Dünya hayal gücünün tuvalinden başka birşey değildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Yaşamak, insanların iki durum arasında tecrübe kazandığı ve edindiği bu tecrübelerini etrafına aktarmakla yükümlülük sahibi olduğu olaylardan ibarettir; fakat bir sürü insanın yaşamayı bir tek şeyden ibaret olduğu düşüncesi ile hareket ettiğine şahit oluyoruz. Yazık ki yanıldıkları da görülen bir gerçektir. Biz insanlar, bu olağan gerçeği göz ardı etmekten hiçbir şekilde geri durmuyoruz. Bilinmelidir ki yaşamak, doğumla başlayan ölümle son bulan ve içerisinde iyi kötü birçok şeyi barındırmaktadır. İnsanoğlu bunları görmezden gelerek yaşamanın tek bir şeyden ibaret olduğu fikri ile hareket etmekten bir türlü vazgeçmemektedir. Bahsetmekte olduğum dengesizliklerin, insan yaşamında sayısız kayıpların meydana gelmesine önemli bir sebep olarak gösterilebilir. Tabiri caizse, yaşam birçok değişime gebedir; lakin bizler hayatımıza yön vereceği düşünülen değişimlere kapılarımızı kapatmayı tercih ediyoruz. Yanlış tercihlerimizin yükte hafif, pahada ağır kayıplara uğratacağı düşüncesine kafamızda yer vermiyoruz. Boş fikirlerle dünyamızın kararmasında en büyük rolü, yine kendimiz oynuyoruz. Yaşamın özellikle maddiyattan ibaret olduğu kanaati ile en güzel çiçek olan sevginin sulanmasına müsaade etmiyoruz. Yaşamımız hakkında vermekte olduğumuz negatif kararların eşliğinde kendimizi, doğan umut güneşinin ışığından mahrum etmekten vazgeçmiyoruz. Hayatı yaşanılmaz hale getiren her ne varsa, dünyamızı onların yaratmış olduğu kirlilikten temizlememiz lazım gelmektedir. Biz sözünü etmekte olduğum temizliği yapamazsak, yaşamın tek bir şeyden ibaret olduğu düşüncesi beyinlerde yer etmeye devam edecektir. Okumanın ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu çevremizde yaşayanlara anlatmakla ilk adımı atmış olacağız. Sonra yapılması gereken her ne varsa sırası ile yapmak için pes etmeksizin yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Bilinmelidir ki üzerine düşmüş olduğumuz bu konuda zaman israf edilmemesi, gereken en değerli hazinedir. Zamanımızı kullanılması icap eden her yerde 1 dakika; hatta saniyemizi bile boşa harcamaksızın kullanacağız. Yaşamın büyük zenginliklerle dolu olduğunu, insanlarla paylaşmanın üzerimize düşen en önemli görev olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Yaşamı tek bir şeyden ibaret olarak görmeye devam etmek ise insanlık açısından büyük önem arz eden bir kayıptır. İnsanların hayata karamsar bir açı ile bakmasına engel olmak için de ne yapmamız lazımsa; aksatmaksızın yerine getirmemiz icap etmektedir. Bizler görevlerimizi görmezden gelir, hayatı akışına bırakma yolunda yürümeyi tercih etmemiz halinde insanlar yaşamın tek bir şeyden ibaret olduğu fikrini kafalarında taşımaktan vazgeçmeyecektir. Yaşamın doğumla ölüm arasında yerine getirilmesi gereken bir sürü görevin yer aldığı, çizilmiş olan uzun bir çizgiden ibaret olduğu bilincinde olunmalıdır. Bu bilinci kendimiz taşımazsak fark ettirmek için çabalamamız hiçbir anlam ifade etmez. Atmakta olduğumuz adımlarımızı hesap etmeden atmaktan vazgeçilmediği takdirde bir arpa boyu yol alınamayacağı aşikar. Önümüze çizilmekte olan rotadan kendimiz şaşmamız, verilen bütün emekleri zayi ettiğimiz gerçeğini değiştirmez; bir ömür boşa kürek çekmiş oluruz. Büyük bir öneme sahip olduğunun anlaşılabilmesi için bize verilen bütün vazifelerin yerine getirilmesi amacı ile önümüze çizilen uzun çizgide yürürken umutsuzluğu bertaraf etmemiz gerekmektedir. İnsanoğluna bahşedilen ilim güneşinin faydalarını görmezden gelmek, içinde kaybolacağı bir denize açılması anlamı taşımaktadır. Onun için diyorum ki hiçbir zaman yaşamın tek bir şeyden ibaret olduğu fikrine zihinlerde yer verilmemelidir. Hayatımızın anlam kazanması için insanoğluna pusula olan ilim güneşinin düşmanı olan cehalet çukuru, açılmamacasına kapatılmalıdır. İnsanların cehaletin bataklığında boğulmaması için de bilinen tek güzel yol olan okuma yoluna yönlendirilmelidir. Bahsetmekte olduğumuz çukurun kapatılmaması, insanlığın büyük bir zayiata uğramasının en önemli sebebi olarak gösterilmektedir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |