1
Adalet mülkün temeli midir? Bu soruyu þöyle de sorabiliriz. Mülk mü adaleti belirler? Adalet mi mülkü belirlemiþtir? Mülk ile adalet arasýndaki baðýntý olan sömürü inþacý bir temel özelliðe sahip midir? Yoksa sömürü ve adalet öznel ve sömürü kurgulu bir baðýntý mýydý?

Biriken, depo enerji olup her tür yeni baþlangýçlara yol açan kolektif birikimli kolektif güçtü. Sömürü üretim olmadýðý için depo enerji birikimi de vermez. Depo enerji olarak biriktirme yapmayan bir durum inþa yapan özellik olmamakla baþlangýç inþasý içinde öznel ve nesnel bulunuþla olamaz.

Yarýn yine çalýþtýrýp sömüreceðiniz kölenin karnýný doyurma, güvenliðini saðlamanýn kolektif inþa gibi zorunlu durumlar içinde genel bir özellik olma, belirlisi vardý.

Güvenlikleri saðlanmakla güvenlik avcýlar üzerine uzayan avlanma ve av süreci eklenmesi olmakla güvenlikçilere beslenme olarak dönüyordu. Yani bir enerji türü (güvenlik saðlayan enerji) baþka bir enerji türüne besin saðlama enerjisine) dönüþüyordu. Bu bir karþýlýklý yükümdü.

Güvenlik karþýlanmasý, avcýlar üzerinde artan av süreci uzamasý olurken; artan av süresi güvenlikçiler üzerinde beslenme karþýlanmasýna dönüþüyordu.

Güvenliðin saðlanmasý avcýlar üzerinde þarj olan, dolan, biriken, uzayan av süreci olurken; uzayan av süreci artýk av fazlasý saðlatma olarak güvenlikçiler üzerine boþalan deþarjlarýn boþluk enerjisine dönüþüyordu.

Güvenlikçiler tarafýndan saðlanan güvenlik; uzayan av süreci olarak avcýlar üzerinde biriken depo enerji; güvenlikçiler üzerinde beslenme saðlatmasýna; muhafýzlar üzerindeki beslenme enerjisi de avcýlar üzerinde uzayan av süreçlerini baþlatmaya dönüþüyordu.

Böylesine genel, zorunlu olan bu durumlarýn içini acýma, merhamet etme, lütfetme, adalet gözetme rýzk verme gibi göz boyamalarýna ve sürecin göz boyamalý bu tür soslarla paket yapmasýna gerek var mýydý?

Sömürü yapýlacaksa göz boyamalara da gerek vardý! Sömürüyü adalet sosu yapmanýn günümüzdeki bir varyantý da, devlet babanýn þefkatidir! Sizin kolektif emek gereði genel yarar için çalýþýp, vergi diye verdiðiniz birikmiþ depo enerji; devlet baba þefkati oluyordu! Bu kiþinin kendisine, yükümüne ve kolektif sürece yabancýlaþmasýydý.

Zaten olmazsa olmaz temel ve esas durumlarý adalet diye makyajlayýp bu makyaj içine oynanmasý adaletsizliðin kendisi olmakla, adaletti. Yani inþa temeli içinde olan zorunlu karþýlýk ve paylaþým zemin hareketiyle baþlatýlan saðlatma ve giderek üretim hareketi, üretim sonrasý paylaþým aþamasý içinde sömürü kýlýnmýþtý. Sömüren akýþ içinde gerçek tepe taklak edilmiþti.

Baþta olmasý gereken zorunlu durumu rýzk kýlan, mülk sahibinin huzur hakký kýlan kurnazlýkla sona alýp aklý þaþýrtmak için mülk hakký denen oyunu ADALET diye lanse etme; tezgâhýn, uyuþma ve tuzaðýn dön dön bitmez girdabýydý.

Ýnþanýn temeli (beslenme, güvenlik, dinlenme, dayanýþma, sentez vs.) parça durumlarla parça durumlarýn kendisi adalet deðildi, bunlar ÇATININ sebebi varlýðýdýr. Oysa El bunlara rýzk diyordu. Ve rýzký ben verdim, diyor.

El rýzkýnýzý yani uyumayý, dinlenmeyi güvende olmayý, beslenmeyi ben diledim. Benim dileðimden baþkasý olmaz diyordu. Böyle derken aldýðým kararlar doðru olandý. Adaletli olandý diyor.

Oysa inþa sentezdi. Sentez de parça olu ve oluþlardan bileþimdi. Kolektif inþa kolektif paylaþan depo enerjili çatýdan temele doðru; güvenlik, avcý oluþ, dinlenme gibi parça unsurlar sentezi olan temelden çatýya doðru süreci düzenleyen kolektif potansiyelle bir akýþý vardýr. Sömürü, bu akýþýn çatý ile temel arasýndaki engeli olmakla; temel ile çatý arasýnda gerilim biriktirir.

Sürekli gerilim biriktiren bu duruma adalet deniyordu. Adalet kolektif zenginlikleri verdimse ben verdim demekle; ihalelerle seçilmiþlere kiþisi mülk yapmanýn gerilim yapmasýnda biriken islim atmayý ortaya koyuyordu.

Daha açýðý El seçilmiþlerin kiþisi zenginliðine verdimse ben verdim demeyi, mülk hakký, mülkün huzur hakký vs. El 'in kararý ve El adaleti demekle seçilmiþlerin kolektif depo enerjiden karþýlanan zenginliðini korumaya adalet diyordu.

