..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Kirazlar ve dutlarýn tadýný çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yerler > M.NÝHAT MALKOÇ




10 Temmuz 2019
Âh Þehir! Rüya Þehir!  
M.NÝHAT MALKOÇ
Geceler uzuyor Bursa’yla bütünleþen rüyalarýmda. Hareleniyor mazinin gölgesi son deminde hatýralarýn. Karanlýðýn kalbinde yatýyor aydýnlýðýn sureti. Ýçimdeki yangýný söndüremiyor Bursa’nýn sebilleri. Bir çýnar zaman perdesini kaldýrýp bakýyor yaþanan zamana. Uludað’ýn etekleri tutuþuyor hasretimden. Baþýmda düne dair gizli bir sevda… Baðda gülüm soluyor; ocaklarda kül oluyor nihayet… Gözlerim ufukta þafaðý bekler durur. Sözler aðýt sýcaklýðýnda, yürekler darmadaðýn… Gel de toparla paramparça olmuþ duygularýmý.


:ABID:
M. NÝHAT MALKOÇ

Bu akþam bir garip elem var içimde. Yine Bursa girdi buðday sarýsý rüyalarýma. Ay ýþýðýnda yýkadým hatýralarýmý bu gece. Eylül akþamlarý kývamýnda efkârým. Hiç susmuyor içimdeki neva-kâr beste. Buhurizade Mustafa Itri’nin naðmeleri suluyor gönlümde açan hasret güllerini. Þehrin nikabýný açan bir el arýyorum. Güfteler bestelerin kolunda arz-ý endam ediyor. Hafýz-ý Þirazî’nin zamaný aþan sözleri yüreðimin tenhalarýnda yankýlanýyor:

“Meclis-i bezm-i ýyþ râ gâliye-i murâd nist
Ey dem-i subh-i hoþ nefes nafe-i zülf-i yâr kû”

Geceler uzuyor Bursa’yla bütünleþen rüyalarýmda. Hareleniyor mazinin gölgesi son deminde hatýralarýn. Karanlýðýn kalbinde yatýyor aydýnlýðýn sureti. Ýçimdeki yangýný söndüremiyor Bursa’nýn sebilleri. Bir çýnar zaman perdesini kaldýrýp bakýyor yaþanan zamana. Uludað’ýn etekleri tutuþuyor hasretimden. Baþýmda düne dair gizli bir sevda… Baðda gülüm soluyor; ocaklarda kül oluyor nihayet… Gözlerim ufukta þafaðý bekler durur. Sözler aðýt sýcaklýðýnda, yürekler darmadaðýn… Gel de toparla paramparça olmuþ duygularýmý.

Gemlik’te denizin mavisi daðlarýn yeþiline karýþýyor. Bir zeytin dalý uzatýyor asýk suratlý barutla beslenen çaða. Eli havada kalýyor bir süreliðine. Yakamozlar mavi sulara bir þeyler fýsýldýyor sanki. Heybeme doluþan bir demet hülya, yalnýzlýðýma karýþýyor. Bir dilencinin umudu parlýyor sönük ferlerimde. Bu þehir paramparça eder uykularýmý. Arada bir þeytan yoklar nefsimi. Özleyen bir bakýþta dile gelir anýlar. Çayýn deminde bulurum hüznün yeþilini. Bütün sayfalarýný okumak isterim Bursa kitabýnýn. Siyah-beyaz resimlerin cümlesine dalmak isterim hasret kývamýnda. Eski zaman þarkýlarýnda sen söyleniyorsun Bursa, seslerin en yumuþak tonunda. Rüzgâr bana koþuyor alýp da kokunu kollarýna. Sürgüne adanmýþ bir çocuðun gözyaþlarýnýn tuzunda buluyorum seni. Saydam bir bulut gibi belirirsin göklerimde. Yüzümde damlalar, kulaklarýmda eski bir besteyi andýran yaðmur sesleri…

Bursa, geçmiþin hayaliyle uyuyor zamanýn koynunda… Kubbelerin sessizliði hatýralara yaslýyor baþýný. Bir martý simit bekliyor Muradiye’nin avlusunda. Zümrüdüankalar dadanýyor sana dair masallarýma. Gecenin ayazýnda içimi senin sevginle ýsýtýyorum. Gökte dolunay serenatlar diziyor güzelliðine. Karanlýðýn pençesinde daðýlýyor uykularým. Yalnýzlýðýn uzun bestesi kulaklarýma deðiyor gramofonda. Büyüdükçe büyüyorsun yalnýzlýðýmda. Göçmen kuþlarýn kanatlarýna yazýyorum adýný; götürsünler adýný ve kokunu uzak diyarlara. Ýsmini ezberlesin hasedinden çatlayan þehirler; seni ansýnlar her gece…

Mudanya göz kamaþtýrýyor sahilde. Dalgalar öpüþüyor kýyýlarla. Vapurlar ufka umut taþýyorlar gecenin sabaha dönüþtüðü vakitlerde. Her gurup vakti sularý ateþe veriyor gizli bir el… Yüreðimde birikiyor dolunaydan damlayan parýltýlar. Gamý kasveti sürüyorum namluya. Çözülüyor yürekçiðin düðümleri. Kan kýrmýzý þafaklarda büyüyor arzularým damar damar…

Emir Sultan, Yeþil Türbe… Ölümün rengi gülkurusudur bu türbelerin gölgesinde. Korkular manevî ýtýr kabilinden kokulara karýþýr mezar taþlarýnýn âlemlerin ötesine bakan aynalarýnda. Kýrýlýr faniliðin boynundaki tasmalar. Daðýlýr göklere gönüllerden dudaklara yansýyan tebessümler. Buz tutan alnýma uzanýr sýmsýcak bir el… Okþadýkça baþýmý unutturur bana yetimliðimi, öksüzlüðümü… Lodoslarýn daðýttýklarýný kýble rüzgârlarý toplar yeniden.


Þairlerin yüreðine düþen ilham olursun Bursa. Defterler dolusu þiir yazýlýr senin için. Sýrça köþkler kurulur kelimelerden. Denizler mürekkep olsa yetmez güzelliðini tasvire. Bursa, kimliðimde yazýlan altýn yaldýzlý bir ad olur. Duygularýmý, düþüncelerimi, serzeniþlerimi ifþa eder zamana boy gösteren güzelliðin. Geleceðimi kuran bilge bir mimardýr Bursa… Güldüðümde de, aðladýðýmda da onunlayým hep… Odur beni ilk teselli eden sýrdaþ. Sýrtýmý sývazlayan odur elbette. Caddeler, sokaklar taþýr geçmiþin taþ kesilen aðýr yükünü. Bursa’nýn yemyeþil gözleri kalýr bende; bir yaðlýboya resim olur tuvalimde. Bir bengisu olur düþer yangýnlarýma. Erenlerin ruh ikliminde tamamlanýr ruhumun eksik yanlarý…

Tahtlara ve taçlara þahitlik eden göklerin altýnda her güne yeni umutlarla baþlar Bursa… Bilir ki her gün taze bir baþlangýca gebedir. Bilir ki umutlar insanýn en darda kaldýðý anlarda yetiþir imdadýna. Hýzýr’ý çaðýrýr içinden çýkamadýðýmýz zorluklar… Bursa, geçmiþin sýrlarýna bürünür aþkýn koyu maviliðinde. Medeniyetin beþiði olur þehrin zamana uzanan kalbi. Gece, kötülükleri örter o yumuþacýk ipek tülüyle; kuru bir yalaz deðer soðuyan kalbine.

Baþka þehirlere benzemez Bursa… Tanpýnar’ýn dediði gibi Bursa muayyen bir devrin malýdýr. Kesin çizgilerle çizilmiþtir maziyle bugün arasýndaki sýnýrlarý. Sonsuzluðun sýrrý ifþa olmuþtur bakýr renkli ufuklarýnda. Ýslam’ýn ‘eren’i, Türk’ün ‘alp’ motifiyle sarmaþ dolaþ olmuþtur. Cetlerin ruhu dört bir yanýna sinmiþtir þehrin. Keçeci Fuat Paþa ‘Osmanlý tarihinin dibacesi demiþtir bu þehre haklý olarak. Tarih burda efsaneler kadar süslü ve görkemlidir. Bursa bu yönüyle yaþanan zamana sýðmaz, taþar geleceðe. Konuþur cümle eþya lisan-ý haliyle. Muradiye, Yeþil, Gümüþ, Nilüfer, Geyikli Baba, Emir Sultan, Konuralp dile gelir mahallelerin izbe sokaklarýnda. Hepsi de Bursa’nýn sesi, rengi ve ahengi olurlar zaman tünelinden geçerek… Gümüþlü’de Osman Bey bir Bizans manastýrýndan uhrevî bir âleme bakar göz ucuyla. Sýrlar ifþa olur zamanýn sihirli aynasýnda. Dünün hatýrasý kýskandýrýr bugünkü köhne zamaný. Geleceðin rüyasýný görür servilerin altýnda sonsuzluk uykusuna yatan yiðitler…

Bursa su kentidir her þeyden evvel… Evliya Çelebi de teyit eder bu hakikati. Su gibi berrak ve azizdir þehrin bugüne bakan yüzü. Sularýn sesinde aydýnlanýr þafaklar. Suyun rüyasýný görür bahçelerde açan nergisler. Sudan ibarettir geleceðe uzanan düþler… Sebillerden akan sular bizi su gibi akýp giden hayatlarý tefekküre götürür. Gönül bahçesinde açar þükür çiçekleri. Ruhumuzu besler þadýrvanlardan akan su sesleri. Bursa’da her damla su adeta berceste bir mýsraya dönüþür. Türküler bu þiirlerin serinliðinde yankýlanýr, öylece kuþatýr sonsuzluðu. Þiir gibi özün özüdür Bursa’da göze takýlan her þey… Bursa yekpare bir anýttýr.

Bursa içimize týlsýmlý bir ayna tutar günün beþ vaktinde. Ruhumuzun düðümlerini çözer mermer mezar taþlarý. Þeyh Edebali Bursa’ya bir iri gölge olarak düþer þafakta. Payitahtýn dünürü olma þerefiyle þereflenir bu alperen… Göðüs kafesine sýðmayan yüreði bütün kâinatý bir noktaya dönüþtürür. Kutlu rüyalarý þekil verir Osmanlý’nýn saltanatýna. Bir kutlu izdivaç onu devletli kýlar. Evliyasýyla, ulemasýyla, vezir vüzerasýyla kalpler Bursa için atar. Batýda olsa da, Bursa doðunun gizemiyle uyanýr her sabah… Ölümün yaný baþýnda yaþar diriler. Her türbeden bir el uzanýr âlemlerin ötesine. Bursa her iki âlemi ayný zamana sýðdýrýr, yaþar ve yaþatýr öylece. Bursa için söylenen her söz zihnin duvarlarýna nakýþ nakýþ iþlenir.

Bursa ezan vakitlerinde secde eder Rabbine. Yeþil Cami ölümü çaðrýþtýrýr yerli yabancý bütün ziyaretçilerine. Hayatla ölümün aslýnda iki dost olduðunu, ölümün insanlýðý sonsuzluða taþýdýðýný, bir at gibi kapýmýzda kiþnemesine raðmen hiç de öyle huysuz olmadýðýný fark ederiz. Tam bu sýrada Yunus’un “Ölümden ne korkarsýn/Korkma ebedî varsýn” dizesi ruhlara su serper. Yeter ki uzun yolculuða çýkmadan azýðýmýzý hazýrlayalým. Ebediyetin nuranî yüzü belirir sandukalarýn yemyeþil örtüsünde. Geyikli Babalar, Üftadeler, Somuncu Babalar, Konuralpler ölümü munisleþtirirler bu iklimde. Horasan erenlerinin gönlünde açar ebediyet çiçekleri. Taçlar ve tahtlar ellerinin tersiyle itilir. Gözlerin türbelerde gezdiði sýrada Üstad Necip Fazýl’ýn ölüme dair þu dizeleri çarpar kulak çeperlerine:

“Ölüm güzel þey, budur perde ardýndan haber...
      Hiç güzel olmasaydý, ölür müydü Peygamber?...”      

Bursa’da her mevsim, baharýn rüyasýný görür derin uykularýnda. Güzeller ellerinde testilerle salýna salýna suya gider. Elleri kýnalý, gözleri sürmelidir Bursa güzellerinin. Gönlümü zincirleyen birer sevgi avcýsýdýrlar. Erguvanlarýn kokusunu özler bahçeler. Donanmalar geçer gönül sularýndan. Mazi soluklanýr kýlýçlarýn gölgesinde. Gerçeklerin aynasýnda dili tutulur yalanlarýn. Bir somun ekmek doyurur gözümüzü gönlümüzü. Tanyeri aðaranda uyanýrýz derin düþlerden. Kalmaz ruhumuzda bir eser o eski gülüþlerden. Bursa’yý her düþündüðümüzde hasretten kor ateþler düþer yüreklere. Yalancý baharlarda açmaz çiçekler. Erguvanlar harabelerde de boy verir inadýna. Hafýzalar yosun tutar geçmiþ zamanlarýn dalgalý sularýnda.

Siz Bursa’yý bir de tabiat derin uykusundan uyanýnca görün. Yeþil elbisesini kuþanan kent, Da Vinci’yi bile hasedinden çatlatýr. Ýlahî kudretin elinden çýkmýþ bu harikulade resim... Bu tabloda erguvanlar apayrý bir yer teþkil eder. “Gülden sonra bayramý yapýlacak bir çiçek varsa o da erguvandýr.” der Tanpýnar. Çok da haklýdýr bence. Zira bu þehirde altý asýr evvel erguvan bayramý kutlanýrdý. Emir Sultan’ýn talebeleri bu bayramda Bursa’ya renk katarlardý. O zamanlar Bursa denince erguvan, erguvan denince de Bursa gelirdi akýllara. Erguvanlar ne de yakýþýr Bursa’ya. Bu renkler, þehri bir tabloya döndürür adeta. Yunanlýlarýn muhayyilesinde Diyonizos’a atfedilen bu güzellikler bizde Allah’ýn kudretine ayna tutar. O renk cümbüþü þehre ayrý bir güzellik katar; bahar þarkýlarý söyler kulaðýna. Serenatlarýn dekoru olur erguvanlar. Hayatýn diriliði, tabiatýn canlýlýðý erguvanlarýn gölgesinde daha bir belirgindir. Bu gözde manzara Emir Sultan’da da ruhumuzun açlýðýný giderir, uhrevî bir sofra sunar bize. Bu sofrada doyururuz aç ruhlarýmýzý, bakýþýmýz nurlanýr bu kulluk abidesinde…

Emir Sultan deyince aklýma düþer bir yangýn... Emir Sultan’sýz bir Bursa nerden baksanýz eksik olurdu. Bursa sevdalýsý Tanpýnar’ýn dediði gibi bu mübarek sima, on beþinci asýr Türkiye’sinin halk muhayyilesine en fazla mal olmuþ çehresidir. Þehir buradan soluklanýr dersek acaba eksik mi kalýr sözlerimiz. Þehrin manevî damarýdýr bu türbe. Mekke’nin havasýný bu türbede teneffüs edersiniz. Bir el çekip çýkarýr sizi dünya bataklýðýndan. Cömert bir kandil karanlýklarý kovar bulanýklaþan idrakinizden. Bir damar gibi dolaþýr bedeninizi zamana direnen hissiyat… Bu damardan yüreðinize pompalanan menkýbeler imanýnýzý tazeler. Müritleri de Emir Sultan’ýn ikliminde kerametler gösterirler. Sadece insanlar deðil, cümle nebatat ve hayvanat da burada hayret bakýþlarýyla suskunluða bürünür.

Bursa tarihe açýlan bir koridordur, bir açýk hava müzesidir. Kökleri zamaný kavramýþ, topraðý sýmsýký kucaklamýþ ulu bir çýnardýr. Ceddin taþa nasýl hükmettiklerini, onu nasýl yirmi dört saat boyunca atan bir nabýz haline getirdiklerini bu topraklarda görürsünüz rahatlýkla. Bunu Tanpýnar “Cedlerimiz inþâ etmiyorlar, ibadet ediyorlardý. Maddeye geçmesini ýsrarla istedikleri bir ruh ve imanlarý vardý. Taþ ellerinde canlanýyor, bir ruh parçasý kesiliyordu. Duvar, kubbe, kemer, mihrap, çini, hepsi Yeþil’de dua eder, Muradiye’de düþünür ve Yýldýrým’da harekete hazýr, göklerin derinliðine susamýþ bir kartal hamlesiyle ovanýn üstünde bekler, hepsinde tek bir ruh terennüm eder.” þeklinde sözlere döker. Aslýnda Bursa sevdalýsý þair, azýný söylemiþ, zira bu sözlere delildir kentin her köþesi. Bu duygularý Bursa’nýn tarihe bakan yüzünde, türbelerinde, camilerinde, saraylarýnda, bedestenlerinde, sebillerinde, medreselerinde rahatça görebilirsiniz. Lahutî bir hava okþar alnýnýza döktüðünüz sýrma saçlarýnýzý. Ceddin ikliminde þefkatin tazeliðini, hoþgörünün azametini görmek sýradan þeyler.

Bursa hatýralarýn mahþeridir bir anlamda. Arzla arþ arasýnda yaþananlara tanýk olmuþ bu þehir. Bu kentin ruhunu anýlar diriltir ancak. Aslýnda eþyanýn suretinde ifadesini bulur bu kadim hatýralar. Onlarý okuyabilmek için köklü deðerlerle dost olmak, varlýðýn içyüzünü anlamak, hayatý içselleþtirmek yeterlidir. Kovaladýðýnýz her iz, sizi tarihin mahþerine götürecektir. Eþyanýn dile geldiðine, zamanýn bir gölgeden ibaret olduðuna, hakikatlerin her köþe baþýnda sizi beklediðine þahit olacaksýnýz. Ýþte o zaman muhayyilenizi çöplüðe döndüren ayrýntýlarýn, gerçekleri perdelediðini üzülerek göreceksiniz. Bursa sizi doðumla ölüm arasýnda týlsýmlý bir aynada yansýyan eþyanýn hakikatine götürecek. Bunu görünce sizi mahveden ‘ben’den uzaklaþýp içinize ayna tutacaksýnýz. O sihirli aynada göreceksiniz yarýnlarýnýzý.

Bursa bir kimliktir aslýnda. Bu kimlik sizi zamanýn ötesine taþýr, ruhunuzdaki kirleri temizler. Sularýn þýrýltýsýnda bet seslerden azade olursunuz. Hasretleriniz, ýstýraplarýnýz, sevinçleriniz, ümitleriniz, geçmiþiniz ve geleceðiniz birbirinin elinden tutarak sizi selamet sahiline ulaþtýrýr. Rüyalardan arda kalan hüznü daðýtýr Bursa’da þimdiki zaman. Bursa’da tarih hep ayaktadýr. Ölülerin bir yüzü dünyaya bakar, dirilerin de bir gözü uhrevî âleme dönüktür. Bursa þiirlerde, romanlarda, hikâyelerde, menkýbelerde soluklanmaktadýr miþ’li geçmiþ zamanlarda. Bu þehir beslemektedir gizli arzularýmýzý. Bursa huzura uzanmaktadýr günün her saatinde; camileriyle, türbeleriyle, ölüleriyle, dirileriyle… Tarih bunlarý kaydetmektedir hep..



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yerler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Trabzon Büyür Gözbebeklerimde–1
Bir Bað - I Ýrem"dir Trabzon…
Kentin Hafýzasýna Yolculuk...
Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde...
Selâm Trabzon'uma!..
Bir Baþkadýr Köprübaþý
Þehrin Aynasýndan Yansýyanlar...
Yeþil Trabzon Özlemi
Trabzon Atatürk Köþkü
Gel Çýkalým Zigana'ya!..

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Köprübaþý Lisesi'nin Eðitim Çýnarý: Recep Aydýn
Sizin Çocuðunuzun da Bir Pulsuz Dilekçesi Vardýr
Yaþlýlara Saygý ve Hürmet
Hayatý Anlamlý Kýlmak
Þiirimizde Cumhuriyet
Marifet Ýltifata Tabidir
Atatürk ve Cumhuriyet
Þehidimin Son Örtüsü Bayraðým!..
Yunus Emre'de Hoca (Öðretmen) Sevgisi
Oruç Kalkandýr

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Neslin Hamurkârý [Þiir]
Muhsin Baþkan [Þiir]
Önce Ahlâk, Maneviyat [Þiir]
Tutumlu Ol Çocuðum [Þiir]
Ân Bu Ân, Vakit Þimdi [Þiir]
Babamýn Dönüþü [Þiir]
Yerli Malý Kullanýn [Þiir]
Ýfrit Ýle Karýnca (Manzum Masal) [Þiir]
Çanakkale Geçilmez [Þiir]
Halep'e Kelepçe [Þiir]


M.NÝHAT MALKOÇ kimdir?

NÝHAT MALKOÇ’UN BÝYOGRAFÝSÝ Beþ çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ýnda Trabzon’un Köprübaþý ilçesine baðlý Gündoðan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. Ýlkokulu komþu köy olan Güneþli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öðrenimini Köprübaþý Lisesi’nde tamamladý. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktý. Lise son sýnýfta girdiði üniversite imtihanýnda KTÜ/Fatih Eðitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmenliði Bölümü’nü kazandý. Dersaneye gitme imkâný ve zaman kaybýna tahammülü olmadýðý için kazandýðý fakülteyle yetindi. 1992 yýlýnda okulu bitirdi. Ýlk göz aðrýsý olarak nitelediði Gümüþhane’de beþ yýla yakýn öðretmenlik yaptý. Her geçen gün öðretmenliði daha çok sevdi. Artýk öðretmenliði bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu Ýstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öðretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocaðýnda yüzlerce yabancý subaya güzel Türkçe’mizi öðretti. Ankara’da girdiði sýnavý kazanarak Akçaabat Anadolu Ýmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmeni olarak atandý. Burada iki yýl görev yaptý. Daha sonra girdiði yazýlý ve sözlü imtihaný kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ýn baþkenti Aþkabat’a,üç yýl görev yapmak üzere, öðretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi Ýlâhiyat Fakültesi’nde ve Ýlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öðretmeni olarak çalýþtý. Yine Aþkabat’ta Türkçe Öðretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yýl boyunca deðiþik milletlerden kiþilere Türkçe’yi sevdirerek öðretti. Þu anda Akçaabat’a baðlý Derecik Ýlköðretim Okulu’nda görev yapmaktadýr. Bugüne kadar,en büyüðünden en küçüðüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazý ve þiir yazdý. Bu yayýn organlarýndan Türk Edebiyatý,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çýnar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Þenliðin Sesi,Ýnsanlýða Çaðrý,Yeni Sesleniþ,Gençliðin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüþhane,Kuþakkaya,Ortadoðu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaþ,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yýllardan beri deneme,makale,fýkra ve þiirler yazmaktadýr. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazý Ýþleri Müdürlüðü’nü yaptý. Kültürel organizasyonlarýn çoðunda aktif olarak görev aldý. Sevgi,Dostluk ve Kardeþlik konulu þiir yarýþmasýnda birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediði Çevre ile ilgili yarýþmada birincilik,yine ayný belediyenin düzenlediði “Ýki binli Yýllara Doðru Trabzon” konulu makale yarýþmasýnda mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin deðiþik zamanlarda organize ettiði þiir yarýþmalarýnda birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandý. Karadeniz Yazarlar Birliði kurucularýndandýr. Halen bu birliðin üyesidir. Bunlarýn yanýnda elinin altýndaki öðrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onlarýn da pek çok kültürel yarýþmada ödüller almasýna zemin hazýrlamýþtýr. Ýkisi kýz,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasýdýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Necip Fazýl Kýsakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlý


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.