..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




9 Ekim 2022
İttifaklar Birer Referans Noktasıydılar 56  
Bayram Kaya
El, içinde çıktığı kolektif sistemin hafızasını da taşıyordu. Eski hafızayla köleci hafıza eşleşmesi zıddına göre çağrışımlar olup El zihninin ışık çakmalarıydı. Bunun gibi köleci hayatın içindeki kimi kişi zihnin de kolektif geçmişin arkaik fon kalıntıları vardı. Baskıcı El mana anlayışı karşısında firari arka fon ışımaları kimi kişi zihninde zaman zaman hayal meyal silik bir hatırlamanın art alan ışımalarını oluşuyordu.


:BIJ:
Aksine üretemeyen doğal hayat içindeki yağmacılık bir yaşam biçimiydi. Bu gibi yağmacı deneyi ile bir çıta avladığı ziyafetten biran önce yiyip; alandan çekilmek ister. Çıta doğallıkla biliyordu ki, birazdan kan kokusu yağmacıları üzerine çekecekti. Yağmacılara kızmıyor, ancak bunu bilmiyor gibi şaşa kalır olmaya melüldü.

Kokuya doluşan akbabalar, aslanlar ve sırtlanlar çıtanın baş edemeyeceği cinstendiler. Hatta çıtanın hayatını tehlikeye sokacak olan güçlerdi. Çıtanın acele etmesi bundandı. Üretemeyen yaşamın, şartlı ve verili paylaşımın tarzı böyleydi. Şartlı veri içinde tavşanı tüketirse kendisi de tükeniyordu. Kısıtlı veri içinde çoğalırsa yavrusunu öldürüyordu. Buna vicdansızlık diyebilir misiniz?

Dış dünya ve vicdan sizin isteminize göre düzenlenme değildi. Üreten emek karşılığı, yeteneği ve ihtiyacı kadarla pay alan kolektif davranışlar içinde, kuramsal olaraktan, edimsel olaraktan ve pratikte yağmacılık ortada kalkacaktı. Bu düzenleniş kolektif basınçtı. Kolektif vicdanlı algıyı oluşacaktı.

Dünyanın vicdanı yoktu. Üreten yapıların vicdanı vardı. Üreten türümüz artık kendilikle tilki ağzındaki fareyle ilgilenmeyecekti. Üreten türümüz, üretmeyen türlerimiz tarafından yağmalanmasını korku içinde ama doğallıkla bilip bekleyecekti. Yağmacılara vicdansız demeyecekti. Öte dünya algısı yoktu.

Oysa kişiler hırsızlığı El in takdir mantığı yüzünden yapıyordular! El hem çalmayın diyordu. Hem de manipüle ettiği takdiri yüzünden çalmanıza neden oluyordu. Üstelik Mısırdan çıkan kavmine Musa’ nın El’i; “kavimim Mısırda eliniz boş çıkmayın! Mısırlı komşularınızı soyun” diyordu. Bu neyin anısıydı?

Kolektif sistemi yağmalamanın anışla çağrış meşruiyetiydi. İşin garibi köleci sistemde mülk sahibi de mülksüz de çalıyordu. Mülk sahibi kölenin emeğinden kamunun malından çalıyordu. Mülksüzler de fırsatını bulduğunda hem birbirinde ve hem de mülk sahibinde çalıyordular. Zorunlu ahlaktı.

Köleci sistemde çalmak önlenemez bir süreklilik kazanan tutumdu. El ‘in kendisi gibi kabahatler de gizliydi. Çünkü sömüren sistem mal sahibi için de mülksüzler içinde hırsızlık yapmayı üretiyordu. Kolektif paylaşımı yok saydığınız zaman yerine hırsızlığı, aldatmayı, sözüm ona kazancı, ticareti vs. ikame edersiniz.

Köleci sistem içinde mesleği hırsızlık olanlar türemişti. Hırsızlık bir meslekti. Hırsızlığı ne kadar tu kaka yaparsanız yapın yasaklayan da yasaklanan da çalıyordu. Mülk sahibi emek gücü kamu malını ihale ve kredilerle, teşviklerle çalıyordu. Mülksüzlerde punduna getirdiğinde mülk sahibinde çalıyordu. Tabi ki bu bir handikaptı (açmazdı).

Böylesi açmazlar içinde; düşünememe, suskunlaşır olmanın öğüt sel edimleri de inanıcıların fasit dairesiydi, yani kısır döngüsü oluyordu. Köleci sistemin kişi zihin kodları içinde hem kolektif alanla oluşan, hem köleci sosyal alanla yansıyan done söylemleri, done anlatımlı aktarım, memeleri vardı.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.