..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




8 Mayıs 2023
Kolektif Alan 42  
Bayram Kaya
Süreç kendisini sürdürürken enerji tüketir ve enerjiye gereksinim duyar. “Enerji sağlama süreci daima yokuş yukarı olan eylemin zorluğudur”. Kesikli süreklilik içinde sürüp giden işlevler giderek adeta yokuş yukarı etki gibi kendisini sınırlayan, kendisini zorlayan, kendisini tüketen dirençle, kendisini frenleyip; kendisini durduran etkilerdir. Öznenin dışa doğru olan kendi eğilimlerini karşılayacak olma yönelimleri her zaman “yokuş yukarı olan enerji etkisine maruz kalır”. Yokuş yukarı olan enerji, “her güçlükle bir kolaylık vardır” düşüncesi misali yokuş aşağı enerjiyle çevrede vardır.


:CJD:
Kolektif alan içine katılan bağıl emek gücünün (bağıl etki alanının), özneler üzerine uyguladığı bağıl bir enerji gücü vardır. Kişiler üzerine uygulanan bağıl emek gücü herkesin kendi yetenek ve ihtiyacına göre olan üretim ve tüketimden biraz daha fazlası olan kullanım ve tüketimlerin üretilmesiydi.

Kişiler ihtiyacının tüketim ve kullanım fazlası olan birikimli enerji, kolektif etkiyi sürdürecek olmakla sistemin kendisi için harcanacak olan enerjidir. Yani bağıl emek gücün üreteceği tüm enerji; sistem çevrimi için, sistemin gelişme ve geliştirilmesi için harcanacak enerji ile öznelerin tüketim gücüne denk bir enerji olmasıyla ortaya konur.

Sistemin çevrimini ve sistemin kendisini sürdürülebilir kılacak olan sistemin enerjisi ile öznelerin tüketeceği enerjiye dek ortaya konan bu bilgisel tutum, yapının kendisinden (bağıl emek gücünden) kaynaklıdır. Ve sistemin kendi kendisine eylemlerini başlatacak olan aksaklarla bir etki işleyiştirler.

Kolektif etki alanı; öznel bir kolektif emek gücüdür. Kolektif emek gücü mana olarak soyuttur. Ortaya emek ürünü koymakla da somuttur. Kolektif emek gücü sistem sürdürülebilirliğinin ve özneler tutumlu birleşimin gücü olması nedenle, özne aksakları nedenle kendi kendisine başlayan etkidir. Hem de kendisini durdurup, özne doygunluğu nedenle kendi kendisini sınırlayan geri etkimeli yalıtıma alan etkisidir.

Evrensel doku dalgalar evrenidir. Evrenin aksağı; yüksek enerjili yoğunlaşmış öbek potansiyeller ile daha az düşük potansiyelli durumlar arasındaki kesikli sürekli dalgalanmalardır. Her iki enerji öbeği de süreci aksaklı kesikli yapar.

Dalgalı yapı mikro dokudan makro dünyaya ve organik toplumlara en az miktarla da olsa geçişen, yansıyan, olgulardı. Dalgalanmalar iki boyutlu kuantum alanın üçüncü boyuttaki geri bağlanıcı, kendisini tekrarlama etkisidirler. Kolektif alan hem kendisini sürdürmek isteyen bir etkidir. Hem kolektif alandaki öznelerin kendisine özgü ilgi ve ihtiyaçlarıyla kolektif ortamın en temel aksağını oluştururlar.

Her makro ortam biteviye olmayan kesikli sürekli, topoğrafyası ile iklimiyle, inişli çıkışlı oluşuyla, düz-bayır konumuyla, ormanıyla, dağıyla, bataklığıyla, deniziyle, gölüyle, ırmağıyla, uçurumla, çevresindeki tehdit olan canlılarıyla vs. birlikte var bulunması ile her çevrenin kendi alan etkili bir aksak yapısı vardır.

Aksaklar sınırlanıp izole edilir. Aksaklar fiziki yapısıyla sınırlı ortamın sunu arzını oluştururlar. Dış dünyanın yüksek potansiyelli aksağı, eylemli özne ile fiziki alan arasındaki girişmelere, bir zorluk çıkarır. Kişi-kişi ilişkisi gibi yakınlaşıcı eylemlerin çekim etkisi zorluğa karşı özne üzerinde iniş aşağı enerji akışına dönüşür.

Böylece iniş aşağı enerji akışına dönüşen bir eğim etkisi, kolektif alanın oluşmasını başlatır, durdurur eylemler olmakla sistemin ikinci aksağıdırlar. Sistemin üçüncü aksağı da enerji sağlama ve enerji tüketmenin aksağıdırlar vs.

Sınırlanıp izole edilen ortam aksakları ortamın fiziki yapısıyla birlikte ortamın sunu arzını oluştururlar. Dış dünyanın yüksek potansiyelli aksağı ile eylemli öznelerin fiziki alan arasındaki girişmelerden kaynaklı bir zorluk vardır.

Böylece dışsal alanın zorluğu ile yakınsatıcı olan iniş aşağı enerji durumlu iki girişme kolektif alanın oluşmasını başlatır. Alan eylemlerini durdurur etkimeler olurlar. Sistemin birinci aksağı evrensel dokudan geliyorsa, sistemin ikinci aksağı da fiziki alan ile özne arasında oluşmaktadır. Sistemin üçüncü aksağı da kolektif sistem içinde özneler aksağı nedenle enerji sağlama, enerji tüketme aksağıdır vs.

Süreç kendisini sürdürürken enerji tüketir ve enerjiye gereksinim duyar. “Enerji sağlama süreci daima yokuş yukarı olan eylemin zorluğudur”. Özne eylemlerin zorluğu kolektif alanlı kesikli süreklilik içinde sürüp giden işlevlerledir.

Fiziki alan zorluğuna kolektif alan içinde öznelerden kaynaklı zorluklar da eklenir. İniş aşağı enerji giderek adeta yokuş yukarı etki gibi kendisini sınırlayan, kendisini zorlayan, kendisini tüketen dirençle, kendisini frenleyip; kendisini durduran etkilerdir.

Öznenin dışa doğru olan kendi eğilimlerini karşılayacak olma yönelimleri her zaman “yokuş yukarı olan enerji etkisine maruz kalır”. Yokuş yukarı olan enerji, “her güçlükle bir kolaylık vardır” düşüncesi misali yokuş aşağı enerjiyle kolaylığa dönüşmesi her zaman çevrede vardır.

Yokuşlaşan enerji güçlükse, iniş aşağı olan enerji kolaylıktı. Her ikisi de alan etkisiydi. Özne alanın her iki etkisi ile uyartılır. Yani özne de bu zorluğu aşma eğilimiyledir. Öznenin zorluğu aşma isteği özneler arası bileşimin iniş aşağı enerji eğilimiyle ortaya konur



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.