..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Kâmuran Esen




4 Ocak 2002
Bir Doðum Günü Öyküsü  
Kâmuran Esen
Doðum günlerim benim için hep özel günler olmuþtur. Bu günler, sevdiklerim, özellikle eþim tarafýndan genelde unutulduðu ve ben çok hayal kýrýklýklarý yaþadýðým için, benim açýmdan daha da özel olmuþtur.Hiç unutmayacaðým günler olmuþtur.


:AAJBI:

Doðum günlerim benim için hep özel günler olmuþtur. Bu günler, sevdiklerim, özellikle eþim tarafýndan genelde unutulduðu ve ben çok hayal kýrýklýklarý yaþadýðým için, benim açýmdan daha da özel olmuþtur. Hiç unutmayacaðým günler olmuþtur.

Doðum günlerimi, her yýl büyük bir heyecanla beklerim.Hele doðum günüm yaklaþtýkça, heyecaným daha da artar.Bakalým beni hangi sevdiklerim hatýrlayacak, hangi sevdiklerim unutacaktýr.Genelde unutulacaðýmý bile bile, büyük bir merakla, coþkuyla beklerim o günü.Hemen hemen her doðum günümde yaþadýðým hayal kýrýklýðý, beni asla alýkoyamaz, yeni beklentiler içine girmekten.Ya sonra mý? Sonrasý hep hüsran, hep hayal kýrýklýðý.

Ama, aradan yýllar geçip, yaþým olgunluða eriþince, doðum günlerimi pek beklemez oldum.O günler benim için özel olmaktan çýktý.Hatýrlanmamýn, ya da unutulmamýn, pek önemi kalmadý yýllar sonra.Duygularým mý deðiþti, yoksa, hemen her doðum günümde unutulmam, benim þevkimi mi kýrdý, bilmiyorum.

Doðum günlerime ait hatýrlayacaðým, beni pek etkileyen bir olay yok.Yalnýz, hangi yýla ait olduðunu tam çýkaramadýðým bir doðum günüm var ki, ölünceye kadar unutmam onu.O gün neler beklediðimi, nasýl hayal kýrýklýklarý yaþadýðýmý, sizinle paylaþmak isterim:

Seksenli yýllardan biriydi.Yaþým da daha otuzlarda. Kasabamýzýn bir köyünde öðretmenlik yapýyordum. Bir gün, birdenbire, doðum günümün yaklaþmakta olduðunu hatýrladým.Hemen aklýma çeþitli sorular geldi. Eþim acaba bu yýl hatýrlayacak mýydý doðum günümü? Acaba bana ne alacaktý? Yoksa yine unutulacak mýydýn? Ben eþimin doðum gününü hiç unutmadýðým halde, o neden benimkini hatýrlamýyordu? Unutmasýnýn nedeni dalgýnlýk mýydý; önemsememek miydi?.....Bu sorularýn yanýtlarýný bilmeyi o kadar isterdim ki!

Doðum günüme birkaç gün kala, eþimin, sigara paketinin üzerine, doðum günümü not aldýðýný gördüm. Güzel! Demek, bu kez unutmayacaktý. Acaba bana ne alacaktý? Beni dýþarýya yemeðe götürecek miydi?

Hayal kýrýklýðýna uðramam uzun sürmedi.Doðum günüme üç gün kala, eþim, birkaç günlüðüne iþ için Ýzmir’e gideceðini söyledi. O gün, evde olmayacaktý. Buna çok üzüldüm.Eþimi Ýzmir’e yolcu ettim. Bir yandan üzülüyor, bir yandan da kendimi teselli ediyordum.Eðer unutmazsa, o gün beni Ýzmir’den telefonla arayabilirdi. Hediyesini de, geldiðinde verirdi. Hatta, oradan bana, çok güzel bir hediye alabilirdi.Küçücük kasabamýzda, ne bulabilirdi ki alacak? Hele o yýllarda.

Doðum günümden bir gün önce döndü eþim.Hiç beklemiyordum.O nedenle çok sevindim. Bu çok güzeldi. Demek doðum günümde burada olacaktý. Kimbilir, belki de bana Ýzmir’den hediye bile almýþtý.Vermek için yarýný bekliyordu. Çok heyecanlýydým.

Ertesi sabah, yani doðum günümde eþim beni okula býraktý.(Mudurnu’ya çok yakýn bir köyde öðretmenlik yapýyordum. Beni eþim getirip götürüyordu arabayla.) Mesai sonrasý gelip aldý beni. Kendisinin bana, doðum günümle ilgili bir þeyler söylemesini beklerken o, hiç beklemediðim þu sözleri söyledi, evimizin önüne geldiðimizde: “Beni akþam yemeðe bekleme. Misafirim var.Onu yemeðe götüreceðim.Yaþar Bey.” Dedi.Ve çekti gitti. Ýþte bir hayal kýrýklýðý daha.Bir unutulmak daha.

Kýþýn hemen hemen son günleriydi. Soðuk bir gündü. Kar yaðýyordu.Duyduðum sözlerin etkisiyle iyice üþümeye baþladým sanki. Kendimi önemsenmeyen, sevilmeyen biri gibi hissettim. Henüz sekiz dokuz yaþýndaki kýzýmýn elinden tutup, kendimi bir arkadaþýn evine attým.Arkadaþýmýn evinde konuk olarak bulunanlar, gülüp konuþuyorlar, çok hoþ vakit geçiriyorlardý. Ben de hiçbir þey belli etmeden onlara katýlmaya çalýþtým. Zaten okuldan çýkýp gittiðim için, bir müddet sonra akþam oldu. Misafirler gittiler.

Bense eve gitmek, yalnýzlýðý yaþamak istemiyordum. Arkadaþýmýn, “Bu akþam ben de yalnýzým. Biraz daha kal.” sözlerinden sonra, kalmaya karar verdim. Ama içim sýkýlýyordu. Aklým hep eþimdeydi. Nasýl unutmuþtu doðum günümü?Bu akþam eþimin kendisini aðýrladýðý, henüz tanýþmadýðým Yaþar Bey’i düþünüyordum. Onun yerinde olmak istiyordum.. Kimdi bu Yaþar Bey Allah aþkýna? Eþimin gözünde, benim önüme çýkmýþtý. Birden, hiç tanýmadýðým o Yaþar Bey’ den nefret ettim. Nerden çýkmýþtý bugün bu Yaþar Bey?

Vakit, akþamý oldukça geçmiþti.Bu saatte evde olmaya alýþýk olduðum için, daha fazla kalamadým. Kýzýmla beraber, kar yaðýþý altýnda evimizin yolunu tuttuk..........Evimize inen sokaða girdiðimde, evimizin ýþýklarýnýn yandýðýný gördüm.Demek eþim gelmiþti. Allah Allah! Hani misafiri vardý onun? Neden evdeydi acaba? Yoksa doðum günümü mü hatýrlamýþtý son anda? Doðum günümü ,üzerine not aldýðý sigara paketini mi görmüþtü? Birden heyecanlandým. Adýmlarýmý sýklaþtýrdým.

Eve girdiðimde eþimi mutfakta buldum.Setin üzerinde kol gibi balýklar yatýyordu. Domatesler, salatalýklar, salamlar, sosisler....Kendisi de kollarýný sývamýþ, harýl harýl balýk temizliyordu.Hemen tahmin etmiþtim neler olduðunu.Eþim, benim doðum günümü hatýrlamýþ, misafiri baþka bir akþam aðýrlamaya karar vermiþti.Benim balýðý çok sevdiðimi bildiði için, balýk getirtmiþti Kimbilir nerden hem de.Ya o turfanda sebzeler? Nerden almýþtý onlarý? O yýllarda kýþ gününde, bunlarýn kasabamýzda bulunmasý mümkün deðildi.Sadece kasabamýzýn pazarý olan cumartesi günü, ne bulursak alýr, bir hafta onlarý yerdik.Turfanda sebze zaten bulunmazdý. Manav falan hak getire.

Kýsacasý, neler olduðunu tahmin etmiþtim.O, doðum günüme hazýrlýk yapýyordu.Bundan emindim.Yaðda yumurta bile kýrmayý bilmeyen eþim, balýk temizliyordu benim için. Ýlk kez görüyordum onun balýk temizlediðini. O kadar telâþlýydý ki, arkasýný dönüp bize bakmýyordu bile.Çünkü geç kalmýþtý, geç hatýrlamýþtý, bu günün anlamýný.

Yanýna gittim. Kendisinin neyi, niçin yaptýðýný bildiðim halde; ”Ne yapýyorsun?” diye sordum. Hatta gülmemek için kendimi zor tuttum. Çünkü vereceði yanýtý çok iyi biliyordum. ”Bugün senin doðum günün. Balýk piþireceðim senin için.” Diyeceðinden öylesine emindim ki.

“Ne yapýyorsun?” soruma, “Balýk buðulama yapacaðým. Bolu’dan getirttim bunlarý.Yaþar Bey balýðý çok seviyor.” Þeklinde bir yanýt aldým. Aldýðým bu cevap, bir tokat gibi patladý suratýmda. Ben bile balýk buðulamanýn nasýl piþtiðini bilmiyordum.Kendisi de bilmiyordu.Bana sordu nasýl olacaðýný. Sadece “Bilmiyorum.” þeklinde yanýtladým, buz gibi bir ses tonuyla.Omuzlarýmýn çöktüðünü hissettim....O hiçbir þeyin farkýnda deðildi. Harýl harýl çalýþmaya devam ediyordu. Benim durgunluðumu farkedebildi sonunda. ”Hasta mýsýn? Niye öyle durgunsun?” diye sordu. Ben de “Yooo!" diye yanýtladým sadece.

Eþim ,Yaþar Bey için yaptýðý hazýrlýklarý bitirdi. Arabasýna koydu.Giderken bana; “Geç gelirim.Saat oniki olur, bir olur, merak etme. Sen yat.” Dedi.Çekti gitti.

Bir müddet sonra kýzým da uyudu. O zamanlar tek kanal olan televizyonla baþbaþa kaldým.Yapacak baþka bir þey bulamadýðým için, daha doðrusu caným hiçbir þey yapmak istemediði için televizyon izlemeye baþladým.

O güne kadar Türk Filmlerindeki rastlantýlarýn ne kadar abartýldýðýný düþünürdüm. Ancak, televizyondaki filmi izlerken, Türk filmlerine ne kadar haksýzlýk ettiðimi düþündüm. Çünkü; unutulduðum doðum günümde, yine bir doðum günüyle ilgiliydi film. Beni iyice çileden çýkarmak istercesine. Filmde Avusturalya’da diplomat olan Amerikalý bir adam vardý. Ayrýldýðý eþinin annesinin, yani eski kayýnvalidesinin doðum günü partisine katýlmak üzere Amerika’ya gelmiþti. Ne tesadüf! Hem de benim doðum günümde......Biten bir evliliðe, eski bir eþe ve eski bir kayýnvalideye verilen önemi düþündüm o anda. Sonra da kendimi. Doðum günü unutulan, ciddiye alýnmayan, ihmal edilen bir eþ....Daha fazla izlemek istemedim.Tam televizyonu kapatmayý düþündüðüm sýrada, eþim çýkageldi.Oysa o saatte gelmeyeceðini söylemiþti.Acaba doðum günümü hatýrlamýþ, o nedenle mi erken gelmiþti?

Elinde kare prizma þeklinde, özenle ambalajlanmýþ bir paket vardý. ”Acaba bu paket ne olabilir?” diye düþünürken eþim ; “Bak, bir viski. Viski koleksiyonu yaptýðýmý biliyordu Yaþar Bey. Koleksiyonum için getirmiþ. Ne incelik!” dedi. O paketin bana ait olabileceðini düþündüðüm için, kendimi aptal gibi hissettim. Eþim paketi açtý, viskiyi koleksiyonuna dahil etti.

Daha sonra “Aaa! Unutmuþtum.” Diyerek, elini ceketinin yan cebine götürdü. Ben gözlerimi baþka tarafa kaydýrmaya çalýþýyor, ama baþaramýyordum. Baþka tarafa bakmaya çalýþýyor, bir yandan da eþimin cebinden ne çýkaracaðýný merakla bekliyordum. Küçük, kýrmýzý renkte, dýþý jelâtinli bir paket çýkardý eþim. Bana uzatýrken; “Bu bir bayan sigarasýymýþ.Yaþar Bey sana gönderdi bunu.” Demesin mi!.. Yabancý bir sigara. O zamanlar yabancý sigara bulunmazdý Türkiye’de. O nedenle, o paketin bir sigara paketi olduðunu anlayamadým.Ve onun bir sigara olduðunu öðrenene kadar neler geçti aklýmdan. Bir kol saati, belki bir kolye, ya da bir yüzük gibi.

Ben bugün Allah tarafýndan cezalandýrýlýyor gibiydim. Bu kadar üstüste hayal kýrýklýðýný yaþamayý hak edecek ne yapmýþtým acaba? Daha fazla hayal kýrýklýðý yaþamak ve sonu gelmeyecek beklentilere girmemek için, yatak odasýna çýkýp, yataða attým kendimi. Ama filmlerdeki gibi, yatakta aðlamadým sarsýla sarsýla. Uyumaya çalýþtým.

Ertesi sabah, sanki hiç uyumamýþ gibi uyandým. Eþim beni býraktý okula arabayla.Son dersten sonra almaya geldi. Arabada kýzým da vardý. Arabaya bindiðimde, arka koltukta kocaman bir paket gördüm. Hiç üzerime alýnmadým bu kez. O paketin bana ait olabileceðini hiç düþünmedim. Düþünmek istemedim. Bir kez daha hayal kýrýklýðý yaþamak, aptal durumuna düþmek istemiyordum.

Eve gelince, eþim arabadan aldýðý paketi bana uzattý.Yüzünde hem gülümser, hem mahçup bir ifade vardý. Bana þöyle dedi: ”Dün senin doðum günündü. Ama ben unuttum. Unutmamak için o kadar gayret gösterdiðim halde yine unuttum. Özür dilerim. Doðum günün kutlu olsun.”........ Paketten ne çýksa beðenirsiniz? Koca bir duvar saati.Bir bayana, doðum gününde alýnacak en son þey bana göre.

Daha sonra, kendisine, doðum günümü kýzýmýn hatýrlattýðýný söyledi. Bozulan musluklarý aylarca tamir etmeyen eþim, saati hemen duvara çiviledi.Unutkanlýðýný telâfi etmek istiyordu. O saati duvara çivilerken, þöyle dedim gülümseyerek: “O saate, benden baþka kimse bakmasýn.Çünkü o saat benim.”

Ýþte o günden sonra, doðum günlerimde eþim tarafýndan hatýrlanmak, kendisinden bir hediye beklemek gibi bir hataya hiç düþmedim. O nedenle doðum günlerimde hiç hayal kýrýklýðý yaþamýyorum artýk. Çünkü unutulmaya öylesine alýþtým ki doðum günlerimde.

Doðum günlerini hatýrlamak, bir alýþkanlýk meselesi. Bu alýþkanlýðý kazanamadýðý için eþime kýrýlmýyorum.Onun bana sadece doðum günlerindeki davranýþýný ölçü olarak alamam. Üçyüz altmýþ beþ günün yalnýzca bir gününde yaptýðý yanlýþ için onu suçlayamam. Bana diðer günlerdeki yaklaþýmýný dikkate alýyorum.Yýlýn sadece bir gününde onu yok sayýyorum.Ve onu çok seviyorum.





.Eleþtiriler & Yorumlar

:: unutulanlardan olmamak için unutmayalým
Gönderen: özgü uzun / , Türkiye
18 Mayýs 2009
kamuran ablacým çok hoþ bir yazý bu.Gözümü hiç ayýrmadan okudum.Gerçekten bazen unutulmak insaný ne kadar üzüyor ve deðersiz olduðunu düþündürüyor deðilmi?o yüreðinizdeki sýzýlarý öylesine iyi hissettim ki tarifi yok bunun.baþarýlar ablacým




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Farzederek Yaþayamazsýn
Yanmayan Bir Ampulden Nasýl Mutlu Olunur
Kadýn Hastalýðý
Kýr Gelinciði

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kiralýk Evin Þartlarý...........
Sen Bir Garip Çingenesin / Nene Gerek Gümüþ Zurna !
Bir Boyama Kursu Öyküsü
Aðýr Misafir
Çocukluðumdaki Çerçiciler Ve Düðünler
Yaðmur , Güneþ , Rüzgâr ve Babam
Keltepe'nin Öyküsü
Eşeği Düğüne Çağırmışlar
Bir Memleketin Dönüþüm Hikâyesi
Biz Üç Kardeþ

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dönüþü Olmayan Gidiþ [Þiir]
Seni Özlemenin Kitabýný Yazabilirim [Þiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Þiir]
Ýþte Gidiyorsun [Þiir]
Gelseydin Eðer [Þiir]
Ne Zaman Seni Düþünsem [Þiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Þiir]
Çek Beni Ýçine Bir Nefeste [Þiir]
Sýðýnacaðým Baþka Yürek Yok [Þiir]
Uykularýnda Sev Beni [Þiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdýklarýmý okuyucularla paylaþmak amacýyla buraya gönderiyorum. Yýllardýr, yerel bir gazeteye haftalýk köþe yazýyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalýþýyorum. Yayýmlanmýþ Kitaplarým: -Þiirlerle Öyküler - þiir / Milli Eðitim Bakanlýðý Öðretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumaðý - þiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlýðý Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalým Uðurcuðum- deneme , aný / --Senfoni Yayýnlarý ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü - Baskýya hazýrlanýyor

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her yazardan veya yazýdan etkilenirim. Bende bir etki býrakmayacak, herhangi bir þey öðretmeyecek bir yazý düþünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.