Bir klasik herkesin okumuþ olmayý istediði ancak kimsenin okumayý istemediði eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
"sen yaþamý her zaman ciddiye alarak mý yaþayacaksýn?"" Otuz küsur yýl sonra verebiyorum bu sorunun yanýtýný ancak: Evet ben yaþamý bu kadar ciddiye almak zorunda deðildim, ama çok ciddiye alarak yaþadým, maalesef! Sayýn ve sevgili büyüklerimce her yönüyle ciddi olmalýydý “sadece bana ait” dedikleri bu yaþam. Ne verdi bu ciddiyet bana anlamadým ama, yitirdiklerime baktýðýmda acý bir tebesssüm belirir gözlerimin derinlerinde... . Yaklaþýk otuz yýl öncesine gittim yine þu an. Ne kadar doðru söylemiþsin o gün "bu kadar ciddi olmak zorunda deðilsin" diye. Olmam gereksizdi belki dediðin gibi. Ama ben, içimden “nasýl, ne olur?” sorularýný atamýyor genç kýzlýðýmýn bana verdiði güzellikleri yakalamak istemiyor, daha doðrusu göremiyordum bile. Nereden çýktýðý, kimin dediði belli olmayan sorularla gölgeliniyordu bir daha tekrarý olmayacak o güzellikler. Çevremdekilerin ne düþünecekleri o kadar önemliydi ki! Yaþam arabasýný kurallarýyla sürüyordum hýz sýnýrýný aþmadan. Ne olurdu bir kez aþsaydým? ”Madem aþýlmayacak, neden arabalar sürat yapacak þekilde yapýlmýþ” demez mi çoðu kiþi? Ama bunlarý, ancak þimdi düþünebiliyorum ilk sevgili. . Sýnýrlarý aþmama pahasýna, sana sevgimi de anlatamamýþtým o günler. Ancak yine de yüreðimin titresini anlayacaksýn diye utancýmdan yüzümün kýzarmasýna engel olamýyordum. Elimi tutmak istediðinde, istemez miydim sanýrsýn? Neydi tek lüksümüz ? Birlikte bir pastahanenin üst katýnda paramýz yettiðince bir þeyler içebilmek... O bile beni nasýl rahatsýz ederdi bilirsin ama nasýl da mutlanýrdým. O heyecan, o korku, o çocuksu bakýþlar hala içimin en diplerinde. Bunlarý sana neredeyse bir ömür sonra anlatma gücü bulabiliyorum. Neden bilir misin? Çünkü sen, benim çok ciddiye aldýðým yerde deðil kendi yalnýzlýðýnla, kendi mutlu dünyandasýn. Neler gelmiyor gözümün önüne þu an bir bilsen... Hani sen pazar akþamlarý beklerdin otobüs duraklarýnda beni. Her pazar karlarýn üzerime uçuþtuðu baþkentin o akþam saatleri evden ayrýlýrdým yatýlý okula gitmek için. Neden karlý günleri anýmsarým bilmem, sen aydýnlýk baharlarda da bekledin beni oysa..... Korkardým gördüðümde seni karþýdan, nasýl duygulardý o duygular, korku ile sevincin birlikte yaþandýðý aydýnlýðýn karanlýða yaklaþtýðý kýþ akþamlarý. Ýsterdin benimle okuluma dek gelmek. Ben de isterdim, ancak bir gün bile izin verme cesaretini göstermedim ayný sevdiðimi söyleme cesaretimi gösteremediðim gibi.. Yol boyunca hýnca hýnç dolu otobüslerde yanýmda olurdun. Kokunu, sesini o kýsa anlarda bile duymak yeterdi iþte .. Çünkü ben yaþamý ciddiye almalýydým, öyle yaþamalýydým. ”Sevda, aþk için þimdi zaman erken, zamaný geldiðinde her þey kendiliðinden olur” diyen sevgili büyüklerime inanadým. Ancak onlar nedense, o zaman, "ne zaman" hiç bilemediler kendileri için bile.... Ayný yerde doðmuþ, büyümüþ olduðum için görüþtüðümüzü, yalan söyleyerek kabul ettiriyordum kendime. Tabi ki sana inandýramýyordum bu aldatmacalarý. Benden bir kaç yaþ büyüktün, bir kaç ay sonra da mesleðini alacaktýn eline. "yüz yýl da olsa seni beklerim, senin geleceðine engel olmak için seninle deðilim " dediðin sadece benden "bir tek söz" istediðin o gün, hala gözlerimin önünde . Ya sonra, sonra olanlar.... Benim ciddi yaþamýmla uyuma girme zorunluluðu duyma çabalarýn, sevgimizin adýný, þeklini belirleme isteðin.... Ve cesaretinle bunlarý sevgili, sayýn büyüklerimle paylaþýmýn. Seni son görüþüm..Bir “hoþcakal” demeni duymadan gidiþin.... . O yaz tatilinde doðduðum yere gittiðimde biriyle niþanlanmýþ olman, çok güzel bir habermiþce söylendi bana. Nasýl da suçlamýþtým seni darmadaðýnýk kalbimle. Yýllar sonraysa, eðer bir suç varsa, onun sende deðil; yaþamý ciddiye alan, ne sana, ne de bana ilk sevdamýzý doya, doya yaþatmayan onlarla, kendimde olduðunu þimdi ancak anlýyorum.... . Tam otuz küsur yýl ne sorduk, ne aradýk biribirimizi. Ancak ilklerin her zaman baþkadýr ya unutamadýk da .... Bir gün duydum ki, hýzlýca kullandýðýn arabayý çarpmýþsýn sert duvarlara.. Gene ciddiye almadan yaþarmýþsýn kalan zamanýný. Ama bu kez bu dünyada deðil, sadece sana ait olan bir baþka dünyada. Gülümsermiþsin her yüzüne bakýp, hatýrýný sorana. Orada mutluymuþsun da yalnýzlýðýnla.... Bir kez bile "seviyorum" diyemediðim ilk sevgili! Aðlamýyorum inan, aldýrma bana. Çok uzak bir kentin, kocaman, yüksek binalarýnýn renksiz camlarýnýn ardýnda, karlarla çizilmiþ soluk dünyamda ben de mutluyum kendi kalabalýðýmla..... Z.Nesrin Göçmen
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nesrin Gocmen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |