En düşünemeyenin bile düşündüğü bir ülkedir güzel yurdum Türkiye... Bizde herkes düşünür. Düşünemeyen bile ben niye düşünmüyorum diye düşünür... Düşünür var düşünürden düşünüre de fark var. Düşünün bakalım siz de kaç çeşit düşünür var.

Ekonomi konusunda düşünürler var ki konuşurken mangalda kül mül benzeri bir şey bırakmıyorlar, o sebeple mangalların külleri de bu düşünürlere gönül koyuyorlarmış ''Bizi niye mangalda bırakmıyorlar.'' diye... Makro Ekonomiyi incelemek, irdelemek ve dahi hatta hercümerç etmekten başlayıp sonra mikro ekonomiye geçip, döviz, altın fiyatlarından dem vurup, faizlerin düşüp düşmemesi ile ilgili biraz konuşup, dış ticaret açığının nedenleri ile bitiriyorlar... Bense sadece cebimdeki paraya bakıyorum. Ay sonu hiç gelmese... Sonu gelmeyen bir ay icat edilemez mi?

Tabiat hakkında da düşünürlerimiz düşüncelerini düşünceli bir şekilde ortaya koyuyorlar ne mutlu onlara bu zamanda herkes de düşüncelerini düşünceli bir şekilde ortaya koyamıyor, değil mi ama? Küresel Isınma tabiat hakkında düşünen düşünürlerin ama gündem maddesi... Kimileri bunun komplo teorisi olduğunu iddia ederken, kimisi de onlara cevaben ''Halt etmişsiniz siz.'' diyerek karşı koyuyor... Biz ise yazın yanıyor, kışın donuyoruz, doğal moğal hem de gaz amma çok ısıtmıyor... Yaşasın kokar yakıt demek geliyor içimden amma oda neticede İnek Poku...

Ekonomi ve tabiat ile iş bitiyor mu? Bitmiyor daha bir dolu konu var. Askeri konularda da askeri konuları düşünen düşünürlerimiz var. Bir ara bu düşünürlerin icat ettiği Nötron Bombası vardı, hala var mı bilmiyorum. Sadece insanları öldürüyor binalara zarar vermiyordu. Ne kadar insancıl gözlerim yaşardı billahi... Savaşları önlemek için savaş önleme bakanlıkları kurulsa mesela... Askerler yerine ülkelerin yapay zeka ile donatılmış robotları savaşsa... Robotlarda şehitlik ve gazilik olmadığından robotların hepsinin adını da Niyazi koysak. Valla ne bileyim durup durup bunları düşünüyorum. İyi mi ediyorum kafayı mı yiyorum bilemiyorum...

En çok düşünürümüzün olduğu bir konuda spordur. Özellikle cumartesi ve pazar günleri spor düşünürlerimiz, gece yarılarına, hatta sabahlara kadar düşünülmedik bir konu bırakmazlar. Bir penaltı pozisyonu, geçenlerde kırk beş dakika tartışılmış ki bunu gören rakip kanalın spor düşünürleri biz nasıl bir saati geçeriz konusunu gündeme getirmişler ve gerçekleştirmişlerdir... Spor ve de özellikle futbol konusunda sokaktaki adam bile derin düşüncelere sahip olup, pazartesi başlayan düşünürler arası tartışmalar cuma gününe kadar sürmektedir...

Bir de geçmişten gelen dehalarımız, düşünürlerimiz vardır ki onlar bize Allah'ın bir lütfudur adeta, hayattan kopanlarını hasret ve özlemle anarken, hayatta olanlarına da uzun ve sağlıklı ömürler dileriz... ''Benzin vardı da biz mi içtik.'' diyerek benzin ve ispirto ya da gaz yağı gibi şeyleri içenleri uyaran bir muhterem devlet adamımız vardı geçmişte... ''Yunan Başbakanının elini sıkmışsınız.'' diye de soran gazeteciye de ''Neresini sıkacaktık kardeşim?'' diye manidar bir cevap verip, devlet adamlarının nerelerini sıkılması gerektiğini önemle belirtmiştir...

Descartes de ''İnsan düşünen bir hayvandır.'' derken, insanın sırtlan gibi canavarlaşmasından bahsetmemiştir, Kedi gibi uysal, belki köpek gibi sadık ya da koyun gibi mülayim olduğunu düşünmüş olabilir... Ben bunları düşündüm... Siz de bir şeyler düşünün işte canım... Sizi tutan mı var?