Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
Başlayalım bakalım. Toplumun büyük kesimini oluşturan esnaf kardeşlerimizin bir çoğu bundan sonra dar gelirli bol giderli küçük esnaf sınıfına yatay ve dikey geçiş yapacaktır. Bu dar gelirli bol giderli küçük esnaf kardeşlerimizde kendi arasında az atarlı ve çok atarlı olarak ikiye ayrılacak. Çok ataralı olanların cebinde sürekli antidepresanlar bulunacaktır... Bundan başka birde zor gelirli esnaf kardeşlerimiz olacak. Bağ kur emekliliği için şafak saymakla gün geçirecekler. Emekli olduktan sonrada büyük ihtimalle ''Hadi gel köyümüze geri dönelim Fadime'nin düğününde halay çekelim.'' şarkısını söyleyeceklerdir... İçki ve sigara satan esnaf kardeşlerimiz virüs tehlikesi geçtikten sonra dört köşe beş köşe ve hatta altı köşe bile olabileceklerdir. Parasız ve de pulsuz kalan millet kendini içki ve sigaraya adeta vermekle kalmayacak, gömecektir... Hatta içki ve sigara alabilmek için bankalardan kredi bile çekilebilecektir... Hırsız vatandaşlara da iyi bir haberim olacak. Onlarda bundan sonra pek cezaevi görmeyecekler. Neden derseniz? Kimselerde çaldıracak bir şey kalmadığı için hırsızlık ve gasp da olmayacak bundan sonra... Okulların geç açılması ve tatilinde uzaması ile çocuklarda kendilerini salacaklardır... Ders çalışmayan çocuklar için bu sorun olmasa da, çalışkan çocuklar okula gitmedikleri için biraz sıkılabilirler her halükarda... Çapkın, hovarda vatandaşlarımızı da zor günler beklemektedir. Tabi çapkın vatandaşlarımıza her türlü hizmeti sağlayan bayan vatandaşlarımızda gelirleri düştüğünden, başka iş bilmediklerinden dolayı da bayağı bir mağduriyet yaşayacaklardır... Eğer ki bu işler atlatılır da stadyumlarda maçlar başlayacak olursa, bağırma, çağırma tezahürat olayları, kimselerde bağıracak hal kalmadığından, azalacak veya bitecektir. Kimse takımı için ''Ölmeye ölmeye geldik.'' diye anlamsız ve güdük bir tezahürat da yapamayacaktır... Bu saatten sonra kimse kimseden, borç para isteme güdüklüğüne girmeyecektir. Hoş istese de kimse veremeyecektir... Belki de bu vesile ile ''Borç yiğidin kamçısıdır.'' Lafı da sadece laf olarak kalacak ve tarihe gömülecektir... AİDS hastalığının dünyaya ilk yayıldığı zamanlarda ''Bize bir şey olmaz oğlum biz Türkoğlu Türküz.'' deyip de bilumum bayanlara kucak açan vatandaşların, bundan sonra daha dikkatli olacakları da kesindir... Ama yine de beyin yerine, omurilik soğanı ile idare eden vatandaşlar çıkıp ''Virüs bizden korksun.'' türü söylemlerde bulunabilirler, bunu da unutmamak lazım. Uzun süre insanlar birbirlerine ağız tadı ile sarılamayacaklar hatta, tokalaşmayacaklardır... Toplum içinde birisi aksırdığı tıksırdığı zaman da, ağzını kapatmaz ise, azar işitecek belki de bir ton sopa yiyecektir. Ne zaman çıkarız bu travmalardan kurtuluruz henüz elimizde kesin net bir bilgi olmamak ile birlikte virüs geçiren ülkelerin insanlarına karşı başta Çinliler olmak üzere hep mesafeli davranacağımız da gün gibi aşikardır. Ne diyelim Allah hepimize sabır versin bu zor günlerde...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |