..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir sanatçý baþarýsýz olamaz; sanatçý olabilmek bir baþarýdýr. -Charles Horton Cooley
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > onur güner




10 Aralýk 2004
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý II  
onur güner
-“Lanet olsun!” Yere tükürdü. Þaþkýndý, sinirden tekrar aðlayacaktý. Kendine mani olmaya çalýþtý; baþaramadý. Hýçkýra hýçkýra aðlýyordu. Bazen kesilen nefesini düzenlemek için duruyor ve tekrar. Eline geçen bir þeyi fýrlattý. Küfürleri hýçký


:BJED:
III.      BÖLÜM
     
     Bütün bunlardan kurtulduðu anda çevresini algýlamaya baþladý ve o anda kendini nehir kýyýsýnda çömelmiþ bir þekilde buldu. Homurdana, homurdana evlerin arasýndan nehrin kýyýsýna kadar gelmiþti. Çevresinde ona þaþkýn, þaþkýn bakan birkaç insan vardý, onlara bakarak gülümsedi. Bu iþlemi yýllardýr sakat olan bacaðýný hareket ettiren biriymiþ gibi yavaþ, yavaþ yaptýðýný fark etti. Sanki beyni ile dudaklarý arasýnda çok uzun bir yol varmýþ gibi uzun bir sürede gerçekleþti. Ýnsanlar belki de aylardýr gülerken görmemiþti onu.
     O ise artýk bütün insanlarla iyi geçinmeye kadar vermiþti. Herkese yardým edecek her türlü iþ birliðine yanaþacak bir yandan da zihinsel olarak çalýþacaktý. Sevincinin bu iþin düþündüðünden de zor olacaðýný fark etmesini nasýlda engellediðini göremezdi.
     Ayaða kalktý ve uzun zamandýr yýkanmadýðýný fark etti. Elbiselerini çýkardý suya doðru bir hamle yaptý. Fakat suya deðer deðmez bu fikrinden vazgeçer gibi oldu ama yinede bir anda kendini serin suyun kucaðýna býrakýverdi. Biraz yüzdükten sonra artýk tamamen alýþmýþtý; birden gözün karanlýða alýþma süreci aklýna gelmiþti. Ýnsanlar biraz sabýrla her þeye alýþabilirdi. Hele de onunki gibi insani bir düþünceyse. Beklide hayatýnda olmadýðý kadar mutlu ve enerji dolu olduðunu hissetti. Gençti kafasý çalýþýyordu, kendine güveniyordu.
     Tüm bu güzel düþüncelerle sudan çýktý. Amaç ne kadar da önemli bir þeymiþ; insana yaþama sevinci veriyordu. Kendi kendine yapmayý planladýðý eylemleri þöyle bir düþündü. Ýnsanlara yardým edecekti, onlarla kaynaþacak ve onlara iyi bir insanýn davranmasý gerektiði davranacaktý; hiçbir menfaat beklemeden; bu arada zihinsel olarak çalýþýp büyücünün insanlarý kullanma noktalarýný ortadan kaldýrmaya baþlayacak, gezip araþtýrýp, düþünüp onlar için çalýþacaktý. Belki biraz az uyumasý gerekecekti ama bunlar onun için önemli deðildi; vücudu dayanýklýydý. Bünyesine güveniyordu. Bazen günlerce uyumadýðý oluyordu. Ve en sonunda büyücünün en saðlam direklerini hedef alacaktý, arkasýndaki insanlar ve mantýklý iliþkilerle onu çýrýlçýplak ortada býrakacaktý.
     Tamamen büyücüsüz, dinsiz (bu kelime onun için bir öfke ifade etmiyordu; onun dine karþý bir kini yoktu. O sadece insanlarýn düþüncelerinin kýsýtlanmasýnda rahatsýz oluyordu ve onu kullanan þarlatanlardan.) tamamen bu dolayý anlayan ve her þeyi açýklayabilen; doðanýn son efendisi olan insan. Bu fikirleri düþünürken öyle büyük bir coþkuya kapýlýyordu ki; yerinde duramýyor adeta oradan buraya zýplýyordu.
     O þuan insanlýðýn kurtuluþunu görüyordu ve önünde hiçbir engel kalmamýþtý. Sadece biraz zamana ihtiyacý vardý; zaman ise boldu, acelesi yoktu. Gençti, güçlüydü…
     Çevresinde gördüðü her þeye daha bir dikkatle bakýyordu. Her þeyi anlamam lazým; eksik bir nokta bile kalmayacak ve nasýl ölümden þu noktaya gelebildiysem; iþin zor kýsmýný (zihinsel kýsmýný) hallettiysem bundan sonrasý daha kolay. Bunlar onun zihninde geçen güzel düþüncelerdi. Güzel insanýn güzel düþünceleri…
     Bir an çevresini yeniden fark etti. Ýnsanlar ona dehþet içinde bakýyorlardý. Ve o an yaptýklarýný düþündü. Oldukça uzun bir süredir çýplak bir þekilde yaralý bir hayvan gibi oradan buraya sekip duruyordu. Coþkudan giyinmeyi bile unutmuþtu.
     Gülümsedi; daha önceleri olsa azla böylesi bir durumda gülümseyemezdi. Bunlar onun belki de son garip davranýþlarýydý. Bundan sonra artýk oda insanlarla kaynaþýp; sosyal ve mutlu bir hayat yaþayacaktý. Giyindi.
     O sýrada bir hayvaný taþýmaya çalýþan birkaç kiþi gördü. Sosyalleþme için bulunmaz fýrsat diye iç geçirdi. Hýzlý adýmlarla oradaki insanlara yetiþti. Gülümseyerek yanlarýna sokuldu ve onlara seslendi.

