Sanat hem bir coþma, hem bir yadsýma iþidir. -Camus |
|
||||||||||
|
Kurucu inþa içinde, "Açýnýzý ben doyurdum. Çýplaðýnýzý ben giydirdim. Allah razý olsun. Allah rýzasý için. Ýnsan çok nankördür. Ýnsan zalimdir. Üzerinizdeki nimetimi hatýrlayýn (minnet)" türü sözler yoktu. Ne totem ne ilah, bu türden sözler bilmezdi. Bu türden sözler sarf etmezdi. Çünkü bu tür ilençler üretmenin, kolektif olmanýn inþa hükümleri deðildi. Bu baþa kakmalar köleci koþullanmayý, köleci algýyý kabullenilmiþ ligi dile getiren köleci yatýþtýr acýlýðýn telkin öðretili sözleriydi. Yine köleci telkin içinde bir sözü, bir ismi elli kere, yüz kere söylerseniz zengin olacaðýnýzý da öðütlenir. Bu telkinler aldatan putlardý. Hem de kafa putlarýydý. Ýblis gibi, þeytan gibi bir puttan kurtulduðunu söyleyenler, þeytana pabucu ters giydirecek yeni kafa putlarýný inþa etmenin telkinleri içindeydiler. Sanki köleci sistemi, El 'in kendisi ortaya koymamýþ gibi güya verdiði nimeti baþa kakýcý, minnet duyurucu, piþmanlýk belirten sözler özellikle de sorumluluktan kaçan ifade sel bir El söylemleriydi. Bu gibi köleci tabiyeni düþünceler, yemek için yaþamayý daha rýzký kesilmemiþ. Yiyecek ekmeði içecek suyu, görecek günü varmýþ demeyle dile getirir. Görecek günü de kölelik sýnavý verilmekle baþa gelene katlanýlan günlerdi. Onun için “daha çekeceði gün varmýþ” denir. Buradaki köleci düþünce, yemek için yaþama, rýzký kesilmemek, yiyecek ekmeði, içecek suyu, görecek günü olmak; siz doðmadan, sizden önce ilk baþta olan mana düþünceleriydi. Týpký köleci rýzk daðýlýmý gibi mana düþüncesini evrensel var oluþun önüne konmuþlardý. Kabaca söylersek bu sözler evren sel var oluþu açlýða indirger. Oysa evrensel var oluþ çekme itme birleþme ayrýlma yasalarýna tabiidir. Açlýk güdeni de ayný çekme itme yasasýna veya seçme ayýklama yasalarýna tabi oluþtu. Bu tabii oluþ hayat formlarý içinde beliren duygu ve dürtünün eylemleriydi. Yemek için yaþamak, görecek günü olmak gibi böyle si bir düþünce biçimi her þeyi tepe takla eder. Düþünceyi çýkmaz sokaða götürür. El mana anlayýþý köleci ideolojik düþünceleriyle kolektif akýldan kopmuþtu. Mülk sahibi bazlý söylem ve köleci fiiller kolektif alanýn merkezine oturtmuþtu. Mülk sahibi gibi yanýlsamalarýmýz nedenle inanýcý düþüncelerimizle nereden kalkýp, nereye gelmiþtik? Kolektif alandaki üreten kolektif düþüncelerden kalkýp, sonu gelmez hayallere yelen fikir çývlamasýna gelmiþtik. Çýkmazýn kýsýr döngüsü içine gelmiþtik. Kolektif düþünceniz giderse geriye groteskti kalýbýný düþünceler kalýr. Böylece içinde çýkýlamayan groteskti söylemlerin, kendisini tekrar eden groteskti anlamalarýn içinde, köleci söylemle anlamanýn, köleci söylemlerle anlatmanýn dili doðmuþtu. Groteskti anlama içinde hayalciliðimiz ve daha çok hayale inanma yatkýnlýðýmýz vardý. Groteskti anlama bir zamanlarýn uykuyla uyanýklýk arasý düþüncelerden oluþan anim izdi anlamalardý. Groteskti söylemlere benzer dil ile köleci anlamanýn ve köleci anlatým dilinin içinde de iki tür yatýþma ve yatýþtýrýcý olma türünün söylem sel geliþme potansiyeli vardý. Birisi efendilerin diliydi. Efendi dili "açýnýzý ben doyuruyorum (rýzkýnýzý ben veriyorum). Çýplaðýnýzý ben giydiriyorum (daha ne istiyorsunuz)" deme motifliydi. Bir kez El ‘in mülk söylemi kabul edilince, El 'in boynumuzda boza piþirmesi olaðandý. Ýkinci tür söylem de kölelerin razýlýk diliydi. Razýlýk dili de "Çok þükür. Allah razý olsun, Hamdi senalar olsun. Yer gök iyiler yüzü hürmetine ayakta duruyor!" demenin potansiyel düþünce açýlýmlarýydý. Yer ve gök yasalar üzerine deðil de iyilerin yüzü suyu hürmetine ayaktaydý. Burada bilimsel kafa çýkar mý? Az üstte belirtilen açý doyurma, çýplaðý giydirme sözü içinde çýkarýlacak olan bir varým, minnettarlýk ve minnettarlýkla boyun eðmedir. Bu iki tür boyun eðdirici söylemin içinde çýkacak düþünce ve eylemin vargýlarý da ister istemez; þükür ve dua olacaktýr. Açý doyurma çýplaðý giydirme sözü efendinin kibriydi. Çünkü "açý doyurma, çýplaðý giydirme" söyleminin þükran borcu altýnda olma, kiþi zihinlerinde çývlama yapacaktý. Kiþi bu çývlamalardan kendisini kurtarmak için El ‘e karþý minnetle ve huþu içinde olacaktý. Kurucu inþa bileþenleriyle olmak yerine, inþacý olmayan köleci bileþenleri; kurucu inþanýn da en baþýna almakla bu yadýrga düþünce içinde varýlacak olan yolun sonu buydu! Hayat minnet bilmez. Bu zekâsýz oluþtan kaynaklý deðildi. Açlýk saðlayýþý üzerinde seçicileþen hayat, kendisini çevreden izole etmiþti. Bu durumda hayat çevredeki enerji akýþýna göre çevrenin kuralýný oynuyordu. Bu olgu sal acýkmayý biz; “minnet duyma gibi bir mananýn önüne alma” diye aþaðýlayýcý bir durumla suçlayamayýz. Dahasý eðer mana her þeyse; acýkmanýn da, midenin de kendisi bir manaydý. Acýkma eylem de, mide de görev somutluðuyla iki baðýntýydý. Acýkma ve mide birlikte ve eþ anlý olanla; birlikte gidenlere bað bir mana yüklemesiydiler. Hayat bilinmeze deðil, açýk seçik kesikli sürekli baðýntýlarýn bilinme siydiler. Oysa "çevrede zorunlu bir potansiyel içinde enerji akýþý vardý". Açlýk bu enerji akýþý içindeydi. Parçalý durumlaydý. Acýkma gibi parçalý enerji durum eylemlerini belirten tutumuyla hayat, seçici eþir. Açlýk kotar anlý beliriþ biçimini "yaþamak için yemek"; "yemek için yaþamak" diye söylesek ne olurdu?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |