..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Usun ve deneyimin aksaçlılarınki gibi, ama yüreğin masum çocuklarınki gibi olsun." -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




4 Ocak 2023
Boynuzsuz Geyik Muhabbetleri  
Ahmet Zeytinci
Hadi gelin vatanı kurtaralım, eski günlerdeki gibi. Vatanı kurtaralım derken, adı Vatan olan birinden bahsetmiyorum. Bir de Vatan Partisi vardı değil mi? Yok, onu da kurtaramayız, o da zaten kurtulmuş, kurtulacağı kadar. Vallahi gençlikte Bursa’da üniversite tahsili yaparken bir yerlere not almıştım ben, bazı gecelerde arkadaşlar ile muhabbet ederken toplamda tam seksen üç kere vatanı kurtarmışım. Sadece ben de değil, diğer arkadaşlarım da zaman zaman çok kere kurtarmışlar vatanı...


:DGJ:

Muhabbet var, muhabbet var, muhabbetten muhabbete fark var. Geyik Muhabbetlerine geyiklerin neden katılmadığını bir araştırıp, incelememiz lazım. Ha siz de diyeceksiniz ki ’’Geyikler konuşuyor mu ki geyik muhabbetlerine katılsınlar?’’ Ne deseniz haklısınız... Geyikli diye de bir kasabamız var, hani, şu Eyvah Eyvah filminin çevrildiği yer. Orada oluyor mu olmuyor mu Geyik Muhabbeti, bilemedim...

Hadi gelin vatanı kurtaralım, eski günlerdeki gibi. Vatanı kurtaralım derken, adı Vatan olan birinden bahsetmiyorum. Bir de Vatan Partisi vardı değil mi? Yok, onu da kurtaramayız, o da zaten kurtulmuş, kurtulacağı kadar. Vallahi gençlikte Bursa’da üniversite tahsili yaparken bir yerlere not almıştım ben, bazı gecelerde arkadaşlar ile muhabbet ederken toplamda tam seksen üç kere vatanı kurtarmışım. Sadece ben de değil, diğer arkadaşlarım da zaman zaman çok kere kurtarmışlar vatanı...

Timsahlar niye ağlar? Kim demiş ağlar diye? Ne bileyim herkesin dilinde timsah gözyaşları diye bir söylem var memlekette... O zaman demek ki bu timsahlar duygulu hayvanlar ve zaman zaman ağlarlar... Ağlamayan timsaha timsah mı derim ben. Kesin timsahların bulunduğu bir nehrin kenarında adamın biri duygulu bir şiir filan okuyordur, timsahlarda bunu duyup ağlıyorlar... Yok ya, öyle de olmamış olabilir... Belki de bizim memlekette ki asgari ücret ile geçinmeye çalışanlara ağlıyorlar, üzülüyorlardır. Ne alaka diyeceksiniz. Türkiye de herhangi bir yerde ki nehirde timsah mı var? Hayvanat Bahçelerinde varsa var, bir dolu timsah, bizimkiler Afrika’nın nehirlerinde ki timsah kardeşlerine telepati ’’Bir adı da uzaduyum oluyor’’ yoluyla haber gönderiyorlardır, onlarda ağlıyorlar, mesele budur, sonrasında Mısırı da sular basıyor...

İşportacı kelimesinin nereden geldiği merak konusuymuş, araştıralım bakalım. Normalde Portacıymış bunlar önceden. Şimdi Portacı ne diye soracağınızı bildiğimden, ne sallayabilirim diye düşünüyorum. Portacılık Portekizlilere has bir sanat, zanaat demek daha doğru. Tam da açıklayamıyorlar aslında bazı sırlar varmış bu portacılıkta... Portacılık yaparken, bunu tam bir iş haline getirelim demişler ve olmuş İşportacılık... Ben de Portacıların ve de Portekizlilerin yalancısıyım.

Artvin’de Boğa Güreşleri ile tanınan Kafkasör Festivali var her sene Haziran ayında gerçekleşir. Diyorum ki geyikler arasında da böyle festivaller olsa... Geyikleri ve boynuzlarını birbirleri ile tokuştursalar, boynuzlanan kadınları ve erkekleri de bu işlere hiç bulaştırmasalar... Ayrıca Ren Geyikleri diyorlar da hiç aklım almıyor, bu Ren Geyikleri, Ren Nehri kıyısına gelip de niye su içmezler...

Bir de şu yalancının mumu hikayesi var. Yatsıya kadar yanıyor sonrada sönüyor mu sönmüyor mu belli değil. Bu konuya açıklık getirmemiz lazım. Mum var, mum var, mumdan muma fark var. Çaydaçıra oynarken yakılan mumların bu yatsıya kadar yanan mumlarla hiç alakası yok onu da en başından söyleyelim. İbrahim Tatlıses’in söylediği ’’Bir mumdur iki mumdur üç mumdur.’’ diye devam eden türkü ile de hiç ilgisi yok yatsıya kadar yanan ve de sonra sönen mumların... Hadi kaçyım ben... Kaçtım diyecektim anlayın işte...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Erken Boş Alma Sorunları
Vergi Yüzsüzlerini Açıklıyorum
Maraş Dondurmacıları ile Baş Etmenin İncelikleri
Bir Bardak Suda Fırtına Kopartmanın İncelikleri
Büyük Aşk Nasıl Yaşanır
Saman Altından Su Yürütme Teknikleri
Sıfırlar Arası Muhabbet
21. Yüzyıl Rüyaları
Bizim Ülkede Düşünürden Geçilmez
Dss ve Gss Akademik Takvime Alınır mı Acaba

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Küresel Isırma
Alman Emeklileri - Türk Emeklileri
Dilinizi Eşek Arısı Sokabilir mi
Karıştırma Tekniklerinin İncelenmesi İrdelenmesi Parçapinçik Yapılması
Gaziler Günü Kutlu Olsun
Nimet İle Şaka Olmaz
Ön Yargılarımızı Biraz Ortaya veya Arkaya Alabilseydik
Magandalara Üzücü Haberler
Onbir Ayın Sultanı Ramazanı Uğurlarken
Bir Türk Neden Emniyet Kemeri Takmaz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]
Pazarola [Şiir]
9. 15 Şemsiyesi [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Bir Papatyaya [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.