Sevmek bir baþkasýnýn yaþamýný yaþamaktýr. -Balzac |
|
||||||||||
|
Yeni çýkan þiir kitaplarýndan haberdar oldukça hep böyle bozulurum. Çünkü ben þiirlerimi kitap haline getirmek için uzun zamandýr uðraþ veriyorum, olmuyor. Yeni þiir kitaplarý çýkýyor, benim þiirlerim ise satýlmayan ürünler gibi tezgâhta bekliyor; hatta tezgâh altýnda. Bozulmamýn nedeni iþte bu. " Kelin yanýnda kabak anýlmaz." demiþler. Kardeþimin yaptýðý neye benziyor, biliyor musunuz ? Evde kalmýþ, yaþlanmýþ bir kýza, zýrt- pýrt düðün davetiyesi vermeye benziyor. “ Sen evde kaldýn, bir türlü koca bulamadýn ama, bak kýzlar evleniyor. ” dermiþ gibi. Bozulduðumu belli etmemeye çalýþtým tabi. Yarým aðýz teþekkür ettim..... Kitap, tv’deki ünlülerden birine ait. Allah bir kez “ Yürü ya kulum ! ” demeye görsün; hem þarkýcý, hem sunucu, hem film yýldýzý, hem þair olabilirsin. Yalnýz, bana “ Yürü ! ” diyen yok. Yepyeni, pýrýl pýrýl bir kitap; mis gibi de kokuyor. Þairin fotoðrafý var kitap kapaðýnda. Kýskandým açýkçasý. Gözlerimi kapattým, þairin isminin yerine Kâmuran Esen yazdým; fotoðraf karesine de kendi fotoðrafýmý yerleþtirdim; çok güzel oldu. ” Denizi yakamazsam, cýzlatýrým ya ! ” dedim kendi kendime...... Ýçimde bir kýpýrdanma , yüreðimde bir sýcaklýk hissettim, hayalim sanki gerçekmiþ gibi. Derken silkindim, kendime geldim. Allahtan, kurduðum hayalleri kimse görmüyor; yoksa sakýz olacaðým aðýzlarda. Akþamdan sonra baþladým þiir kitabýný okumaya. Bir - iki saatte bitiriverdim, çekirdek yer gibi. Ne olduðunu anlamadým bile. Kitap mý okudum, boþ gözlerle camdan mý baktým, bilmiyorum..... Kitap bittiðinde, kitaptaki þiirlerden bir dize bile kalmamýþtý aklýmda. Okurken de hiçbir þiirin hiçbir dizesinde tüylerim ürpermedi, içim sýzlamadý, yüreðim coþmadý. Sanki þiir okumamýþtým da, iþte öylesine sýradan bir þey yapmýþtým. Hayret ! Aklýmda hiç ama hiçbir þey yok kitaba ait. Yürümek gibi, esnemek gibi; öylesine sýradan bir iþ yapmýþ gibiydim. Nasýl anlatsam bilmem ki ! Hani tabak tabak patlamýþ mýsýr yersiniz; bittiðinde bir þey anlamazsýnýz ya, aynen öyle. Mýsýr bitmiþtir ama, aðzýnýzda ne mýsýr tadý kalmýþtýr ne karnýnýzda tokluk hissi vardýr. O tabak tabak mýsýrý yiyen sanki siz deðilsiniz gibi. Kitabý evirdim, çevirdim, derken yayýnevinin e-posta adresini gördüm. Sonra yazdýðým þiirleri hatýrladým. Birden ayraným kabardý. Benim þiirlerim, okuduðum þiirlerden kötü deðil. “ Herkes kendini beðenmezse çatlarmýþ.” demeyin sakýn; gerçekten þiirlerim okuduklarýmdan daha kötü deðil. Hatta daha da iyi. Bu yayýnevi belki benim þiirlerimi de yayýmlar diye bir hayale kapýldým. Sýk sýk kapýlýrým zaten bu hayale. “ Karganýn gönlünden þahinlik geçermiþ.” ya, o hesap. Kaç kez reddedildim ama, hâlâ akýllanmadým. Yazdýklarým deðerlensin istiyorum çünkü. Yaz yaz koy kenara. Okuyucuya ulaþamadýktan sonra yazmanýn ne anlamý var ! “ Mekke’ye gitmiþsin, misk sürünmedikten sonra neye yarar! ” demiþler . Hemen bir e-mail çektim yayýnevine. Bu yayýnevi, “ Hadi yollayýn bakalým, inceleriz.” falan der belki, belli mi olur ! Bir umutla, þiir dosyamla ilgilenip ilgilenmeyeceklerini sordum. Düz yazýlarýmdan zaten umudumu kestim de, belki þiirlerimi beðenirler diye düþündüm. izedebiyatta birkaç okurum , üç - beþ kütüphanede þiirlerim var diye kendimi þair falan mý sandým, nedir!..... “ Þalgam , kazana girince et oldum sanýr ; arap, ata binince bey oldum sanýr.” misali......Zaten biraz da izedebiyat dürtüp duruyor beni. Ýki gün sonra yanýt geldi. Gelen yanýt, daha önce yazdýklarýmý reddeden yayýnevlerinin ifadelerine çok benziyordu: ” Ýlginize teþekkür ederiz. Anlaþma yaptýðýmýz þair ve yazarlarýn dýþýnda baþka yazar kabul etmiyoruz.”......Aldým mý aðzýmýn payýný ! “ Býldýrcýnýn beyliði, harmanlar kalkana kadarmýþ. ” derler ya; benim umudum da ancak iki gün sürdü. O anda bir sürü soru geldi aklýma: Acaba yayýnevleri ile nasýl anlaþma yapýlýr? Onlarýn anlaþma yaptýklarý þair ve yazarlarýn özellikleri nelerdir? Yenilere neden hiç þans tanýnmaz? Ýllâ ki ünlülerin mi kitaplarý yayýmlanýr? Yeni yazarlara hiç þans verilmezse, bir ülkede nasýl olur da yeni yazar çýkar? Bir kitap dosyasý, okunmadan neden reddedilir?... Düþün bakalým düþün. Ancak, aldýðým yanýta hiç üzülmedim. Gerçekten ! Çünkü reddedilmeye alýþtým. Bu ilk deðil ki ! OKUNMADAN reddedilmek artýk bana çok olaðan geliyor. Ama dakikalarca kendime kýzdým, söylendim. “ Eþeðini dövemeyen, semerini dövermiþ. ” ya, aynen öyle. Hýrsýmý kendimden çýkardým. Homurdandým durdum uzun süre. “ Her - hýyarým var - diyene, ne diye tuz alýp seðirtirsin ! ” dedim. “ Sen kim, tv’deki ünlü kim ! ” dedim. “ Hani bir daha hiçbir yayýnevini rahatsýz etmeyecektin ! Hani yazdýklarýný yýrtýp atacaktýn ! Yalancý ! ......dedim. Hatta kendime, “ Salak ! ” bile dedim. Yanýmda eþim olduðu için, o duymasýn diye yavaþça söyledim. Neyse ki tv izliyordu da homurdandýðýmý farketmedi. “ Seni kim takar ! ” dedim. “ Kitap satmaz, isim satar. Senin ismini tv’ de hiç duyan oldu mu? ” dedim. Daha baþka þeyler de dedim. Hatta kendime hakaretler savurdum. Hýrsýmý alamadým, devam ettim: “ tv’de ünlenmiþ birinin þiirleri yayýmlandý diye, niye kendine pay çýkarýyorsun ki ! ” dedim.........” Bacaðýnda donun yok, baþýna ne diye fesleðen takmaya kalkýþýyorsun ! ” bile dedim. Derken eþim, baþýný tv’den bana çevirip; “ Bir þey mi dedin? ” dedi. “ Yooo ! Sana öyle gelmiþ.” dedim. Sesli mi söylendim kendime ne yaptým, bilmiyorum. Sevgili okurlar ! Benim, bazý yazar ve þairlere özenip ikide bir yayýnevlerine baþvurmam neye benziyor, biliyor musunuz? Size sorduðuma bakmayýn, ben biliyorum yanýtýný. Hani bir atasözü var; ” At’a nal çakýldýðýný görmüþ, kurbaða da ayaðýný uzatmýþ.” diye, iþte o densiz kurbaðanýn yaptýðýna benziyor.........Cýk cýk cýk cýk ! Akýlsýz kadýn ! Hem demezler mi insana; “ Sen bir garip çingenesin, nene gerek gümüþ zurna ! ” diye?...... Derler derler. Ben de öyle dedim zaten. Ah ! Keþke tv’de ünlü biri olsaydým.....Acaba o zaman þiirlerimi yayýmlarlar mýydý dersiniz? Yayýnevleri, yeni yazarlarý bir türlü sevemediler. “ Sevilmeyenin sesi dangýldak, yürüyüþü zömbüldek gelir.” hesabý; o nedenle, yeni yazarlarýn yazdýklarýný da bir türlü sevemiyorlar. “ Türkiye’de yeni yazar yetiþmiyor. ” diyenler çok haklýlar. Çünkü yeni yazarlara fýrsat verilmiyor. Kýsacasý siz siz olun, benim gibi boþ hayallere kapýlmayýn. Reddedileceðinizi bile bile – eðer ünlü biri deðilseniz - yayýnevlerine baþvurmayýn. internetteki þiir siteleriyle oyalanýn durun. Ýzedebiyat neyinize yetmiyor !.... Ama yine de siz bilirsiniz. Kimseye akýl vermek istemem. Zaten “ Kelin ilâcý olsa, önce kendi baþýna çalarmýþ.” Unutun gitsin söylediklerimi. Bana müsaade........Artýk yazýmý bitireyim de bir yayýnevinin daha kapýsýný çalayým. Ayrýca, yazar veya þairlerle anlaþma yapmanýn yolunu da sorayým. “ Yine mi ? ” demeyin sakýn. Evet, yine. “ Pilâvdan dönenin kaþýðý kýrýlsýn.” Asla pes etmeyeceðim......Çünkü, yazdýklarým kitap haline gelmeden ölürsem ( Allah gecinden versin.), gözlerim açýk gidecek, ona yanarým.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |