..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




9 Ekim 2022
İttifaklar Birer Referans Noktasıydılar 57  
Bayram Kaya
Kişilerin zihinleri içinde köleci memlerle, geçmiş kolektif dönemin arkaik belirmelerinde oluşan BİR ART ALAN IŞIMALARI DA VARDI. Art alan ışımasını ortaya koyan arkaik firariler zaman zaman kişilerin zihni içindeki köleci memelerle çatışacaktı. Çatışmalar zihin içinde, zihin çağrışımlarına dönüşüyordu.


:BHI:
Kişilerin zihinleri içinde köleci memlerle, geçmiş kolektif dönemin arkaik belirmelerinde oluşan BİR ART ALAN IŞIMALARI DA VARDI. Art alan ışımasını ortaya koyan arkaik firariler zaman zaman kişilerin zihni içindeki köleci memelerle çatışacaktı. Çatışmalar zihin içinde, zihin çağrışımlarına dönüşüyordu.

Tıpkı üreten kolektif alanın üretilenleri paylaşırken kendisine ortaklar tanımasını belirten sözcüklerin; El mana anlayışı içinde kendisine ortaklar tanımaz oluşa dönüşen çağrışmalar gibiydi, bu dönüşümler.

El, içinde çıktığı kolektif sistemin hafızasını da taşıyordu. Eski hafızayla köleci hafıza eşleşmesi zıddına göre çağrışımlar olup El zihninin ışık çakmalarıydı. Bunun gibi köleci hayatın içindeki kimi kişi zihnin de kolektif geçmişin arkaik fon kalıntıları vardı. Baskıcı El mana anlayışı karşısında firari arka fon ışımaları kimi kişi zihninde zaman zaman hayal meyal silik bir hatırlamanın art alan ışımalarını oluşuyordu.

İşte art alan ışımalarının belirim verdiği kimi kişiler El ‘in yaptığı illüzyonunu bozuyordu. Artık kimi kişiler El ‘in her söyleminden etkilenmiyorlardı. Köleliği hücrelerine kadar sindirmenin hayali içinde olanlar; El büyüsünde uyanan kişilerin düşüncelerine karşı çıkıp, uyarıcı düşüncelere “kuru hayal” diyorlardı.

Köleci ruhlar daha da ileri gidip, art alan ışımasını zihin düşünmeleri içinde hale yola koyan kişilere, azıtmış ya da sapıtmış veya bölücü münafıklar demenin suçlayışlarıyla o kişileri dışlıyorlardı.

İttifakı inşa içinde soy kaydı ve kütük kaydı olmadığı için kişiler kendi totem aitliğini ve totemi aitlerini ancak yiyecek ayrılığı, sofra düzeni, giyiniş biçimleri ve ayin sırasında yaptıkları türlü ibadet işaretleri üzerinde bilmek zorundaydılar.

İnsanlar totem aitliğini neden bilmek zorundaydılar? Totemiler, ilk ittifak hareketi içine girdiklerinde kendi totem kardeşleriyle yatmaları yasaklanmıştı. Yatma olgusu totem alan içindeki kişiyi totem üyesi yapmakla kişileri totem alana intibak ettirici, ait eştirici bir yalıtım alanı kuralıydı.

Bu yalıtım alanı kuralı ittifak içinde ittifak uyrukluğu kazanmanın sosyal anlayış vizesine dönüşmüştü. Kişi ittifak içinde yanlışlıkla totem kardeşleriyle yatmaması için totem kardeşini bilmek zorundaydı. Totem aitliği bilmenin ikinci durumu da kişiler ait olduğu totem soya göre toteme veya ittifaka (ilaha) yani hangi gruba mirasçı olacaklarını biliyorlardı.

Köleci sistemdeki mal sahibi ana babalar ve yoksul ana babalar da, kendisine ait çocuğu bilmek ve o çocuğu kendisine mirasçı kılmak istiyordu. Ana babalar kendinden olan çocuğu ancak bir şekilde bile bilirdi. İşte kişi mirasını gözeten bilinç te doğacak mirasçısını garantilemeyi; ebeveynleri çocuklarıyla; çocuklarını da; ebeveynleriyle, ana, baba, kardeşleriyle yatmama, kuralına bağlamakta bulmuştu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.