..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > ömer akşahan




22 Aralık 2004
Folklor Şiire Düşman  
ömer akşahan
*’Her sanat şiire dayanır, hatta şiir bile… Novalis’


:CIAA:
Ömer AKŞAHAN

Türk ve dünya edebiyatını olanaklarım ölçüsünde izlemeye çalışıyorum. Bu okumalarım sırasında yaşadığım keyifleri kendime saklamayı oldum olası beceremem. Bu da, ister istemez beni yazmaya yöneltti. Bir dönem bordo renkli bir şiir defterim vardı. Ona el yazımla sevdiğim şiirleri yazmaya başlamıştım. İlk yazdığım şiirlerse Cemal Süreya’dan olmuştu. Bu yazma işini daha sonra kendi şiirlerimle sürdürdüm. Başka şairlerin şiirlerini izlemeye devam ediyordum ama defterime almamaya başladım.
Neden Cemal Süreya dedim kendime bir gün? Onun şiirinde sanki kendimi bulmuştum. Sonradan yaşam öyküsünü okuduğumda kendi yaşantıma o denli benziyordu ki yaşamı; evet Ömer, dedim, seni Cemal Süreya’ya bağlayan gizli bağları sonunda çözdün.
Bu ara onun “Folklor Şiire Düşman” adlı deneme kitabını yeniden, bir solukta okudum desem yalan olmaz.

Çeşitli denemelerinden seçip altını çizdiğim görüşleri, şiire yeni başlayanlara bir ışık olabilir düşüncesiyle paylaşmayı uygun gördüm. Yorum yapmaktan çok, Cemal Süreya’yı internet ortamına taşımayı ayrıca bir görev kabul ediyorum.

*Şiirde asıl olan ‘hikaye etmek’ değil, kelimeler arasında kurulacak ‘şiirsel yük’tür. S.23

*Şiirde de azalan verimler kanunu var. Dil bir açıdan işlendikçe o alanda elde edilen verimler bir noktadan sonra azalmaya başlıyor. Bu, bir bunalıma yol açıyor. Bunalımlar da yeni şiir alanları, yeni açılar bulunmasıyla sona erer hep. S.25

*Kelimeler bizde de yontuluyor artık. Kelimeler bizde de yerlerinden yarı yarıya koparılıyor, anlamlarından ufak tefek saptırılıyor, yeni yükler yükleniyor kelimelere. Böylece bir kavramın değişik görüntü ya da izlenimleri elde edilerek yeni imajlara, yeni mısralara varılmak isteniyor. S.26

*’Her sanat şiire dayanır, hatta şiir bile… Novalis’ S.27

*Şiir alışkanlıklara karşı bir yaylım ateştir. S.27

*Şairler genç öldükleri için mi hep yaşlı şairlere ödül veriliyor? S.32
Not: Ben de yaşlılar sınıfına girdim ama henüz ödül verilmedi! (Ö.A.)

*Ülkemizde, her alanda olduğu gibi, sanat alanında da çok şeyin çıkar ilişkilerine, dostluklara, kliklere bağlı olduğunu söyleyebiliriz. S.41

*Daha çok kendin olmak için başkalarının işlerini öğreneceksin. Senden sonra ne oluyor, ne bitiyor bileceksin. Ya da işi o noktada kesecek, artık bir daha yazmayacaksın. S.47

*Başkalarının yazdığı her şiir, şair kişinin adresine yeni gönderilmiş bir mektup gibidir. Dost mektubu. Hırs mektubu. Umut mektubu. Her biriyle tazelenecektir şair kişi. Yekinecektir. S.48

*’Her çocuğa bir müzik aleti niçin verilmesin? Görürdünüz o zaman ortaya nelerin çıkacağını!’ Jack Lang Eski Fransa Kültür Bakanı, Düşünür, S.55
*Mezartaşına ne yazılsın isterdiniz? Soruşturmasına Arthur Koestler’in yanıtı:’En iyisini yapmaya çalıştı; baktı ki ortaya çıkan yetersiz.’ S.56

*‘Herkesi anlayacaksın, kendini bağışlamayacaksın.’ Arthur Koestler S.56

*‘Kendini öldüren tek hayvan insandır.’ Arthur Koestler .56

*Şair, kendini anlatırken çağını, çevresini, toplumunu da şiire dökebilmelidir. O zaman kişisel ögeler bireyin parçalarına dönüşebiliyor. S.62

*Otobiyografi şiire dahildir. S.62

*Okur, şairin yüzünü hiç görmemeli. S.80

Cemal Süreya’nın kendini anlattığı kısa yazısından ise birkaç replik:

*Parasız yatılı.

*Keşke göçmen denseydi bize diye düşünen sürgün çocuk.

*Kitabı az. Aynı kitabı on kez, yüz kez okur.

Fazla söze ne hacet: Cemal Süreya’yı daha yakından tanımak isteyenlere Can Yayınlarından 1992’de yayımlanmış ‘Folklor Şiire Düşman’ adlı kitabını öneririm.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aforizmalar, Kafka
Eleştiri mi Özeleştiri mi?
Öğretmen Benisa
Tazlar Köyünden Borusan'a
„Son Liman“(1) Yorgunu Cahit Tanyol
Kanserle Kavgam Var
Aşk Çırçıplak
Şeytan ve Genç Kadın
Eleştirebilmek...

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eleştiri Ya Da...
Yazar Adaylarına...
Dilek Kutusu! Peri Olmak İstiyorum!
Eğitim, Ama Nasıl?
Seçim Potporisi
25'le 35 Kelimelik Bir Yaşam
Kum Torbası
Hantal Şirket Dinamik Şirket
Türkiye Yeni Oluşumlara Ne Kadar Hazır?
Lozan Barışının 85. Yılında Türkiye

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.