Siz çatýyý yani kolektif sonucu mülk sahipliði hakký diye sömüren bir paylaþým yapýyordunuz. Mülkü de ben verdim diyordunuz. Gerçek karþýsýnda bunu izah edip meþru olamýyordunuz. Gerçek karþýsýnda gerçek olmayaný, inanmasý gerekeni; rýzk, kader, tevekkül gibi sömürmeyi söylüyordunuz.

Sömürmenin yol taþlarýný temelde olan parça durumlu beslenme, güvenlik, dinlenme gibi inþa yapýcý bileþenleri siz, El 'in acýmasý, El 'in merhameti, El 'in lütfetme gibi durumlarla açýklýyor bu açýklamayý gerçek olan üzerinde þaþýrtýp adalet söylemi içinde makyajlayýp, söylüyordunuz. Ýþte adalet buydu.

Bu durumda elbette ki yüksek potansiyel kolektif gücü özel mülk olarak ele geçirmeydi. Yüksek gerilimle sömürülen gerilim altýndaki temel algý; düþük gerilimli sýnýf imajýydý. Sömürülen sýnýf imajý içine sömüren edimler koþutunda, þaþýrtmanýn þartlý refleksi konuyordu.

Razý etme, razý olma, rýza göstermeyi doðurucu þartlý belirme kaybolma öðrenmeleri içinde yoksulluk El tarafýnda kiþilere reva görülür. El 'in doðru ve adalet olarak görüp razý olduðuna bu taksime siz de razý oluyordunuz. Mülksüzleri RAZI etme, yoksulda RIZA alma yaptýrýmý olan acizlik; düþük gerilimli sýnýf imajýna ADALET olarak yansýr.

Maðara dönemindeki tekil insanýn (hayatýn) karný, adalet üzerine mi doyuyordu? Güvenliði adalet üzerine mi saðlanýyordu? Böyle bir þey var mýydý? Parça durumlar sentezi inþaydý. Yalýtýmlý organizma da inþaydý. Bir inþa düzeni de zorunludur. Zorunlu olana da adalet denmez. Adalet diye ortaya koyup sömürdüðünüz olgu "kolektif özneli, kolektif emekti.

Yani belli bir kolektif yetenek; belli bir kolektif akýl ve kolektif bilinç düzeyinin tasarým gücü ortaya çýkýp; bu kolektif güç kiþisel güç gibi kiþisel hüner gibi kiþilere aktardýktan sonra kiþi kolektif kuvvet etkili sýnýrlý bir kiþisi davranýþ gücü elde ediyordu. Kiþiler bu güç ile kuruntuya (vehme) kapýlýyordu.

Bu kolektif yetenek vehim içinde adalet olsa da olmasa da, inþayý ortaya koyan parça bileþenlerden olan güvenliði saðlamadan, belli bir enerji harcanmasý yapacak kiþinin beslenmesini garanti etmeden; kiþiyi dinlendirmeden vs. insaný mülkünüzde çalýþtýrýp, sömüremezdiniz. Bu bir zorunluluk ve inþanýn temelinde gelen vakadýr.

Belli bir bilinç ve erginlik düzeyine gelen kolektif þuur içindeki tarihsel bilinç olan bu genel ve temel durumu razý edilenlere; adalet, merhamet, lütfetme vs. diye yutturmanýn anlamý yoktu.

Elbette bir belirme ve bir var oluþ içinde hem beliren, hem belirleyen ayný anda vardýrlar. Hem de bir yansýma olarak hem de birbirinin tümleri olarak vardýrlar. Hem de birbirinin farký olarak ve bir birinin zýddý potansiyelle oyuk alanlý durumla vardýrlar.

Kolektif alan içinde, her þeyin özgeciliðe göre denge edilmiþti. Bu denge süre boyunca özgecilikle ortaya konmuþ olan kolektif güç, rýzký ben verdim diyen sömürülmeye razý ediliyordu. Enine boyuna yatay düþey genleþmeli özgecil gerçekleþme aðýnýn son kýsmýn að gözlerine bencilik að gözleri eklendi.

Sömüren kiþi benci özneler dünyasý eklenen bu að gözü oyuk alanlar içini acýma, merhamet, lütuf diye kafasýna göre sanal söylem eylemleriyle dolduruyordular. Ýþte sürecin son aþamasý bu razý etme üzerinde kolektif paylaþým deðil El adaletine göre paylaþým oluyordu.

Bu adalete göre El mülkü dilediðime verdim deyip payý da bu mülk hakkýna göre daðýtan adalet oluyordu. Mülkü olmayýp paydan nasibini alamayanlarýn payýna da köle olma, kul olma ve çalýþma adaleti düþüyordu.

Burada gerçek olan; sizler bu durumu fark etmeseniz de bu durumda sürece akýþ yaptýran oyuk alanýn içine konan acýma, lütfetme, baðýntýlý giriþmeler deðildi. Bunlar adalet denen sürece sizi razý eden anlamayla sizlere süreç akýþýný iman ettiren, sizlere süreç akýþýný hazmettiren vesile nedenlerdi.

Burada sürece akýþ yaptýran gerçek bileþenli kolektif kimya kolektif kuvvetin parçalar üzerine parçalar bileþenli etkime ile parçalarý kolektif yüküme tabi kýlan oyuk devinme baðýntýlý giriþmeler eyleminin, gerçek devinme olmasýdýr.