Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, diye de ne güzel bir şarkıdır Edip Akbayram mikrofonu eline aldığında... Ancak vurdulu kırdılı, adam temizlemeli bir dizi olarak karşımıza çıkınca eşkıyalık insan da ister istemez sevmiyor, sevemiyor böyle dizileri... Ekranlarda şiddeti bu kadar köpürtmenin, insanların gözüne gözüne sokmanın, körüklemenin bir anlamı var mı? Ta yıllar önce Kurtlar Vadisi denen ve saçma sapan, insana hiç bir şey katmayan dizi ile başladı bu işler. İlk çıktığı zaman, bayağı da izlenme oranlarını yakalamışlardı, sonrasında aklı başında, sağduyu sahibi insanlar izlemeyi bıraktılar. Şimdilerde ise reytingleri yerlerde sürünüyor. Sadece oynayanların cebi doluyor epeyce... İçinde şiddet ögesi barındıran dizilerden sonra, inceleyin bakın toplumda suç oranları da artmıştır. Orada ki tiplere ve olaylara özenerek, öyle davranmaya çalışan gençler her türlü aymazlığa bulaşabilmektedirler... Bu dizilerden etkilenen çocuklar bize çete elemanı, suçlu tipler olarak dönmektedir bazı zamanlar... Konuları birbirine benzeyen vurdulu kırdılı onlarca diziyi pompalıyorlar televizyonlara. Doğru düzgün, aklı başında ailecek insanların seyredebileceği dizi de kalmadı... Çocukların izlediği çocuk dizilerine ve çizgi filmlere bile şiddet ögelerini ustaca yerleştiriyorlar. Yazık oluyor topluma da, insanlarımıza da... Seyretmesinler efendim demekle de olmuyor. Ev de bir sürü insan var biri bakmasa, diğeri illa ki bakıyor beyazcama... Televizyoncu arkadaşlar ekranda sigaranın, içkinin üstünü, buzlandırmakta ve seyirciye göstermemek için büyük çaba harcamaktadırlar... Peki, silah, şiddet, adam dövmek, adam vurmak, tecavüz ve bunu ekranda sıradan bir şeymiş gibi göstermek çok mu normal, sorarım size? Dileğimi odur ki eşkıya ne dünyaya hükümdar olsun, ne de ekrana. Vazgeçin artık bu tip dizilerden. İnsana bir şeyler katan, ruhunu okşayan, daha anlamlı aile dizileri, kültür içerikli programlar yapmaya çalışın... Öldüre öldüre ekranlarda figüran bırakmadınız... Hayır bir de bunları, sanki Türkiye'nin gerçekleri imiş gibi de reklam etmeye çalışıp da insanların kafasını bulandırmayın...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |