..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Pek çok doktorun yardımı ile ölüyorum. -Büyük İskender
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Osman AKTAŞ




13 Ağustos 2022
Corona Sürecinde Kültürel Değişim  
Osman AKTAŞ
Kuş gribi, domuz gribi, mers, sars, covit 19... Uluslararası salgın... Zararlarını tıpçılar yeteri kadar belirttiler. Ben de kronolojik süreç gözetmeden Corona'nın ulusal düzeyde kültürel deforması üzerinde durmak istiyorum.


:DFI:
Kuş gribi, domuz gribi, mers, sars, covit 19... Uluslararası salgın... Zararlarını tıpçılar yeteri kadar belirttiler. Ben de kronolojik süreç gözetmeden Corona'nın ulusal düzeyde kültürel deforması üzerinde durmak istiyorum.

Başöğretmen ve uzman öğretmen kavramları öğretmene, öğrenciye veliye, topluma ve eğitim sektörünün diğer kısımlarına ne kazandırdı, ne kazandıracak? Bu mevcut hükümet için sadece bir şey yapmış olmak için yapmak, Öğretmenler arasında kaos yaratıp, toplumsal sorunların sorgulanmasını engellemekten öteye gitmiyor, gitmeyecek. Öğretmene bu tür unvan vermekle cılkı çıkmış bir eğitim sistemi kurtarılamaz. Ancak oyalama olabilir. Ki bence hükümet ve bakanlık sistemsel düzenleme gibi bir kaygıyla da sahip değil.

Uzman ve Başöğretmen sınavı konusuna gelince, Eğtim Bakanlığı ve ÖSYM'nin yaptığı hangi sınav, ne kadar sağlıklı yapıldı? Bu sınav şaibeli olmadan ya da sorular çaldırılmadan, sızdırılmadan yapılabilecek mi? Bu sınavın sağlıklı bir zeminde yapılabileceğini kim garanti ediyor ve garanti eden kişi ne kadar güvenilir?

Ülke genelinde ne kadar kurumun nasıl bir güvenilirliği olacak, bunlara da temas edelim.

Okullara ve türlere bir bakın; proje okulu adı altında varlığını sürdüren okulların tek yapabildikleri şey okul yöneticilerinin öğretmen ve idareci seçmeleri. Oysa tam tersi kendilerini yönetecek siyasileri nasıl halk seçiyorsa, kendi yöneticilerini de öğretmen seçmeli. Her konuda olduğu gibi bu konuda da demokrasiden feragat ederek monarşiye yöneliyoruz.

Köy Enstitüleri, Kız Olgunlaşma Enstitüleri, Öğretmen okulları kapatıldı, Anadolu Liseleri işlevselliğini yitirdi. Zorunlu eğitim on iki yıla çıkarılarak ahilik kültürü yok edildi.

Zaman içinde İmam Hatip Ortaokulları ve İmam Hatip Liseleri zibil gibi türedi. Her kuruma bir imam verildiği gibi, birçok kuruma psikolog yerine imam atanmaya başlandı. İmamların çoğalması bir toplumun ne ahlaki sorunlarını, ne vicdani sorunlarını çözmeye yetmiyor.

Üniversiteler desen Hak getire. "Bu kadar çok okuyanı görünce beni afakanlar basıyor" diyen biri rektörlük yapıyor. Hükümet kendi gibi düşünmeyen üniversite yöneticilerini görevden almanın her yolunu deniyor.

15 Temmuz'da, on birinci katın balkonunda savaş uçağına kafa atarak şehit olup vatan kurtaranların olduğundan söz edenlerin üniversite yönetiminde olduklarını görüyoruz.

Ekonomi dersen malum. Dollar ve Euro bir buçuk liradan on sekiz liraya çıktı. Dövizi dualarla düzeltmeye, şükürle yaşamaya, sabırla beklemeye, alabilirsek nebatla beslenmeye çalışıyoruz.

İstanbul'da Suriyelilerin bir kısmı giderken içlerinden biri, ülke ekonomisinin kötüye gittiğini, ilk geldiklerinde iyi kötü geçindiklerini, artık her şeyin çok pahalı olduğunu geçinemediklerini bu yüzden ülkelerine dönme kararı aldıklarını söylüyor.

Ülke ekonomisinin kötüye gittiğini Suriyeliler ve dış güçler bile görüp kabullendi de, biz hâlâ mutlu hayalleri mutsuz yüreklere tutturma ya çabalıyoruz.

Bütün bu bozuk düzen içinde öğretmene uzmanlık ve başöğretmenlik vererek ülke eğitimini kurtarmaya çalışıyor görünüyoruz. Hayal kurarken bile çoğunluğu sağlıklı hayaller kuramayan bir eğitim kadrosu varken neyi kurtaracaksınız?

Çok eskiden bir yazı okumuştum. Bu yazıda "Vatanı kurtarılmaktan kurtardılar." diye bir ibare geçiyordu. Bu cümle tam da bugünün şartlarını gözler önüne seriyor.

Bir ülkenin bozulan her şeyi kısa zamanda özveriyle düzelebilir, ama eğitimi bozulmuşsa hiçbir şey düzelmez. Çünkü eğitimi bozuk olan toplumlarda iş ahlakı olmaz. İş ahlakı olmayan toplumlarda da hiçbir kurum doğru çalışmaz.

Milliliği zaten kalmayan eğitim bakanlığı eğitimi nasıl düzeltiriz, derdinde değil, nasıl bozarızın derdinde. İşte öğretmen bariyer basamakları da bu projenin bir parçası.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan AKP kurulup, henüz seçimlere girmeden yanlış hatırlamıyorsam Ali Kırca'nın sunduğu bir TV programında AKP'nin meclise tek başına girerse neler yapacakları sorulmuştu. Erdoğan'ın verdiği cevap taktire şayandır. "Muhalefetsiz iktidar olmaz. Derhal seçime gideriz" demişti Sayın Erdoğan.

Birkaç çıkar çevresini temsil edenler hariç bugün muhalefet yok. Sadece sanal bir muhalefet var. Her fırsatta iktidarı yarım yamalak eleştiren ve iktidarın yaptıklarını yapmaya meyilli olduğunu gösteren bir muhalefet... Sadece resimler değişecek ve sistem aynı köhneliği ve kokuşmuşluğu ile farklı birilerine hizmet vermeye devam edecek.

Hani balık tutmak için olta atanın yanından geçerken "Rast gele" denir ya... Ben de artık öyle diyorum; bana dürüst devlet yöneticisi rast gelmedi, sana "Rast gele"

13 Ağustos 22
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
10 Kasım
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
Millet Olmak İçin Toplumsal Değerler
Çağın Ütopyası
Bu Vatan
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Vicdansız Medya Cahil Toplum
Sosyal Medyada ve Tanıtım Panolarında Dilencilik
Büyüklerin Toprak Kapmaca Oyunu
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakanı mı

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İslam ve Rejim
İrade ve Kudret
Kanlı Temmuz
Devrimci Bir Derviş: Mehmet Akif
"Kadın Şairler Aşktan Bahsettikleri Zaman" Üzerine Birkaç Söz
Göğüs Kafesinde Kuş Yetiştiren Şair: Şükrü Çanku
Yazar ve Şairlerin Değişen Anatomisi ve Sosyal Statüsü
Kanlı Temmuz
17 Eylül ve Ülke Kaderini Değiştiren İdamlar
Sabahattin Ali

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.