..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir insan bir kaplanı öldürmek istediğinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediğinde buna vahşet diyor. -Bernard Shaw
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




23 Haziran 2023
Totemi Dil 25  
Bayram Kaya
Mülk sahibi zaten emek kavramının çağrışımlarını unutmanızı istiyor. Tıpkı rızk söylemiyle kolektif payınızı ve kolektif paydaşlığınızı unutturduğu gibi. Emek dendiğinde işverenin parası ya da mülk sahibinin mülkü karşısındaki “alın terini anlamanızı” istiyor. Burada kolektiflikten eser yoktur. Kısacası tarihsellik emek dediğiniz zaman kolektif alanı, transfer kişi emeklerini, kolektif bağlacı pay ve paydaşlığınızı çağrışırken; alın teri işverenin parasının, mülk sahibinin mülkü karşısındaki aczi yetinizi haklaşama gayretidir. Oysa emeğin zorunlu ve somut bir kolektif pay ve paydaşlık karşılığı vardır.


:CJA:
25
Hiçbir zaman var olmamış ve var olmayan bir düzleme göre mülk sahibi daha siz ana rahmine düşmeden önce "ben sizin rızkınızı yeryüzüne saçtım. Gidip arayın bulun” diyordu.

Ne tırtıl kendisini kuşun rızkı olarak görüyordu. Ne insan aslanın pençesinde parçalanmayı minneti bir rızk olma hissiyatıyla duygular yaşıyordu.

Ne de ceylan kurdun önüne gelerek buyur ben senin bu günkü rızkınım diyordu. Akıllar bir kez peynir ekmekle insana yedirilmişti. İşte El ‘in takdiri böylesi bir anlayışın egemen olduğu ortamın içine sizi doğduruyordu!

Rızkı nerede arayacaktınız? Hiç kuşkunuz olmasın ki siz rızkınızı mülk sahiplerinin emrinde, mülk sahiplerinin mülkünde ve mülk sahiplerinin dilediği kadar bir pay karşılığında çalışmanız olan emek harcaması içinde rızkınızı arayacaktınız.

Pekiyi mülk sahibi mülkü için emek harcamış mıydı? Ya da mülk sahibinin emeği, nasıl bir emekti ki kolektif gücü hak eder denliydi?

Hemcinslerimiz verili düzlem içinde rızk bilinci olmadan, yakından uzağa doğru buldukları her tür besini tüketiyorlardı. Tükettikçe yeni besin alanı bulmak için daha uzak mesafelere doğru yiyecek aramaya çıkıyorlardı. Bu sürek hareketi içinde mevsimler değişiyor, süreç tekrar yeni döngüsüne başlıyordu.

Hemcinsler bu döngü içinde karşılıklı ve transfer emeklerini paydaşlı olarak birleştirip kullanmayı öğrendiler. Transfer emek kullanımı, paydaşlı kolektif bir artık zamanı ortaya koydu. Kolektif bir artık zaman da giderek paydaşlı ve amaçlı eylemlere dönüşmenin mucizesi oldu.

Kolektif alan içindeki artık zaman paydaşlı bir üretim ilişkisini ortaya çıkardı. Yani rızk yeryüzüne saçılmamıştı. El ‘în rızk dediği kolektif payınızdı. Paydaşlığınızı yok sayıyordu. Çünkü El paydaşlardan koparılmış bir kolektif ligin sahibi olacaktı.

Kimse yeryüzünde rızkını aramıyordu. Rızk olgusu (pay olgusu) karşılıklı transfer emekler üzerinde kolektif alanla ortaya konmuştu. Her şey kolektif etkiyi yok sayma pahasına yalandı.

Kolektif etkiyi bilirseniz; El ‘in keyfine göre veya El ‘in dilemesine göre rızk dağıtmasına inanmazdınız. Olmayan ve olmadığı için de inandırıcı bir rızk dağıtma ekseninde meşrulaşmak yerine; kolektif etkili eksen üzerinde somut transfer emeklerinizle rızk ya da payınızı meşrulaşacaktınız. İki söylem arasında fersah fersah mesafe vardı.

Kolektif alan olmasaydı ne payınız ne rızkınız olurdu. Ne de El olurdu. Köleci alan, kolektif alanlı pay sahiplerinin payını, paylaşımını, sinerjini kolektif emeğini; yok sayarak rızk anlayışını benimseterek ortamın nesnel olgular ilişkili bilgi akışını karartmıştı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.