-     “Biraz kenara kayýnda size yardým edeyim.”

Hayvaný tutanlardan önde olaný; onu öfke dolu bir bakýþla
süzdükten sonra;

-     “Elini sürme! Senin yardýmýn bize lazým deðil!”

diyerek cevap verdi, o anda bir an önce oradan uzaklaþmak
gayreti içinde adýmlarýný sýklaþtýrdý.
     Bu beklenmedik cevap onun üzerinde ilk anda korkunç bir etki yarattý. Adamlarýn uzaklaþmalarýný þaþkýnlýk içinde seyretti. Kýsa bir süre geçtikten sonra aslýnda o korkulacak bir þey olmadýðýný anladý. Ne de olsa O bir saftý ve uzun süredir bir fare gibi yaþýyordu; birden ortaya çýkýp insanlara yardým etmek istiyordu. Bu aslýnda öyle kolay bir þey deðildi (bizim toplumumuzda da bu böyle deðil midir? Ýnsanlarýmýz çevresinde gariplik gösteren insanlarý çok çabuk toplumdan uzaklaþtýrmaz mý?). O yine saf bir düþünceyle insanlarýn ona bir anda kucak açmasýný beklemiþti.
     Yürümeye devam etti, evlerin olduðu yere yaklaþmýþtý. Kafasý o kadar iyi düþüncelerle doluydu ki; herhalde biri onu öldürmek istese; onu bile affederdi. Ýlk evlerin yanýnda geçerken; yavaþlamýþtý, insanlara mutluluk dolu gözlerle bakýyordu, ve belki de ilk kez insanlarýn gözlerinin içine bakýyordu. Yerde oturmuþ aðlayan bir çocuk gördü, eline alýp biraz sevdi. Büyücünün yapýsý fark etti; orada 7 – 8 kiþilik bir grup vardý. O yapý bile onun sinirini bozmuyordu.


IV.BÖLÜM


     Oturuyordu; gece bayaðý ilerlemiþti. Gözleri þiþmiþ, vücudu yara bere içindeydi ve sinirden hiçbir þey hissetmiyordu. Fakat her þeyi en ince detayýna kadar hatýrlýyordu.
-     “Lanet olsun!”
Yere tükürdü. Þaþkýndý, sinirden tekrar aðlayacaktý. Kendine mani olmaya
çalýþtý; baþaramadý. Hýçkýra hýçkýra aðlýyordu. Bazen kesilen nefesini düzenlemek için duruyor ve tekrar. Eline geçen bir þeyi fýrlattý. Küfürleri hýçkýrýklarýyla kesiliyordu. Hemen yanýndaki aðacý tekmelemeye baþladý ve o an ayaðýndaki yaradan tekrar kanýn akmaya baþladýðýný gördü. Eliyle uzandý ve kaný sildi, elindeki kan ay ýþýðýnda parlýyordu. Yaradan ince bir kan sýzýyordu. Bir tekme daha, bu sefer caný oldukça yanmýþtý. Etin acýsýnýn vicdanýndan akan kaný bastýrdýðýný hissettiði anda kendini kaybetti. Bir tekme, bir daha, bir daha…
     Yýðýlýp kalmýþtý, yere yýðýlmasýyla sýrtýndaki yaralarý hissetti. Her yeri sýzlýyordu. Sonunda yapmak istediðine ulaþmýþtý. Artýk sadece vücudundaki acýlarý hissediyordu. Bu da onun uyumasýna yardýmcý oluyordu; çünkü artýk acýdan düþünemiyordu.
     Dehþetle parlayan gözlerinin ýþýðý gittikçe azalmaya baþladý. Iþýk azaldýkça; göz kapaklarý kapanmaya ve huzuru bulmaya baþladý. Ne boktan bir huzur! Yara bere içinde bir çuval gibi yatan ve her yerinden kan sýzan huzur. Ama yinede onun uyumasýný saðlamýþtý. Sað ayak kemiði aðlýyordu; akan göz yaþý deðildi ama dizinden bileðine kadar kezzap gibi bir sývý akýyordu. Onun göremediði; geçtiði hat boyunca her þeyi götüren sel gibi; diðer acýlarý götürüyordu.
     Uykuda bile bu acýyý hissettiðinden þüphe yoktu. Nasýl oluyordu bu þartlar altýnda bile uyuyabiliyordu. Gece her sýçrayýþýnda direk ayaðýna bakmýþtý. O bütün bir gece ayaktý. Bir rüyasýnda sadece ayaðý vardý; bir kafanýn altýnda sallanan bir bacak ve beþ parmak. Ne iðrenç bir þeydi böyle yaþamak. Fakat rüyasýnda bu ona hiç de garip gelmemiþti. Zaten kabus dediðimiz þeylerin etkileri gerçek hayattaki gibi olsa insanýn bir kabustan kurtulmasý aylar sürebilirdi; belki de delirmemize neden olurdu.
     Bir anda bir þeyler anýmsamaya baþladý; bunlarýn etkileri daha þiddetli oldu. Titriyordu, diþleri birbirine gittikçe artan bir þiddetle çarpýyordu. Çenesini tutmaya çalýþtý; fakat elleri de titrediði için bir türlü çenesini kavrayamýyordu. Ve o an bir þeyler görünmeye baþladý. Uzaktan ona yaklaþan bir nesne gibi gittikçe netleþiyordu.
     Yürüyordu evine doðru; fakat o anki neþesini hissetmiyordu. Gençlerin ve onun kaldýðý yerin kapýsýný açtý, içeri girdi. Onu oradan kovuyorlardý. O ise þaþkýnlýkla gülümsüyor, bir þeyler anlatmaya çalýþýyordu. Kimse onu dinlemiyordu. Ateþin yanýna oturuyor oradan da kaldýrýlýyordu. Ve o anda olaylarýn çýkýþ noktasýný gördü. Büyücü elinde kafatasýyla; çadýrýn önünde dikilmiþ sözde ibadet ediyordu. Bir þimþek gibi üzerine atýldý.
     Kimse onu dinlemiyordu. Çevresinde insanlar bir halka oluþturmuþtu ve iki kiþide onu tutuyordu. Büyücü ona bir yargýç edasýyla bakýp; onu umursamaz bir tavýrla
-     “ Ey lanetlenmiþ beden; ruhunun baðýþlanmasý için yaratýcýya yalvar ki; toplumumuzda senin cehaletini baðýþlasýn onun izniyle.”

Kollarýný tutan insanlar olmasaydý. Bu tavýr ve laflar bile tek baþýna onu
Boðazlamasý için yeterli sebepti, ama böyle bir imkaný yoktu.

-     “ Sen kimsin ki; bu doðanýn düzeninde insanlarý yargýlýyorsun; olmayan ilahi güçle. Belki ben lanetliyim ama kesinlikle senin kadar aþaðýlýk ve kör deðilim. Hepimizin o elinde tuttuðundan farklý olmayan sonunu; yalanlarla toplumuzdan esirgiyorsun. Belki de herkesten daha iyi bunun böyle olduðunu biliyorsun ve bu güzelim insanlarý kullanýyorsun.”

Büyücü bu budaladan bu kadar iyi bir konuþma beklemiyordu, fakat hiç de þaþýrmýþ gibi görünmedi. Her þeyin olmasý ihtimaline, mistik güçlere bu denli inanan biri; yerden bir el çýksa bile zaten þaþýrmazdý. Ondaki bu kendine güvenen yüz þekli; toplumu daha iyi yönetmesini saðlýyordu. Buz gibi sakin bir ifadeyle;

-     “ Ah! Zavallý ruh! Þeytan sana tahminimden çok daha fazla acýmasýz davranmýþ, senin beynini bir afyon gibi uyutmuþ. Diz çök ve yalvar; ancak bu kurtarýr seni.

O ise artýk dinlemiyordu. Bu kadar küçümsenmeyi beklemiyordu. Kollarýnda zorla diz çöktürmeye çalýþan adamlar, önünde büyücü. Bütün bunlarý tekrardan yaþarken bile vücudunun kasýlmasýna ve titremesine sebep olan son sahneyi gördü.

-     “Ne sen nede benim asla kabul etmediðim tanrýn; benim diz çöküp yalvarmamý saðlayamaz!”

Bunlarý söyledikten sonra karþýsýndaki yüze bütün gücüyle tükürdü. O hiçbir þeyden þaþýrmayan yüz için bile bu kadarý fazlaydý. Suratý kýpkýrmýzý olmuþtu. Ve bir iþaretiyle bütün çevre üzerine çullandý. Tekmeler, sopalar, kan, acý ve son sözler;

-“ Senin iyilikten anlayacaðýn yok.”

Ve adamlarýna dönerek;

-     “Bunu nehrin karþý tarafýna atýn ve gelip af dileyene kadar kimse karþý tarafa geçmesin.”
Artýk iyice silikleþen son hayaller. Bir tahta üzerinde; huzur veren su sesin içinde karþýya geçiþ ve onu taþýyanlarýn hain bakýþlarý arasýnda küfürler.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 1. bölüm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý I
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý III

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sýradan [Þiir]
Çocuk [Þiir]
? [Þiir]
Mucize [Öykü]
Yanak [Öykü]
Hayal [Öykü]
Aksi Bir Gün [Öykü]
Ufak Bir Adým I [Öykü]
Son Sayfa [Öykü]
Kapý I [Öykü]


onur güner kimdir?

Birden kendimi bir kumar masasýnda buldum. "Kumarbaz" ölümsüz yazarý tanýmama sebepti. Ve sonra "yeraltýndan notlar" ondan sonra hiç kopamadýk. Yaþasýn yeraltý!

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © onur güner, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.