Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
Perşembe günü deyim yerinde ise beşik gibi sallandık. Gazimağusa, resmen deprem ile yüz yüze geldi. Bu, pek alışık olmadığımız bir durum. Oysa ülke olarak deprem kuşağında olan bir ülkeyiz. O gün, öğleden sonra bilgisayarımın başına oturmuş Hakikat Gazetesi’ndeki köşe yazımı hazırlıyordum. Önümdeki monitör sallanmaya başladı. O anda anlayamadım ne olduğunu. Ama sarsıntı geçmedi. Ne oluyor diye başımı çevirip odaya baktım. Televizyon zangır zangır titriyordu. Neredeyse masadan aşağı düşecekti. Gözlerim avizelere takıldı. Avizeler, bir sağa, bir sola sallanıyor, birbirlerine çarparak farklı bir ses çıkarıyordu. İşte o an ne olduğunu anladım: “Deprem oluyor!” diye bağırmaya başladım. Yerimden kalktım ve merdivenlerden yukarıya doğru bağırdım. “Deprem oluyor. Kaçın!” Çünkü yukarıda oğlum ve kızım vardı. Biraz sonra yukarıdan ayak sesleri gelmeye başladı. Ben de, dışarı çıktım. Bütün komşular dışarıda panik içinde birbirlerine bakıyorlardı. Onlara “Deprem Oluyor!” diye seslendim. Oğlum da geldi dışarı. Kızım yoktu. “Ayça nerede?” dedim. “Odasındaydı” dedi. Sallantı artık durmuştu. Yaklaşık 15 saniye kadar sürdü. Hayat normale dönmüştü. Biraz sonra kızım da aşağıdaydı. “Niye inmedin?” diye sordum. “Masanın altına girdim” dedi. “Ya kızım, ev yıkılsaydı, masa sağlam kalacak mıydı?” dedim. O da “Ya baba, ev yıkılsaydı 15 saniyede aşağıya inebilecek miydim?” dedi. O da haklıydı. “Sen, doğrusunu yapmışsın” dedim. Biraz dışarıda bekledik. Arkası gelir diye endişe içindeydik. Ama birkaç dakika sonra ortalık süt liman oldu. Biz de tekrar içeri girdik. Biraz sonra haberlere düştü olay: “KKTC’de merkezi Akdoğan olan 5.3 şiddetinde bir deprem meydana geldi.” Buna da şükür ettik. Çünkü herhangi kötü bir durum ortaya çıkmamıştı. Deprem, bize şunu gösterdi: "Kıbrıs deprem kuşağında bulunan bir ülke. Her an depremle yüz yüze gelebiliriz. O nedenle bunu bir devlet politikası haline getirmemiz lazım. Depremde ne yapacağız, neler yapmalıyız kapsamlı bir çalışma ile projeye dökmeliyiz." Bunun için yabancı aramaya gerek yok. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Ateş arkadaşım. Kıbrıslı ve bu işin Türkiye'de başuzmanlarından birisidir. Burada hemen kendi kendime şu soruları sordum: “Kendi vatandaşımızdan neden yararlanmıyoruz? Neden onun, bu konuda görüşlerine yer vermiyoruz? Kendi insanlarımızı neden yurt dışına gönderip onların düşüncelerinden, fikirlerinden ve tecrübelerinden yararlanmıyoruz?” Geçen aylarda Hakikat WEB TV'de "Hakan Yozcu İle KKTC Güncel" adlı programıma konuk ettiğim Doç. Dr. Ali Ateş, o zaman "Kıbrıs'ın deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu ve mutlaka burada bir deprem olacağını, bu nedenle devletin şimdiden önlem alması gerektiğini" söylemişti. İşte dediği oldu. Merak ettiğim konu ise şu: “Devlet bu konuda neler yapıyor? Ne gibi çalışmaları var? Nasıl önlemler alıyor?” Bu yazıyı yazarken tam bu esnada Doç. Dr. Ali Ateş, Bolu’dan telefonla arayıp "Geçmiş olsun" dedi. "Bu depremin orta şiddette olduğunu, öncü veya artçı bir deprem olabileceğini” söyledi. Ve “İlerdeki olabilecek daha büyük depremlerin habercisi olabileceğini" belirtti. Doç. Dr. Ali Ateş, "Temkinli olmamızı ve depreme karşı bilinçli olmamızı" dile getirdi. "Yaz mevsiminde adaya geleceğini ve bu konuda bir plan ve proje dahilinde halkı depreme karşı bilinçlendirmemiz gerektiğini" söyledi. Biz de tüm devlet yetkililerine şimdiden duyuralım. Doç. Dr. Ali Ateş gibi elimizdeki bir cevherden yararlanma yoluna gidelim. Onun koordine edeceği çalışmalar kapsamında hazırlanacak projelere şimdiden sahip çıkalım. Unutmayalım ki ülkemiz bir deprem ülkesidir... Doç. Dr. Ali Ateş’in kim olduğunu öğrenmek isteyenlere de anlatayım: Ali Ateş, Kalecik Köyünden çıkan bir vatandaşımızdır. Gazi Mağusa Namık Kemal Lisesi’nden mezun oldu. 1993 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği’nden mezun oldu. Mezuniyetten sonra Türkiye’ye döndü. Bir süre Libya’da inşaat Mühendisi olarak çalıştı. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde Yüksek lisans ve Doktora çalışmalarını tamamladı. 2012 yılında Düzce Üniversitesi Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak çalışmaya başladı. Ve Düzce Üniversitesi Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nün kurulmasında görev aldı. 2018 yılında Doçent ünvanını aldı. Düzce Üniversitesi’nde Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezini kurdu ve kurucu müdürlüğünü yaptı. 2020 yılı başından itibaren ise Bolu Abant İzzet baysal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü kurdu ve İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığını yürütmektedir. Ayrıca İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Başkanıdır. 2020 yılında Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olarak hukukçu ünvanını da kazanmıştır. Akademik çalışmalarını İnşaat Mühendisliği Geoteknik Deprem mühendisliği alanında yapmaktadır. Ayrıca hukuk alanında, inşaat ve imar hukuku dersleri de vermektedir. Ali Ateş’in Ulusal ve Uluslararası birçok makaleleri bulunmaktadır. Ensar Vakfı Ankara Şubesi yönetim kurulu ve Kıbrıs Kültür Derneği, Türk Ocakları üyesidir. Evli ve iki kız çocuğu babasıdır. Ayrıca sportmen bir kişiliğe de sahip olan Doç. Dr. Ali Ateş, Siyah Kuşak 5. Dan Kick boks ve Taekwondo branşlarında Antrenör ve hakemlik de yapmaktadır. Ve biz ülke olarak böyle bir bilim adamımızdan maalesef hala yararlanmasını bilmiyoruz…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |