..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Dostluk ve Düşmanlık > ömer akşahan




30 Ekim 2003
Dilek Kutusu! Peri Olmak İstiyorum!  
Antalya Aksu İlköğretim Okulundan İlginç Bir Deneyim...

ömer akşahan


O gün, ilk kez ziyaret ettiğim okul hakkında, burası da her zaman örneğini gördüğüm normal bir okuldur, diye aklımdan geçmişti.


:FBFI:


Ömer AKŞAHAN

O gün, ilk kez ziyaret ettiğim okul hakkında, burası da her zaman örneğini gördüğüm normal bir okuldur, diye aklımdan geçmişti. Ancak Müdür odasının önüne geldiğimizde çoğu okulda görmediğimiz bir manzarayla karşılaştık. Müdür odası içerisi çok rahatlıkla izlenebilecek büyüklükte bir camla açılmıştı. İçerde oturan vardı ve doğal olarak içeri girmekte tereddüt ettik. Okul Müdürü bizi eliyle içeri buyur edince, kapıyı tıklatarak içeri girdik. Bu tür davete doğrusu pek alışık değildik. Konuklar hemen bize yer verdiler oturmamız için.

Müdür Mehmet Karakaş genç görünümlü ve gözlerinin içi parlıyordu. Kolayca sohbete daldık. Temel gündem maddemiz eğitimdi. Bizlere okulunu aydınlık yüzünü gösterirken yüzü gülüyordu. Bu arada boynuna astığı yaka kartları da bizim yabancısı olmadığımız türdendi. Ciddi firmaların ancak kullandığı, satış pazarlama, teknik destek birim elemanlarının kullandığı türdendi. Hoşuma gitmişti. Okulunda atandığı günden bu yana başlattığı değişime olan dirence karşın çok şeyi başarmış anacak yorulmuştu. Onun da herkes gibi motivasyona gereksinimi vardı.

Bu yürekli ve yenilikçi müdürün başlattığı Dilek Kutusu bir çok yerde olduğu gibi yalnızca göstermelik bir işleve sahip değil. Bilakis içi kıpır kıpır kaynıyor. Her gün en az otuz kırk en safiyane dilek önerilerle dolu olarak açılıyor ve haklı, yerinde eleştiri ve öneriler en kısa zamanda hayata geçiriliyor. Ayrıca Müdür beyin her Cuma günü bayrak töreninde dilek kutusuna atılan dilekler hakkında neler yapıldığı tek tek açıklanıyor. Yani bir bakıma okul müdürü hesap veriyor öğrencilerine.

Müdürümüz Mehmet Karakaş sohbet sırasında çok ilginç bir dilekten söz etti. Bir öğrenci “Kimse benim doğum günümü kutlamıyor.”demiş. Bu dilek karşısında şaşıran müdür, derhal ilgili rehber öğretmene konuyu iletmiş ve bu öğrencinin doğum gününden bir hafta önce kendisini hatırlatmasını istemiş. Doğum günü öğrenci bir bahaneyle okulda tutulmuş. Öğleden sonra okulda eğitici kol çalışması yapan öğrencileri bir sınıfa toplamış. Öğrenci ise yapılanlardan habersiz okul müdürü ile birlikte girer girmez tüm öğrenciler sevinç içinde “İyi ki doğdun!”diye seslenince, varın öğrencinin halini...

Böylesine eğitime duyarlı bir okul var Antalya Aksu’da... Yolunuz düşerse bir gün, Mehmet Karakaş öğretmenimin bir çayını içersiniz... Lütfen benim de selamımı söylemeyi unutmayınız...

Şimdi sizlere herhangi bir yorum getirmeden iki günlük dilek kutusundan seçtiğim örnekleri sunuyorum... Yorumsuz.

 

23.10.2003 Günlü Dilek Kutusundan:

*“Sevgili Öğretmenim

Ben ../.. sınıfından ............... Benim sizden isteğim Burgazada’ya gelen yangın faciasından dolayı millet olarak çok üzüldük. Her gün onbinlerce ağacımız, yaşamamıza yardımcı olan ağaçlar yanıp kül oluyor. Bunun için Tema’ya üye olanlarla beraber ağaç dikmeye gidebilir miyiz? Lütfen öğretmenim izin veriniz. Sizi çok seviyorum. Sevgilerimle.”

*”Sayın Müdürüm,

Kullandığımız tuvaletlerin kirli ve çamurlu olduğunu gözlemliyoruz. Bu nedenle haftada en az iki defa temizlenmesini istiyoruz. ...........”

*”Öğretmenim ben ../.. sınıfının öğrencisiyim.

Haftada 4 saatimiz kantinin katında geçiyor. Kantinden çok ağır ve rahatsız edici kokular geliyor. Derse olan dikkatimiz önemli ölçüde bozuluyor. Rica ederiz bu konuya bir çare bulun ve Cuma günü olan konuşmada belirtiniz. Kantindeki bayan yerleri süpürüp silip ellerinin yıkamadan döner etlerini koyuyor. Biz bu derece sağlıksız bir ortamda yemek yemek istemiyoruz.

Biz bazen memur odasındaki bilgisayarların boş yere kimse olmadan çalıştığını ve hizmetli odasındaki televizyonun açık olduğunu görüyoruz. Okulumuza devletin yardımı olmuyor olsa da fark etmez fakat her şey boş yere çalışıyor.

Öğretmenim bilgilerinize saygı ve sevgilerimle sunarım. ................”

*”Sınıf kitaplığımıza 10 tane kitap istiyoruz. .............”

*”Öğretmenim tuvaletlerimizde sabun yok. Sabun yerine su katıyorlar. ............

*”Biz masa tenisi isteriz ve futbol sahası tenis raketi istiyoruz.

*”Sevgili,

Aksu ilköğretim Okulu Müdürü: Mehmet KARAKAŞ

Okulumuzda kantinden gelen kokular ve bahçenin durumu iyi değil. Lütfen kantininin kokusuna bir çare bulun ve bugün törende açıklayınız.

*”Öğretmenim,

Teneffüslerde test çözmek istiyoruz, ama nöbetçi öğretmenler dışarı çıkarıyor. Test çözenleri öğretmenler çıkarmasın.

*”Öğretmenim klimamız yapıldı ama eskisinden daha az ses çıkıyor acaba tekrar yaptırabilir misiniz? ...........

*”...........öğretmenimizin değişmesini istiyorum. Öğretmenimizin ismi ......... ..............”

*”.../... sınıfı adına İsmail öğretmenimizin geri gelmesini sağladığınız için yürekten teşekkür ederiz.

*”Okulumun önüne park kurulmasını istiyorum.

*”..................Dileğim peri olmak. Bütün derslerim 5 olsun. Annem ve babam mutlu olsun. Kardeşim okulda başarılı olsun. Dileğim bunlar.

*”..................Dilek kutusu benim bir dileğim peri olmak istiyorum.

*”Sınıfımızın askısının bazı yerleri kırık, onarılmasını istiyoruz.

*”1. Müzik öğretmeni artık dersimize girsin.

2. Bazı sınıfların erkekleri iyice terbiyesizleşti.”23.10.2003

17.10.2003 Günlü Dilek Kutusundan:

*” Aksu ilköğretim Okulu Müdürlüğüne,

Kooperatifte çalışıyorum. Saçma sapan isteklerle karşılaşıyorum. Bozuk para olmuyor. Sonra ya da öbür teneffüste vereyim, diyorum. “olmaz, şimdi vereceksin.”diye baskı yapılıyor.

Rahatsız oluyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim. ...............

*”Voleybol takımıyla ilgilenen Beden Eğitimi Öğretmenlerine,

Öğretmenim geçen sene takımda olan (A takımı) oyunculardan çoğu antremana gelmeyip direk maçlara gireceklerinin söylüyorlar ve bunların içinde takım kaptanımız da var.

Takımda oynayan bütün sporcuların birbirleriyle irtibatı olmadığı sürece siz böyle bir takımdan nasıl başarı bekleyebilirsiniz?

Takımdaki oyuncuların hepsinin mutlaka antremana gelmeleri lazım, biliyorum çoğunun ailersi izin vermiyor antremanlara gelmesine amam, o zaman çıkarmalısınız. Böyle bir takımla asla başarılı olamayız. Ya hepsi gelsin, ya gelmeyenleri çıkarın. Yeni öğrenciler seçin.

Okulda öğrenci bitmedi öğretmenim. Saygılarımla. Kız Voleybol takımından ................imza”

*”Sayın öğretmenim;

Kantinden aldığımız tost, döner gibi yiyecekler bozuk çıkıyor. Bunun için hastalanıyoruz ve okula gelemiyoruz.

*”İnkilâp öğretmenimiz (..............)in İnkilâp ve Vatandaşlık dersinde konunun önemli yerlerinin defterimize not olarak yazdırmasını istiyorum. Ezber ders olduğu için kitaptan tamamını okuyana kadar öğretmenimizin yazdırdığı notlara çalışırsak daha başarılı oluruz. Mesela geçen sene .................... öğretmenimiz konunun olduğu sayfanın kenarlarına not aldırır veya kitapta yazıyorsa renkli kalemle altını çizdirirdi. Geçen sene sosyal notum 5 di ama bu sene onu göremeyeceğim herhalde.

*”Haftanın temiz sınıfını seçenler neden öğrenciler? Artık seçmesinler.

*”Kızlar tuvaletinin kapısının arkasına terbiyesiz sözler yazılı. Yazan bulunsun.”

*”Sayın Müdür Öğretmenim;

*”Sizden bir dileğim var. Ben de öğretmenlerimizin ki gibi yaka kartımızın olmasını istiyorum.

*”Okulumuzun spor koluna para verdik. İlkokullara top vermiyorlar. Biz spor koluna para verdik. Biz d top istiyoruz.

*”İngilizce öğretmenimizin anlattıklarından hiçbir şey anlamıyoruz.

*”.../... sınıfı olarak memur odasından gelen sigara kokusu fena halde sınıfımıza gelmektedir. Rahatsız oluyoruz. Derslerde öğretmenlerimizde rahatsız oluyor. Zehirleniyoruz.

*”Sayın Müdürüm, ben .../... öğrencilerinden ..................Sınıfımızdaki .......... ve .............. yüzünden hiç ders işleyemiyoruz. Lütfen size yalvarıyorum bir şeyler yapın. Gereğini arz ederim.

*”Kantinden simit almıştım. İçinden kıl çıktı. Lütfen satarken sağlıklı, iyi ve temiz şeyler satsınlar.

*”.../... sınıfının ingilizce dersine .........................öğretmenimizin girmesini istiyoruz. Çünkü yeni öğretmenimizin dediğinden hiçbir şey anlamıyoruz. Bu ricamızı lütfen kabul edin.”

*”Sayın öğretmenim,

............................nın okulumuzda öğretmenlik yapmasını istiyoruz. Bu isteği sizden çok çok özenle istiyoruz.

*”Sayın Müdür Öğretmenim,

.../... sınıf başkan yardımcısı olarak .....................ve ..................arkadaşlarımız sınıfın huzurunu bozuyor ve ........................... öğretmenimiz her zaman derse sinirli başlıyor. Çünkü sınıftaki bütün herkes ............... ve .................’tan şikayetçi oluyor. Öğretmenimiz de onlara sinirleniyor, bağırıyor, kızıyor ama onlar bir tülü huylarından vazgeçmiyorlar. Şikayet etmiyorum. İkisinin birbirinden ayrılmasını istiyorum. Ayrı ayrı sınıflara koymanızı istiyorum.”

*”Aksu İlğretim Okulu Müdürlüğüne / ANTALYA

Ben .../... sınıfı öğrencilerinden ................................. Öğretmenlerimizin geneli ders sırasında telefonlarını açık tutuyorlar ve tam dersin ortasında çalması dikkatleri dağıtıyor.

Gereğinin yapılmasını arz ederim.”

29.10.2003/Antalya/Ömer Akşahan

 



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eleştiri Ya Da...
Yazar Adaylarına...
Aforizmalar, Kafka
Eğitim, Ama Nasıl?
Eleştiri mi Özeleştiri mi?
Öğretmen Benisa
Seçim Potporisi
Tazlar Köyünden Borusan'a
25'le 35 Kelimelik Bir Yaşam
Folklor Şiire Düşman

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.