Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
Corona Virüsü; diğer birçok gripal salgınlar gibi kronik hastalar, yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf insanları ölüme kadar götürmesi, bilinenlerden farklı olmadığını gösteriyor. Fakat Coronayı bildiğimiz griplerden ayıran tek özellik, mutasyona uğraymış yanlarının bilinmemesi, hızlı bulaşıp küresel çapta tehdit etmesidir. Corona Virüsünün yayılmasını durdurup, kontrol altına alınmasını sağlayacak aşı veya ilacın henüz olmaması, tehlikeyi daha da yükseltmekte. Aslında her türlü virüs doğanın kirletilip yorulmasının sonucudur. Çoğu kişi bu gerçeği bırakıp, şüpheci komplo teorilerle suçlu bulunca, sorun bitecekmiş gibi düşünmekte. Esasında şüphecilik bilimsel kurallar taşıyan düşünce olup, bunun şartları yerine getirilmediği sürece bir anlam ifade etmez. Yine de komplo teorisiyle, coronayı biyolojik silah olarak Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) gerçekleştirdiği ifadeleri epeyce yaygın. Bunu doğrulayacak kanıt olmadığı için, ABD'yi suçlamak hiçbir fayda sağlamıyor. Komplo teorilerine kafa yoracağına, bu çapta tehlikeli virüsün gerçek ortaya çıkış nedenleri üzerinde samimi çalışsa, insanlığa daha faydalı olunacaktır. Gerçek nedenlerle uğraşmak yerine, marketlere saldırıp birkaç aylık gıda depolamakla hayatını kurtaracağını düşünen topluluklardan, dünyanın geleceğiyle ilgili faydalı bir şey elbette beklenemez. İnsan doğası gereği bilinçli bilinçsiz, aslı astarı olmayan çoğu olaya şüpheyle bakan bir varlıktır. Her şeye şüpheyle bakmak bilimsel felsefenin gereği olsa da insanın bilgili, eğitimli ve kültürlü olmasını şart koşar. Bilgi ve kültüre sahip insanlar şüphelerinin altını somut kaynaklarla doldurup, çoğu zaman toplumsal yarar elde edilebiliyor. Fakat doğru düzgün bilgi ve kültüre sahip olmayan kişiler, her olaya asılsız eklemeler yaparak hem kendisini hem de çevresini yanıltmaktadır. Bu yüzden komplo teorilerine her zaman itibar edilmez. Coronanın dünya toplumları üzerinde yarattığı siyasal, ekonomik, sağlık tehdidine geçmeden önce, corona ve diğer birçok virüslerle ilgili şu doğal gerçeği bilmek durumundayız. Evren, gezegenler, dünya, cansız ve canlı her varlık, kendi doğallığı içerisinde sürekli bir değişim ve dönüşüm (Dinamik) içerisindedir. Doğadaki tüm canlı cansız varlıklar, çeşitli evrimsel değişimler geçirerek başkalaşıma uğrayıp, yeni özelliklere sahip olurlar. Corona vb. hastalık yapan birçok virüs, doğadaki her şeyin dinamiksel hareketleri sonucunda evrimleşerek ortaya çıkan mikro canlılardır. Virüslerin tehlikeli olması da doğanın kendi diyalektik kanunudur. İnsan dünyada yaşadığı sürece corona gibi virüslerle her zaman karşılaşacağını bilip, sağlık sistemini geliştirdiğinde bütün tehlikeleri daha hafif atlatmak mümkündür. Coronanın tüm özelliği hakkında kesin veriler şimdilik mevcut olmasa da büyük ihtimalle, kapitalizmin insanlığı ve doğayı kirletmesi sonucunda, biyolojik, ekolojik bir yıkımdır bu. Doğaya çeşitli kimyasal ve karbondioksit salınımının sınırsız yayılması hava, su, toprak, bitkiler ve tüm canlıların yapısını bozmuştur, bozmaya da devam ediyor. Böyle bir kirlilik her tarafta varken, dünyanın dört köşesinde çiçekler açmasını beklemek aptallık olur. Doğa akıl almayacak derecede kirletilmiştir; doğa ve canlı yaşam arasındaki ekolojik tabii bağ bitmiş durumda. Herkes bu gerçekliğe inanarak doğanın temizlenmesi için elinden geleni yapıp, mantıklı ve gerçek adalet ilkelerine göre hareket ederse, hiçbir virüs küresel ve ulusal (Pandemi ve Epidemi) çapta yıkıcı olmayacaktır. Coronanın tehlikeli olmasındaki birinci aktörler doyumsuz, görgüsüz, hırsız, ahlaksız kapitalist burjuva ve ona imkan sağlayan devlet yönetimleridir. Özel ve kamu sermayeli kapitalist işletme sahipleri öyle dizginlenemez noktaya gelmişlerdir ki, işletme bir saniye durup çalışmasa, zarar edecek diyerek adeta çıldırmaktadır patron efendiler. Fabrika vb. işletmelerde çalışan insanlar bilir, adeta savaştan mal kaçırırcasına ne işçilere ne de makinelere nefes aldırmadan, bayıltana kadar çalıştırılmaktadırlar. Bir düşünelim.! yıllarca nefes almadan çalışan fabrikalar, küçük orta işletmeler, atölyeler, arabalar, uçak, tren vb. karbondioksit gibi kimyasal kirlilik yayan tüm araçların, doğayı ne hale getireceğini bilmemek, taş kesilmektir ki, taş bile kendi özelliğine göre tepki veren dinamik yapıya sahiptir. Her tarafı kirletilmiş doğadan, olumsuz tepkiler vermesinden başka bir şey beklenemez ki. Bu gerçekliği bilen ahlaksız kapitalist ve onların işbirlikçisi devletler, para ve maldan başka bir şey düşünmedikleri için, Coronanın az bile yaptığını ifade etmekten kendimizi alamıyoruz. Ahlaksızlıkta sınır tanımayan sermayedar ve bürokrat burjuvazi hava, toprak su, orman, yeşillik ve okyanusların, her türlü kirliliği kaldırma gücünün sınırlı olduğunu bilmelerine rağmen, geri adım atmamaları Corona gibi virüsleri bilerek yaratıyorlar. Ve bu anlayışın arkasından giden sürüleşmiş insan toplulukları da, kapitalistler kadar suçlu olduklarını bilmelidirler. Daha temiz doğa ve adaletli bir yaşamın kriterlerinin özetini, şu şekilde ifade edebiliriz. Örneğin her işletme yılda bir veya bir buçuk ay kapatılıp, hem havanın temizlenmesi sağlanmalı hem de makine ve işçilerin dinlenmelerine imkan verilmesi. En temel ulaşım araçları olarak demir yolları ve toplu taşımaya ağırlık vermek. Bütün iş alanlarında en fazla beş saat çalışma şartı. Herkese asgari seviyede veya bunun biraz üzerinde eşit ücret verilmesi. Ve gerçek adalet ilkelerine göre hareket edilirse, ücretliler rahatlıkla geçinebileceği gibi işletmeler yine kar ederler. Ayrıca her devlet kendi nüfus yapısına göre yeterli sağlık kurumu, personel ve tıbbi araç geliştirmiş olsa, her türlü tehlike rahat bir şekilde bertaraf edilecektir. Sıralanan önlem ve kurallar yerine, doyumsuz aygır kapitalistler, tam tersine doğanın sonunu getirecek her türlü nükleer silah vb. araçları üretmekte ısrar etmeleri, coronadan daha tehlikeli virüsler çıkacak demektir. Yaşananlardan ders almayan gerek halk kesimi, gerekse kapitalistler ve devlet yönetimlerinin, insan sağlığını düşündükleri ikiyüzlülüktür. Bireysel her türlü doyumsuzluk ve kapitalizm alaşağı edilmedikçe, insanlar artık normal ölümü unutsunlar. İnsanca yaşanacak komün bir dünya var edilmediği sürece para, mal, din, devlet, lüks, sınırsız özgürlük gibi hiçbir şey insan hayatını kurtarmadığını corona net bir şekilde hatırlatmıştır. Corona krizi hazır varken parası, malı mülkü olanlara şunu sormak gerekir. Para, mal, mülk, özel uçak, yat gibi her şeyiniz var, temiz doğa ve toplum yoksa, nerede kaç gün yaşayabilirsiniz? Bunun gerçek cevabını hiçbir burjuvazi veremez. Demek ki dünyanın neresinde olunursa olsun, temiz doğa ve toplum olmadığı sürece, hiçbir şey insanı yaşatmaya yetmiyormuş. Corono sayesinde kapitalizmin dünya ve insanlık için en büyük ihanet düşüncesi olduğunu, umarız tüm insanlar anlamışlardır. Cemal Zöngür
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |