Yazar yazı yazmayı başka insanlara göre daha zor yapan insandır. -Thomas Mann |
|
||||||||||
|
Böyle bir platform, oluşum, daha önce var mı yok mu bilemiyorum. Yoksa bile şimdi ben kurmuş olayım. Evet, adı da başlıkta ki gibi ''Yazıları Silinenlerin Dayanışma Platformu.'' O zaman ne yapıyoruz. Yazılarımızı silenleri protesto ediyoruz. Nasıl edelim, nasıl yapalım da yazılarımızı silenleri protesto edelim. Bir daha silmesinler. Yok, ama yok yine silerler... El çırpalım hep beraber, ıslık çalalım. Duymazlar mı? Hakikaten yahu biz kendimiz çalar kendimiz oynarız, onlarda duymazlar... Nereden duyacaklar? Tezahürat yaparız ''Avrupa Avrupa duy sesimizi işte bu cimbomuuuun....'' Ne Avrupası yahu bir an futbola gitti aklım. Şöyle bağırırız o zaman ''Yönetim yönetimmmm duy sesimiziiiiii işte bu bizlerin ayak sesleriiiiii.'' Öf çok bağırdım yahu sesim kısıldı... Mesaj yağmuruna tutalım. Yok, yok o da olmaz. Engelle düğmesine bastılar mı, bir tane mesajımız dahi onlara gitmez. Yazdığımız ile kızdığımız ile kalırız... En azından yazdıklarımızın kopyaları vardır bizlerde... Bakarsın bir sitenin sildiğini diğer site silmeyebilir... Yazılarımızın arkasından ruhuna üç ihlas, bir Fatiha mı okusak? Yok yahu, o da olmaz. Canlı mı sanki yazılarımız. Canlı olmasa da yarı canlı sayılır. Biz yazdık mı bizden çıkar artık toplumun malı olur, her ne kadar altında bizim ismimiz yazsa da... Yatırsak musallaya yazımızı sonra imam sorsa ''Merhum yazıyı ve yazanı nasıl bilirisiniz?'' Vallahi iyi idi hoştu da, biraz da boştu, çok taraflıydı, tarafsız gibi gözükse de, çok atıp tutan bir yazıydı birilerine... Filan fişmekan... O zaman ne yapıyoruz bu sefer, mendillerinizi hazırlayın bakalım, silinen yazılarımız için hep beraber ağlama seansları düzenliyoruz hüngür hüngür makamında hıçkırıkların eşliğinde... Ayrıca silinen yazılarımızın silinme tarihlerini de not edelim ve her sene silindiği tarihte törenler düzenleyelim... Kitap bastıracağımız zaman, silinmiş yazılarımızı da kitaplarımıza alıp, yazılarımızın gönlünü hoş tutuyoruz. Böylece yazılarımızda, kalemlerimizde, bilgisayar klavyelerimizde, ne yapmıyorlar, bize küsmüyorlar... Tahtadan bir platform yapıp, bütün yazısı silinen arkadaşları da bu platformun üstünde toplayıp hopluyor ve zıplıyoruz... Çok da fazla hoplayıp zıplamıyoruz, niye, platform kırılabilir ve biz de düşebiliriz... Her ne kadar sayfadan düşen yazılarımız için kurduysak bu platformu da yine de kırılmasın, bizim birilerine kırıldığımız gibi...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |