Yazar yazý yazmayý baþka insanlara göre daha zor yapan insandýr. -Thomas Mann |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() "Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn da ifade ettiði gibi altmýþ yýllýk bir özlemdi. Ýstedik ki öðretmenlerimizin kiþisel geliþimleriyle ilgili bir mekanizma oluþturalým. Bir eðitim verelim. Eðitimden sonra da bir sýnav yapalým. Uzman öðretmenlik ve baþöðretmenlikte öðretmenlerimizin özlük hakkýnda ciddi bir iyileþme saðlayalým. Ýlk kez bir meslek grubuna -ki onlar öðretmenlerdir- 3600 ek gösterge hakký verildi. Ýlk kez bir meslek grubuna hususi bir kanun çýkarýldý." Ýþte Millî Eðitim Bakaný Sayýn Özer'in son yaptýðý açýklama... Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn eðitimde altmýþ yýllýk özleminden bahsediyor bakan. Bu ülkenin son yirmi yýlýný kimin yönettiðini sormak istiyorum. Sayýn Cumhurbaþkanýmýz her atadýðý bakandan övgüyle söz edip topluma sunmadý mý? Benim hatýrladýðým kadarýyla bir tek Nimet Çubukçu sessizce geldi ve deðil bakanlýða, koltuða bile alýþamadan gitti. Atanan bunca bakan eðitimi özlenen yapýya kavuþturmak yerine tabiri caizse mýsýr koçaný mý topladýlar? Hüseyin Çelik denen tuhaf varlýk "Öðretmen dört gün okula gidip, üç gün yatýyor" diyecek kadar küstah biriydi. Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn atadýðý bakanlar "iþgöremezlik” yapýsýna sahiptiler ve eðitimi kurtaramadýlar, Sayýn Bakan Mahmur Özer kurtarýcý oldu. Sayýn Bakan, Baþöðretmen ve uzman öðretmen hikâyesi yeni deðil, bu bozuk proje size de ait deðil. Bunun neyi ile övünüyorsunuz? Öðretmenler arasýndaki nifakýn büyümesinden baþka bir iþe yaramayacak olan bu ucube proje de yine Hüseyin Çelik denen tuhaf varlýða ait. "Mesleki Eðitim Merkezi" ya da eski adýyla "Çýraklýk Eðitim Merkezi" olarak faaliyet gösteren ve sanayilerdeki usta öðreticilerle iþbirliði içinde çalýþan, ama bir türlü yaptýðý iþin hakkýný veremeyen elemanlar yetiþtirmekte. 1970'li ve 80'li yýllarda yetiþen ustalar sýfýrdan otomobil üretirken, 28 Þubat alçaklýðýný gösteren ve ahilik mesleði ve sanatýný bitirenler, iþte yirmi yýldýr bir türlü düzelmeyen ve hep özlenen bir eðitim sistemi býraktýlar. Sanýrým bu gidiþle Sayýn cumhurbaþkanýmýz da bizler de baþarýlý, geleceðe güven veren ve kalýcý eðitim sistemini daha çok özleyeceðiz. Öðretmen kariyer basamaklarý sýnavýna katýlýmýn çok yüksek olduðu doðrudur, çünkü iki bin liraya muhtaç ettiðiniz öðretmen, bu paraya kavuþmak için kendini paraladý, yoksa bu kanunun kendisine ve öðrencilerine fayda saðlayacaðýna inandýðý için deðil. 1980 anayasasýný hatýrlarsanýz, o da çok büyük bir katýlým ve oranla referandumda kabul edilmiþti. Bugün o anasayý, hazýrlayan ve hazýrlatanlarý kim hayýrla anýyor? Bir gün sizler de bugün yaptýðýnýz yanlýþlardan dolayý sanýyorum ki, onlar gibi anýlacaksýnýz. Öðretmeni gerçek varlýðýndan gariban bir yaratýða dönüþtürerek toplumu kandýrýp, toplumun yarýnlarýný karanlýða gömüyorsunuz. Bu hakkýn ve insanlýðýn karþýsýnda en büyük vebal. Halký ve hakký kandýrmayýn ki, kandýrýlmayasýnýz. Öðretmen, ihtiyaç duyduðunuz her mesleðin elemanýný yetiþtiren kimsedir Sayýn Bakan, sizi de yetiþtiren öðretmenlerdi. Bir þey yapmýþ olmak için deðil, gerçekten öðretmen için bir þey yapýn ki, öðrenciler için de çok þey yapmýþ olasýnýz. Zihni rahat olmayan ve kendini yenileyecek imkâný olmayan öðretmenden verim alamazsýnýz. Hizmet içi denen saçmalýklarla da bu iþ yürümez. Öðretmen kendini yetiþtirir, öðretmen yetiþtirilmez. Türkiye'deki müzeleri gezme imkâný olmayan öðretmen öðrencisine müzenin faziletini anlatamaz. Ayasofya'yý, surlarý, Süleymaniye'yi, Dolmabahçe'yi, Sultan Ahmed'i, Yerebatan'ý görmemiþ bir öðretmen de Ýstanbul'u anlatamaz. Bir þiir programýna katýlamamýþ, bir tiyatroya gidememiþ, sinemanýn yolunu unutmuþ bir öðretmen zevkle edebiyat anlatamaz. Tacettin Dergâhý'ný görmeyen bir öðretmen Akif'i, Sinop cezaevini görmeyen Nazým Hikmet'i, Sabahattin Ali'yi, Kerim Korcan'ý merak uyandýracak güzellikte anlatamaz. Öðremen yarýna güvenle bakmalý, sizin zorlamanýzla deðil. Kemal Derviþ denilen ucubenin çýkardýðý "Toplam Kalite Yönetimi" denen sömürü mantýðý proje çöplüðünü doðurdu. Diðer kurumlarda da, sýkýntý olmasýna raðmen, eðitim kurumlarý proje hazýrlamaktan kendi iþlerini yapamaz hale geldi. Atadýðýnýz yöneticiler, iþ yapmak ve yaptýrmak yerine proje yapmaya ve yaptýrmaya baþladýlar. Projeyle iþler yürümüyor, iþler kiþinin algý ve becerisiyle yürüyor. Kurum içi saygý ve sevgi de baþarýnýn temel taþý. Sevgisiz ve isteksiz yapýlan her iþ baþtan savmadýr. Ýmam Gazali "Layýk olmadan makam sahibi olanlar, astlarýný ýsýrýp üstlerine kuyruk sallarlar" diyor. Umarým bunca yýl gerçekleþmeyen liyakat sorunu çözümlenmiþ olur (hiç umudum yok ya). Sürç-lisan eyledikse affola... 3 Aralýk 22 Gölcük
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Osman AKTAÞ, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |