Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
Halbuki ne güzeldi eskiden mahalle bakkalımız vardı, mahalle kasabımız, terzimiz, berberimiz, yufkacımız, ayakkabı tamircimiz, manavımız... Geceleri bağırarak boza satan kardeşlerimiz, seyyar dondurmacılarımız, macun satanlar, balon satanlar. Eeeeee Ticaret hepsini birer birer ham yaptı... İnternetten her şeyin siparişini bir tıkla veriyorsunuz. Kim uğraşacak lokantaya gidip de pide ya da lahmacun beklemekle, nasılsa motorlu arkadaşlar zınk diye telefon ediyorsunuz şak diye yapıyorlar. Hem de gece 24 saat mesai ... İsterseniz iğneden ipliğe her şey isteyin. Gece hovardalık yapacaksınız, onun ile ilgili ne lazımsa, isteyin gelsin, kapı da basın kredi kartını, sonra keyfinize bakın... Tamam kaçar yok bu E-Ticaret'in ekonomiye de büyük katkısı var, var olmaya... Ama siz de benim gibi bir şey alırken, ayakkabı, kazak, gömlek ya da fırından ekmek veya bir buçuk adana yemek, insanlar ile iletişimi seviyorsanız, o zaman E-Ticarete, Eeeeeeeeee Ticaret diyebilirsiniz... Üç beş sene sonrasını ise düşünmek bile istemiyorum. Elemanlarda devreden çıkıp dronlar devreye girince, belki bahşiş vermekten kurtulursunuz ama, kapıda iki kelam bile edemezsiniz. Sonrasında onu da çözüp belki konuşan dronlar yaparlar; belli mi olur? Zamanı çok dar olan ya da evden çıkamayan veya gece ders çalışmak zorunda olan birisi için elbette E-Ticaret çok faydalı ve yerinde bir uygulama... Kesinlikle zararlı bir yanı yok, ancak zaman zaman siz yine de bir şeyler almaya niyetlendiniz mi dışarı çıkıp, mağazalar ve elemanlar ile muhatap olun. Tanıdığınız varsa sık alışveriş yaptığınız mağazalarda hal hatır sorun, elini sıkın, bazen adı ile hitap edin tanıdığınız elemana... Yıllar yıllar sonra ticaret nasıl bir aşamaya eviriliyor? Yüz yıl önce böyle şeylerin olacağı konuşuluyor olsaydı, herhalde o insanlara deli derlerdi... Bir on yıl sonrası, bir elli yıl sonrası, ne olur; gözümde canlandıramıyorum bile... Dronlar, insanların değil de robotların olduğu mağazalara dalıp, siparişleri kasalarına yükleyip, bir iki dakika da belki istenilen kişiye ulaştıracaklar. O kadar çoğalacak ki bu iş havada belki de dron kazaları olacak zaman zaman. Bir de gürültüden kafası bozulan bir vatandaş, silahını çıkartıp dronlara ateş edebilir. Burası Türkiye olur mu olur... Çok sıcak olduğunda güneşe bile ateş eden adamlar var bizim içimizde... İşsiz kalan insanlar bu gelişmeler karşısında neler yapar? Yakaladıkları dronları balta ile mi parçalarlar, yoksa sapanla mı indirirler, çifte ile mi vurmaya kalkarlar, orası belli değil.... Zurnada peşrev olmaz artık ne çıkarsa bahtlarına dronların...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |