..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Kirazlar ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Ahmet Zeytinci




18 Mayıs 2019
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 10 -  
Ahmet Zeytinci
İnsanlara zulmeden diktatörler, kim olursanız olun, milliyetiniz ne olursa olsun, sizleri cehennemde görmek için can atan milyonlarca mazlum ve masum insan sabır ile bekliyor hem dünyada hem de ahrette...


:AJJC:
Ben sevgiyi o mini mini iki üç yaşında ki bebelerin gözlerinde gördüm, gamzelerinde gördüm. Ben sevgiyi seksenlik doksanlık ninelerin dedelerin hiç tanımadığı insanlara yavrum diye seslenirken ki içtenliklerinde gördüm. İnsanlıktan nasip almamış diktatörlerin halklarına seslenirken bağırıp çağırmaların da görmedim. Dayatmacı iktidarların ''Dediğim dedik çaldığım düdük'' diye diye ülke yönetmeye kalkanların hal ve hareketlerinde asla sevgi ve samimiyet görmedim...

İnsanlara zulmeden diktatörler, kim olursanız olun, milliyetiniz ne olursa olsun, sizleri cehennemde görmek için can atan milyonlarca mazlum ve masum insan sabır ile bekliyor hem dünyada hem de ahrette...

Beş altı yaşına gelip de annesine babasına ''Sevmek ne demek, aşk ne demek anne baba?'' diye soran çocuğun suratına okkalı bir tokat savuran baba sevmekten ve sevilmekten ne kadar nasip almıştır varın siz düşünün.

''Sevgi ve aşk hem farklı ölçeklerle ifade edilebilen farklı yoğunluklara sahip iki duygu türü, hem de herkes tarafından farklı şekilde duyumsanıyor. Dünyada altı buçuk milyar insan varsa, altı buçuk milyar farklı boyutta hissedilen sevgi ve aşk türü var demektir. Tek bir tanım o nedenle zor...''

Hep düşünmüşümdür fiziki güzelliği olmayan insanlardan da kendini sevenler mutlaka vardır diye. Eğer insan kulluk bilincinde ise, bedeni ne kadar çirkin olursa olsun ruhunu güzelleştirme yoluna girmiştir. Ne kadar fiziki özrümüz de varsa bunların hepsi yüce Tanrının bilgisi dâhilindedir bunu da unutmayalım...

Bir gün bir cuma namazında önüme gelip oturan adamın elleri ve ayakları yoktu. Hüzün kapladı birden içimi, kendimi ve çocuklarımı getirdim aklıma, işte o zaman mal mülk hepsi hikâye oldu gözümde, biraz da utandım kendimden ne yalan söyleyeyim. Bir adam bu haldeyken Rabbine isyan etmiyor da namaz kılıyorsa demek ki bizler şükrümüzü ve ibadetimizi daha da arttırmalıyız dedim kendi kendime...

İnsan bir dostu tarafından yalanla dolanla aldatıldığı zaman yerle bir oluyor ve insanlara güvenini sevgisini bir dereceye kadar kaybediyor. Aldatılmak belki de birçoğunuzun başına defalarca geldi. Ben onların hepsini Allah'a havale ediyorum. Rabbim de öyle diyor zaten ''Sizin bir hesabınız varsa bizimde bir hesabımız var ve Rabbin çabuk hesap görendir.''

Çevremde bir sürü sevgi dolu insan olduğu gibi, sevilmeyecek nefret edilecek tiplerde var. Bunlardan bazıları geçmişte bir takım hatalar işleyip de sonra doğru yolu bulanlar. İbret ile izliyorum, geçmişe takılıp kalmadıkları için de bir bakıma seviniyorum, çoğu cezaevi görmüş, feleğin çemberinden defalarca geçmiş insanlar. Geçenlerde müze haline getirilmiş Ulucanlar Cezaevini görme fırsatım oldu. Korkunç bir ruh incinmesi yaşar mutlaka insan buralarda ve hemen aklıma Sabahattin Ali'nin sözlerini yazdığı o meşhur dizeler geldi ''Görmek istersen denizi, yukarıya çevir yüzü, deniz gibidir gökyüzü, aldırma gönül aldırma, aldırma gönül aldırma''

İnsanların merhamet ve sevgiye yönelmesinde en büyük etkenlerden birini de hayvanlar ve bitkiler olarak görüyorum. Adam cinayetten on sene yatmış çıkmış, bakıyorum şimdi güvercinlere ıslatıp ıslatıp ekmek atıyor, kedilere yemek artıkları bulup buluşturup veriyor, yürürken karıncalara basmamaya çalışıyor, köpeklere kedilere eziyet edenlere kızıyor...

Her insanın içinde mutlaka sevgi kırıntıları vardır, milyonda milyarda bir bile olsa. İnsana düşen görev o küçük ruh kırıntılarını harekete geçirecek ufak bir kıvılcım yaratıp hayat ile bütünleştirerek o insanı kazanmaya çalışmak olmalıdır...

''Sevgi tanımlanamaz, hissedilir, aşk yaşanır; ama paylaşım, ikisinin de ömrünü uzatır, sosyobiyolojik birer varlık olarak bizlerin daha anlamlı, daha mutlu bir yaşam sürmemizin kapısını açar.''

Hepimiz Edebiyat Sitelerinde sevgi dolu saygı dolu bir ortamdayız. Birçoğumuz daha birbirimizin yüzünü görmedik, kısmet ise o da olur bir edebiyat toplantısında, ama aramızda görünmez, elle tutulmaz, yenilip yutulmaz bir sevgi bağı var saygı ile birlikte. Umalım ki ileri ki yıllarda bu sevgi ve saygı aynı şekilde sürsün. Epeydir ara vermiştim sevgi yazılarına, iyi oldu, yeniden ele aldık. Benim gözümde sevgi konusu bir ummandır her zaman. Hepinize sevgiler en derininden saygı ile birlikte...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 13 -
Aşkı Sevdayı Duvar Yazısı Zannedenler
Bakışlardaki Cesaret
Bulaşıcıdır Bazen Sevmek
Ziller Üzerine Fikir Yürütmeler
Aşk Matematiktir Hem de Ne Matematik
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 12 -
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 5 -
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 11 -
Kalp Sevmekten Yorulmaz İhanet ve İlgisizlikten Yorulur

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Alman Emeklileri - Türk Emeklileri
Maraş Dondurmacıları ile Baş Etmenin İncelikleri
Bir Bardak Suda Fırtına Kopartmanın İncelikleri
Dilinizi Eşek Arısı Sokabilir mi
Karıştırma Tekniklerinin İncelenmesi İrdelenmesi Parçapinçik Yapılması
Erken Boş Alma Sorunları
Vergi Yüzsüzlerini Açıklıyorum
Küresel Isırma
Gaziler Günü Kutlu Olsun
Nimet İle Şaka Olmaz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.