..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Osman AKTAŞ




4 Haziran 2023
Eğitim Aracına Beş Yıl Bakımı  
Osman AKTAŞ
Şehir hastaneleri ve bu hastanelerin hasta garantileri var olmadan önce, şehirlerde numune hastaneleri vardı. Sabahleyin sıra bekleyip, ama aynı gün muayene olduğunuz Numune Hastaneleri... Şimdi ise randevu bekleyip alamadığınız ya da birkaç ay sonraya aldığınız kuyruk olmayan hastaneler...


:EGH:
Şehir hastaneleri ve bu hastanelerin hasta garantileri var olmadan önce, şehirlerde numune hastaneleri vardı. Sabahleyin sıra bekleyip, ama aynı gün muayene olduğunuz Numune Hastaneleri... Şimdi ise randevu bekleyip alamadığınız ya da birkaç ay sonraya aldığınız kuyruk olmayan hastaneler...

Konumuza dönelim. Erzurum Numune Hastanesi'nin başhekimi tayin olup gitmiş. Yerine de vekâleten başhekim yardımcısı bakıyormuş. Sağlık çalışanlarından birine "İdari kısıma kimseyi alma, toplantı yapacağız" demiş ve gitmiş.

Grant tuvalet bir adam gelmiş ve tabiri caizse kapıcıya, başhekim yardımcısı ile görüşmek istediğini söylemiş. Kapıcı toplantı olduğunu ve kendisini içeriye bırakmayacağını söylemiş. Bu zengin görünüşlü adam elimdeki çantadan bir yazı çıkararak, kendisinin Numune Hastanesi'nin yeni başhekimi olduğunu açıklamış. Bizim kapıcı bütün bunlara karşın yine de izin vermemiş. Tartışma büyüyüp sesler yükselince başhekim yardımcısı dışarı çıkıp konuya vakıf olmuş. Başhekimden özür dilerken kapıcı "Sizin dediğinizi yaptım hiç kimseyi içeri sokmadım" demiş.

Bir köle efendisi tarafından kölelerin başına verilirse, emin olun, köle sahibinin bile aklına gelmeyecek zulmü bu köle yapar. Derler ki, Amerika'da kölelik kaldırıldığında, eline özgürlük belgesi alan kölelerden biri "Bana bir siyahi köle bulun" demiş.

Malını ve bilgisini insanlık hayrına kullanmayan ya da kullanma becerisine sahip olamayan kişiler için de Anadolu'da bir atasözü vardır, "Kendi parmağına bile işemez / işeyemez" diye.

Hep söyleriz ya "Gelen gideni aratır" diye. Bu sözün yalan olmadığının ispatı için iktidar çok çalışıp, cidden ter döküyor.

Hükümet kabinesi açıklandı. Her biri ayrı bir hezimet, ama ben yine millisiz eğitim bakanlığı üzerinde durmak istiyorum.

Gelen ve giden bakanlar arasında kendi özel okulları olmasına rağmen, hep doğruları konuşan, ama hiçbir şey yapmayan ya da yapamayan bir Ziya Selçuk vardı, bir de anladığım kadarıyla doğru yapmaya çalıştığı için iktidarla ters düşen ve bakanlık ömrü çok kısa süren Nimet Çubukçu.

Erkan Mumcu dahil geri kalan bakanların tamamı bu ülkede milli eğitim nasıl daha çabuk nasıl bitirilir üzerinden proje ürettiler. Başarılı da oldular. "Yiğidi öldür, hakkını yeme." Gerçi bir iki kere Sayın Cumhurbaşkanı "Eğitimde istediğimiz şeyleri gerçekleştiremedik" diye serzenişte bulunmuştu, ama eğitimi daha hızlı yok edecek birisini şimdiye kadar sanırım bulamamışlardı. Acaba eski müsteşar, yeni bakan Yusuf Tekin'e mi nasip olacak diyesim var...

Yusuf Tekin, Erzurum, Tortum nüfusuna kayıtlı bir bürokrat. İktidar tarafından çok seviliyor. Öyle ki, sağına soluna bakılmadan önce müsteşar, sonra yasa değişikliği sonucu müsteşarlıklar ortadan kalkınca, çok kısa sürede Gazi Üniversitesi bölünüp, Hacı Bayram Veli Üniversitesi kuruluyor. Ardından yine çok kısa bir süre içinde Yusuf Tekin profesör oluyor ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörlüğüne atanıyor. İşte ilahi mucize; bir seçim yapılıyor, muhalefet halka rağmen, muhalefette kalmayı başarıyor ve iktidar yoluna devam ediyor. Eğitim bakanlığına da Yusuf Tekin getiriliyor. Kaderin üstündeki kader işliyor demek. Çalıştığı bakanlarla birlikte berbat ettiği eğitimi daha da berbat etme fırsatı mı doğuyor, desek...

Aslında en yukarıda Numune Hastanesi olayını anlatmıştım ya, o gerçekleşiyor. Yusuf Tekin söylenenden kendi iradesi ile ayakkabısını bile bağlayabilecek biri değil. Ne söylenirse onu eksiksiz yapar, fazlasına da karışmaz. Eğitim bakanlığında yapacakları en köklü değişiklik, bütün ortaokulları İmam Hatibe çevirmek olur. Ki bunu yaparken de halkın nabzı yoklanır ve ciddi bir tepki yoksa yapılır. İlk icraat da Mahmut Özer döneminden kalan öğrencilerin şartsız şurtsuz mezuniyetleri...

Sayın bakanın müsteşar olduğu dönemlerdeki icrastlara bakmak kâfi. En önemli icraatlarından biri okul müdürlerini ve öğretmenleri itibarsızlaştırmak. Okul müdürleri için veliler referans puan verecek, öğretmenler için de öğrenciler...

Sayın bakanın müsteşarlığı döneminde kendisi ve patronlarının söyledikleri hariç kimseye en küçük bir faydası olmamıştır. Bir yığın saçma sapan işleri yığınla belgeye bağlamak yaptığı önemli icrastlar arasındadır ki, bunun en güzel örneği de, Kemal Derviş denen entel tipin "Toplam Kalite Yönetimi"nin eğitim boyutunun adını değiştirerek "Okul Gelişimi" adı altında, okulları birer ticarethaneye çevirmesidir.

Hani derler ya "Yaptıkları yapacaklarının referansıdır. Sayın bakan neler yapacak, hep birlikte göreceğiz. Mevla sonumuzu hayırlara tebdil etsin.

"Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler"

Bülent Arı'nın "Ben bu cahil halkın ferasetine güveniyorum" dediğine (cümlenin doğru olduğunu tasvip etmesem de) ben de katılıyorum. Bu cahil halkın ferasetiyle aynı iktidar aynı sömürüye devam edecek ve biz de buna kader diyeceğiz, her zamanki gibi.

Gazali der ki, "Liyakatsiz birini bir makama getirirseniz, üstüne kuyruk sallar, astını ısırır."

Küresel ısınma sanırım temmuzla birlikte başlayacak. Hâlâ zafer havası devam ediyor.

İnşallah beni bu sefer yanıltır bu kutsal ittifak.

4 Haziran 23
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
10 Kasım
Millet Olmak İçin Toplumsal Değerler
Bu Vatan
Vicdansız Medya Cahil Toplum
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Sosyal Medyada ve Tanıtım Panolarında Dilencilik
Büyüklerin Toprak Kapmaca Oyunu
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakanı mı
Yusuf ile Müfredat

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İslam ve Rejim
İrade ve Kudret
Kanlı Temmuz
Devrimci Bir Derviş: Mehmet Akif
"Kadın Şairler Aşktan Bahsettikleri Zaman" Üzerine Birkaç Söz
Göğüs Kafesinde Kuş Yetiştiren Şair: Şükrü Çanku
Yazar ve Şairlerin Değişen Anatomisi ve Sosyal Statüsü
Kanlı Temmuz
17 Eylül ve Ülke Kaderini Değiştiren İdamlar
Sabahattin Ali

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.