"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Türk milleti tarih boyunca nice çetin mücadelelere şahit olmuştur.Bunların pek çoğunu da zaferle neticelendirmiştir.Sözkonusu destanlaşan mücadelelerden birisi de Çanakkale’de yaşanmıştır. Bilindiği gibi Osmanlı Devleti,Birinci Dünya Savaşı’na bir oldu-bittiyle sürüklenmiştir.Enver-Talat-Cemal Paşaların bir anlık gafletleri sonucunda kendini amansız bir savaşın içinde bulan bu köklü devlet,bundan sonra kolay kolay toparlanamamıştır.Durup dururken bir hiç uğruna böyle büyük bir ateşin içine atılmak maceraperestlikten başka bir şey değildi. Enver Paşa’nın Alman hayranlığı yüzünden uçurumun eşiğine gelen Osmanlı Devleti,bu savaştan sonra bir daha kendine gelip doğrulamamıştır.Ordularımız Rus,Irak,Sina,Çanakkale cephelerinde olağanüstü mücadeleler vermişlerdir. Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı cephesi Çanakkale’dir.Bu cephede kan gövdeyi götürmüştür.Kara ve deniz savaşları diye ikiye ayırabileceğimiz bu mücadele,azmin nelere kadir olduğunu göstermesi açısından ehemmiyetlidir. Düşman kuvvetleri Çanakkale’yi rahatlıkla geçebileceğini sanıyordu.Çünkü karşı güçler arasında kemiyet ve keyfiyet bakımından uçurum derecesinde dengesizlikler vardı.Boğazı kolayca aşabileceğini sanan İtilaf Devletleri,çok geçmeden,yanıldıklarını anladılar.Seddülbahir’de sular alev ateş olup yandı.Orhaniye ve Ertuğrul adlı tabyalarımız fevkalâde yararlılıklar gösterdiler.Hele torpile çarparak sulara gömülen Fransız Bauvet zırhlısının durumu görülmeye değerdi.Deniz savaşları mutlak hakimiyetimizle sonuçlanmıştı. Denizden umduğunu bulamayan İtilaf orduları,karaya yönelmişti.Kumkale,Beşike,Bolayır,Arıburnu,Kabatepe,Conkbayırı ve Anafartalar kara savaşlarının en ateşli cepheleriydi.Fakat kahraman askerimiz,bu toprak parçalarını al kanıyla sulayarak düşmanın kirli çizmeleri altından çekip almıştır.İsterseniz bu destanlaşan mücadeleyi Millî Şâirimiz Mehmet Akif Ersoy’un ağzından dinleyelim: “Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi ………. Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Ölüm indirmede gökler,ölü püskürmede yer, O ne müthiş tipidir;savrulur enkaz-ı beşer… Kafa,göz,gövde,bacak,kol,çene,parmak,el,ayak, Boşanır sırtlara,vadilere,sağnak sağnak. Vurulup,tertemiz alnından,uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna ya Râb ne güneşler batıyor!” Çanakkale Cephesi’nde Atatürk’ün çok büyük yararlılıkları olmuştur.Hatta,Anafartalar Grup Komutanlığı yaptığı sırada düşman askerinin attığı şarapnel misketi göğsüne isabet etmişti.Çok şükür ki cep saatine çarptığı için zarar vermemişti.Yazımı Atatürk’ün,cephanesi biten askerlere söylediği şu kararlı sözlerle noktalamak istiyorum: “Ben size taarruz emretmiyorum.Ölmeyi emrediyorum.Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir.” İşte Çanakkale’deki zafer bu asil ruhla kazanılmıştı.Bu destanlaşan mücadelede şehadet şerbetini içen aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |