"Yarınki gazeteyi okudum; bugünün haberleri gerçekten de dünden daha sıkıcıydı." - Oscar Wilde (kurgusal)"

Hakan Fidan Armonisi

Hiçbir zaman olağandışı bir şey söylemeyen Hakan Fidan'da her nedense son zamanlarda milli ve yerli takıntısı başlamış.

yazı resim

Hiçbir zaman olağandışı bir şey söylemeyen Hakan Fidan'da her nedense son zamanlarda millî ve yerli takıntısı başlamış. Millî ve yerli kavramları için Hakan Fidan'ın tepkisel tutumuna kaygı demiyorum, zira kaygı, bir şeyi yitirme olasılığının olduğu zamanlarda başlayan tedirginlik için kullanılabilecek bir kavram. Oysa ülkede yöneticiler de dahil, millî ve yerli denilecek pek bir şey bırakmayan bir iktidarın mensubu olarak Hakan Fidan'da neden böyle bir kaygı oluşsun?

Hakan Fidan'ın İstihbaratçılığı gerçekten çok ilginç. Yanlış hatırlamıyorsam 17-25 Aralık olaylarında istihbarat alamadığı için, evi kuşatılmış, kendisini ameliyat masasından kalkıp giden Erdoğan kurtarmıştı. Yine 15 Temmuz'da alamadığı istihbaratı Erdoğan "Enişteden öğrendim" diyerek, Hakan Fidan'ın istihbaratta hiç de iyi olmadığı birinci ağızdan bir kez daha duymuş oluyorduk.

Hakan Fidan'ın Bakanlığı döneminde söylediği tek kayda değer söz, "Kaan" dedikleri piyasada olmayan, ama dedikodusu çok yapılan uçağın motorunu Amerika'dan alamadıkları için üretimin durduğunu söylemesiydi. Geri kalan bütün söylediklerini zaten biliyorduk, bildiklerimizin doğruluğunu Hakan Fidan teyit ediyordu.

Millîlik meselesine gelince; bunu MHP 1968'den beri papağan gibi tekrarlıyor, oysa ülke piyasasında millî olan hiçbir şey yok. Devşirme bir vezirin, Türkmen ilan edilmesi kadar saçmasapan bir şey şu anda sözü edilen millîlik. Göçmen Araplar, Peştular, DEM partisi ve uzantısı PKK'lılarla birlikte ülkenin üçte birini yabancıların oluşturduğu ülkede millîlikten söz etmek abesle iştigaldir. Millîlik tarihsel süreçte değişmesi toplumsal bozulmalara yol açacak törel değerlerin korunmasıyla olur. Bizde korunacak ne bir törel değer kaldı, ne de yerli olan herhangi bir şey. Yerli tohum yok edildi. Zeytin ve portakal bahçeleri talan edildi, ediliyor. Birçok ormanlık arazi çıkan yangınlar sonrasında ya imara açılıyor, ya maden arama şirketlerine devrediliyor. İşin garibi buralardan sağlanan gelirlerin nereye gittiği de meçhul. Bu durumda Hakan Fidan hangi millîliğe laf söyletmiyor? Fidan bu söylemiyle kendi huzur ve refahı için bir ortam mı oluşturmaya çalışıyor?

Bence bu okumaları daha geniş bir açıdan ve daha büyük ölçekli bir haritadan okuyup değerlendirmek lazım, diye düşünüyorum.

Türk masalları genellikle iyi biter. Umarım bu masal da iyi biter.

5 Ekim 25
Gölcük

Yorumlar

Başa Dön