Her şey ancak sevgiyle satın alınabilmelidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Batılılaşma her ne kadar Lâle Devri (1718-1730) denilen 12 senelik dönemde kılık kıyafet ve hayat tarzı bakımından yapılan değişikliklerle ateşlenmişse de, III. Selim ve özellikle II. Mahmud’ un daha ziyade askerî bakımdan Avrupanın örnek alınmasıyla iyiden iyiye benimsenir. Ancak Sultan Abdülmecid’in padişahlığı dönemine gelindiğinde önce İngiltere’ nin İstanbul Büyükelçisi Rading, daha sonra Strafford Canning , hem padişahı, hem sadrazam ve diğer vezirleri tam anlamıyla kumpasına almıştır. Onların teşviki ve zorlamasıyla , 1839’ da “Gülhane Hatt-ı Hümâyunu” olarak adlandırılan, daha sonra literatüre “Tanzimat” ismiyle geçecek olan ferman yürürlüğe konacaktır. Bu ferman ile Osmanlı tam anlamıyla zımnen kültür ve medeniyetinden utandığını ve çökme noktasına gelen devletinin ancak Batı’ ya benzemekle ve onu taklitle kurtulabileceğine inanır. Oysa Tanzimat döneminde Avusturya Başbakanı ve Türk dostu olan olan Prens Metternich, İstanbul’daki büyükelçi vasıtası ile Saray’ a gönderdiği bir mektupta : “Bizi taklit ederseniz Osmanlı yıkılır” görüşünü ifade ediyor ve mektubun sonunda “Garp (Batı), esasında Hıristiyanlıktır. Türk kalınız ve Kur’an’a itaat ediniz…”diyerek Batı’ yı taklitten kaçınmamızı tavsiye ediyordu. Oysa içimizdeki Garpperestler, Prens Metternich kadar gerçekleri göremiyordular. Tanzimat ve sonrasındaki meşrutiyet yıllarında da bu ikazlar ve yaşananlar Osmanlı’ yı yönetenleri, Avrupalılaşma inatlarından asla geriye döndürmedi. Batılılaşma hususundaki bütün hedefleri, Birinci Dünya Savaşı ile yok oldu gitti. Osmanlı’ nın yıkılışı ile kurulan Cumhuriyet Hükümeti ise Tanzimattan bu yana düşünce ve proje safhasındaki bütün “batılılaşma” hedeflerini, bir dizi “ inkilâp” adı altında hayata geçirmeye başlayacaktır. Hatta bu hedefler o kadar radikal hâle gelecektir ki; Milletin tamamının dinlerinin İslâmiyetten, Hıristiyanlığa dönüştürülmesi, Büyük Millet Meclisi’ ndeki oturumlarda açık açık konuşulacak ve tartışılacaktır. Sonuçta 27 senelik “tek parti” rejiminde, İslâmî hükümlerin reformize edilerek amacından saptırıldığını ve ibadetlerin ve buna ilişkin ritüellerin Türkçeleştirildiğini görüyoruz. Ancak 1950’ de yapılan seçimleri ile demokrasiye geçildikten sonra, inkılaplar eliyle ibadetler ve ezanın dilinde yapılan bütün yapılan değişikler, eski haline getirilecektir. Her ne kadar 1950’ den 2000’ li yılların başına kadar, gelenek ve İslâmî anlayışlardaki tek partili rejimdeki devlet’ in müdahaleleri düzeltmeler oldukça yavaş bir devam ettiyse de, 2002’ den sonra yeni iktidarın izlediği politikalar sayesinde 1920’ lerden o güne kadar yapılan yanlışların önemli bir kısmı kamuoyunu tatmin edecek şekilde düzeltilerek aslına rücû ettirilmeye başlacak ve oldukçe başarı kazanılacaktır. Bu durum, özellikle son 5 yıldır, içerideki statükocu kitleyi oldukça rahatsız ettiği gibi onların arkasındaki güç olan başta ABD ve diğer emperyalist Avrupa devletlerini de tedirgin etmiş olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Özellikle 15 Temmuz sonrası başlayan Türkiye aleyhtarlıkları, özellikle son Akdeniz ve Karadeniz’ deki sondaj çalışmalarımız ile âdeta cinnet safhasına gelmiştir. Bunu göz önüne alarak, tam yüz senedir sanki havanda su dövercesine tutturduğumuz “ batılılaşma” ütopyasından milletçe vazgeçerek; Devletin izlemeye başladığı, “tam bağımsız” siyaseti desteklemeli ve yolumuza bütün Türk ve İslâm Dünyasını yanımıza alarak devam etmliyiz. Salih Zeki Çavdaroğlu 1 Ekim 2020 https://ferahnak.wordpress.com/2020/10/01/turkiye-nin-onune-konmus-batililasma-hedefinin-ne-kadar-yanlis-bir-hedef-oldugunu-artik-anlamamiz-gerektigi-gunlerdeyiz/
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |