince sırıtarak alay edercesine bu yalanı söylüyorsun! Yok, Aslında Yardım Edecektim de… Yok, aslında yardım edecektim de, senin bu işi becerip beceremeyeceğini izliyordum, sendeki potansiyeli merak ediyordum, be kardeşim gördün bu iş için bende potansiyel beceri yok, sende madem potansiyel beceri vardı neden imdadıma yetişmedin! Yetişecektim De Senin Vazgeçtiğini Görünce… Yetişecektim de senin vazgeçtiğini görünce seni aşağılamak istemedim, be kardeşim zaten bu sıkıntımı derdimi çözemedim, karşımdaki insan beni anlayamadı aşağıladı, neden müdahale ederek, beni o an aşağılamaktan kurtarmadın! Yalanlar Dolandıkça Dolanıyor Ayaklarımıza Yalanlar dolandıkça dolanıyor, adım atacak hal bırakmayınca, özür dileniyor ya da pişmanlık içine yaşanmaya devam ediliyor. Biliriz ki yalan uzun sürekli saklanamaz, belli bir süresi vardır, ya akşama kadar ya yatsı namazına kadardır… Kendimizi savunduk sanırken yaraladığımı yıktığımızı fark etmeden yalana sarılmamız yılana sarılmaktan daha tehlikelidir aslında lakin hemen anlamayız, sonrasında anlarız ve yıkılırız, lakin bizi kaldıracak dost arkadaş bulamayız, yıkık kalırız... Yalan Gerçekten Kaçmaktır Yalan insanın çevresinden, benliği ile kendi isteğiyle elde ederek insanlıktan uzaklaşma ya da ayrılma duygusunu dile getiren bir hareket ayrılmada kavramda diyebiliriz. İnsanı yalan söylemeye zorlayan kendisinden başkası yoktur, yok efendim dış etkenler falan filan, kavrayamayarak yanılma, bağlılık duygusunu yok etme her ne derseniz deyin yalan gerçekten kaçmaktır. Bütünüyle, insanın ürettiği bu anlamsız fikirsizliktir yalan, yıkım ve felaketleri de bu yalan söyleme yönünün kazanımlarıyla elde ettiğimiz ayrı bir yoldur, uçurumdur girdaptır... İnsanın bir duygu ve histe birlik olması gerekirken bu yolda ayırandır yalan, bir bak geriye nedir kalan var mıdır seni saran işte böyle yalanla kanar yaran, vesselam. Mehmet Aluç
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Aluç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |