Bu enflasyon var ya bu enflasyon, ben de bundan şikayetçiyim arkadaş. Hem de sonuna kadar yetkili merci ne kadar, kim varsa, hepsine şikayet edeceğim bu enflasyonu... Oysa bundan yirmi otuz sene önce her şey ne kadar güzeldi... Her ay, hatta, her hafta fiyatlar artardı... Fiyatlar arttı mı ben ve diğer sıfır kardeşlerim bayram ederdik...

Enflasyon çıkmaya başladığında, o meşhur koalisyon hükumetleri zamanında önce bin liralar peşine beş bin liralar, on bin liralar çıkmıştı... Sonra o da yetmedi elli bin lira ve yüz bin liralar çıktı... Ben de sıfır sayısı olarak buna harbiden çok sevinmiştim, kafamı tavanlara vurmuştum. Daha sonra bir milyonluk banknot, peşine beş milyon, on milyon ve de yirmi milyon çıkınca, bizim sıfır kardeşliği de zirve yapmıştı...

Her zaman yan yanaydık o yıllarda sıfır biraderlerim ile... Yan yana geldik mi halay da çekerdik, beraber timsah yürüyüşü de yapardık. Kimseler görmez, anlamazdı tabi bizim bu hareketlerimizi... Ben bilmiyor muyum sanki toplamada etkisiz, çarpmada da yutan eleman olduğumu... Ne yapalım bizim de kaderimiz böyle imiş... ''Adım Hıdır elimden gelen budur.'' söz temsili...

Zaman zaman şu bir sayısına ne kadar imrenirim bir bilseniz. Her zaman sayının sonunu bulmaya çalışanlara tokat gibi cevap verir ''Hep bir fazlası vardır.'' diye... Oysa ben öyle miyim. Ama ben de bir veya başka bir rakamın sağına geldiğim zaman, onun değerini katbekat arttırım...

Şimdilerde en baba para iki yüz lira... O da benim ve arkadaşlarımın hiç işine gelmiyor haliyle... Ancak iki yüz lirada ki ikinin sağında iki kardeş, iki dost, iki ahbap olarak takılıyoruz. Devletimizin büyüklerinden acilen rica ediyorum. Ne yapıp edip bu enflasyonun yükselmesi için ve bol sıfırlı paraların çoğalması için bir şeyler yapın. Yaşasın sıfır dayanışması ve sıfır kardeşliğimiz... Kahrolsun düşük enflasyon... Venezuela'ya mı kaçsak, iltica etsek bilemiyorum ki... Orada çok muş sıfırlar ve sıfır kardeşliği...