..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aðlamak da bir zevktir. -Ovidius
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Yazarlar ve Yapýtlar > Ahmet Sargýn




30 Aðustos 2020
Eðitimci Þiar Yazar Yusuf Dursun ile Söyleþi  
Ahmet Sargýn
Eðitimci Þair Yazar Yusuf Dursun Hoca Ýle Þiir Edebiyat Üzerine Söyleþi


:ADHG:
EÐÝTÝMCÝ ÞAÝR-YAZAR YUSUF DURSUN’LA ÞÝÝR VE

EDEBÝYAT ÜZERÝNE SÖYLEÞÝ

Ýstanbul’da ikamet eden Yozgatlý Eðitimci, Þair, Yazar Yusuf Dursun’la þiir ve edebiyat üzerine bir söyleþi gerçekleþtirdik. Sizlere bu röportajý sunuyoruz:

A.SARGIN: Sayýn Dursun, uzunca bir süredir Ýstanbul’da ikamet ediyorsunuz. Kültür ve edebiyat üzerine örnek çalýþmalarýnýz var. Güzel eserler çýkarýyor ve yayýn dünyasýnda adýnýzý duyuruyorsunuz. Bu vesileyle sizi hemþehrilerimize tanýtmak istedik. Kýsaca çalýþmalarýnýzdan bahsedip okuyucularýmýza kendinizi tanýtýr mýsýnýz?

Y. DURSUN : Öncelikle röportaj teklifiniz için teþekkür ediyorum.
1949 Yozgat Musabeyli doðumluyum. 7 yaþýma kadar Musabeyli’de yaþadým. Marangoz olan babamýn iþi ve çocuklarýný okutma isteði üzerine Yozgat merkeze taþýndýk. Ýlkokul birinci sýnýfý, sonradan yanan, Ýsmet Paþa (veya Ýnönü), ikinci sýnýfý Cumhuriyet, diðer sýnýflarý Alacalýoðlu Ýlkokulunda okudum. Ortaokulu, Yozgat Lisesi bünyesinde faaliyet gösteren ortaokulda okuduktan sonra Yozgat Öðretmen Okuluna girdim. 1968’de sýnýf öðretmeni olarak mezun oldum ve Musabeyli’ye tayin oldum. Köyümüzün o zamanki okul müdürü rahmetli Bahri Koçoðlu idi. Ancak o yaz tatilinde sadece üç ay süren bu görevimden Erzurum Eðitim Enstitüsü Türkçe bölümünü kazanmam dolayýsýyla ayrýldým. 1971’de buradan mezun olarak Tunceli Hozat’ta Türkçe öðretmeni olarak göreve baþladým. Buradan sonra sýrasýyla Tokat, Banaz, Bafra, Çarþamba ve Elazýð’da görev yaptým. 25 yýllýk devlet hizmetim bitince emekli olarak özel sektöre geçtim. Elazýð Final Dershanesinde 2 yýl müdür olarak çalýþtýktan sonra 1998’de Ýstanbul’a taþýndým. Ýstanbul’da Kültür Dershanesi; Çýnar, Tercüman ve Ýhlas kolejlerinde görev yaptým. Toplam hizmetimin 42 yýlý bulduðu 2013’te yaþ haddinden fiili öðretmenliði noktaladým. Evliyim; dört çocuðum, sekiz torunum var.
Yozgat Öðretmen Okulundaki öðrencilik yýllarýmdan itibaren güzel sanatlara ilgi duydum. Resim, müzik, özellikle de þiirle ilgilendim. Bu ilgim zamanla þiirde odaklandý. O gün bu gündür yazýyorum. Arada bir çeþitli sebeplerle ara versem de þiir beni hiç býrakmadý. Hatta zamanla düzyazýya geçmeme bile gücenmedi. Ne zaman, nerede, nasýl geleceðini bilmediðim ilham kuþunu baþýmýn üstünde döndürmeye devam etti, ediyor.
Ýlk þiir kitabýmý 45 yaþýmdayken kendi imkânlarýmla çýkardým. Ýkinci þiir kitabýmý Millî Eðitim Bakanlýðý bastý. Maalesef bu iki eserin mevcudu kalmadý.
Ýstanbul’a gelirken elimde bu iki eser vardý. Kýsmet oldu, bu kültür þehrinde, yeni yeni eserlere imza attým. Artýk sadece þiir deðil, özellikle çocuklar ve gençler için hikâyeler ve romanlar kaleme aldým. Basýlmýþ eserlerimin sayýsý kýrký geçti. Bu süreçte bazý þiir ve metinlerim ders kitaplarýna girdi; bazý þiirlerim (Yetim Kýz, Malazgirt Destaný, Bu Varan Bölünmez Bu Bayrak Ýnmez…) bestelendi, bazý eserlerim Ýngilizce, Farsça, Arapça, Malayca, Boþnakça, Arnavutça ve Azeri Türkçesine çevrildi.
Rabb’imin himmetiyle 71 yaþýna ulaþtýðým bu günlerde, ilk günkü heyecanýmla yazmaya ve yazdýklarýmý sunmaya devam ediyorum. Ýnþallah son nefesime kadar da devam edeceðim.

A.SARGIN: Siz baþarýlý bir eðitimcisiniz, uzun yýllar eðitim camiasýna hizmet ettiniz. Sizde þiir ve edebiyat tutkusu nasýl baþlayýp devam etti?

Y. DURSUN : Öðretmen Okulunda okuduðum yýllarda edebiyat öðretmenimiz Sabriye Haným, bir metni benim okumamý istedi. Okudum. Ondan aldýðým, “Okuman güzelmiþ.” Sözü, benim için dönüm noktasý oldu. Bu kadar basit bir ifadenin, bir gencin hayatýnda nelere yol açtýðýný yaþayarak öðrendim ve bu örneði bütün konuþmalarýmda özellikle öðretmelere aktardým.
Þiir tutkumun baþlamasý da ilginçtir. Bizim yaþýmýzda olanlar iyi bilir, o zamanlar destan satýcýlarý vardý. Daha çok acýklý bir olay üzerine söylenmiþ destanlarý bir teksir sayfasýna basar, omuzlarýna astýklarý bir teypten de dinleterek satarlardý. Onlarýn peþine takýlýr giderdim. Böyle böyle þiir sevdasýnýn içime iþlediðini çok sonralarý fark ettim. Bir de türküler… Özellikle düðünlerde çalgý takýmýnýn söylediði türküler… Onlar da yüreðimin orta yerine yerleþti. Büyük bir heyecanla beklediðim “Zahidem” türküsünü geç çalýp akortla oyalanan sanatçý abdallara kýzgýnlýðým hâlâ geçmedi! Þimdi bile her fýrsatta dinlerim bu türküyü.
Sanat sevgisi devam etmezse tutkudan bahsedilemez. Bizim tutkumuzun ise biteceði yok. Ýyi ki öyle.

A.SARGIN: Saygýdeðer Hocam, ilk þiir ve yazý çalýþmalarýnýz nasýl baþladý? Þiir- edebiyat sevgisini aileniz ve çevreniz nasýl karþýladý? Örnek aldýðýnýz þair ve yazarlar oldu mu?

Y. DURSUN : Ciddi anlamda ilk þiir çalýþmalarým 1971’den sonra baþladý. Yazdýkça yazdým o zamanlar. Ama bunlar üzerinde fazla emek harcanmadýðý için pek de karþýlýk bulmadý. Þiirlerimle ilgili ilk deðerlendirme yazýsý, 1975’te Türk Edebiyatý dergisinde çýktý. O dergiyi hâlâ saklarým. Sanat Fidanlýðý sayfasýnda tam yarým sayfa ayrýlmýþtý þiirlerime ve oldukça güzel ifadeler kullanýlmýþtý.
O dönemlerde, ülkemizin içinden geçmekte olduðu siyasi ve ideolojik kavgalar bizi de derinden sarstý ve tek derdi vatan sevdasý olan ben (ve benim gibiler) istenmeyen tayinlerle tanýþtýk. Ben de iki defa yaþadým bu dramý. (Bu dönemi ve sonraki maceramýzý Savrulan Yýllar adýyla romanlaþtýrdým.) Hâliyle, önceliði canýmýzý kurtarmaya verdiðimiz bu süreçte ortaya ciddi bir sanat eseri çýkaramadým; sadece, testimi doldurdum; evet, bütün benliðimle acýlarý ve sevinçleri biriktirdim. Ve zamaný gelince her birini ayrý bir eser hâline getirdim.
Ailemin sanata bakýþý için bir þey diyemeyeceðim. Belki en doðru söz, onlarýn sanata karþý herhangi bir bakýþlarý olmadýðýdýr.
Üniversite yýllarýnda sýnýf ve sýra arkadaþým olan Nafiz Nayýr’la iyi bir ikili olduk. (Nafiz, iyi bir þair oldu fakat ne yazýk ki fazla üretken olamadý. Onunla hâlâ görüþürüz. Buradan kendisine selam olsun diyorum.)
Eþim, sanattaki en büyük destekçimdir. Eserlerimi önce ona okudum. Ýsabetli tespitlerinden her zaman istifade ettim. (Son yýllarda torunlardan bana fazla zaman ayýramasa da onun varlýðý bana her zaman güç vermiþtir.)
Örnek aldýðým þairler ve yazarlar elbette oldu: Yunus Emre, Karacaoðlan, Fuzuli, Þeyh Galip, Yahya Kemal Beyatlý, Niyazi Yýldýrým Gençosmanoðlu, Arif Nihat Asya, Necip Fazýl Kýsakürek, Dilaver Cebeci, Abdurrahim Karakoç, Bekir Sýtký Erdoðan, Yavuz Bülent Bakiler ve adýný sayamadýðým pek çok þairden istifade ettim.
Ahmet Hamdi Tanpýnar, Mustafa Necati Sepetçioðu, Þerif Aydemir, Mustafa Kutlu Cengiz Aytmatov, Cengiz Daðcý gibi pek çok yazardan beslendim.
Bütün bu þair ve yazarlardan beslenmeme raðmen hiçbirisine benzemeden kendi üslûbumu oluþturmaya gayret ettim, bunda da baþarýlý olduðumu sanýyorum.

A.SARGIN: Gurbete bir Yozgatlýsýnýz: Yozgat gurbetten nasýl gözüküyor? Yozgat’a güzel þiirler yazdýnýz! Yozgat hakkýndaki düþüncelerinizi de öðrenmek isteriz. Memleket sevginizi bizimle paylaþýr mýsýnýz?

Y. DURSUN: Yozgat, yüreðimin orta yerinde açan ve hiçbir zaman solmayan bir gül bahçesi gibidir. Ömrümün sadece ilk on dokuz senesini baðrýnda geçirmeme raðmen, Yozgat’la baðýmý hiç kesmedim. Her fýrsatta gittim memleketime. Annemle babamýn saðlýklarýnda, özellikle evliliðimiz ilk yýllarýnda her sene en az bir ayýmý Yozgat’ta geçirdim. Zamanla bu süre azaldý. Çünkü biz de çoluk çocuða, torun torbaya karýþtýk ve þartlar bize fazla imkân tanýmadý. Musabeyli’de, benim tanýdýðým çok az kiþi kaldý. Buna raðmen sadece babamýn mezarýnýn orada olmasý bile benim köyümü özlememe yetiyor. Yozgat’ta iki kardeþim ve bazý yakýn akrabalarým var. Anneciðim de Taþocaðý Mezarlýðýnda yolumuzu bekliyor. Sýk sýk gidemesem de yanýna, dualarým onunla.
Yozgat, gurbetten her daim beni çaðýran bir sevgili gibi görünüyor. Kökümün orada olduðunu biliyorum. Ben, onun sayesinde varým, onun sayesinde yaþýyorum. Yozgat’a pek çok müstakil þiir yazdým. Bunun dýþýnda pek çok þiirimin bir yerlerinden Yozgat sevdasý kendini hissettirir.
Yozgat için diyeceðim þey þu: Sevgili hemþehrilerim bütün güzel hasletlerini devam ettirsinler, varsa düzeltilmesi gereken yanlarý, onlarý düzeltmeye baksýnlar. Her iþin baþý sevgi olduðuna göre insana ve vatana dair her þeyi sevsinler.

A.SARGIN: Sayýn Hocam: Þiirlerinizin ana temasý nedir? Hangi konular- olaylar sizi etkiliyor ve þiir yazmaya sevk ediyor?

Y. DURSUN : Ýnsana dair her þey, þiirlerimde yer bulur. Bunlarý; çocuk sevgisi, aile sevgisi, aþk, vatan, bayrak, dinî duygular… olarak sayabilirim. Bunlar içinde de bizzat yaþadýðým veya þahit olduðum olaylar öne çýkar.

A.SARGIN: Sayýn Dursun, kitap yazýyorsunuz, yayýnlanmýþ eserleriniz var. Ýyi bir okuyucu sayýlýr mýsýnýz? Hangi yazarlarý ve þairleri okursunuz? Sizi etkileyen yazarlar oldu mu? Gençlere kitap okuma konusunda ne tavsiye edersiniz?

Y. DURSUN :Baþlangýç için deðil belki ama sonraki yýllar için iyi bir okuyucu olduðumu söyleyebilirim. Son zamanlardaki okumalarým daha çok yazmayý düþündüðüm eserlere alt yapý olacak eserlerden oluyor. Bunun dýþýnda beni besleyeceðini düþündüðüm eserlere öncelik veriyorum. (Mesela þu anda masamda Mevlâna’nýn Mesnevi’si (tam metin) ve Sadi’nin Gülistan’ý açýk bekliyor. Her fýrsatta okuyor ve notlar alýyorum.)
Üç beþ tane edebiyat dergisi geliyor bana. Oradan günümüzün þair ve yazarlarýný takip etme imkâným oluyor. Bunun dýþýnda, isim veremeyeyim ama çoðu yakýn arkadaþým olan þair ve yazarlarýn eserlerini mutlaka okuyorum. Ayrýca, kitaplarýmý basan Nar Yayýnlarý da düzenli olarak yeni çýkan kitaplarý gönderiyor, onlarý da okumaya çalýþýyorum.
Kitap okuma konusunda önce gençlere deðil, büyüklere bir þeyler söylemek lazým. Kendi yapmadýðýmýz bir þeyi onlardan nasýl isteyebiliriz? Özellikle öðretmenlerimiz bu konuda örnek olmalý. Sýnýfa giren bir öðretmenin elinde, branþý ne olursa olsun, mutlaka bir edebi eser bulunmalý. Günümüzün gençleri maddi deðerleri önceliyor. Öyleyse okuma alýþkanlýðýnýn, sýnav baþarýsýný artýrdýðýný örnekleriyle göstermek lazým onlara. Bu, çok uzun bir konudur. Hakkýnda kitap yazýlabilir. Özetle felsefemiz, “Okuyalým, okutalým!” olmalý.

A.SARGIN: Yozgat Þairler ve Yazarlar Derneðinin çalýþmalarýný takip ediyor musunuz? Yozgatlý þair ve yazarlarý nasýl buluyorsunuz? Bize iletmek istediðiniz önerileriniz var mý?

Y. DURSUN : Yozgat Þairler ve Derneðini takip ediyorum. Sevgili Baþkan Ahmet Sargýn’ýn güler yüzü ve bitmeyen enerjisiyle organize ettiði faaliyetlerden gurur duyuyorum. Sürmeli Þiir Akþamlarý’na katýldýðým günler hem dostlarla buluþma hem de memleket hasretini giderme günlerim olmuþtu. Hele de sabahýn erken saatlerinde çay bahçesinde mahalli ürünlerle yaptýðýmýz kahvaltýlar yok mu, tadý hâlâ damaðýmdadýr.
Yozgatlý þair ve yazar kardeþlerimin hepsine de Türk kültürüne yaptýklarý hizmetler için teþekkür ediyorum.
Sizlere söyleyeceðim iki þey var: Birincisi gönlünüzü daima geniþ tutun. Bütün dostlarý kucaklayýcý olun. Ortak paydanýz memleket ve vatan sevdasý olsun. Bölücü olmadýktan sonra farklýlýklarý zenginlik kabul edin. Ýkincisi de, her konuda olduðu gibi “okuma alýþkanlýðý” konusunda da örnek olun. Sizler, Yozgat’ýn lokomotif gücüsünüz. Bunun farkýnda olun. (Bu sözlerim lütfen yanlýþ anlaþýlmasýn. Bunlarý zaten yapmakta olduðunuzu biliyorum, ben sadece konuyu pekiþtirmek için söyledim.)

A.SARGIN: Deðerli Hocam, þiir- edebiyat ve öðretmenliði birlikte devam ettirdiniz. Okullardaki çalýþmalarýnýzdan da bahseder misiniz? Ayrýca unutamadýðýnýz bir anýnýzý da bizimle paylaþýr mýsýnýz?

Y. DURSUN : Evet, sanat ve öðretmenliði birlikte götürdüm ve bunun çok faydasýný gördüm. Her þeyden önce ders anlatýrken sanattan, özellikle þiirden çok faydalandým. Normal öðrencilerimin dýþýnda pek çok da þiir öðrencim oldu. Bunlarýn çoðunun da dersine girmiyordum ama bir þekilde yollarýmýz kesiþti. Hâlâ da Türkiye’nin pek çok yerinden bana yazan, sanatlarýna destek olmaya çalýþtýðým öðrencilerim var. Onlarýn çoðunu tanýmýyorum ama gönüllerimizin bir olduðunu biliyorum.

A.SARGIN: Hocam, sevilen ve takdir edilen birçok eserinizin olduðunu biliyoruz. Kýsaca eserlerinden de bahseder misiniz? En çok okunan kitaplar arasýna giren eserleriniz de oldu mu?

Y. DURSUN : Basýlmýþ eserlerimin kýrký geçtiðini (kýrk iki) söylemiþtim. Bunlarýn her biri benim evlatlarým gibidir. Hiçbirini diðerinden ayýramam. Ancak her insanýn bir kaderi olduðu gibi her eserin de bir kaderi var. Bazýlarý, beni de þaþýrtarak daha ön plana çýkabiliyor.
Cennet Kapýsý Çanakkale adlý romaným, sekiz yýlda 42 (kýrk iki) baský yaptý, toplam tirajý yüz bini çoktan geçti.
Bir Ýncidir Ýstanbul adlý romaným da otuzuncu baskýya yaklaþtý.
Yozgat’ta geçen çocukluk ve gençlik yýllarýmý anlattýðým Çocukluðum Sobe adlý romaným ile genç kýzlarýmýza model olsun diye yazdýðým Beyaz Ufuklara romaným da onuncu baskýyý yakalamak üzere.
Önce Vatan ve Aþk Ýsterse isimli þiir kitaplarým da kýsa zamanda yeni baskýlar yaptý.
Burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum: Maalesef bazý popüler yazarlar, hiç de hak etmedikleri halde, çok satanlar listesini parselliyor. Aziz milletimizin millî ve manevi deðerlerinden beslenmeyeceksem hiç yazmayayým daha iyi. Sanattaki asýl hedefimin, eserlerimin sadaka-ý cariye olmasýdýr. Bütün benliðimle bunun için çalýþýyorum.

A.SARGIN: Hocam birçok ilde devam eden okur- yazar buluþmasýna ve imza günlerine katýldýnýz, katýlmaya da devam ediyorsunuz. Biraz da bunlardan bahseder misiniz?

Y. DURSUN : Emekli olduktan sonra belli bir okulun deðil bütün bir memleketin öðretmeni olmaya gayret ediyorum. Özellikle son on, on beþ yýldýr da imza günleri vesilesiyle bütün yurdu dolaþýyorum. Diyebilirim ki gitmediðim il kalmadý.
Gittiðim yerlerde, otuz, kýrk, hatta elli yýl öncesinden öðrencim olmuþ dostlar ziyaretime geliyor ve bun beni çok mutlu ediyor. Her biri torun sahibi olan bu eskimeyen öðrencilerimin destekleri bana güç veriyor.
Ýmza günlerine gitmeden önce, beni davet eden kurumlar kitaplarýmdan bir miktar alýp okuyucularýna daðýtýyorlar ben de bunlarý okuyan gruplarla sohbet ediyor, sonra da kitaplarýmý imzalýyorum.
Özellikle Anadolu’yu karýþ karýþ dolaþmak bana yeni ufuklar açýyor. Kendimi daha güzel eserler vermek konusunda sorumlu hissediyorum.
Bu konuda bir hatýramý nakledeyim: Malatya’da bir okula gitmiþtim. Meðer o okulda görme engelli öðrenciler de varmýþ. Yaklaþýk on evladýmýz, ezberledikleri þiirlerimi, büyük bir coþkuyla fakat gözleriyle deðil, yürekleriyle okudular. Benim için unutulmaz bir gündü.

A.SARGIN: Yusuf Hocam, son olarak Yozgatlý hemþehrilerimize ve kitap dostu gençlerimize iletmek istediðiniz bir düþünceniz var mý? Okuyucularýmýza neyi iletmek isterdiniz?

Y. DURSUN : Ne diyebilirim ki? Zaten satýr aralarýnda söyledim diyeceklerimi. Laf deðil icraat yaparak gösterelim memleketimize olan sevdamýzý. Gönül bahçemizin kapýsý daim açýk olsun. Ve kendimize diyelim ki:
“Yüreðini geniþ tut/Kini, nefreti unut/Gözlerindeki umut/Gülden yumuþak gerek.”

A.SARGIN: Deðerli Hocam, hoþ bir sohbet oldu ilginize ve hoþgörünüze teþekkür eder, çalýþmalarýnýzda baþarýlar dilerim. Edebiyat tadýnda kalmanýz dileðimle saygýlarýmý sunarým. Allah’a emanet olunuz.

Y.DURSUN: Ben teþekkür ederim. Yozgat’a gitmiþ gibi oldum. (Arabaþý ve Testi Kebabý eksik kaldý ama onlar da alacaðýmýz olsun)

Röportaj: Ahmet SARGIN- Yozgat Þairler ve Yazarlar Derneði Baþkaný



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hasan Bozkurt

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yozgat Agahefendi Ýlköðretimde Yazarlýk Dersi [Þiir]
Bir Selam Gönder [Þiir]
Yolun Açýk Olsun [Þiir]
Ýçim Yanýyor! [Þiir]
Seni Seviyorum [Þiir]
Kurtlar Sofrasý [Þiir]
Yaktýn da Gittin [Þiir]
Özledim Seni [Þiir]
Fatma Çetin Kabadayý Ýle Röportaj [Roman]
Yozgat Fatih Sultan Mehmet Ortaokulunda Kariyer Günleri [Deneme]


Ahmet Sargýn kimdir?

Emekli Öðretmen Yozgat Þairler Yazarlar Birlið Baþkaný

Etkilendiði Yazarlar:
Türk Yazarlarý


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ahmet Sargýn, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.