"Bana ev hikayesinden söz açmayýn. Artýk benim oraya gideceðim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Birçok amatör yazar-çizerin emek verip yazdýklarý da çöpe gitmiþ oldu… *** O tarihte, Yahoo Chat Rooms ile de tanýþmýþ, kýsa bir süre içinde bir dostluk grubu oluþturmuþtuk… Büyük çoðunluðunu Amerikan vatandaþlarýnýn oluþturduðu yaklaþýk elli-altmýþ kiþilik grupta; Ýngilizler, Ýtalyanlar, Almanlar, birer ikiþer kiþi olmak kaydýyla da Ruslar, Ýranlýlar ve Avusturyalýlar da vardý… Zamanla kaynaþtýk, ailece görüþtüklerimiz oldu. Çok kültürlü bir aile olduk adeta… Bu gruba, Moskova’da iken de devam ettim. Hem Ýngilizcemin geliþmesine yardýmcý oluyordu, hem de kültürel bilgilere ulaþmak için bir fýrsattý… *** Meselâ, Edgar Allan Poe’yu o grup sayesinde tanýmýþ oldum. Ve gördüm ki, (Bütün dünya, Amerikalýlarýn cahil olduklarýný, iki sýnýr komþularý olan Meksika ve Kanada’yý dahi bilmediklerini iddia ederler. Bu iddianýn pek doðru olmadýðýna þahit oldum) Þark’tan en çok Mevlânâ Celâleddin Rûmî’yi tanýyorlar. Kýsaca Rûmî olarak biliyorlar ve en çok onun Ýngilizceye çevrilmiþ beyitlerini ve özlü sözlerini paylaþýyorlar. Yine bir de, Lübnan asýllý bir Hristiyan Arap olan Halil Cibran’ý tanýyorlar. Tabiî Halil Cibran, New York’ta yaþamýþ, neredeyse bütün eserlerini orada yazmýþ ve yayýnlamýþ. Tanýnmasýnda en büyük faktör de bu olmuþtur mutlaka. Ayrýca Paris macerasý da var… *** Þaþýlacak derecede Rûmî bilgisine sahiplerdi. Benim odaya girmemle birlikte Rûmî beyitleri paylaþýlýyordu. Benim varlýðým, onlara Þark kültürünü hatýrlamaya vesile oluyordu… *** Rusya’da iken de, ve bilahare süregelen görüþmeler, yazýþmalar neticesinde de gördüm ki, neredeyse edebî bilgisi olan her Rus, Ömer Hayyam’ý tanýyor. Kýsaca Xayyam diyorlar. Rusçaya çevrilmiþ Rubailerini çok yazýp, kullanýyorlar. Bu tespitimi Azerbaycanlý edip dostlarým da tasdik edeceklerdir diye düþünüyorum (tabiî bu yazýmý okurlarsa). *** Ruslar içinde Aziz Nesin’i, Yaþar Kemal’i bilenlere de rastladým. Ama en çok, Rusya’da da yayýnlanan Çalý Kuþu dizisinden dolayý Reþat Nuri Güntekin’i biliyorlar… Kazan Devlet Üniversitesinden deðerli arkadaþým Natalya Ryazanskaya’nýn kulaklarý çýnlasýn. Türk Edebiyatý hakkýnda çok bilgiliydi… Samara’dan, deðerli arkadaþým ve çevresinde çok sevilen Dr. Tatyana Ýgnatyeva’dan da Natalya Gonçarova için yazýlan “Natali Natali” þarkýsýný dinlemiþ, öylece bir þiirin varlýðýndan da o gün haberdar olmuþtum… Nobel Edebiyat Ödülü alan ve Moskova’da imza töreni düzenleyen Orhan Pamuk’u tanýyanlara da rast geldim… *** Bu yazýyý yazmama, kitaplýðýmda iki adet Hayyam Rubâîleri olduðunu fark etmem vesile oldu… Kim bilir ne zaman almýþým! Birincisi ve daha hacimlisi, Hasan Âli Yücel Klasikleri’nden, Türkiye Ýþ Bankasý tarafýndan yayýnlanmýþ. Sabahattin Eyüboðlu çevirisi… Ýkincisi ise, Ankara kökenli LÝYA yayýnlarýndan çýkmýþ. Çevirmenin adý yok… *** Büyük bir þâir, matematikçi, filozof ve astronom olan Ömer Hayyam hakkýnda sizlere ahkâm kesip, ukalalýk etmek niyetinde deðilim… Sadece birkaç rubâîsini yazmakla iktifa edeceðim… Bu dörtlük, son günlerde zuhur eden seccadeperestlere ithaf olunur: Camiye gittim ama Allah bilir niye: Ne namaz kýlmaya, ne dua etmeye. Eskiden bir kilim aþýrmýþtým camiden; O eskidi, gittim yenisini yürütmeye… *** Dünyaya dört elle yapýþanlara: Her sabah yeni bir gün doðarken Bir gün de eksilir ömürden Her þafak bir hýrsýz gibidir Elinde bir fenerle gelen… *** Çokbilmiþ rolü oynayanlara: Bu yýldýzlý gökler ne zaman baþladý dönmeye? Ne zaman yýkýlýp gidecek bu güzelim kubbe? Aklýn yollarýyla ölçüp biçemezsin bunu sen, Mantýklarýn, kýyaslarýn sökmez senin bu iþe… *** Yüce Yaratýcýnýn merhametine sýðýnanlara: Ey özünün sýrlarýna akýl ermeyen; Suçumuza, duamýza önem vermeyen; Günahtan sarhoþum ama dilekten ayýk; Umudumu rahmetine baðlamýþým ben… *** Bu da dünyayý özel mülkü zanneden muktedirlere: Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz; Kuklacý felek usta, kuklalar da biz. Oyuna çýkýyor birer ikiþer; Bitti mi oyun, sandýktayýz biz… Ve son olarak: Kifayetsiz muhterislere: Dünya üç beþ bilgisizin elinde: Onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme; eþek eþeði beðenir: Hayýr var sana kötü demelerinde…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |