Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos |
|
||||||||||
|
Neden mi? Çünkü bu haftadan itibaren ‘Kafe Siyaset’ yok. Program yayýndan kaldýrýlmýþ. ‘Kafe Siyaset’ CNN Türk’ün kendi bünyesindeki en iyi ve geri dönüþü en fazla olan programýydý (Bu bilgi çok saðlam bir kaynaktan). Pazar günleri saat 11.05 ile 12.00 arasýnda yayýnlanan bu son derece kaliteli ve iyi bir programý Mete Belovacýklý uzunca bir dönem Murat Yetkin ile birlikte sundu. Murat Yetkin ‘Ankara Kulisi’ programýna geçince Ömer Tarkan devreye girdi. O veya bu! Program bir Mete Belovacýklý programý idi. ‘Kafe Siyaset’ Pazartesi günleri manþetleri ve gündemi belirliyordu. Mete Belovacýklý bu programa çýkardýðý konuklarýyla yaptýðý sohbetler sonucu ortaya çýkan tablolar sebebiyle ‘politik bombanýn pimini çeken adam’ lakabýný almýþtý. En basit örnek: Ecevit ve Hüsamettin beylerin arasý ne sebeple açýlmýþtý? Hatýrlayýn! Ecevit ne demiþti de Hüsamettin bey alýnmýþtý? Bu sözleri Ecevit kime söylemiþti, daha doðrusu bu sözleri Ecevit’e kim söyletmeyi baþarmýþtý? Daha bunun gibi pek çok örnek verilebilir. Ben aslýnda programýn yayýndan kaldýrýldýðýný bugün öðrenmedim, geçen haftadan beri haberim vardý. CNN TÜRK’ün ‘yeni konsept’ine uymuyormuþ. Konsept... Yeni konsept... Nedir bu? Yeni çýktý bu da, herkesin aðzýnda bir konsept lafý. Neydi bu CNN TÜRK’ün beþinci yýlýný kutladýðý bu günlerde ‘yeni konsept’ diye ortaya attýðý þey? Pazar gününe kadar bekleyip gözlemlemeye karar verdim. Gördüm de ‘yeni konsepti’. Yemek programlarý, içeriðinin ne olduðu belli olmayan, ama ‘neden olmasýn’ tarzý bazý programlar, ‘defakto’ gibi taklidin taklidi ve inanýlmaz derecede kötü bir program ve en kötüsü de ‘Rüzgarýn Kýzý’ o meþhur ‘yeni konsept’! Kendisini ne yazýk ki oyuncu sanan, büyük bir gazetede çocukça ve çok kötü bir dille yazýlar yazan, bu kötü yazýlarýnýn aslýnda farkýnda olan ve televizyon programý yapacaðýna kendisi de hayretler içinde kalmýþ bir kadýn. (Kendisi için çok iyi bir müzisyen 4 dakika 17 saniyelik bir þarký yapmýþtýr ve ne ilginçtir ki, o müzisyenin de þu ana kadar bildiðimiz en kötü bestesidir bu þarký. Hayýr, bilemediniz, kýskanmadým. Nesini kýskanayým? Belki benim için – kötü de olsa - bestelenmiþ 4 dakika 17 saniyelik bir þarký yok ama, benim için yazýlmýþ ve Abdi Ýpekçi Barýþ Ödülü kazanmýþ bir roman var. Sanýrým kýskanacak bir durum yok. Sadece ayna durumu var ortada.) Neyse, programý izlemeye karar verdim. Cumartesi gecesi oturdum televizyonun karþýsýna. Bilirsiniz, ben sýký bir Okan Bayülgen izleyicisiyimdir ve burnumu televizyonun ekranýna yapýþtýrýr seyrederim Okan’ý. Neyse ki, çakýþmýyordu saatleri. Aðzým açýk, hayretler içinde ve biraz da utanarak izledim CNN TÜRK’teki programý. Bu kadar da olmaz dedirtiyor küçük haným. Program berbat, ama ya hanýmefendinin kullandýðý dile ne demeli? Kurduðu her cümle avamdan da öte. Argo desem, argoya ayýp olacak. Onu bile kullanmak, kullanabilmek bir beceri iþidir çünkü. Her cümle bir öncekini aratýr seviyesizlikte. Yazýk! Bir kere daha gördüm ki, iyi olana deðer vermeme konusunda iyice abartmýþýz milletçe ve CNN TÜRK de buna ayak uyduruyor. Ne acý! Artýk dayanamayacaðýmý anladýðým an neyse bitti program, bu sefer de ‘Defakto’ denen kötünün kötüsü öbür program baþladý. Mide bulantýmý giderse giderse Okan Bayülgen giderir dedim ve Zaga’ya geçtim. Açýk söylemek gerekirse bu kadar kötü iþten sonra Okan bile güldüremedi tam anlamýyla yüzümü. Pazar sabahý içimde bir üzüntüyle açtým televizyonu. Her zaman alýþýk olduðum bir þey eksilmiþti hayatýmdan. Turlarýmýn seyrini bile ‘Kafe Siyaset’in saatlerine göre ayarlardým ben eðer Anadolu yollarýnda deðil de Ýstanbul’daysam. Þayet çalýþmýyorsam da Pazar günleri saat 11.05 ile 12.00 arasý beni hiçbir kuvvet yerimden kaldýramazdý. ‘Kafe Siyaset’in yerine konulan programý da biliyordum geçen haftadan beri: ‘Ankara Kulisi’. Murat Yetkin, Sedat Ergin ve Fikret Bila’nýn programý. Ne alaka? Ne biçim ‘yeni konsept’ bu peki? ‘Ankara Kulisi’ Çarþamba geceleri yayýnlanýrdý eskiden. Bu þekilde olur tabii. Þayet caným üç gazetecinin sohbetini dinlemek istiyorsa izlerim Çarþamba gecesi programý, ama Pazar sabahý bana ne üç gazetecinin sohbetinden? Kim oturur bu programýn önüne artýk? Sorarým size? Hepsi tek tek son derece deðerli ve iyi gazeteciler. Hepsini de mutlaka okurum. Ama program hiç de iyi deðil, bunun aksini de kimse söyleyemez. Birileri taþýyamadý ‘Kafe Siyaset’i, kaldýramadý. Ýki tane konuþma özürlü kiþinin iþine gelmedi bu program. Adým gibi eminim. Çünkü Mete Belovacýklý’nýn ‘Kafe Siyaset’ programý tüm diðer programlardan farklýydý ve daha iyiydi. Öncelikle Mete Belovacýklý son derece iyi ve duyarlý bir gazeteci. ‘Ankara Kulislerinde ne olup bittiði sorulup öðrenilesi gazeteci modeli’ diye yazmýþtý birisi bir zamanlar Mete için, ne kadar doðru. Duyduðunu, okuduðunu ve gördüðünü doðru anlayan, yanlýþ yorumlamayan bir gazetecidir o. Konuklarý ve konuþtuklarý da ilginçtir. Belki, bazý gazeteciler de o konuklarý çýkartabilirler programlarýna, ama hiç biri Mete Belovacýklý gibi konuþturamaz onlarý. Ayrýca Mete Belovacýklý konuklarýnýn karþýsýnda onlarý konuþturuyormuþ gibi yapmaz, konuþturur da. Söyletmek istediðini, karþýsýndaki diretse de söyletmeyi bilir ve gündemi belirler programlarý. Politika programlarý sýkýcýdýr pek çok insan için, ama ‘Kafe Siyaset’ bu kuralý bozmuþtur. Ben bu programýn tiryakisi o kadar çok insan tanýyorum ki! Þimdi, bu durumda þayet CNN TÜRK’ün ‘yeni konsept’ dediði bu benim gördüðüm üzücü tablo ise, zaten böylesine kaliteli ve iyi bir programýn o konseptin içinde olmasý da mantýklý olmazdý. Üzücü olan, programýn ‘yeni konsepte uymuyor’ gibi sudan bir sebeple pat diye yayýndan kaldýrýlmasý. Gönül isterdi ki, bu mesele en azýndan programýn sahibine son programda belirtilseydi (programdan birkaç gün sonra deðil) ve o da en azýndan bir iki cümleyle veda edebilseydi izleyenlerine. Ne o öyle, sanki baþarýsýz olmuþ gibi programý yayýndan kaldýrmak? Bu nasýl bir zihniyettir? Yakýþmadý bu CNN TÜRK’e! Ama bu durum benim þüphelerimi de doðru çýkartýyor. Birileri kaldýramadý bu baþarýyý, taþýyamadýlar. Ama CNN TÜRK bana ve benim gibi pek çok ‘Kafe Siyaset’ izleyicisine bir açýklama ve Mete Belovacýklý’ya da özür borçlu. Ben artýk geride kalan Enis Berberoðlu, Meliha Okur ve Bünyamin Sürmeli’ye raðmen CNN TÜRK’e ekran kararttýrýyorum. Bu belki CNN TÜRK için önemli olmayabilir, bir þey ifade etmeyebilir. Ama bence etse iyi olur. Hayýr, pire için yorgan yakmýyorum! Çünkü, sevgili Mete asla ve asla pire deðil, olmadý, olamaz da. Ama CNN TÜRK de yorgan deðilmiþ, bunu da görmüþ olduk üzüntüyle. Güneþ balçýkla sývanmaz... Sevgili Mete Belovacýklý, güzel beynin ve yüreðinle yaptýðýn iþlerle yolun – her zamanki gibi - açýk olsun!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nükhet Everi, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |