..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızca sevgiyi öğret, çünkü sen osun. -Anonim
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Tarihe Yön Verenler > M.NİHAT MALKOÇ




27 Ocak 2005
Bir On Kasım Sabahı  
M.NİHAT MALKOÇ
Yakın tarihimizin abide şahsiyetlerinin başında hiç şüphesiz ki Atatürk gelmektedir.Bir milleti uçurumun eşiğinden kurtararak,ona apaydınlık bir yol çizen bu mümtaz insan,pek çok sömürge ulusa da yürek vermiştir.


:FEFC:
     
     Yakın tarihimizin abide şahsiyetlerinin başında hiç şüphesiz ki Atatürk gelmektedir.Bir milleti uçurumun eşiğinden kurtararak,ona apaydınlık bir yol çizen bu mümtaz insan,pek çok sömürge ulusa da yürek vermiştir.Atatürk’ün milli bir kahraman olduğunu içte ve dışta kabul etmeyen yoktur.Bunun aksini düşünmek,güneşin varlığını inkar etmek kadar manasız olur.           
     Atatürk,yiğit bir asker,dahi bir kumandan,gerçekçi bir devlet adamı ve ileri görüşlü bir inkılapçıydı.Hiç bir zaman kibir ve gurur hastalığına kapılmamıştır.Daima halktan bir insan olarak yaşardı.Nefes aldığı müddetçe Türk olmaktan gurur ve şeref duydu.Onun içindir ki:Ne mutlu Türk’üm diyene!” söylemiştir.
     O,yaptığı icraatları şahsına mal etmedi;milletiyle paylaştı.Mütevaziliğin gereği olarak kendisinde bir harikuladelik görmüyordu.Ölümden korkmadığı için her türlü tehlikeye korkusuzca atılabiliyordu.Her zaman ordunun başında yer almıştı.İçinde besleyip büyüttüğü tutku derecesindeki vatan sevgisi,onun gücüne güç katıyordu.
     Atatürk,milleti için doğru bildiklerini gerçekleştirmede hiç tereddüt etmedi.Neyi nerede yapacağını çok iyi biliyordu.Yani zamanlaması fevkalâdeydi.Doğru zamanda doğru işler yapmak prensiplerinin başında geliyordu.Onun inkılaplarının toplum tarafından kısa zamanda benimsenmesi,bu özelliğinin delili olsa gerek.
     Hasta adam olarak nitelendirilen bir milleti ayağa kaldırarak şahlandıran Atatürk az zamanda çok ve zor işler yapmıştır.Ezilmiş ve horlanmış olan Türk milleti,Atatürk sayesinde geçmişteki itibarına kavuşmuştur.En kötü şartlarda bile başarılı olunabileceğini bizzat icraatlarıyla ispatlamıştır.
     Atatürk her haliyle,bir liderde bulunması gereken meziyetlerin tümüne sahipti.Onun liderliği doğuştan gelen meziyetleriyle,çok çalışmasının ürünüydü.Meşverete çok önem verirdi.Çok emin olduğu konularda bile çevresindekilerin düşüncesini sorardı.Fakat doğru bildiğini de tüm karşı çıkmalara rağmen gerçekleştirmekten çekinmezdi.O,doğrunun tekliğine inanırdı.Lakin doğruya giden yollar çoktu.Mühim olan en kestirme yoldan gitmektir.En az emekle en yüksek verimi almak en doğru seçenektir.O,bunu tatbik etmiştir.
     Mustafa Kemal Paşa,öze önem verirdi.Dış görünüşle ve kabukla ilgilenmezdi.İlke ve inkılaplarıyla,kurmuş olduğu genç ve dinamik Türkiye Cumhuriyeti’ne ruh vermiştir.Milletimiz artık aşağılık kompleksinden kurtulmuştu.Halkımıza özgüven gelmişti.Yıllarca itilip kakılan Türk insanı,kendisine itibarını iade eden Ata’sına şükran borçluydu. Bu borcunu onun ilke ve inkılaplarına sımsıkı sarılmakla ödemektedir.
     1938 yılının bir 10 Kasım sabahı,onu Türk milletinin kalbinden maddeden söküp aldı.Onun aramızdan ayrılması,ilke ve inkılaplarının rafa kaldırılması anlamına gelmiyordu.Hatta ölümüyle beraber kendisine duyulan sevgi daha çok arttı.Çünkü biz maalesef kıymetli insanlarımızın değerini hayattayken bilemiyoruz. On Kasımlar’da yas tutmak ona duyulan sevginin ölçüsü değil. Sevginin belirtisi ağlamak,yas tutmak olmamalı!...Sevgi sahiplenmektir biraz da.Atatürk’ü ne kadar yaşıyorsanız o kadar seviyorsunuz demektir
Yirmi birinci yüzyıla girdiğimiz bu devirde Atatürkçülüğün neresindeyiz?Bu hususta kendi iç dünyamızda bir muhasebe yapmalıyız.Büyük Türk’ü,Atatürk’ü ölümünün 65.yılında rahmet ve minnetle anıyorum.


e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tarihe yön verenler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yapraklar Dökülür Kasımlarda!..
Trabzonlu Tarihçi Şakir Şevket'in Gözüyle Sürmene
Rauf Denktaş"ın Ardından…
Yurdunu Canından Aziz Bilen Türk: Atatürk

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Arif Nihat Asya'nın Doğumunun 100. Yılı
Okul ve Hapishane
Gevheri'nin Hayatı ve Şiirleri
Vatan Sevgisi İmandandır
Yusuf Has Hacip'in Şâirlere Bakışı
Trabzonlu Edebiyat Tarihçisi Nihat Sami Banarlı
Veremle Savaş
Memleket Havası ve Köprübaşı Tv Sitesi
İlköğretim Okulları ve 100 Temel Eser
Öğretmenler Günü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Menzilin Mübarek Olsun [Şiir]
Alev Denizlerinde Mum Kadar Çaresizim… [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Aslan Aksoy Abimiz [Şiir]
Filistin İçin Ne Yaptın? [Şiir]
Berceste Mısralar - 303 [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.