..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve alçalamaz. -Hölderlin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




12 Ekim 2022
İttifaklar Bir Referans Noktasıydılar 61  
Bayram Kaya
Bunlar köleci sürecin hemen başında olan söylemlerdi. Arada geçen onlarca sene sonra değişen nesille birlikte unutulanlardı. Kolektif geçmişin motifleri köleci mantığa adapte olmuş kişiler elbette abuk sabuk gelecekti.


:BFD:

Bunlar köleci sürecin hemen başında olan söylemlerdi. Arada geçen onlarca sene sonra değişen nesille birlikte unutulanlardı. Kolektif geçmişin motifleri köleci mantığa adapte olmuş kişiler elbette abuk sabuk gelecekti.

Ortaya çıkan bu abuk sabuklukları aktaran söylemlerin yorumsal açıklaması yapılırken de bin bir takla atılıyordu. Hatta açıklayamamanın zorlanmaları karşısında “doğrusunu Allah bilir” deyip yorumu geçiştiriliyorlardı.

Daha geriye gitmeden ittifak eden grupların ittifak için kestiği “İlah kurban etme törenleri”, bir ilah ruhundan ve ilah suretinden olmakla bir ilah soyu olan İbrahim’in çocuğunu kurban etmesiyle kurban hem kolektif süreçli bir sosyal anlayıştı.

Hem kurban anlayışı kolektif davranış olmaktan çıkıp, ahit sel anlayışlı mülk sahipli kişilerin kurbanı oluyordu. Hem de kişiselleşen kurban yoksulun "senede bir et yeme bayramına dönüşmüştü!". Bir algı ancak böyle yönetilirdi.

Köleci sistemin yorumcuları geçiş dönemi içinde kişiselleşen kurban figürünü dönüşüyordular. Tıpkı İbrahim’e çocuk veren kadınla İbrahim’e çocuk vermeyen kadın figürünü açıklamada aciz kalan düşünceler gibiydi.

Sara ittifaklı döneminin kolektif mirasını anlatan ve kocaya (gruplara) mirasçı olacak çocuğu vermeyen hikâyenin söylemiydi. Hacer ise kocaya (gruplara) çocuk veren ana baba mirasına geçişi anlatan hikâyeydi. Miras kavramı kolektif sürecindi.

Kutsal doğumlarsa; Sara gibi kadınların babasız olarak ve tapınakta doğurduğu çocuğu, gruplara değil de tapınağa vermeleriydi. Tapınak görevlisi kadınlar kutsal hizmette bulunuyorlardı. Bu hizmet kurumsal bir yapıydı.

Bu ittifakı figür köleci sisteme geçen yapı içinde ana baba velayeti mirasa çocuk veren ve ana baba velayeti mirasa çocuk vermeyen figür olarak ifade ediliyordu. “Koca” söylemi, “kocaya çocuk verme", ya da "çocuğu kocaya vermeme" “ana babaya mirasçı olma" söylemleri köleci dilin ifadesiydiler.

Sara çocuğunu İbrahim’e vermeyen ve bu nedenle kısır denen söylemle ittifakı sürece atıftı. Sara sonrada İbrahim’e bir çocuk verdiğine göre belki de ittifakın kutsal evliliğini köleci süreç içinde anlatımların sembolik düzeyiyle sürdürmenin de hikâyesiydi.

Kocaya çocuk veren Hacer figürü köleci dönem dil sel ve söylem sel hukukudur. Hacer mahreçli, Hacer’den doğma çocuğun İbrahim’e mirasçı olması da köleci hukukun figürüydü. Hacer ve Sara figürleri İbrahim motifi içinde her iki dönemin geçiş sancılarını uzlaştırmaya çalışan anlatımın karakterleriydiler.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.